Futbolda Şiddet ve Şiddeti Önleme Yasası üzerine
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Hukuk Ahmet Talimciler Futbolda Şiddet ve Şiddeti Önleme Yasası üzerine

Futbolda Şiddet ve Şiddeti Önleme Yasası üzerine

alt

Ahmet Talimciler- 8 Ocak 2011

Şiddet, insanoğlunun doğasında bulunan iç güdüsel duyguların, içinde yaşanılan koşulların da etkisi ile dışa vurumudur.

Bu, doğrudan karşı tarafa saldırma şeklinde olabileceği gibi, dolaylı olarak mala zarar verme, küfür etme biçiminde de gerçekleşebilmektedir (stadyumlarda yaşanan tartışmaların önemli bir kısmı küfürleşmeler sonucudur). Sporu modernitenin özgün bir fenomeni olarak nitelendiren Norbert Elias’a göre; modern sporun ayırt edici özelliği şiddetin azaltılmasıdır. Uygarlaşma süreci içinde şiddet denetim altına alınıp, başka bir mecraya kaydırılmakta ve heyecan arayışının evcilleştirilmiş hali, dövüşün evrilmiş biçimine dönüşmektedir. Sporun mayasında sertlik ve şiddetin bulunuyor olması, sportif ortamın saldırgan davranışın taklit edilmesi için uygun bir alan oluşturmasını sağlamaktadır. Bir spor dalı olarak futbolun amacı şiddet yaratmak değildir (kökeninde belirli bir şiddet bulunuyor olsa bile). Buna karşın futbol ‘şiddetin bir boşalım aracı’ olarak kullanıldığı alanlardan birisi haline de gelebilmektedir. Futbolun bu şekilde kullanılmasında; kitlesel ilginin yoğun olarak yaşandığı futbol sahalarının son dönemde kitlelerin yaşadıkları rahatsızlıklara yanıt vermede kullandıkları alanların başında geliyor olmasının da büyük etkisi bulunmaktadır. Futbol, günümüzde içinden bakılarak farklı toplumlar ve toplumsal yapıların gözlemlenebileceği önemli bir prizma haline gelmiştir.

            Futbol sahalarında ve çevresinde gelişen şiddetin sadece futbola özgü olduğunu ve polisiye tedbirlerin arttırılması ile çözülebileceğini düşünmek sadece günü kurtaracak tedbirler önermek anlamına gelecektir. Hayatımızın her alanını tehdit eden şiddet fenomenini futbol özelinde  tüm tarafların katılımı ile alt düzeylere indirebiliriz. Bunun başlıca yolu ise futbol üzerinde gerçekten samimi bir şekilde düşünmekten ve bir takım kararların alınıp uygulanmasından geçiyor. Tribünlerde  bambaşka bir maç oynanmakta ve bu oynanan müsabakanın şiddeti de ülkemizin ekonomik koşullarında yaşanan sıkıntılarla birlikte giderek daha da yükselmektedir. Bu şiddet ateşini düşürmek zorundayız. Aksi takdirde özellikle Fenerbahçe-Galatasaray arasında oynanan müsabakalarda yaşananlarda olduğu gibi rekabetin ön plana geçmesi gereken sportif etkinliklerin düşmanlığa doğru gitmesi kaçınılmaz olacaktır.

Futbol sahalarında yaşanan şiddetin kaynağı olarak daima futbol seyircileri gösterilmekte ve yapılan bütün düzenlemeler onlara yönelik olarak gerçekleştirilmektedir. Oysa ki yaşanan şiddetten en fazla mağdur olan kesim, sürekli olarak suçlu olarak gösterilen futbol seyircileridir. Bu seyirciler sadece fiziksel şiddete maruz kalmamakta aynı zamanda stadyum içinde ve çevresinde kimliksizleştirilmekte, değersizleştirilmekte ve aşağılanmaktadırlar. Tribüne tuttuğu takımı izlemeye, hayatında değer verdiği bir varlıkla buluşmaya giden bu insanlar, psikolojik işkencenin yukarıda saymış olduğum dört unsuruna da maruz kalabilmektedirler. Türkiye’de özellikle 1980 sonrası futbol ve futbol üzerinden toplumsal yaşama aktarılan değerlerde farklılık yerine tep tiplik özendirilmiş ve kıymet görmüştür. Türkiye’de futbola hakim olan üç büyük kulübün ve onların medyadaki-federasyondaki-hakemler üzerindeki-güvenlik güçleri üzerindeki etkinlikleri ve güçleri, futbolseverlerin farklı renklerle kuracağı birlikteliği daha başından ortadan kaldırmış ve bu kulüplerin kendi egemenliklerini ülkenin her yanında arttıracak örgütlenme modellerini hayata geçirmeleri sonrasında futbol üzerinde sürekli konuşulan ve komplo teorileri üretilen bir oyuna dönüştürülmüştür. Böylesi bir oluşumun içerisinde dönen para ve rant miktarının artması sonrasında futbol sahaları ile ilişkisini arttıran bir diğer kesim ise hakem ayarlamaları, şike, bahis ve benzeri konularda devreye giren mafya olmuştur. Futbolun yarattığı sembolik iktidar gücünün, medyanın futbol ile kurmuş olduğu bağlantı sonrasında yükselişe geçmesi ile birlikte yönetimlerde bulunan kişilerin, yönetimlerini sürdürebilmek amacı ile bir takım tribün liderleri ve amigolar ile kurmuş oldukları bağlantılar sonucu ; bu kişilere bedava bilet verilmesinden, deplasman maçları için otobüs tahsis edilmesine ve gerekli ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar gidebilen tehlikeli bir oluşumun temelleri atılmıştır. Kulüp yönetimleri ile bu kişiler arasında kurulan birlikteliğin olumsuz sonuçları ise futbol sahalarında şiddet dalgasının yükselişe geçmesi ve çıkan olayların tribünlerde adam öldürme boyutuna kadar varabilmesi ile sonuçlanmıştır. Artık futbol sahaları gerçek futbolseverler için her geçen gün daha tehlikeli ve istenilmeyen yerler haline gelmeye başlamıştır. Gerçek futbolsever tribünleri terk etmekte ve onların boşalttığı alanı tribünlerde kendi maçını oynamak isteyen, küfür ve şiddeti benimseyen kişiler almaktadır.

            Futbolu nasıl gördüğümüz sorusu, futbol sahalarında yaşanan şiddet hareketlerine yönelik alacağımız tedbirlere ve yaklaşımlara da ışık tutacaktır. Türkiye’de futbol-şiddet ilişkisinin medyadaki yansıması bile problem arz etmektedir.  Futbolda şiddeti önleme yasasının medyada ve devletin sorumlu kişilerinin ağzında sürekli olarak ‘şiddet yasası’ diye anılmaktadır. Bu niteleme bile başlı başına futbol şiddetinin önlenememesindeki bir etkidir. Futbolda şiddetin önlenmesinin temel konsepti stadyumda şiddetin önlenmesi ve maçların sağ salim oynanması değildir. Bu konuda da sahte uzmanlıklar, küçük kapsamlı kısa vadeli, göstermelik ve başarısız projeler üretilmiştir. Ne kulüplerin ne de sorumlu devlet yönetimlerinin elinde şiddetin önlenmesinde rehberlik edecek ve bir yol haritası oluşturacak sistematik veri kayıtları bulunmaktadır.

Tıpkı bir önceki yasanın çıkartılması sürecinde yaşananların benzerlerinin tekrarlandığı ve kamuoyunun adeta yasanın çıkartılması için hazırlandığı bir ortamda çıkartılacak olan yeni yasanın yaptırımı olacağını ve cezaların uygulanabileceğini düşünmüyorum. Bu konuda sadece bir örnek vermekle yetineceğim; biletlere isim yazma yerine TC kimlik numarası koyma düşüncesi aslında olayları çözme yaklaşımından ne kadar uzakta durulduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Önümüzdeki yıllarda biz yeniden futbolda şiddet yasası ismini verdiğimiz bu yanlış kavramsallaştırmayı konuşmaya ve yeni yaptırımlar/yasalar peşinde koşmaya devam ederiz. Tarafların samimi olmadığı ve günü kurtarmaya yönelik sadece emniyet tedbirleri peşinde koştuğu bir ortamda çıkartılacak her türlü yasanın uygulanabilme ihtimali zayıf olacaktır. Şiddetin azaltılabilmesinin yolu sadece çıkartılacak yasalar ve yaptırımlardan geçmeyeceğinin farkına varabilmekten ve tüm toplumsal yaşama dönük uygulamaları hayata geçirebilmekten kaynaklanacaktır. Futbol sahalarında ortaya çıkan şiddeti ve yaşananları sadece bu alana özgü olarak gördüğünüz için sorunun sadece bir boyutunu çözmeye yönelik girişimler(yasalar/yaptırımlar/cezalar) içerisine girersiniz ve şiddeti önleyemezsiniz.{jcomments on}

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  10979  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

26/04/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

9.915,62

+2,05

 bjk BJKAS

58,70

-9,97

 fb FENER

91,95

+2,99

 gs GSRAY

9,55

+0,44

 trabzon TSPOR

1,59

-1,85

   SPOR ENDEKSİ

4.875,33

-2,51

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 39812439

TRENDYOL SÜPER LİG 2023-2024 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV
Galatasaray 32 28  3   1  73 20 53  87 
2 Fenerbahçe  32  27    4  1 85  28   57

85

3 Trabzonspor  32  16 4  12 54  42 12 52
4 Beşiktaş  32   14   6  12 42  38  4 48
5 Rizespor 32 14 6  12   43  47 -4 48
6 Başakşehir 32  13 12 42  38 

  4 

 46 
7

Kasımpaşa

32  13  7  12   55 57  -2 46
8 Sivasspor 32 11 11

10 

38  43 -5  44 
9 Antalyaspor 32 10  12  10  36  37  -1 42 
10

Alanyaspor

32 10  12 10 41  46   -5  42
11 AdanaDemir 32 9 13  10

48 

43   5  40
12 Samsunspor 32 10  14 36  42 -6  38  
13 Ankaragücü 32  8 13

11 

40  41   -1  37
14 Kayserispor 32 10  10 12  36  45  -9  37
15 Konyaspor 32  12  12 34  45  -11  36
16 Hatayspor 32

7

12  13 36  44  -8 33
17 Gaziantep 32  7 17  35  50  -15  31 
18 Karagümrük 32  9 16  35 41  -6 30

19

Pendikspor  32 7 9 16 36 64 -28   30  

20

İstanbulspor 32 4 7 21 25 59 -34 16

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.