Doping mi kürtaj mı?
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ömer GÜRSOY Doping mi kürtaj mı?

Doping mi kürtaj mı?

 

Ömer Gürsoy- 15 Temmuz 2013 Türk sporunu bekleyen en büyük tehlikelerden biri doping. “Başarıya ulaşacağız” diye yüklenildikçe bunun nasıl bu kadar yaygınlaştığını soruşturmak da daha yakıcı bir ihtiyaç halini alıyor.

Kanada’nın Olimpiyat şampiyonu Ben Johnson’un dopingli çıkması üzerine duruşmalı ve kamuoyuna açık soruşturma yapmış sorunun üstüne cesaretle gidebilmeyi başarabilmişlerdi. Hatta, Ben Johnson skandalının perde arkasını araştıran Kanadalı Yargıç Dubin'in dopingle mücadele için çok dikkat çekici bir önerisi bile olmuştu.. Dubin, dopingi olimpiyatlardan temizlemek için IOC'un etkin bir doping kontrol programı olmayan milli federasyonların olimpiyatlara katılmalarını yasaklamasını öneriyordu.

 Yoksa her daim söylediğimiz “sıfır tolerans” sözü havada kalmaya mahkûmdur.

Buraya nasıl gelindiğini görmek açısından farklı bir yöne de bakmak gerekir. Bana göre Türk sporunda dopingden de büyük bir tehlike var: Kürtaj.

Kürtaj sadece annenin karnındaki çocuğu yok etmek değil. Bu kavramı spor ekseninde yetenekli sporcuları da doğru alanlara yöneltemeden bir bakıma doğmadan “yetenekleri öldürmek” anlamında kullanıyorum.

Naim Süleymanoğlu ile nasıl halterci olduğunu konuştum. Havuzda yüzerken onu bir antrenör keşfediyor ve haltere çağırıyor. Daha sonra performans testlerine tabi tutuluyor ve bingo.. dünyanın en büyük haltercisi bulunuyor. Naim; Türkiye’de 12-13 yaşındaki çocuklarını bir türlü spora yönlendirememekten şikayet ediyor. “Bu konu sadece çocuklara bırakılmamalı aileler ve eğitimcilerin işbirliği ile doğru branşlara yönlendirilmeliler” diyor.

Naim’in söylediği konu o kadar önemli ki, bu konuyu açayım.

 Tenis ülkemizde yaklaşık 100 yıldır oynanıyor. Slovakya’dan Tayvan’a, Beyaz Rusya’ya kadar dünyanın her ülkesinden üst düzey tenisçiler çıkmasına rağmen hala bir tenisçimiz üst seviyede yarışamıyor.

Bir çok ülkede olmayan deniz manzaralı tenis kulüpleri ve tenis kortlarına sahip olmamıza karşın durumumuz içler acısı.. Bozuk saat bile günde 2 kez doğruyu gösterirken teniste 100 yıldır bir kez bile doğruyu bulamamışız. Bu süreçte binlerce çocuğumuzda heba olmuş.. Onları ne tenisçi yapabilmişiz ne de başarılı olabileceği başka branşlarda ilerlemesine imkan vermişiz. “Tenisçi olacağım” diye yola çıkan binlerce sporcu arasında 14-15 yaşlarına geldiğinde çeşitli nedenlerle havlu atmamış sadece 2 elin parmakları kadar tenisçimiz var. Tenisçi olamayacak çocuklar sadece tenisin simsarlarını doyurmak ve tenis ekonomisini büyütmeye hizmet etmiş üstelik tenisçi olacaklara da performans tenisinin gereklerini aktaramamışız. Aynı durum diğer branşlar için de geçerli.. basketbolcu olacak çocuğa "ille de futbolcu olacak" diyerek halterci olacağı da yüzmeye yönlendirirsek yeteneklerimize kürtaj yapmış olmuyor muyuz?Bakın nüfusu bizim 10’da biri olan Sırbistan’a. Basketbol, voleybol, hentbol, tenis,futbol… hemen hemen her branşta bizden daha başarılılar. Divac, Drazan Petroviç, Novak Djokoviç, Obradoviç, İvkoviç.. Çünkü Sırplar nokta atışı yapıyor ve “yetenek israfı” yapmıyorlar..Sadece futbolda da yaklaşık 250 Sırp futbolcu Avrupa pazarında dolaşmıyor mu?

Performans sporunun en önemli aşaması olan çocukların sportif yeteneğini belirleme, geliştirme ve temel spor eğitimi 50 yıldır dünyanın uygulamasında. Çocuklar ehil ellerde profesyonel mekanizmalar ile sevdiği değil başarılı olabileceği alanlara yönlendiriliyor. Başarı geldikçe sevgi de artıyor. Biz de ise başarı büyük bir kısırlaştırma operasyonuna uğrayıp dopinge havale ediliyor.

Şimdi kararı siz verin; Türk sporu için en büyük tehlike doping mi yoksa kürtaj mı?{jcomments on}

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  6628  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ömer Gürsoy Pazartesi, 21 Haziran 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1773 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51360589

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1