Akdeniz’in Üç Ülkesi ve Tenisin Aynası
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Ömer GÜRSOY Akdeniz’in Üç Ülkesi ve Tenisin Aynası

Akdeniz’in Üç Ülkesi ve Tenisin Aynası

 1tennis-general-a1

Ömer Gürsoy- 26 Kasım 2025  Türkiye günlerdir futbolda bahis, şike ve soruşturmalarla çalkalanıyor. Kulüplerden federasyona, yöneticilerden futbol ailesine kadar herkesin başka bir cephede olduğu, kavganın maçlardan çok masalarda yürüdüğü kaotik bir dönemden geçiyoruz.

 

Sporun en popüler branşı her gece başka bir iddiayla çalkalanırken, ülke gündemi de bu fırtınayla yatıp kalkıyor.

Tam da böyle bir atmosferde, bu gürültünün arasından sıyrılıp, Bologna’daki Davis Cup finallerine bakınca şunu düşündüm:

Tenisteki bu muhteşem rekabeti, bu seviyeyi, bu aklı görmezden gelemeyiz.

Bu yüzden bu yazıyı yazmak istedim.

Çünkü İtalya’nın İspanya’yı yenerek üst üste üçüncü kez Davis Cup’ı kazanması sadece bir spor olayı değil; Akdeniz’in üç ülkesine—İtalya, İspanya ve Türkiye’ye—aynı anda ayna tutan bir gelişme.

Coğrafya olarak yakınız.

Aynı denizin suyuyla serinliyoruz, benzer yemeklerle doyuyoruz, aynı güneşin sıcaklığıyla ısınıyoruz.

Fakat konu spora—hele ki tenise—gelince, farklar bir anda uçuruma dönüşüyor.

İtalya kupayı alırken, İspanya finale çıkarken biz hâlâ tribünden bakıyoruz.

Bir tenis izleyicisinin şu cümlesi aslında durumun bütün özetidir:

“Eğer orada oynanan tenis ise, bizde oynanan şey başka bir şey… Eğer bizimkine tenis diyorsak, onlara ne diyeceğiz?”

Bu bir sitem değil; bir hakikatin ifadesi.

Çünkü İtalya’nın başarısı tesadüf değil.

On yıllara yayılan altyapı yatırımı, kalıcı planlama, spor kültürü, eğitim modelleri ve profesyonel yönetim var.

İspanya da öyle; Nadal’ın gölgesini karanlık değil, yol gösterici olarak kullanan bir sistem.

**Bologna’da Bir Öğrenme Yolculuğu:

Şafak Müderrisgil’in “Kalfalık Dönemi”

Ve bu atmosferde Türkiye’den biri daha Bologna’daydı:

Federasyon başkanlığında bir yılı geride bırakıp kendi tabiriyle “çıraklıktan kalfalığa geçen” Şafak Müderrisgil.

Müderrisgil’in oradaki varlığı basit bir protokol ziyareti değildi.

Görmek, öğrenmek, ilham almak ve Türkiye tenisinin geleceğine ışık tutacak modelleri yerinde incelemek için oradaydı.

Devasa bir fuar merkezinin nasıl dünya çapında bir turnuva alanına dönüştürüldüğünü anlamak…

İtalya Federasyonu yöneticileri, antrenörleri ve teknik ekipleriyle istişare etmek…

Sistemi ayakta tutan insanları dinlemek…

Bunların hepsi Türk tenisi adına kıymetli adımlar.

Teniste rekabet yalnız raketle değil; akılla, kültürle ve organizasyonla kazanılıyor.

Müderrisgil’in Bologna’da yaptığı tam da buydu:

Geleceğin tenis aklına malzeme toplamak.

ATDSK’nin 5 Yıllık Yol Arkadaşlığı

Müderrisgil Bologna’da yalnız değildi.

Beş yıldır İtalya ile ortak programlar yürüten ATDSK yönetimi de oradaydı.

Başkan Ali Refah Keskin, Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Çetin ve yakın dostum İtalyan antrenör Renato Vavasori..

Köklü iş birliklerini genişletmek, sporcular için yeni kapılar açmak, eğitim modellerini Türkiye’ye taşımak için…

Tribünde sadece maç izlenmiyordu;

Bir ümit, bir umut arayışı da vardı.

Doğru modeli öğrenmek isteyen bir kulüp ve bu modeli ülke sporuna taşımak isteyen bir federasyon başkanı…

Bu iki fotoğrafın aynı karede durması, Türkiye tenisinde pek rastlanmayan ortak vizyonun işareti.

Biz de Yapabiliriz

Bugün İtalya ile aramızdaki fark yalnızca teknik değil; kültürel, idari ve zihinsel bir fark.

Ama kapanmayacak bir fark değil.

Akdeniz ülkeleri doğru stratejiyle dünya markası olabiliyorsa, biz neden olmayalım?

Olmalıyız.

Çünkü genç nüfusumuz, yeteneklerimiz, enerjimiz ve coğrafyamız buna çok müsait.

Eksik olan tek şey:

Uzun vadeli tenis aklı.

Bologna’da atılan küçük adımlar, doğru yerde birleştiğinde büyük sonuçlar doğurabilir.

İtalya’nın Davis Cup zaferi belki dünyanın gündemi için bir başarı haberi…

Ama bizim için çok daha fazlası:

Bir uyarı, bir çağrı, bir hatırlatma…

“Biz de yapabiliriz.”

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  14  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ömer Gürsoy Pazartesi, 21 Haziran 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1489 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54363319

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1