Yasadışı Bahis Soruşturması Nasıl Amacına Ulaşır?
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Tuğrul AKŞAR Yasadışı Bahis Soruşturması Nasıl Amacına Ulaşır?

Yasadışı Bahis Soruşturması Nasıl Amacına Ulaşır?

 

taksar131125kapak

 

Tuğrul AKŞAR- 13 Kasım 2025 TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) tarafından 2025 Ekim’inde başlatılan yasadışı bahis soruşturması, Türk futbol tarihinin en kapsamlı etik ve disiplin soruşturmalarından biri olarak gündemdeki yerini aldı.

 

 Soruşturma Nasıl Başladı, Nasıl Gidiyor?

 

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu 27 Ekim 2025’te yaptığı açıklamada “571 aktif hakemden 371’inin bahis hesabı bulunduğu, 152’sinin aktif olarak bahis oynadığı” bilgisini paylaştı.[1]

 

Soruşturma, önce hakemler üzerinden başladı; ardından futbolcular, kulüpler ve sporun diğer paydaşlarına doğru genişletildi. TFF açıklamalarında yaklaşık 3.700 futbolcunun inceleme altında olduğunu ifade etti.[2]

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili olarak “yasa dışı bahis oyunları hakkında sürekli ve kararlı bir mücadele yürütülmektedir” diyerek soruşturmanın derinleştirileceğini duyurdu.[3]

 

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından yürütülen ve ilerleyen zamanda Cumhuriyet savcılığı soruşturmasına dönüşen yasadışı bahis soruşturmasında:

 

-1.024 futbolcu (Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig düzeyinde),

 

 -371 hakem, bunlardan 152’si aktif bahis oynadığı iddiasıyla,

 

 -Bazı kulüp yöneticileri ve teknik personel

 

 -3.700 civarında futbolcu şu anda inceleme altında bulunuyor.

 

 Bu isimlerin bir kısmı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk edildi ve tedbirli olarak futboldan uzaklaştırıldı.

 

 -İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, toplam 21 kişi için yakalama/emir çıkardı.

 

 -Bu kişiler arasında 17 hakem, bir Süper Lig kulübünün başkanı, bir eski kulüp sahibi ve bir dernek eski başkanı yer alıyor.

 

 -Bu kişilerden en az 18’i gözaltına alındı.

 

 -Süper Lig kulüplerinden birisinin başkanı ile bazı hakemler ve soruşturmayla ilişkisi bulunan bazı kişiler tutuklandı.

 

 -TFF hakemler için ayrı bir disiplin dosyası açtı. Bunun yanısıra  UEFA süreci de yakından izliyor. Gerekirse,  “Integrity Unit” [4] devreye girecek.

 

 -Soruşturmanın parasal yönü ile Savcılık ve Masak ayrıca ilgileniyor. Bu kapsamda, Kulüplerin ve liglerin mali yapıları da ayrıca MASAK tarafından denetlenmeye başlandı.

 

 -Soruşturmanın giderek genişlemesi, 2.Lig ve 3.Lig maçlarının 2 hafta ertelenmesine yol açtı.

 

 -Savcılıkça sürdürülen soruşturma öz itibariyle; futbolcuların, hakemlerin, yöneticilerin ve futbol ekosistemi içindeki diğer kişilerin yasadışı bahis platformlarında işlem yaptığı veya bahis oynadığı iddialarına dayanıyor.

 

 -Bu durum, TFF’nin Disiplin TalimatıFIFA ve UEFA Etik Kuralları ve Türk Ceza Kanunu’nun 228. maddesi (yasa dışı bahis ve kumar suçları)kapsamında ciddi bir ihlal olarak değerlendiriliyor.

 

 Soruşturma Devam Ederken Belirsizliğini Koruyan Durumlar

 

Soruşturmaya konu veriler kamuoyuyla kısmen medya aracılığıyla paylaşılmasına karşın, sürdürülen soruşturmaya ilişkin henüz ortada savcılıkça düzenlenmiş bir iddianame bulunmuyor.

 

Bazı futbolcular ve hakemler kendilerinin suçsuz olduklarını, kimlik bilgilerinin izinsiz kullanıldığını ileri sürüyor.

 

Tam cezalar, isim listeleri ve kulüplerin üzerindeki etki henüz tamamlanmış değil.

 

Soruşturmaya dahil edilen kulüplerin yönetimleri, suçlanan oyuncular ve hakemler kişilik haklarının korunmasında gereken özenin gösterilmediği gerekçesiyle TFF hakkında suç duyurusunda bulundular.

 

Soruşturma Türk Futbolunu Nasıl Etkileyecek?

 

Bu soruşturma, Türk futbolunun güvenilirliğinietik bütünlüğünüuluslararası itibarı ve ekonomik sürdürülebilirliğini olumsuz etkileyebilecek bir niteliğe sahip bulunuyor.

 

Özellikle, üst düzey klasman hakemlerinin ve oyuncularının bahis oynamaları başta Süper Lig olmak üzere, diğer alt liglerin ve oynanan maçların sonuçları hakkında önemli kuşkuları da beraberinde getiriyor. Bu durum önümüzdeki günlerde Türk futbolunda sistemsel bir krizin de habercisi olma olasılığını giderek artırıyor.

 

TFF’nin Açıklamaları Sağlıklı Olmaktan Uzak

 

TFF’nin yaptığı açıklamalar sağlıklı olmaktan uzak görünüyor.

 

Özellikle soruşturma kapsamında ismi geçen kişi ve kurumların kişisel ve kurumsal haklarına ilişkin “masumiyet karinesi”nin çiğnenerek, kişisel ve kurumsal bilgilerin kamuoyuyla paylaşılması, TFF’nin bu konuda etik davranmadığı yönünde eleştirilere neden oluyor.

 

Bu konuda Avukat Mert Yaşar’ın gündeme getirdiği önemli hukuksal konular, soruşturmanın yürütülmesi aşamasında önemli hukuksal ihlallere yer verildiğini ortaya koyuyor.[5]

 

Diğer taraftan dünyanın tüm liglerinde hakemler ile bahisşirketleri arasında aşılmaz bir set olmasına karşın, Nihat Özdemir’in başkan olduğu dönemde TFF ile misli.com arasında altı yıl önce yapılan anlaşma sonucu, TFF’nin  hakemlere adı geçen bahis sitesi üzerinden ‘veri tabanında maçları izleyebileceklerine' ilişkin yönlendirmesine yönelik ileri sürülen iddialara TFF’nin sessiz kalması ise soruşturmanın  daha baştan sağlıklı yürütülmesini engelliyor.

 

Türkiye’de spor bahsi soruşturmasının arka planında çok katmanlı yapısal, ekonomik, yönetimsel ve kültürel dinamikler yer alıyor. Aşağıda başlıca etkenleri, soruşturmanın gelişimini ve hangi yapısal zafiyetlerin bu duruma zemin hazırladığını özetliyorum.

 

Bahis Skandalının Yapısal Temelleri

 

Futbolumuzda patlayan bahis skandalının arka planında ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, finansal, sosyolojik, hukuksal koşulların ve politik iklimin büyük etkisi bulunuyor.

 

Bu soruşturma bize şunu gösteriyor: bu skandal sistemin en derinindeki çatlakları, ekonomik dinamikleri hatta kültürel çürümeyi ayna gibi yüzümüze yansıtıyor. Burada mesele sadece birkaç kişinin hatası değil, karşımızda  kurumsal yönetim zafiyetleri var, ekonomik baskılar ve yozlaşmış bir spor kültürü var. Hepsi iç içe geçmiş durumda. Bu olumsuzluklar zaman içinde sistemsel bir çürümeye de neden olmuş durumda. Doğal olarak sporsever yurttaş şimdi izlediği oyunun adil bir oyun olduğuna nasıl inanacak? Maçı yönetmesi gereken hakem, yönettiği maça bahis oynuyor; takımı için ter dökmesi gereken oyuncu oynadığı maça bahis oynuyor. Çok katmanlı bir sorunsal ile karşı karşıya kalan Türk futbolu içinde bulunduğu bahis bataklığından nasıl sıyrılabilecek? Bunu yapabilmeye gücü ve yeteneği var mı?

 

Artık bahis skandalı bizim bir iç meselemiz olmaktan çıkmış durumda. Tüm Avrupa radarını bu soruşturmaya ve Türk futboluna çevirmiş durumda. Yani, itibarımız masada.

 

Bu süreci soruşturan TFF diğer taraftan bu süreci şeffaf yönetmemekle; masumiyet karinesi ilkesini ihlal etmekle suçlanıyor. En evrensel hukuk ilkesi olan “suçu ispat edilene kadar kişi suçsuzdur”  hukuk kuralının TFF tarafından ihlal edildiği ileri sürülerek,  bazı kulüp ve oyuncular tarafından  TFF hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olması da ortaya trajikomik bir durumu çıkartıyor. Gerçekten de çok tuhaf bir durumla yüz yüzeyiz. Soruşturma yürüten yapıya dair en ufak bir şüphe varsa, soruşturma zaten daha baştan sakattır. Soruşturmadan çıkacak sonuçlar, kamuoyu vicdanında asla kabul görmez. Bu güvensizliğin temelinde çok daha somut çok daha skandal bir iddia var ki, yıllar önce TFF bir bahis şirketi ile işbirliğine giderek, hakemlerini bu bahis şirketi verileri üzerinden maç takibi yapmaya yönlendirmiş.

 

Yani, dünyanın her yerinde federasyonlar ile bahis şirketleri arasında Çin Seddi örülürken, burada bizzat federasyonun hakemleri bir bahis sitesine yönlendiriyor olması,  bir çıkar çatışmasını da beraberinde getiriyor.  

 

Bu durum bugünkü sorunu çözmeye çalışan kurumun, aslında sorunun bir parçası olduğunu bize gösteriyor. Bu da, haliyle TFF’nin böyle bir ortamda yürüttüğü soruşturmanın ne kadar adil işleyeceğine dair insanlarda ciddi bir şüphe uyandırıyor.  Bu ise doğal olarak akla şöyle bir soruyu getiriyor. “Siz bu işi çözebilecek misiniz yoksa bu soruşturma birilerine aklamak için göstermelik bir süreç mi olacak?

 

Ekonomik, Politik, Finansal ve Sosyolojik Zafiyetler

 

Başta gelir dağılımı dengesizliği olmak üzere, içinde bulunduğumuz olumsuz ve sürdürülemez ekonomik politikalar nedeniyle toplumun önemli bir katmanı, bu ekonomik ve mali sorunlar altında eziliyor. Gelir yetersizliği içinde bulunan bu kesimlerin içinde, çektikleri ekonomik ve finansal problemden kurtulabilmek için çıkışı, bu tür kazanç yollarında arayan milyonlarca insan bulunuyor. Bu kapsamda bugün ülkemizde yasal bahis oynayanların sayısı 7 milyon kişiye[6]; yasadışı bahis oynayanların sayısı da 12 milyon kişiye ulaşıyor.[7] Buna göre yaklaşık 19-20 milyon kişi bir şekilde bahis oynuyor. Yani, toplumun %23’ü bahis sektörüyle organik ilişki içinde.

 

Yine, spor camiasındaki bazı aktörlerin ücret, hakem ödemeleri, altyapı destekleri gibi finansal kaynaklarda baskı altında olması, etik dışı alternatif gelir yollarına yönelmeyi teşvik etmektedir.

 

Ülkemizde ücret ve gelir dengesizlikleri, etik dışı kazançlara yönelimi artırıyor.

 

Evrensel Hukuk Kurallarının Çalışmamasının Neden Olduğu Olumsuzluklar

 

Son yirmibeş yıllık süreç içinde yaşamın tüm alanlarında evrensel hukuk normlarının uygulanmasında yer verilen olumsuzluklar, parasal ve hukuksal takibin yeterli olmadığı yasadışı bahis sektörünün ülkemizde daha da yaygınlaşıp büyümesine neden olmuştur. Zaten ekonomik ve finansal sorunların altında ezilmekte olan insanların kolayca yönlenebilecekleri bu sektöre karşı yetersiz kalan hukuksal denetim ve yaptırımlar bu sektöre olan ilgiyi artırmıştır. Bu bağlamda bakıldığında ülkemizde yasadışı bahis sektörünün büyüklüğü son yirmibeş yılda yüz kat artarak 50 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. 

 

Kolay yoldan ve daha fazla para kazanabilme anlayışının egemen kılınmaya çalışıldığı bir eko-politik sistemde, yasadışı bahis dünyası her zaman ilgi ve çekim noktası olmuştur. Yasadışı bahis dünyasının büyüklüğü ve parasal akımlarının  izlenebilirliğinin zayıf olması, “kazanma” beklentisi ile spor paydaşlarını riskli faaliyetlere çekebilir.[8]

 

Yasadışı Bahsin Boyutu

 

United Nations Office on Drugs and Crime (UNODC) tarafından yapılan değerlendirmeye göre, illegal spor bahis piyasasının yıllık olarak yaklaşık 350 milyar USD ile 1,7 trilyon USD arasında işlem hacmine sahip olabileceği tahmin edilmektedir.[9]

 

Türkiye’de illegal bahis sektörünün büyüklüğünün yaklaşık 25 Milyar Dolar (1 Trilyon TL) düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir.[10] Bu alanda tam tutarın kesin olarak tespiti zor olmakla birlikte bir başka tahmine göre ülkemizde yıllık yasadışı bahis miktarı 50 Milyar dolar civarındadır. [11]

 

Türkiye’de resmi, yıllara göre ayrıştırılmış yasa dışı bahis hacmi verisi bulunmamasına karşın çeşitli medya/araştırma/kitap tahminleri birbirinden farklılıklar gösterse de yıllık yasadışı bahis gelişimi son 25 yılda tam yüz kat artarak 500 Milyon dolar mertebesinden 50 Milyar dolar düzeyine yükselmiştir.[12]

 

B) Yönetsel ve Denetimsel Boşluklar

 

Hakem, futbolcu ve kulüp çalışanlarının bahis kayıtlarının yeterince sistematik şekilde takip edilmediği görülüyor.   TFF’nin bu konuda üzerine düşen yönetsel ve denetsel sorumluluğunu yeterince yerine getirmediğini bize göstermektedir. Aynı şekilde kulüpler, federasyon ve denetleyici kurumlar arasında koordinasyon veya şeffaflık eksikliğinin bulunması da bu sektörün futbola daha fazla kök salmasına neden olmuştur.

 

Ortada devasa bir yasal boşluk ve denetimsizlik bulunuyor. Hal böyle olunca hem sektörde bahis oynayan sayısı, hem de oynana bahis tutarı artıyor. Bu bir tesadüf değil.  Bu durum denetim mekanizmalarının iflas ettiğinin, yaptırımların caydırıcı olmadığının en net kanıtı…Yani kolay para kazanma vaadi büyük, yakalanma riski de düşükse bu tür yasadışı faaliyetlerin patlaması kaçınılmazdır.

 

Yönetim süreçlerinde şeffaflığın düşük olması, etik temelli denetim kültürünün yerleşmemiş olması futboldışı bir unsur olan yasadışı bahsin futbolu bir kanser gibi sarmasına sebep olmuş; asalak bir sektör olarak varlığını artırarak devam ettirmiştir. [13]

 

Veri analizine dayalı bütünlüklü izleme sistemlerinin TFF nezdinde bulunmayışı, bu türden futbol dışı hareketlerin gelişimine ve filizlenmesine olanak sağlarken, her türlü manipülasyona da istenmeden de olsa zemin hazırlanmış oluyor.

 

TFF ve kulüplerin kendi içindeki yönetsel zafiyetler de bu işin filizlenmesine olanak ve ortam sağlıyor. Şeffaflıktan uzak mali yapıların olması, kimin ne kadar para aldığının, paranın nereye gittiğinin belli olmaması bahis sektörünün ekmeğine yağ sürüyor.

 

Oysa, modern futbolda her şey veri analizi ile takip ediliyor. Bahis oranlarında anormal bir dalgalanma olduğunda, herhangi bir hakem maçlarda sürekli şüpheli kararlar verdiğinde, gelişmiş sistemler bunları anında tespit edip uyarı veriyor. Bizde ise bu tür teknolojiye dayalı proaktif denetim sistemlerinin olmaması, bu işi yapanların elini kolunu sallayarak hareket etmesine olanak tanınıyor. Bu anlamda yasa dışı bahis, futbolu bir kanser gibi içten içe kemiren asalak bir sektöre dönüşüyor.

 

C) Gelişmemiş Spor Kültürü ve Etik Yoksunluk

 

Sporda rekabetçi kültür ülkemizde yok etmeye, etik değerleri aşındırmaya yönelik bir karaktere sahiptir. Rekabet kültürü bu anlamda ülkemizde yeterli bir rekabet olgunluğuna erişememiştir. Taraftar tüketici ise bu kültürün vandalist bir ögesi durumundadır. Diğer taraftan, spor dışı haksız uygulamalarda “herkes yapıyor” tarzındaki, davranışsal anlayış, toplumsal algılar, sporun içinde etik dışı davranışlara karşı toleransı yükseltmektedir.  Bu da şike, doping, yasadışı bahis, teşvik vb.anti futbol unsurlarının futbola sirayet etmesine sebep olmaktadır. Yasadışı bahsin toplumsal varlığını bireyler bazında devam ettirebilmesi bu koşulların kaçınılmaz bir sonucudur.

 

Bahis oynamanın “önemsiz bir eğlence” olarak görülmesi, spor etik kültürünü aşındırıyor.

 

Eğitim, etik davranış ve profesyonellik anlayışının sporun tüm katmanlarında yeterince yaygınlaşmamış olması bu tür soruşturmalara zemin hazırlıyor.

 

D) Kurumsal Bütünlük ve Risk Yönetimi

 

Spor organizasyonlarının, bahis riski, maç manipülasyonu gibi tehditlere karşı risk yönetimi stratejilerinin eksik veya zayıf olmasının yanısıra, Ulusal ve uluslararası spor federasyonlarının (örneğin UEFA/FIFA) bütünlük (integrity) standartlarının geçerli şekilde uygulanmaması da bu soruşturmaya zemin hazırlayan olumsuzluklardan birisidir.

 

E) Şeffaflığın Sağlanamamış Olması

 

Şeffaflığın en düşük olduğu sektörlerin başında futbol ekonomisi gelir. Başta kulüp denetimleri ve mali yapılara ilişkin şeffaflık sorunu yaşanırken; diğer yandan hakem atamaları ve oyuncu transferleri gibi konularda yaşanılan yetersiz şeffaflık, bu tür olumsuzluklara ortam hazırlamakta, futbolda  risklerin artmasına yol açmaktadır.

 

Bu Skandal Türk Futbolunu Nasıl Etkiler? Neden Önemlidir?

 

Bu soruşturma, Türk futbolunun güvenadil rekabetetik ve sporun saygınlığı açısından “kritik” bir öneme sahip görünüyor. Aslında, bu soruşturma Türk futbolunda yeniden yapılanma için kendisine çeki düzen verebilmesi bakımından önemli bir denetim noktası olabilir. 

 

Eğer, bu soruşturma bahisle bağlantılı faaliyetleri tam anlamıyla her yönüyle ortaya çıkartıp kontrol altına alamazsa, maçların sonucuna etki etmeliglerin itibar kaybetmesiuluslararası yaptırımlar gibi ciddi risklerle karşı karşıya kalacağımız kesindir.

 

Bu tür bir kriz, sadece bireysel düzeyde değil, sistem düzeyinde yapısal değişim ve dönüşümleri bir gereklilik olarak önümüze çıkartıyor.

 

Türk futbolu bu soruşturma ile sistemdeki çürük elmaları ayıklayabilir;  ancak, sepetteki elmaların çürümesine yol açan temel koşullarda gerekli temizliği yapacak, futbolumuzdaki yapısal problemlerin çözümünü sağlayacak gerekli yapısal dönüşümleri gerçekleştiremez ise, çok değil, birkaç yıl sonra aynı sorunları daha da şiddetli yaşayabilir. Bu süreç sorundan fırsata çevrilmelidir.

 

Türk futbolunun yapısal sorunları, sistemik çürümeyi ve bozulmayı beraberinde getirmiştir. Futbolumuzda var olan tüm sorunların kaynağı bugünkü yönetsel ve siyasal anlayıştır. Bugünkü sorunlara sebep olan anlayıştan, çözüm beklemek bu anlamda safdillik olur.

 

Bugün futbolumuzda yaşanılan sıkıntılar, futbolun fena halde hayata benzediğinin bir göstergesidir. Sosyal yaşamda ne yaşıyorsak, ne tür olumsuzluklarla muhatap oluyorsak, bunun aynısını futbolda da yaşıyoruz. Ama yine de biz futbolumuzu bu sorundan kurtarabilecek önerilerimizi paylaşalım. Bunu toplumsal ve vicdani bir görev olarak görmekteyim.

 

Neler Yapılmalı?

 

Öncelikle sorunun yapısal karakterli olduğunu kabul ederek çözüme odaklanmamız gerekiyor. Bu kapsamda temel operasyonel alanlarda aşağıdaki teknik konularda hızla yol alınmalıdır.

 

1. Bütünlük İzleme Merkezi (Integrity Unit) Kurulmalı

 

UEFA ve FIFA modellerinde olduğu gibi, veri analitiği ile maç sonuçları, bahis oranları ve hakem kararlarını eş zamanlı izleyen bağımsız bir birim oluşturulmalı.

 

Spor Toto, MASAK ve TFF arasında anlık veri paylaşımı sağlanmalıdır.

 

2. Etik ve Uyum Programı

 

Hakemler, oyuncular, yöneticiler ve teknik kadrolar için “etik eğitim zorunluluğu” getirilmelidir.

 

İngiltere FA modelinde olduğu gibi “Bahis Farkındalığı Eğitimleri” düzenlenmelidir. Bunun ömür boyu sürecek, futbol yaşamının ayrılmaz bir parçası olduğu kültürü futbolun tüm paydaşlarında oluşumu sağlanmalıdır.

 

3. Şeffaflık ve Mali Denetim

 

Kulüplerin mali yapılarıyla, yöneticilerin finansal ilişkileri düzenli olarak bağımsız denetime tabi tutulmalı; futbolun her alanında sonuna kadar şeffaflık sağlanmalı; mali denetim etkinleştirilmelidir.

 

UEFA’nın Financial Fair Play modelinin ulusal uyarlaması güçlendirilmeli; hiçbir kulüp, oyuncu ve yöneticiye ayrıcalık sağlanmamalıdır.

 

4. Yasal Çerçeve Güncellemesi

 

7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Kanunu yeniden ele alınmalıdır.

 

Suçun yalnızca bireysel değil, örgütsel boyutu (örneğin bahis ağları) da tanımlanmalı ve buna göre yeniden ceza yasasında düzenlemelere gidilmelidir.

 

5. Spor Kültüründe Dönüşüm

 

TFF ve MEB iş birliğiyle “Etik Spor Kültürü” eğitimleri lise ve altyapı düzeyinde verilmelidir.

 

Fair play ödülleri, eğitim ve medya aracılığıyla toplumsal farkındalık oluşturulmalıdır.

 

6. TFF’de ve futbolun yönetimine siyasetin etkisini tamamıyla ortadan kaldıracak şekilde TFF Genel Kurul Yapısı yeniden düzenlenmelidir.

 

7. TFF genel yapılanmasının üzerinde, siyasetten bağımsız, tamamen teknik kadrolardan oluşan, liyakatli yöneticilerden oluşan bir mali ve etik üst kurul oluşturulmalıdır.

 

8. Mevcut futbol soruşturmasının sağlıklı ve adil bir şekilde devam edebilmesi için var olan yönetim istifa etmeli ve yerine siyasetin etkisinden uzak, kamuoyunda saygınlığı tartışılmayan isimlerden oluşan geçici bir yönetim oluşturulmalıdır.  

 

Sonuç

 

Türkiye’deki bahis soruşturması, yalnızca bireysel hataları değil, kurumsal yönetim, finansal şeffaflık ve etik kültür açısından da yapısal eksikleri göz önüne seriyor.

 

İtalya, Almanya ve İngiltere örnekleri, bu tür krizlerin radikal reformlarla fırsata dönüşebileceğini kanıtladı. Türk futbolu için bugünkü kritik sorun “kimin suçlu olduğunu” aramaktan daha çok, “bu sistemin bir daha aynı hatayı tekrarlamaması” için nasıl bir yapısal değişim ve dönüşüme gidilmesi gerektiğine odaklanmalıyız. Günü kurtaran ya da birkaç kişiyi günah keçisi ilan ederek sorunu palyatif çözmeye çalışmak, Türk futbolunu bu sorunun pençesinden kurtarmaz, sadece bugünkü yönetime soluklanma olanağı yaratır.

 

 

 


 

[1]  https://en.wikipedia.org/wiki/2025_Turkish_football_betting_

 

scandal?utm_

 

[2]  https://www.ankaranethaber.com/tffdeki-bahis-sorusturmasi-genisliyor-3-bin-

 

700-futbolcu-ve-kulup-inceleme-altinda

 

[3]  https://www.aa.com.tr/tr/gundem/istanbul-cumhuriyet-bassavciligi-yasa-disi-bahis-

 

sorusturmasi-derinlestirilerek-surdurulecek/3727817?utm_

 

[4] “Integrity Unit” terimi, spor dünyasında dürüstlük, etik ve adil oyun (fair play)

 

ilkelerini korumakla görevli özel bir birimi ifade eder.

 

UEFA, FIFA ve ulusal federasyonlarda bu birimler, etik dışı davranışları, şike,

 

bahis, manipülasyon, rüşvet veya çıkar çatışması

 

gibi durumları tespit edip engellemekle yükümlüdür.

 

[5] Av.Mert Yaşar , “Bahisçi Hakemler Dosyasındaki Hukuka Aykırılıklar”,

 

 https://futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/hukuk/173-diger-yazarlar

 

/6857-futbolabahis-futbolasorusturma.html

 

[6]  https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/tugrul-aksar/yasa-disi-bahis-

 

kuluplere-zarar-veriyor-2269746

 

[7]  https://www.breakingnews.com.tr/spor/bahis-sorusturmasi-derinlesiyor-t

 

urk-futbolunda-sike-ihtimali-gundemde-1073264

 

[8]  https://www.covers.com/industry/illegal-sports-betting-trillion-un-report-2021

 

[9]  https://sigma.world/news/illegal-gambling-turnover-exceeded-e80-billion-in-2024

 

[10]  https://www.turkiyetoday.com/nation/turkiyes-illegal-betting-boom-poses

 

-growing-threat-to-financial-system-3204295

 

[11]  https://www.dunya.com/sektorler/50-milyar-dolarlik-yasa-disi-bahis-

 

pazarina-savas-acildi-haberi-748868

 

[12]  https://unstats.un.org/unsd/nationalaccount/docs/KS-05-17-202-EN-N.

 

pdf?utm_ 

 

[13] Tuğrul AKŞAR, “Sporun Sırtından Beslenen Asalak Sektör: Bahis Ekonomisi”,

 

 https://www.futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/genel/

 

122-tugrul-aksar/6181-2024-11-16-08-32-28.html

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  50  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1340 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54028288

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1