Bizden Önce Tesis Yoktu, Futbol Topu Çok Değerliydi!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Bizden Önce Tesis Yoktu, Futbol Topu Çok Değerliydi!

Bizden Önce Tesis Yoktu, Futbol Topu Çok Değerliydi!

thumbs b c d9a6af7f550cee07fbf08d878036f35e

Ahmet Talimciler- 3 Kasım 2022 Spor kültürünün inşa edilmesi ifadesi son derece önemlidir ancak bu ifadenin arka planında da aslında geçmişin gelecekle bütünleştirilebilmesi anlayışının yatması gereklidir.

 

Gençlik ve Spor Bakını Dr. Muharrem Kasapoğlu'nun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının bütçesi ile ilgili yaptığı konuşmada kullandığı şu ifadeler kamuoyunun gündemine taşınıverdi. 

"21 sene önce, pek çok alanda olduğu gibi sporda da büyük eksikleri olan bir ülkeydik. Tesis yoktu, imkân yoktu, sporcu yetiştirecek antrenör bulunmuyordu. Bırakın sahaları, kortları, pistleri, salonları, statları pek çok vilayetimizde bir futbol topu dahi çok değerliydi. Uluslararası başarı için sporcu çıkaramıyor, branşlarda ülkemizi temsil edecek sporcu bulamıyorduk. Bir zincirin halkaları gibi tüm reformları uç uca ekledik. Sabırla, dirayetle spor kültürümüzü inşa ettik."

Türkiye'de siyaset kurumu ile uğraşanların genel anlamında hiç ama hiç vazgeçemedikleri bir nokta var: Bütün yaşananların kendileri ile başladığı algısı. Oysa siyaset denilen mekanizmanın kendisinin geçmişten getirilenler ile geleceğe taşınanlar arasında bir geçişe hizmet etmekte olduğu gerçeğini es geçmek suretiyle bir yerlere varabilmeniz mümkün değildir. Tarih, denilen alanın güzelliği de işte tam bu noktada ortaya çıkıverir ve siz yoktu demenize karşın var olanları yüzünüze doğru açık ediverir. Sayın bakanın bu açıklamaları sonrasında neler varmış neler yokmuş diye çok kısa bir araştırma yapma yoluna gittim ve karşıma 2012 yılında Malatya İnönü Üniversitesinin Sağlık Bilimleri Enstitüsünün Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalında yapılan bir yüksek lisans tezi* çıkıverdi. Şimdi o tezden aldığım iki fotoğrafı aşağıya aktarıyorum. 

Sayın Bakanımızın kendi dönemine ilişkin verilerin ilk sekiz yılına ait olan bilgilerin de yer aldığı bu çalışmada dikkat çekici olan husus olarak 2001 yılını baz aldığımızda dahi toplamda 10.828 tesisin olduğu görülmektedir. Bu toplam tesis içerisinde 225 stadyum, 1209 futbol sahası, 535 spor salonu, 53 Açık ve kapalı yüzme havuzu, 6180 Açık spor sahaları (basketbol, voleybol, hentbol, tenis) ve 625 diğer spor tesisi yer almaktadırBir başka ifadeyle sayın bakanımızın söylemiş olduğu bizden önce spor tesisi yoktu ifadesi bizzat devletin bir kurumu olan devlet planlama teşkilatının göstergelerinden alınmış olan bir tabloya göre farklı bir durumun varlığını gözler önüne sermiş olmaktadır. 

Bir diğer tablomuz ise yıllara göre sporcu ve spor adamlarının sayısını içermekte. Bu tabloya göre 2001 tarihinde yani sayın bakanın açıklamasında yer aldığı üzere antrenörün bulunmadığını iddia ettiği yılda ülkemizde 19.605 kişi bulunmaktadır. Hakem sayısı 34.668 olup spor kulübü sayısı da 5987'dir. Tıpkı şu anda olduğu gibi o zaman için de çok tartışmalı olan lisanslı sporcu sayısı 350.635 olup bunların kaçının faal sporcu olduğuna ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. Bir sonraki yılda ise lisanslı sporcu sayısının 278.046 buna karşın faal sporcu sayısının 205.954 gösterildiğini buna karşın bundan tam bir yıl sonra ise lisanslı sporcu sayısının daha sonraki yıllarda da sistematik olarak artacağı bir evreye girildiği buna karşın faal spor yapan kişi sayısının ise tam tersi bir görünüme işaret ettiği tablodan da anlaşılmaktadır. 2003 yılında 403.104 lisanslı sporcu sayısına karşın 151.701 faal sporcumuz bulunmaktadır. Bu bir anlamda ya bir önceki istatistiksel verilerde problem var demektir ya da bu verilerde bir sıkıntı olduğu anlamını taşımaktadır. 

Spor kültürünün inşa edilmesi ifadesi son derece önemlidir ancak bu ifadenin arka planında da aslında geçmişin gelecekle bütünleştirilebilmesi anlayışının yatması gereklidir. Bu ise geçmişte yapılanları yok sayarak değil onlarla yol alındığını kabul ederek gerçekleşebilecek bir anlayıştır. Geçmişte uluslararası organizasyonlara gidecek sporcu bulamıyorduk cümlesinin herhangi bir kıymeti harbiyesinin olmadığını söylemeye bile gerek yok! Son yirmi yıl içerisinde Adalet ve Kalkınma Partisinin spor alanında özellikle de inşaat üzerinden spor tesislerinin yapılmasında büyük hamleler gerçekleştirdiğini söylemeliyiz. Ancak bu inşaat hamlesinin bir spor kültürü inşa etmek için yeterli olamayacağını, spor kültürünün çok daha geniş boyutlu bir anlayış ile var edilebileceğini de eklemeliyiz. İşte tam bu noktada sporun, kitlesel bir harekete dönüştürülebilmesinin ne kadar önemli olduğu gerçeği bir kez daha bizi karşılayacaktır. Çünkü bu ülkenin insanlarına spor yaptırma düşüncesini benimsetemediğimizi ve 85 milyonluk ülkenin göstermelik değil gerçek anlamda lisanslı sporcu sayılarının hâlâ yetersiz olduğu gerçeğini de ortaya koymak durumundayız. Ülkemizde spora ilişkin yapılacak olan açıklamaların dönüp dolaşıp ideolojik bir alan üzerine inşa edilmesi anlayışının bu ülkenin geleceğine zarar vermekte olduğunu ve bunun bizi ileriye götüremediğini belirtmek durumundayım. 3-5Haziran 2018 tarihleri arasında partilerin spora dair vaatlerine ilişkin üç  yazıyı yine bu köşede yayınlamıştım.

Geride kalan dört yıl içerisinde çok fazla bir yol kat edilmediğini önümüzdeki seçimlerde yine göreceğimiz kanaatindeyim. Çünkü siyasal partilerimiz açısından spor denilen alan bir icraat gösterme alanı olarak nitelendirilmekte ve bu alan üzerinden neleri gerçekleştirmiş oldukları kitleler ile buluşturulmaya çalışılmaktadır. Oysa spor denilen alanın sadece icraatları değil toplumsal gerçekliğin bizatihi kendisini ilgilendirdiği gerçeğini es geçtiğiniz sürece spor ile toplum bağlantısını kurabilmeniz mümkün değildir. Sayın bakanımızın yıllar içerisinde attığı olumlu adımların göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını bir kez daha çiziyorum ancak bütün bu olumlulukların bizden önce sanki hiçbir şey yoktu, anlayışına indirgenmesini ise reddediyorum. Çünkü bu eşyanın doğasına aykırı bir anlayıştır ve yarar değil bilakis zarar getirecektir.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  1006  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Prof. Dr. Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1616 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51357252

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1