Gerginlik var Futbol Yok!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Ahmet TALİMCİLER Gerginlik var Futbol Yok!

Gerginlik var Futbol Yok!

Ahmet Talimciler-11 Şubat 2017 Çok daha farklı olması beklenen bir müsabakanın sonucunda yine aynı şeyleri konuşuyor olmak ve bir arpa boyu yol gidememek herhalde ülke futbolunun kaderi olsa gerek!

Biz uzun zamandan bu yana oynanan futbolu, futbolun içindeki güzel hareketleri ve yine futbola özgü olan hataları konuşmayı unuttuk. Her defasında hakemleri, maç içerisindeki yanlış kararları ve bunun sonucunda önce sahaya ardından ekranlara taşan gerginlikleri konuşup durur olduk. 

Kim kimi ne kadar sinirlendirecek ve hangi taraf daha fazla sinir harbinde ayakta kalabilecek üzerine kurulu stratejilerle sürüp giden bir futbol mantalitemiz var. Hiçbirimizin derdi gerçek anlamda futbol ve sonuç olarak zevkli bir oyun seyretmek olmadığı için sürekli olarak kendimizin tarafını haklı çıkartacak uygulamaları alkışlayıp duruyoruz. 

Böyle olduğu için de üzerinde uzlaşabildiğimiz ne bir spor yazarı var ne de bir spor yorumcusu bulunuyor. Tutulan takımların renkleri üzerinden yapılan değerlendirmeler nedeniyle objektiflik denilen mesele zaten kimsenin de umurunda değil. Hal böyle olunca oynanan oyundan ziyade neden galibiyetin gelmediği meselesi kolaylıkla ön plana çıkartılabilmekte ve bunun üzerinden saatlerce konuşulabilecek bir ortam kolaylıkla sağlanabilmekte.

Zaten böylesi durumların kaçınılmaz günah keçisi hakemlerimiz elimizin altında bulunduğu için, ilk iş onların yanlış kararları üzerinden yorumları sıralamaktan geçiyor. Hakem faslı bittiğinde takımınızın teknik direktöründen başlayarak futbolcularına oradan başkanı ve yönetim kuruluna doğru bir güzergah izlemeye başlıyorsunuz. Arada rakip takımın saha içerisindeki futbolcularına yönelik giydirmeler de işin tuzu biberi şeklinde sıralanıyor. Futbol nerede derseniz futbol aslında hem hiçbir yerde hem de bu kadar çok işin içerisine dahil edildiği için her yerde.

Dün gece yine en çok hakemlerin konuşulduğu bir karşılaşmaya tanıklık ettik. Saha içerisinde gerilim arttıkça futbolun adım adım kaybolduğu bir doksan dakika izledik. Bir tarafta gerilimi tırmandıran futbolcular öte tarafta ise bu olup bitenin farkında olmayan bir hakem dörtlüsü yer almaktaydı.

Şenol Güneş ile Simon Kjaer arasında yaşanan olay üzerine Fenerbahçe yöneticisi İlhan Ekşioğlu’nun yaptığı ‘hesabını soracağız’ açıklamasının yanıtı Beşiktaş teknik direktöründen sert bir biçimde geldi. Güneş; ‘Hesabı veremeyenler, hesap soramazlar. Tapelerde neler var onları konuşalım’ sözleri ile Ekşioğlu’nun 3 Temmuz sürecindeki pozisyonuna ilişkin bir açıklamada bulundu.

Ev sahibi takımın taraftarlarına yönelik dil gösterme hareketi yapan ve rakibini alt eden Robin Van Persie sayesinde Beşiktaş maçı on kişi tamamlamak zorunda kaldı. Ve aslında bu gerilimle birlikte Beşiktaş’ın maçla olan tüm bağlantısı da koptu. Gerilimden etkilenenlerin sadece saha içerisindeki futbolcular olmadığı aynı zamanda teknik heyetin de benzer biçimde olayların etkisinden kurtulamadıklarını daha sonra gazetelere yansıyan devre arası görüntülerde gördük. Maçın bitiminde Beşiktaş tribünlerinin takımlarının oyuncularını alkışlamaları son derece güzel görüntüler olarak tarihteki yerini alacaktır. Buna karşın bu iki takım arasındaki gerilim bu maç öncesinde başkanlar düzeyindeki açıklamalarla zaten başlamıştı. Buradan sonra ligin gidişatı içerisinde durumun daha da alevlenmesini sağlayacak ortamın oluşacağını ön görmek için kahin olmak gerekmiyor.

Fenerbahçe idari menajeri Hasan Çetinkaya’nın başının yarılması ile ilgili olarak da yine İlhan Ekşioğlu’nun twitter üzerinden yaptığı ‘bu akan kanın takipçiyiz’ açıklamaları, olan bitenin sadece bu maçla sınırlı kalmayacağını net bir biçimde ortaya koyuyordu.

 

Sporun ülkemizde futbolun yaşadığı ekonomik dönüşümle birlikte rekabetin boyutları rakibini alt etme mantığı içerisine hapsedilmiş olup yeni dönem bambaşka bir anlayışın yaşanmasına neden olmuştur. Buradaki en önemli figürler hiç kuşkusuz yöneticilerdir, ilginç olan nokta ise yöneticilerden başlayan şiddet dalgasının faturasının her defasında taraftarlara kesiliyor olmasıdır. Tribünlerin her defasında daha fazla gerilmesine yol açanların yöneticiler olduğu ve onların konuşmanın şehvetine aldanmalarının ardından mücadelelerin her defasında daha fazla hakkaniyetten uzak hale dönüşmesinin önü açılmaktadır.

 

Kartopu etkisi ile her maç -sadece futbol maçları değil- dostluğun yerini biraz daha fazla düşmanlığa bıraktığı ve bir sonraki maçta yaşanacak nefretin dozajını arttırdığı bir hale bürünmektedir.

 

Ezeli rakibimiz ebedi dostumuz masalı/yalanı hangisini isterseniz kullanabileceğiniz bir klişe olarak medya tarafından her defasında dolaşıma sokulmaktadır. Ezeli rakipleri için kapalı kapılar arkasında söylemediğini bırakmayanların, kameraların önünde beyaz dişlerini göstermek suretiyle sırıtmaları, aslında ne kadar yapmacık olduklarını ortaya koymaktadır.

 

Ancak bu yönetici modeli ile birlikte ülke tarihinin en eski rekabetinin geleceğinin altına biraz daha fazla dinamit taşınmaktadır. Kendimizi aldatmaktan vazgeçmemiz gerektiğini daha öncelerde de belirttim, fakat gelmiş olduğumuz noktanın geriye döndürülebilmesi artık pek mümkün gözükmemektedir. Kendi yönetsel hatalarının bedellerini rakipleri üzerinden ödetmek isteyen zihniyet sayesinde, birbirlerine düşman takımlar yaratmayı sürdürüyoruz ve kendimizi rahatlatmak için de ezeli rekabet masalına başvuruyoruz.

 

Sahaya futbolcuların yanında çıkan çocukların üzerlerindeki formanın rengi bile problem teşkil ediyor. Oynanan karşılaşma sonrasında gazetelere yansıyan haberlerin altına yapılan yorumlara şöyle bir göz gezdirin, işin ne kadar sıkıntılı bir noktaya geldiğini rahatlıkla göreceksiniz. Herkesin kendi haklılığı üzerinden ötekini haksızlığa mahkum ettiği bir anlayış giderek daha fazla benimseniyor.

 

Küfür, hakaret ve aşağılamanın bini bin para şeklinde yorumlar yapılıyor. Nefret saha içinde olup bitenler sonrasında klavye başındakiler tarafından sürdürülüyor ve bir sonraki karşılaşma da tüm bu yaşananların intikamının alınacağı düşünülüyor. Böylesi bir sakat bir ruh halinden ne ezeli rekabet çıkar ne de gerçekten bir futbol sevgisi üretilebilir. Yöneticilerinden futbolcularına, teknik heyetinden medya mensuplarına oradan da taraftarlarına kadar futbolun bütün bileşenlerinin sorumluluklarının olduğu gerçeğini sürekli olarak göz ardı ediyoruz. Lütfen olup bitenleri kendi takımlarınızın renklerinin penceresinin dışından görebilmeye çalışın aksi takdirde bu anlamsız gidişatın parçası olmak suretiyle sizler de olup bitenlerin sorumluluğuna ortak olacaksınız. Zihinsel dünyanızın sınırları ve sınırlılıkları futbol ufkunuzun sınırlarını da belirlemekle kalmaz onun içerisindeki rakibinize bakış açınızı da yeniden biçimlendirir.

 

Ötekisi olmayan futbol, futbol değildir. Ne yazık ki biz her geçen gün biraz daha futbolu da tıpkı hayatımızın diğer alanlarında olduğu gibi tek tipleştirmeye çalışıyoruz.

 

Oysa ki futbol, bu ülke insanlarının kendilerini bulabildiği ender alanlardan bir tanesi olarak son derece önemli bir alan olma özelliğine haizdir. Futbol sahalarının gerilmesi ve rakiplerin birbirlerine karşı tutumlarının giderek daha fazla agresifleşmesi sadece futbola zarar vermekle kalmayacaktır.{jcomments on}

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  3321  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Prof. Dr. Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici

Kimler Sitede

Şu anda 875 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52894900

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1