Futbolumuzun Beyin Yakan Halleri
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Futbolumuzun Beyin Yakan Halleri

Futbolumuzun Beyin Yakan Halleri

1thumb 30474 300 300 0 0 crop1

Ahmet Talimciler- 8 Ocak 2025 Her geçen yıl biraz daha fazla futbol üzerinden yaratılan anormal bir futbol iklimine maruz bırakılıyoruz ve ne yazık ki bu durumun yaratılmasında hepimiz fazlasıyla kabahatliyiz.

 

Dış unsurlar üzerinden yarattığımız heyula sayesinde futbolun belki de tam orta yerinde durmakta olanları değil de etrafındaki sorunları büyütmek suretiyle dertlerimizi çoğaltıyoruz. Futbol, futbol olalı bu kadar çok futbol dışı unsurlar üzerinden açıklanmamıştı. İşin ilginç kısmı tüm bu olup bitenler en çok da bu yaygarayı çıkaranların işine yarıyor. Çünkü bu sayede kendi sorumluluklarını ve yetersizliklerini bir başka unsura bağlayabilmeyi başarıyorlar. Ayrıca tüm bu beyin yakan koşuşturma içerisinde asıl gündeme hiç ama hiç değinilmeden bir anlamda her şey tıkırında ilerlemeyi sürdürüyor. 

 

İki takımlı mücadeleye indirgenen Türkiye süper ligi ile söz konusu iki takımın birbirleri ile olan dertleri artık rekabet boyutunun sınırlarını kat be kat aşmış vaziyette. Bir başka ifadeyle artık ezeli rakip ebedi dost palavrası dahi kullanılabilecek bir klişe olmaktan çıkmış vaziyette. Hal böyle olunca her iki tarafın da kendi pozisyonları üzerinden ahkam kesmesi ve var olan durumu kendi lehlerine çevirebilmesi için bin bir çeşit atraksiyon çevirmesi de boşuna değil! Ancak öte yandan bu iki kulüp arasındaki hengâme içerisinde olan da ülke futboluna oluyor söylemini rahatlıkla kullanabiliriz. Çünkü ikisi tepişirken olan altta kalan diğerlerinin ezilmesi şeklinde tecelli ediyor. İşte tam bu noktada bir tanesi ‘iyiler hep kazanır’ argümanı üzerinden yapılanlar karşısındaki tutumunu kamuoyu ile paylaşarak var olma savaşı veriyor. Kendisini iyi diğerlerini amiyane tabirle kötü olarak nitelemesi de son derece sıkıntılı bir yaklaşıma karşılık gelmektedir. Herkes kendi kitlesini konsolide etme uğruna geri kalanları ötekileştirmek suretiyle var olma mücadelesi veriyor ki bu durum öteki olarak görülen rakibinizin yok edilmesi halini de içerdiği için son tahlilde sizin de yok olmanız anlamını taşımaktadır. Diğeri ise her hafta bir yenisini eklediği demeç bombardımanı ile yaşananlara dair açıklamaları kamuoyu ile paylaşma yoluna gidiyor. Burada her ikisinin eylemlerinin de normal olmadığını söylemek durumundayım, bununla birlikte özellikle ikincisinin her karşılaşma sonrasında özellikle de rakibinin karşılaşmaları sonrasında yapmış olduğu açıklamaların yarardan çok zarar getirdiği kanaatindeyim. Çünkü bu açıklamalar tekrarlandıkça, haklılığın değil acizliğin dışa vurumu haline dönüşmeye başlıyor. Rakibiniz üzerinden kendinizi temize çekme hali bu topraklarda belirli bir süre sonra tam aksi şeklinde karşılık bulmaya dönüşüyor. Bu yüzden de yapılanlar kar değil bilakis zarar şeklinde kulübün hanesine yazılır hale geliyor. 

İki kulüp arasındaki bitmeyen çekişme sonrasında futbola dair konuşmamız gerekenlerin hiç birisini konuşamadığımız bir ortamla karşı karşıya kalıyoruz. Bütün yaşananların arka planında daima hakemler ve onların hataları ön plana çıkartılıyor. Son iki yıl içerisinde ülkenin önde gelen hakemlerinden kaç tanesinin hakemliğinin bitirildiğini ve bunların yerine gelenlerin halinin ne olduğunu, konuşabildik mi? Bu gidişle tıpkı Cüneyt Çakır’ın hakemliğinin bitirilmesi sürecinde olduğu gibi Halil Umut Meler’in hakemliğinin de bitirilmek üzere olduğunun farkında mıyız acaba? Şimdi bu yazdıklarıma ilişkin olarak tipik takım taraftarlığı üzerinden söz konusu hakemlerin ne kadar taraflı maç yönettikleri ve ne gibi büyük eyyamlar yaptıklarına ilişkin yorumlar yazılacak. Peki buraya hangi hakemi yazarsak yazalım benzer ifadelerin kullanılmayacağını söyleyebilecek birisi var mıdır? İki kulübün çekişmesi sonrasında yeniden biçimlendirilmek istenilen hakem müessesesinin ne hale dönüşeceği konusunda örneğin hakem camiasının eski ve yenilerinin görüşleri nelerdir? Biliyor muyuz veyahut her olayın bu kadar komplo teorileri üzerinden açıklandığı bir yerde, yapılmak istenilen değişikliklerin farklı bir şekilde görüleceğini mi zannediyorsunuz? 

Kuralların evrensel aklı temsil ettiği ifadesini bir kez daha hatırlatmak için yazıyorum ancak bu ülkede futbol alanındaki kuralların dahi bilinmediğini veyahut var olan kuralların bana göre, sana göre diyerek farklı bir hale büründürüldüğü meselesini es geçmemek durumundayız. Çünkü bu anlayış üzerinden her hafta her birimiz pozisyon dedektifliğine soyunmak suretiyle kendi takımlarımızın aleyhine yapılan hatalar üzerinden futbolumuzu biraz daha kör kuyuların içerisine çekmeyi gayet iyi biliyoruz. Ancak bunu yaparken her nedense kendi takımımızın lehine yapılan hataları ise es geçmek suretiyle aynı kuralları veyahut aynı düdükleri görmemeyi tercih ediyoruz. Bu ruh halinin ülke futbolunun ivedi sorunları karşısında hiçbir karşılığının olmadığını ve böyle bir futbol ikliminin fair play’in bırakın kendisini esamesini bile istemediği bir noktada olduğumuzu bir türlü anlamak istemiyoruz. Biz istemiyoruz da harcadığımız milyon eurolara karşın sonuçlar tüm bu olup bitenleri tokat gibi yüzümüze vuruveriyor. Sahaya çıkan takımlarımız da ne kadar yerli oyuncumuzun bulunduğundan başlayarak, topun oyunda ne kadar kaldığı ve gerçekten futbol seyrinin yüksek olduğu kaç karşılaşma izleyebildiğimize kadar uzanan çok sayıda konuyu sıralayabilirim. Ancak tek bir mesele üzerinden tüm bu olup bitenleri anlamak isteyenler açısından tüm bu söylediklerimin hiçbir karşılığının olmadığını da gayet iyi biliyorum. Çünkü son iki yıldır giderek yükselen bir ivme içerisinde beyin yakan futbol yorumları ve açıklamalarına maruz bırakılmayı sürdürüyoruz. 

Yapı, algı, organizasyon vb. ifadelerin havada uçuştuğu bir yerde futbolun bırakın kendisini, onu çağrıştıran herhangi bir parçasının dahi konuşulması mümkün değildir. İşin ilginç kısmı koca koca kulüp başkanı ve yöneticilerinin ve tabii ki anlı şanlı medya yorumcularının da yaptıkları tam olarak da konuşulmamanın sağlanmasından ibarettir.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  382  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Prof. Dr. Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1631 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51357506

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1