Olimpiyat Stadı Dertleri
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ömer GÜRSOY Olimpiyat Stadı Dertleri

Olimpiyat Stadı Dertleri

Ömer Gürsoy- 30 Eylül 2013 Organize idi değildi, o yaptı bu etti, cezası şu olsun bu bitsin derken bir derbiyi daha ıcığına cıcığına tartışıyoruz.

Ben bunlara girmeden konunun insani boyutunave taraftarlar üzerinde nasıl bir tahribat yarattığına dikkat çekeceğim.

Ülkemiz Olimpiyat adaylığında kaybedince “Olimpiyat Dersleri” başlıklı bir yazı yazmıştım. Beşiktaş- Galatasaray maçından sonra da “Olimpiyat Stadı Dertleri” diyeceğim.

1998 yılında bir dağ başında dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile Olimpiyat Stadı’nın temel atma töreninde bulunmuştum. Nerden bilebilirdim ki yıllar sonra bu stadın yıllar sonra şampiyonluğa giden Beşiktaşımızın başına dert olacağını..

Stadın 31 Temmuz 2002 tarihindeki açılışında, yolların tam olarak inşa edilememesi ve büyük organizasyon bozuklukları nedeniyle inanılmaz sıkıntılar yaşanmıştı. Binlerce taraftar araçlarını TEM otoyoluna bırakarak ve otobüslerden inerek stada yürümüştü.

Daha sonra Şampiyonlar Ligi Finali gibi iyi işler de olsa bu stat aklımda,Hitchock’un Sapık filminde, Norman Bates’in dağ başındaki korku evi kadar gidilebilecek bir yer olarak kaldı.

Sadede geliyor ve geçtiğimiz Pazar günü 76 bin kişi ile birlikte adeta o korku filminde yer alan bir bürokrat arkadaşım Nafiz Kaya’nın izlenimlerini sunuyorum size:

“Keyifli bir hafta sonu olsun, trafikti kalabalıktı gibi sorunlar ile karşılaşmadan stattaki yerimizi erkenden alalım düşüncesi ile pazar günü çok erken saatte Ankara’dan araba ile hareket ettik. Türkiye’nin hey yerinden otobüslerle yola revan olmuş Beşiktaşlılarla birlikte önce Çarşı’ya vardık. Köyiçi önceki sezonlara göre daha sakindi çünkü stat çevresinde düzenlenen bir festivalle yeni bir çekim merkezi yaratılmak istenmişti. Sosyal medyadaki ‘aman erken gelin’ uyarılarını dikkate alarak Saat 16.00 gibi Çarşı’dan yola çıktık. ‘Sıkalım dişimizi en geç bir saatte hedefe varırız’ diyorduk. Ancak tam iki saat boyunca elimizde ‘akıllı telefonlar’ yollarda, sitelerin arasında dolandık durduk. Milim milim ilerliyorduk. Tabelalardan nereye gideceğimizi anlayamıyor ve kendini trafik polisi yerine koyan taraftarların yönlendirmesi ile bir sağa bir sola dönüyorduk. Stada yaklaştığımızda her tarafta yüzlerce insanın araçlarını dağ bayır, boş bulduğu yere park ettiğini ve kilometrelerce yolu yürüdüğünü gördük. Hâlbuki stada yakın ancak paralı otoparklarda yer vardı. Doğu kapısına geldiğimizde daha önce hiç tanık olmadığımız şaşırtıcı bir durumla karşılaştık. Demir örgülerin üzerine çıkmış bir görevli ‘herkes biletini kaldırsın’ diye bağırıyordu. Yüzlerce kişi önünden geçerken bilet kontrolü,‘miyop bir göz taraması’ ile yapılıyor, onlarca kişi elini kolunu sallayarak biletsiz stada giriyordu. (Resmi olarak bu rakamın 10 bin olduğu açıklandı) Arama noktasına yaklaştığımda bir görevli yanıma geldi ve “üstünde bir şey var mı?” dedi. İlk defa ‘sözlü arama’ya maruz kalmıştım. Gülerek “yok” deyince sırtımı sıvazladı ve ‘geç o zaman’ dedi. Yanımdaki bir seyircinin elindeki birayı gören bir başka polisin “birayla girme” dediğini, aynı kişinin iki metre öteden dolanarak elinde birası yoluna devam ettiğini gördüm.

Saat 18.00’de stada girdiğimizde merdivenlerde dâhil heryer dolmuştu. Tam üç saat boyunca ayakta durduk. Sadece maçın onbeş dakikalık arasında çömeldiğimiz merdivenlerde tuvalete gidip gelenlerin yol açma çabalarından mütevellit yediğimiz darbeler de cabası.

Maç bitmeden çıkmazsak arabayla yola çıkamayız korkusu ile uzatma dakikalarını görmeden stattan ayrıldık. Arabaya ulaşmaya çalışırken gerimizden anlam veremediğimiz büyük bir uğultu geliyordu ve asıl o zaman fırtına kopmuş ve yüzlerce kişi yeşil sahaya inmişti. Pazar sabahı saat 7’de başlayan yolculuğumuz çektiğimiz onca cefanın ardından pazartesi sabahı saat 5’de sona erdi.”

Yıllardır sporda şiddetin önlenmesi, bilet, türbin uygulamaları üzerine yasa çalışmaları yapan ve yazı yazan birisi olarak, Nafiz gibi yüzbinlerce insanımızın yaşadığı sıkıntıların bir an önce sona ermesini diliyorum{jcomments on}.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  6064  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ömer Gürsoy Pazartesi, 21 Haziran 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1834 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51360863

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1