Türk Futbolu Nasıl Görünüyor?
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Recep Cengiz Türk Futbolu Nasıl Görünüyor?

Türk Futbolu Nasıl Görünüyor?

soccer1-kick-goal-kickoff-1280

Recep Cengiz- 3 Mayıs 2021 Futbolu, bilmedikleri konularda hüküm vermeye yetkili kişiler yönetiliyor. Takıntılı bir yöneticinin egosu, bir diğerinin siyasi ilişkileri, bir başkasının ekonomik yatırımları için ülke futbolu, ülke gençleri ve geleceğinin feda edildiğini görünüyor.

 

Futbolu yönetenlerin, futbola verdiği anlam ile futbolu oynayan ve seyredenlerin futbola verdiği anlamın aynı olmadığını, frensiz konuşan bazı kulüp yöneticilerinin ‘şecaat arz ederken, sirtaki söylediği’ görünüyor.

            En fazla para ile en fazla borç yaratabilecek kadar kötü yönetildiğini, futbolun gelişmediği sistem değişmediğini, takım kazanırken oyun anlayışının kaybettiğini, futbolun defolu ticari ürüne dönüştüğünü görünüyor.

            Kulüpler futbolu faydacı bir anlayışla yönetildiğinden menajerlere fırsat yaratıldığını, kulüplerin kurumsallaşmasına katkı yapmayan transferler yapıldığını, transferde mevki’ye göre oyuncu transfer etmekle sisteme uygun oyuncu transfer etmek arasındaki fark bir türlü anlaşılmadığı görünüyor.

            Şuur altımızın, ahlak anlayışımızın futbol algımızın saha da centilmen olmamıza izin vermediği durumlarda kendi dışındakileri görmemek, değer vermemek gibi bencil durumlarını açığa çıkardığını, bu nedenle rekabetin rezalete dönüştüğü görünüyor.

            TFF 1’inci Liginde amatör veya profesyonel olarak hiçbir kulüpte forma giymeden birinin transfer edildiğini, iddia kuponları ve teşviklerin havada uçuştuğunu, geri pasa ofsayt verildiğini, şampiyonluğa oynayan takımlara karşı bazı takımların U 19 oyuncularını oynattığını, pandemi yasakları süresince, tam kapanma ve TFF’nun stadyumlara seyirci alınmaması konusunda kesin kararı olmasına rağmen bir tarafta sağlık çalışanlarına jest kurnazlığı ile diğer taraftan binlerce taraftarın polisin müdahalesine rağmen statlara girdiğini görünüyor.

            Bir zamanlar uyum içinde iş birliği eden kulüpler, kurumsal ilişkiler, bireysel dostluklar, şimdi kin nefret seline kapılmış yuvarlanıyor, eziliyor. Anlamsız kavgaları eksik olmayan yöneticilerin acilen bol sabunla yıkanıp bu virüsten arınması gerektiği görünüyor.

            Şans kartlarına yazılmış gibi amatör futbolun bittiğini, çözüm üretmekten uzak alınan her kararın ‘güçsüze uygulandığını güçlüye uyarlandığı’ görünüyor.

            VAR sistemi veya bekle gör oyun kuralında olduğu gibi ‘en iyisini biz biliriz, en güzelini biz düşünürüz’ anlayışı ile hareket eden egosu yüksek üretim kapasitesi düşük kural koyucuları görünüyor.

            Maç sonunda (yönetici-futbolcu-teknik direktör) kim olduğu fark etmeksizin her takım sözcüsünün ‘fazla cak cuk etmeden’ direk hakemlere yüründüğünü, bazı hakemlerinde sanki düdük değil; oyuncuların emeğini, umutlarını, yeteneğini, heyecanını çaldığı görünüyor.

            Futbol programlarında köşesiz fikir, parlak ve içi boş sözlerle ‘kafa ütüleyen’ yorumcuların çokluğu görünüyor.

            Seyircisiz maçta gürültü çıkaran yaygaracı taraftarların çıkardıkları gürültüden rahatsız olmadıklarını duygusal açıdan dengeli olmadıkları görünüyor.

            Futbolun artık propaganda aracı olarak bile kullanılamayacak kadar büyüsünün bozulduğunu, futbola artık yabancı olduğumuz görünüyor.

            Futbolumuzda sorunlar değil, ilişkilerin çok karmaşık olduğunu, futbol, insanlarının çoğunun bunları, kültürel olmaktan ziyade oyunun bir parçası olarak algıladığı görünüyor.

            Bu saptamalar Jimm Powers’in psikoloji profesörü hikayesini hatırlatıyor. “Profesör bir test sorusu olarak öğrencilerinden bir karıncanın çevresindeki hayvanları nasıl ayırabileceklerini düşünmelerini istemiştir. Sonuç olarak, karınca hayvanlar alemini iki sınıfa ayırmaktadır.

            Aslan, kaplan ve çıngıraklı yılan gibi şefkatli ve iyi huylu hayvanlar ve

            Piliçler, ördek ve kazlar gibi yırtıcı hayvanlar1

            Sonuç olarak, insan davranışı hakkında doğruya yakın bir tahminde bulunabilmek için onun kendisini ve dış dünyayı nasıl gördüğünü, nasıl anlamlandırdığını bilmemiz gerekiyor. Her şey sizin görüşünüze bağlıdır.

            İşte asıl soru(n) bu ...{jcomments on}

Kaynak: 

1.     Osmay, N. (2016), İnsan Mühendisliği, 10.Basım, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul, s.170.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  1557  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Recep Cengiz Cuma, 22 Kasım 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1495 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54093026

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1