Recep Cengiz- 24 Ağustos 2021 2020 Tokyo Yaz Olimpiyat Oyunlarından sonra gözler 24 Ağustos-5 Eylül 2021 tarihleri arasında yapılacak 16. Yaz Paralimpik Oyunları'na çevrildi.
13 branşta 87 sporcuyla mücadele edeceğimiz oyunlara katılacak her Paralimpik sporcumuzun farklı ama benzer hikayeleri var:
- Kimi doğuştan engelli,
- Kimi mayına bastı bacağı koptu,
-Kimi trafik kazası geçirdi felç oldu,
- Kimi elektrik çarpması sonucu iki bacağını ve sağ kolunu kaybetti,
-Kimi çocuk felci geçirdi tekerlekli sandalyeyle yaşıyor.
-Kimi düğünde maganda kurşunu ile felç oldu.
-Kimi tatilde derinliğini bilmediği bir suya atladı, boynu kırıldı, belden aşağısı felç oldu.
-Kiminin kas erimesi hastalığı var.
-Kimini felç bırakan kurşun değil kurşunu sıkan haindi.
-Kiminin hamilelikte annesinin yanlış ilaç kullanımı nedeniyle, iki bacağı yok.
Asıl önemli olan yanlış tercihin, maçoluğun, feodal anlayışın, sorumsuzluğun, liyakatsizliğin veya kaderin kurbanı oldular. Ancak, hallerinden şikâyet etmediler. İnsanı insan yapan değerlerin başına ahlak, vicdan ve faziletlerini koydular.
Bedenlerinden bir şeyler kaybetseler de insanı gerçek insan yapan şeyin ahlak, vicdan ve erdemler olduğunda ısrar ettiler.
Duygu, ümit ve hayal aleminde gezmediler.
Zaman zaman dışlandıklarında hayata küsmediler.
Toplumda insanca yaşama ayak uyduramayan birçok hoşgörüsüz ve saldırgan insanda olmayan şeyi (akıl ve zekâ) farklı spor branşlarında kullanıp pratik yararlar edindiler.
Engelli değil özel sporcu oldular.
Engelleri farklı ama ortak özellikleri aynı “güçlü bir karaktere” sahip olmaları “azimle” çalışmaları, “hırsla” yılmadan mücadele etmeleri ve her şeye inat yaşama tutunmalarıdır.
Hedefleri zor ama imkânsız değil. Bu olimpiyatta olmak, toplumsal yaşamda unuttuğumuz engellilere, birey algısı yaratmak ve özgüven kazandırmak için önemlidir.
Sonuç olarak, felsefesi “birlik” ve “bütünlük” olan Olimpiyat Oyunlarının, bu özel insanların toplum ve spor yaşamda kendilerini önemli, özgür ve güvende hissedeceği günlere katkı sağlaması dileğiyle…{jcomments on}