Genç Futbolcu Oynatmak Hem Kolaydır, Hem de Zor!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Recep Cengiz Genç Futbolcu Oynatmak Hem Kolaydır, Hem de Zor!

Genç Futbolcu Oynatmak Hem Kolaydır, Hem de Zor!

147fb16-yasinda-tarihe-gecti 

Recep Cengiz- 27 Ağustos 2021Türk futbolunda “genç futbolcu” hakkında konuşmak tuhaf bir şeydir.

 

Çünkü, geleceği parlak futbolcular arasında gösterilen 19 yaşındaki Muhammed ve 16 yaşındaki Arda Güler zorunluluktan da olsa Fenerbahçe’de oynuyorsa, Kayserispor’un 18 yaşındaki kalecisi Doğan Rennes’le, Altay’ın 19 yaşındaki stoperi Cenk Özkacar, Fransız kulübü Lyon ile Bursaspor’un 18 yaşındaki forveti Ali Akman Bundesliga ekiplerinden Eintracht Franfurt’la anlaşıyorsa; TFF genç futbolcuların oynatılması için karar alıp, sosyal medya da bir yandan geleceğe yatırım nidaları atılıp diğer yandan genç futbolcular ihtiyaçtan oynatılıyorsa, bu tuhaf bir şeyin ta kendisidir.

 

Türkiye’de genç futbolcu oynatmak hem kolay hem zordur.

 

Türkiye’de genç futbolcu oynatmanın ekonomik sıkıntı ve kadro kurma zorluğu arasında doğrudan, net ve anlamlı bir ilişki vardır. Bu ilişkinin Türkçesi, genç futbolcular kulübün parası bittiği zaman, asıl oyuncular sakat veya cezalı olduğunda kadroya girme veya oynama şansı buluyorlar. Bu sınırlılık genç oyuncuların yetenek ve becerilerinden değil futbol algı ve anlayışımızdan kaynaklanıyor. Yaygın futbol anlayışımıza göre maç kazanmak genç futbolculardan daha değerlidir. Bu anlayışın değişmesi ve futbol ideal düşünceyi sağlamak için federasyonun politikası, yöneticilerin anlayışı, teknik direktörlerin cesareti yok. Zorluk derecesi düşük maçlarda genç oyuncuları oynatmak bana gerçek deneyimler değilmiş gibi geliyor. Zorluk derecesi yüksek maçlarda da oynatmak yürek istiyor tabii… Gerçek şu ki, edinmek istediğimiz puan, kazanmak istediğimiz para, genç futbolcu değil. Oysaki, genç futbolcular daha düşük maliyetle daha yüksek verimlilik sağlanabiliyor. Doğru bir strateji uygulandığında (doğru zaman ve yeterli süre) genç oyuncular takıma daha fazla hareketlilik ve enerji katıyor. Üstelik, takımlar genç oyuncu oynattıkları için değil kötü performans gösterdikleri için yeniliyor.

 

Genç futbolcuların varlığı, kulüplerin kendi kendilerine yetebiliyor olmasını sağlarken, teknik direktörlere takım kurgusunda daha fazla seçenek ve rekabet avantajı yaratmaktadır. Ayrıca genç futbolcularla, deneyimli futbolcu ve temsil edilen üst düzey oyun sistemleri arasındaki mesafenin niteliğini görmek mümkündür. Bu bağlamda futbola yeni bir bakış açısı kazanmak zihinsel çaba ve disiplin gerektirmektedir.

 

Kulüplerin beklediği var ama anladığı bir futbolcu yetiştirme politikası yok.

 

Ajax, Barcelona veya Porto gibi alt yapısı güçlü kulüplerin model alınmasını konuşurken, bu kulüplerin teşkilat şemasını Türkiye şartlarına uyarlamak değil, kulüpleri çağdaş bir futbol kulübü olarak algılamak ve böyle bir konuma getirecek yönetsel, sosyal ve kültürel alt yapıyı oluşturmak olduğunu unutuyoruz. Bunun değerlendirilmesi ile ilgili olarak çok sevdiğim bir fıkra sizlere bu konuda bir fikir verecektir sanırım. Bilim adamları “pirelerin öğrenme yeteneği” üzerinde çalışma yapmaya karar verir. Pire masaya vurulduğunda sıçrayacak şekilde eğitilir. Pire her masaya vurulduğunda sıçrar. Ardından bir bacağı koparılıp tekrar masaya vurulduğunda yine sıçrar, bir bacak daha koparılır, yine sıçrar, üçüncü bacağı da koparıldığında artık pire sıçrayamaz. Bunu gözleyen bilim adamları deney sonucunu şu şekilde yorumlar: “Üç bacağı koparılan pireler sağır oluyor.”

 

Oysaki, alt yapı-üst yapı, yerli-yabancı ayrımı birbirinden ayrı ele alınması gereken konulardır.

 

Bir futbolcu üst yapıya gelmişse artık alt yapı etiketinden kurtulması/kurtarılması gerekir. Bu durumda genç futbolcuların takımlarında ‘neden’ oynamadığı/oynatılmadığıdır. Bu sorunun direk olarak yabancı futbolcularla ilgisi yoktur. Bu yönetim politikası ve antrenörün anlayışı ile ilişkilidir. Taraftar baskısından korkan yöneticiler risk almak, antrenörler riske girmek istemiyorlar. Çünkü yıldız ve deneyimli bir kadro ile başarısızlıkta yönetici ve antrenörler direk hedef olamaya biliyorlar ama genç futbolcularla puan kayıplarında ilk suçlama ‘neden’ transfer yapmadınız? oluyor.

 

Bu gerçeklikte sorgulanması gereken genç futbolcuların takımlarında ‘neden oynamadığı’ değil ‘nasıl’ oynatıldığıdır.

 

Genç futbolcuların oynatılma politikası olur ama zorunluluğu ol(a)maz.

 

Teknik direktörlerin takım kurgusunu yaparken baz alacağı tek şey futbolcunun takıma katkısıdır. Bir futbolcu genç olduğu için değil performans değerleri oynayacağı takımın ihtiyaçlarına cevap verdiği takımda tutulur, oynayacak düzeyde olduğu için de oynatılır.

 

Hangi ligde olursa olsun, hiçbir teknik direktör antrenman değerleri düşük bir futbolcuyu sırf genç, yerli, tecrübeli (abi) vb. gerekçelerle oynatma lüksü yoktur. Aksi durumda, futbolcular üzerindeki etkisi ve inandırıcılığını kaybederler. Bir oyuncu sırf genç diye oynatılmaz/oynatılamaz. Bir futbolcu oynayacak durumda ise 15 yaşında veya 35 yaşında olması bir şeyi değiştirmez. Atiba Hutchinson’un 37 yaşında Beşiktaş’ta oynamasının, Buffon’un 43 yaşında Parma’ya transfer olmasının nedeni ve mantığı budur. Bu düşünce sistematiğini oluşturmadan genç futbolcuları oynatırsanız ya saha içinden “Hocam beni kurtar!” mesajı ya da kulüpten “bundan sonraki hayatında başarılar dileriz” mesajı alabilirsiniz.

 

Bu bağlamda, genç oyuncuları lige, takıma, sisteme ve ortama hazırlanması gerekiyor. Uygun koşulların yaratılmadan veya elverişli koşulların beklenmeden sahaya sürülen genç futbolcuların futbol yaşamlarının büyük takımlarda başlamadan bitme riskini göz ardı etmek demektir.

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  1407  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Recep Cengiz Cuma, 22 Kasım 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan

Kimler Sitede

Şu anda 1089 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52935850

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1