Gençlerbirliği: Mazisinden Gelen Harçlar, Dağılmaya Yüz Tutmuş Bir Yapı mı?
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Ömer GÜRSOY Gençlerbirliği: Mazisinden Gelen Harçlar, Dağılmaya Yüz Tutmuş Bir Yapı mı?

Gençlerbirliği: Mazisinden Gelen Harçlar, Dağılmaya Yüz Tutmuş Bir Yapı mı?

7ed542b652b1

Ömer Gürsoy-10 Kasım 2025 Türk futbolunun içinde bulunduğu genel karamsarlığın bir yansıması, bugün Ankara’nın en köklü kulübü Gençlerbirliği’nde yaşanıyor. Yıllardır altyapısıyla, duruşuyla, kültürüyle “örnek kulüp” olarak anılan bu çınar, şimdi kendi içinde yaşanan çekişmeler, mali darboğaz ve yönetim krizleriyle sarsılıyor.

 Bir süre önce kaleme aldığım bir yazıda, Gençlerbirliği’nin yeni başkanı Osman Sungur için “Değişen göz her şeyi değiştirir” demiştim. Çünkü Sungur, zor bir dönemde elini taşın altına koymuş, borç batağındaki kulübü yeniden ayağa kaldırmak için hem vizyon hem de inanç ortaya koymuştu. O günlerde ziyaret ettiğimde, aklında tek bir soru vardı: “Bu kulübü nasıl ayağa kaldırabiliriz?”

Ve bunu başardı da. Uzun yıllar sonra Gençlerbirliği, Süper Lig’e yeniden yükselme başarısını gösterdi. Sungur’un önderliğinde, maziden gelen o güçlü harç yeniden yoğrulmuş, camiada bir umut doğmuştu. Ancak hikâyenin devamı ne yazık ki umut kadar parlak olmadı.

Bir Başkan, 22 Yönetici ve Bitmeyen Çekişme

Osman Sungur’un oluşturduğu 22 kişilik yönetim kurulu, ilk başta bir birlik görüntüsü vermişti. Ancak bu birliktelik, kulüp tarihine geçecek bir “tek adamın fedakârlığı” hikâyesine dönüştü. Çünkü o dönemde, kulübün finansal yükünü omuzlayan neredeyse tek isim Sungur’du. Diğer yöneticilerin maddi katkısı sembolik düzeyde kaldı.

Sadece dünyaca ünlü tenor Murat Karahan’ın Otokoç üzerinden sağladığı forma sponsorluğu dışında ciddi bir finansman desteği yoktu. Sungur, cebinden para koyarak kulübü yaşatmaya çalıştı. Ancak her mali kriz, beraberinde yeni bir kırılma getirdi.

Sezon öncesinde yapılan kongrede, Süper Lig’e çıkaran başkan sıfatıyla yeniden güven tazeledi. Fakat ligin başlamasıyla birlikte sonuçlar kötü gelmeye, kulüp içinde huzursuzluk fısıltıları duyulmaya başladı. Murat Karahan istifa etti. Transfer politikaları eleştirildi.

Ve bir sabah, Osman Sungur’un istifa haberi medyaya yansıdı.

Kendisiyle konuştuğumda bu istifanın bir “iç darbe” sonucu olmadığını söyledi. Ama doğrusu, ben o açıklamaya tam olarak inanmadım. Çünkü kısa süre içinde yönetim içinden biri “başkan”, diğeri “başkanvekili” olarak göreve geldi ve birkaç hafta sonra yeniden seçim kararı alındı.

Kulübün içinde, sessiz ama derin bir fay hattı oluşmuştu.

Başkan, başkanvekili, asbaşkan arasında sürtüşmeler…

YouTube kanallarında yapılan karşılıklı açıklamalar…

Bir yanda eski başkan Niyazi Akdaş ve Arda Çakmak’ın yeniden göreve davet edilmesi, diğer yanda “bakın kimse aday olmuyor” diyerek tek adaylık için zemin hazırlıkları…

Tüm bu tablo, “kulüp yönetimi” kavramının sınırlarını zorlayan bir dağınıklığa işaret ediyor.

Bir Kulübü Ayakta Tutan Sadece Para Değildir

Gençlerbirliği, tarih boyunca “parasıyla değil, ilkeleriyle” anılan bir kulüp olmuştur. Ancak bugün gelinen noktada ne para kalmış ne de ilke birliği.

Yeni başkan Mehmet Kaya’nın göreve gelmesiyle birlikte teknik direktör Hüseyin Eroğlu ile yollar ayrıldı, yerine Volkan Demirel getirildi. Altyapıda bazı yapısal hamleler yapıldı ama hiçbir adım, kulübün köklü mali ve kültürel sorunlarını çözmeye yetmedi.

1 milyar lirayı aşan borç yükü, yöneticilerin kendi içindeki güven erozyonu ve her kafadan çıkan farklı sesler…

Böyle bir ortamda hangi teknik direktör, hangi vizyon, hangi planlama başarıya ulaşabilir?

Bugün Gençlerbirliği’nde herkes bir şey söylüyor ama kimse kulübün geleceğine dair net bir yol haritası çizemiyor.

Küçük olsun, benim olsun anlayışı, kulübün köklerine kadar işlemiş durumda.

Churchill ve De Gaulle’ün Sofrası

Tam da burada, tarihten bir anekdot geliyor aklıma.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında, İngiltere Başbakanı Winston Churchill, Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle’ün davetlisi olarak Élysée Sarayı’nda ağırlandığında, sofradaki zengin peynir çeşitlerine hayran kalır ve sorar:

— “Fransa’da kaç çeşit peynir var?”

De Gaulle, gururla yanıtlar:

— “Tam 265 çeşit.”

Churchill tebessüm eder:

— “265 çeşit peyniri olan bir ülke, savaşta yenilemez.”

De Gaulle’ün cevabı ise tarihe geçer:

— “Ama yönetilemez de! 265 farklı peyniri olan bu ülkeyi kim yönetebilir ki?”

Bugün bu diyalog, Gençlerbirliği’nin yaşadığı durumu anlatmak için adeta biçilmiş kaftan.

Her biri kendince haklı, her biri kendi doğrusunu savunan yöneticiler, eski başkanlar, camia mensupları…

Ama bir türlü “ortak akıl”da buluşamayan bir yapı.

Yönetilemez Bir Noktaya mı Geliyoruz?

Şimdi, ay sonunda yapılacak olağanüstü genel kurul öncesi herkes aynı soruyu soruyor:

Bu kulübü kim yönetecek?

Daha önemlisi: Bu kulüp, artık yönetilebilir mi?

Bugün ortada ne güçlü bir ekonomik plan ne de camiayı birleştirecek bir vizyon var. 50–100 delegeyle yönetim üzerinde etkili olmaya çalışan küçük gruplar, kulübün enerjisini emiyor. Dedikodu, güven eksikliği ve kişisel çıkarlar, bir zamanların saygın Gençlerbirliği ruhunu gölgede bırakıyor.

Ve belki de en acı tarafı şu:

Gençlerbirliği, bir dönem Türk futboluna karakter kazandıran, altyapısıyla milli takıma oyuncu yetiştiren o kimliğini hızla yitiriyor.

Bu tabloyu izlerken ister istemez o meşhur söz geliyor akla:

“Mazisinden gelen harçları yoğurup yeni bir şekil mi alacak Gençlerbirliği, yoksa yönetilemez bir yapıya mı dönüşecek?”

Cevabı, belki de bu kongreden sonra, Beştepe’deki sessiz tribünlerde yankılanacak.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  29  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ömer Gürsoy Pazartesi, 21 Haziran 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1128 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 53971632

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1