Mutluluk Bakanı "Zeynep Sönmez", Tenisin Makus Talihini Kırdı
                                 linkedintakip 1 copy
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ömer GÜRSOY Mutluluk Bakanı "Zeynep Sönmez", Tenisin Makus Talihini Kırdı

Mutluluk Bakanı "Zeynep Sönmez", Tenisin Makus Talihini Kırdı

250Zeynep anatabloya yukseldi

Ömer Gürsoy- 9 Temmuz 2025 Yıllarca tenisi takip ettim, tenisin içinden gelmediğim halde Tenis ile ilgili -sanırım- ilk ve tek resmi raporu ben yazdım ve ulusal medyada onlarca kez tenisi yazdım...

 

Asla tenisin magazinsel boyutuna girmeden sistem analizleri ile ilgili kalem oynattım.

 

İçeriğinde çözüm önerisi olmayan tek bir yazım ve tek bir eleştirim yok.. 

 

Bir branşın büyüklüğünün biraz da medyada yer alması ve köşe yazılarına konu olması ile değerlendirmeyi tercih ederim.

 

12 Dev Adam’ın doğduğu ve benim de Basketbol Federasyonu yönetim kurulu üyesi olduğum dönemde -büyük başarılara rağmen- içlerinde inanılmaz sert eleştiri de yapan onlarca basketbol yazarı vardı.

 

Spor medyasında basketbolun futbola  en çok yaklaştığı dönemlerdi ( aslında konumuz basketbol değil ama yazımın dümenini buraya doğru çevirmişken geçmişinde 2 Olimpiyat görmüş Kadın Basketbol Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonası ile ilgili ulusal medyada hiç bir yazı görmediğimi de belirtmeliyim).

 

Tekrar tenise dönersek ulusal medyada tek bir tenis yazarı olmadığı gibi tenis ile ilgili de alt yazı şeklinde cılız haberler ile yetindik yıllar boyunca.

 

‘Medya bize yer vermiyor’ düşüncesine de hiç bir zaman katılmadım.

 

‘Her zaman haberi haketmek gerekir’ düşüncesinde oldum; hem bir yazar hem de masanın diğer tarafında olan birisi olarak...

 

Siz bir hikaye yazabilirseniz haber sizi kovalar, ben buna inanırım.

 

Tıpkı 2006  yılında dönemin Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy ile TFF bünyesinde Engelliler Futbolu Koordinasyonu’nu kurduğumuz o günden geçen 17-18 yıl boyunca başta ampute futbol olmak üzere, Sesi Görenler Futbolu, İşitme Engelliler ve Down Sendromlular futbolu hep medyanın ilgi odağı olması gibi.

 

Tıpkı Filenin Sultanları’nın hikayesi gibi.

 

TRTSpor ve TRTSpor Yıldız

 

İşte teniste de bu makus talihi değiştiren Zeynep Sönmez oldu.

 

Wimbledon’da 3.tur ile gelen başarı ülke insanını hem çok heyecanladırdı hem de bir hafta boyunca tenis Türk halkının gündeminde oldu.

 

Artık neredeyse Eurosport seviyesinde yayınlar yapan TRT Spor ve TRT Spor Yıldız bu kez de 4 Grand Slam’in pırlanta taşı olan Wimbldon’ı evimize misafir etti.. TRT Genel Müdürü Mehmed Zahid Sobacı ve TRT Spor ekibine özellikle çok teşekkür ediyorum bir sporsever ve tenis sever olarak.

 

Ben de merak ettim ve Zeynep Sönmez’in rankinglerini öğrenmeye çalıştım.

 

Dünya sıralamasında ikinci sırada bulunan Alcaraz ve Rublev’in maçı 0,52 share almış iken Zeynep Sönmez’in üçüncü tur maçı 1,22 share almış. Yani nerdeyse 2,5 katı kadar.

 

Yine edindiğim bilgilere göre; Zeynep’in rankingi dünya bir numarası Sinner ile 24 Grand Slam kazanmış Djokoviç’in maçları ile aynı seviyede izlenmiş.

 

Bu da bize gösteriyor ki, Türk izleyiciler Zeynep’i izlenme oranları ile Sinner ve Djokoviç seviyesinde değerlendirmiş.

 

Bir Türk tenisçisi  Wimbldon finalinde olsaydı  bu sayıları tahmin bile edemiyorum.

 

Aslında benim için bu hiç sürpriz olmadı ve Türk halkının iyi bir tenis izleyicisi olacağını hep ifade etmiştim.

 

Futbol mahallesinde tenis satmak

 

Öyle ki; 2013 yılında Digitürk’ün tenis maçlarını yayınlamaya başlamasını (Lig Tv Genel Müdürü Kadir Kardaş’ın dönemin Tenis Federasyonu Başkanı Osman Tural ile görüşmelerini bizzat ben organize etmiştim).

 

O zaman Habertürk’te ki köşemde ‘Futbol mahallesinde tenis satmak’ yazımda şöyle anlatmıştım.

 

“Bana göre ailelerin bu kadar içinde olduğu ve harcama yaptığı başka bir branş yok. Belki iddialı bir tez olacak ama içinde birçok eksiklikleri, zorlukları barındırsa da tenis bence yarattığı ekonomiyle ülkenin futbol, basketbol ve voleybolun hemen arkasında ülkenin 4. büyük branşıdır.

 

Artık sadece futbolla anılan son 5 yıldır da basketbolun içinde olan Digitürk bu yükselen trendin farkına vararak artık birçok uluslararası tenis turnuvasını yayınlamaya başladı.

 

Artık bundan sonra Lig TV 2 ve LİG TV 3'te ATP Masters 1000, ATP Finals ve Wimbledon Tenis Turnuvaları'nı izleyeceğiz.

 

Digitürk'ün şimdilik yayıncı olarak da tenise girmesinin gelecekte ülke tenisinin gelişmesi için de katkı yapacak projeleri de içinde barındıracağını düşünüyorum. Tenis Federasyonu'nun da bu ivmeyi iyi okuması ve yıllardır süregelen statüko kokan yönetim modellerinin dışına çıkarak kendisini geliştirmesi gerekiyor.”

 

Digitürk yıllarca bu yayınları yaptı; ülkemizin kanalında yüzlerce tenis maçı izledik.

 

Bizden birisi yoktu teniste

 

Ama hep bir eksik taş vardı.

 

Kahramanımız yoktu.. yerel , milli ve bizden birisi.

 

Türk oyuncularımızı ekranda göremiyorduk..Ne yazık ki bu 12-13 yılda sadece yüzlerce maç yayınında sadece   3-5 kez kendi tenisçilerimizi izleyebildik.. bu turnuvalara katılacak yeterli puanları yoktu bizim tenisçilerimizin.

 

Digitürk’ün yıllar önce tenis yayınları ile ülke tenisinin gelişimi için de kaldıraç görevi olacak bu stratejisinden maalesef yararlanamadık.

 

O tarihlerde Genel Müdür Kadir Kardaş’ın Federasyon Başkanı’na ‘tamam bu maçları yayınlayalım ama Türk oyuncularımız olmazsa çok da büyük mesafe alamayız bize yerel kahramanlar da lazım’ sözünü çok iyi hatırlıyorum.

 

Farkındayım, yazımı biraz uzattım.

 

Ancak, Yılmaz Erdoğan’ın bir dizide söylediği gibi;  bir hikayeyi tam olarak anlayabilmek için tüm detayları bilmek gerek.

 

Makus talihi Zeynep kırdı

 

Evet tenisin bu makus talihini Zeynep Sönmez kırdı.. Çünkü o bizden biri, bu toprakların bir çocuğu..

 

Ve Zeynep bizim yıllardır aradığımız bir Türk kahraman.

 

Şimdi burada hangi zorluklar içersinde buralara geldi draması yapmak istemiyorum.

 

Sadece yüzlerce minik ve genç  Türk tenisçileri için rol modeli olacağı için dahi çok şanslıyız.

 

Tenisin bir çok ülke de halkları nasıl etkilediğini görüyoruz ve ülkeleri için ne anlam ifade ettiklerini de.

 

Mesela Djokoviç kazandığı bir Grand Slam Şampiyonluğu sonrası Belgrad’da 1 milyon kişi tarafından karşılanmıştı, 8 milyon nüfusu olan bir ülkeden bahsediyoruz.

 

Bir diğer örnek de bizim gibi müslüman bir ülkeden vermek istiyorum.

 

Wimblodon’da final oynamış, WTA klasmanında dünyanın 2 numarasına katılmış ‘Arapların gururu’ Ons Jabeur.

 

Bu başarıyı yakalamış ilk Arap ve Afrikalı tenis oyuncusu Jabeur’e Tunuslular ne diyor biliyor musunuz? Tunus’un “Mutluluk Bakanı” .

 

Kim bilir geçen hafta hepimizi heyecanlandıran Zeynep Sönmez de Wimbldon’da finale kadar yükselseydi bizim de  ‘Mutluluk Bakanı’mız olur muydu..

Teniste ‘küçük düzeltmelerle’ bir yere varamayız.

 

Bugün  Türk tenisinin sorunlarının konuşulacağı bir gün değil ama Zeynep Sönmez’in başarısı ile bu sorunları makyajlamaya da kalkmayalım.

 

Tam tersine gündeme tenis düşmüşken sağlıklı bir şekilde bunları tartışmalıyız.

 

Daha alınacak çok yol var ve en az 8-10 tenisçimizi bu seviyelere taşımamız gerekiyor.

 

Tenis Federasyonu Başkanı Şafak Müderrisgil’in de kamuoyunda bir Zeynep rüzgarı eserken yeni sponsorlukları çok daha rahat bulacağını düşünüyorum..Bu fırsatı zaman kaybetmeden değerlendirmesi gerekiyor.. 15 gün sonra gündem uçar gider.

 

Federasyon ‘küçük düzeltmeler’ yerine statükonun dışına çıkarak reformları hayata geçirmesi gerekiyor.

 

9 ay önce göreve gelen Başkan Müderrisgil ve ekibinin Türk tenisi ile ilgili stratejik planlarını bir an önce kamuoyuna paylaşması gerekiyor.. Sportif ve Teknik Direktör Erhan Oral’ın da Türk tenisinin gelişimi konusunda ne düşündüğünü doğrusu merak ediyorum.. alt yapıdan üst yapıya nasıl bir planlamaları var, iyice kangren haline gelmiş ve ailelerin belini büken turnuva sistemleri ile ilgili stratejisi var mı? 

 

Geçmişte bu konularla ilgili yazdığım yazılar arşivde duruyor tekrar bunlara değinmeyeceğim ama çok önemli gördüğüm bir kaç hususun da altını çizmek istiyorum.

 

Ne yazık ki; ülkemizde kangren haline gelmiş ve artık bir çok nedenden dolayı iyice patinaj yapan antrenörlerin yerine dil bilen, turlarda  koşturmuş genç oyuncularımızdan  ‘antrenör ve yönetici  havuzu’ oluşturmalıyız.

 

Mutlaka ama mutlaka  ‘antrenör reformu’ yapılmalı.. Cimnastik Federasyonu Suat Çelen’den federasyon bünyesinde ‘ Antrenör Akademisi’ kurduklarını öğrenmiştim.

 

Teniste de klasik metodların dışına çıkılması gerekiyor.

 

Genç sporcular mutlaka  ‘Geliştirme Kampları’ ile gelişimleri takip edilmeli..Yoksa Zeynep’in başarısı ‘hıçkırık’ gibi anlık olur.

 

Önemli bir hatırlatma…

 

Zeynep Sönmez’in devletten destek almadığı şeklinde bazı yorumlar kulağıma geliyor..

 

Öncelikle Zeynep Sönmez  Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ‘Olimpik Sporcusu’.

 

Tenis Federasyonu Olimpik Havuz Sporcuları Destek Programında ‘Altın Destek Paketi” içerisinde yer alıyor.

 

Bu destek paketine göre sporcu ve antrenörüne ulaşım, konaklama, antrenman desteği, sporcuya olimpik harçlık ve antrenöre maaş veriliyor.

 

Umarım Zeynep’i de Çağla Büyükakçay’dan sonra Olimpiyatlarda görürüz.

 

Belki de 2028 Los Angeles da kazanacağı bir madalya ile de hem ödül yönetmeliğinden yararlanır hem de ülkenin ilk ‘devlet sporcusu’ tenisçisi olur.

 

Son sözü 25 yıl önce tanışma mutluluğunu yaşadığım entellektüel seviyesi son derece yüksek gazeteci-yazar Rahmetli Alev Alatlı’ya bırakmak istiyorum.

 

Öğrenme alışkanlıklarımızı değiştirmek kolay olmayacaktır.

 

Bireysel idrak bugünden yarına oluşmuyor.

 

Sistemleştirilmiş malûmatı kılçıklarından ayırmak sabır, ‘gerçek’e ulaşmak cesaret ve zaman istiyor’.

 

Sloganlarla konuşan  ve ezberci bakış açılarından bir türlü çıkamayan ve önyargıların içine hapsolmuş tenis camiasında Alatlı’nın dediği gibi ‘sistemleştirilmiş bilgileri kılçıklarından ayırmak atomu parçalamaktan daha zor olacaktır.

 

Başkan Müderrisgil’in başarısının anahtarı da işte bu atomu parçalamaktan geçiyor.

 

Zeynep’in başarısının bende düşündürdükleri böyle.

 

Yolu açık olsun ve peşinden onlarca kişiye ilham olsun.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  63  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ömer Gürsoy Pazartesi, 21 Haziran 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

Hakımızda daha fazlası >>>

Spor Endexi

 

4/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.275,75

+0,46

 bjk BJKAS

2,08

+1,46

 fb FENER

13,77

+3,30

 gs GSRAY

1,70

+2,41

 trabzon TSPOR

1,13

+3,67

   SPOR ENDEKSİ

2.481,61

+2,89

Podcast: FutbolEkonomi Sohbetleri

1

Yeni podcast serimizde gündemde öne çıkan konuları ya da sitemizde yayımlanan dikkat çekici yazıları sohbet formatında ele alıyoruz. Karmaşık görünen meseleleri daha sade ve anlaşılır şekilde dinleyiciyle buluşturmayı amaçlıyoruz.
Apple Podcasts

Spotify

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 50096786

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 36 30 5  1 91 31 60 95
2 Fenerbahçe 36 26 6 4 90  39 51

84

3 Samsunspor 36 19 7  10

55

41 14

64

4 Beşiktaş 36  17  11 8 59 36 23 62
5 Başakşehir 36 16 6  14 60 56 4 54
6 Eyüpspor 36 15 8 13 52  47

 5

 53
7

Trabzonspor

36 13 12 11 58 45 13 51
8 Göztepe 36 13 11

12

59 50 9 50
9 Ç.Rizespor 36 15 4 17 52   58 -6 49
10 Kasımpaşa 36 11 14 11 62 63 -1 47
11 Konyaspor 36 13 7 16

45

50  -5 46
12 Alanyaspor 36 12 9 15 43 

50

-7 45
13 Kayserispor  36 11 12

13

45  57  -12 45
14 G.Antep FK 36 12 9 15 45 50 -5 45
15 Antalyaspor 36 12 8 15 37 62 -10 39
16

BodrumFK

36

9

10

17 26 43

-17

44
17 Sivasspor 36 9 8 18 44 58 -14 37
18 Hatayspor 34 6 8 22 42 74 -27 26

19

A.Demirspor 33 3 5 28 34 92 -58 2

 

                 

Deloitte Football Money League - 2025

deloitte money league rapor 2025

 Deloitte Money League Raporunu 28. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2023-24 sezonunda gelirleri toplam 11.2 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.