Burak Yılmaz’ın Meslek Etiği
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Müslüm GÜLHAN Burak Yılmaz’ın Meslek Etiği

Burak Yılmaz’ın Meslek Etiği

burak1

Müslüm Gülhan- 28 Mart 2019   “Hipokrat yemini tıbbi etik ile ilgili bilinen en eski metindir ve prensipleri değişikliğe uğramış olsa bile zaman, yer, sosyal sitemler ve dinlerden bağımsızdır. Hipokrat’ın ilk kuralı, hekimin gerek düşünceleri gerekse seçtiği tedavi ile hastaya zarar vermemesidir. Hipokrat yemini hekimlik sanatının önemli sembollerinden birisidir. Herhangi bir bağlayıcılığı ve yasal yaptırımı olmamasına rağmen metin hekimlik tarihi ve yasaları açısından önem taşımaktadır.”

 

 

İsa’dan Önce 5. Yüz yılda yazılan Hipokrat yemininin esas unsuru Hipokrat’ın öğretisinin zemininin ‘etik’ içerikli olmasıdır.

 

Ve bu yemin binlerce yıldır tüm hekimleri bağlamaktadır, insanın yaşamına saygı için, yaşam hakkına saygı için.

 

“Etik, felsefenin ahlaki değerle ilgili olan alt dalına karşılık gelir. İnsanın, pek çoklarına göre en temel yönü ya da özelliği değerle doğrudan ilişkili olmak, değer yaratmak, değerin taşıyıcısı veya cisimleştiricisi olmak olduğu için, etik temel bir disiplindir.”

 

Çoğu mesleğin kendi iç kurgusundan kaynaklanan yöresel ‘ahlak’ ve küresel ‘etik’ değerleri vardır. Bazı meslek grupları ise evrensel değerlere sahip olduğundan, değerler kurgusu her yerde aynı ölçüde geçerli olmasından dolayı sadece ‘etik’ değerleri geçerlidir.

 

Spor alanının, tüm kural ve değerleri ‘evrensel’ normlardan meydana gelir, haliyle temel öğretisinin disiplinini ‘etik’ değerler oluşturmaktadır.

 

Bunun yazılı olması veya olmamasının çok önemi olmamakla beraber, alandaki yarışma süreci içinde bu değerler herkesi bağlar. Hiç kimsenin bunun dışına çıkma lüksü olmamakla beraber, bu aynı zamanda spor kamuoyuna karşı ‘ahlaki’ bir sorumluluktur.

 

Spor alanı içinde bunu uygulayan tüm meslek sahibi kişiler kamusal bir misyon edinir.

 

Spor içindeki rekabetin ana unsuru, rekabetin eşit koşullarda ve tüm ‘etik’ değerlere bağlı kalmak şartı ile mücadele edilmesidir.

 

Bunun dışındaki kazanma stratejilerinin kazanılan maçın veya puanın herhangi bir öneminin olması için, kendi taraftar kitlesi ile kamuoyunun bu süreç içinde eşitlik konusunda tatmin olması gerekir.

 

İşte bu herkesi bağlar.

 

Futbol, spor branşları içinde yöresel hale getirilerek manipüle edilmeye en müsait branştır. O yüzden yönetim mekanizmaları ‘esnaf’ mantığına sahip insanlar tarafından çok rahat yönetilebilmektedir. Bu da haliyle tüm kurgulardaki deformasyonun ana nedeni olmaktadır.

 

Bu sürecinin uzunluğu ‘bedbaht’ yapının bir kültür kodu haline gelmesine neden olmaktadır. Ortaya çıkan süreçten sonra, futbol artık ‘amaç’ olarak bir spor branşı olmaktan çıkarak, siyasetin ve ‘rant’ kurgusunun uygulama alanı olarak ‘araç’ haline gelir.

 

Ve o anlamsız kazanma hırsı için “her şey mubahtır” cümlesi etki alanını kurar. Artık bu süreçten sonra, sporun ve futbol branşının değerlerine sahip çıkma ile ilgili kaygıların yerini saha içinde ve saha dışında manipüle edilecek kazanma stratejiler alır.

 

Ve tüm bu kurgu kendi insanını yaratır.

 

Başkan olarak, teknik direktör olarak, federasyon başkanı olarak, hakem olarak ve futbolcu olarak.

 

Burak Yılmaz’da bu sürece ayak uyduran futbolculardan biridir.

 

Burada tartışılması gereken konu Burak Yılmaz’ın futbolcu yetenekleri değil ki bu konuda oldukça yeteneklidir. Buradaki esas tartışılması gereken konu: rekabet koşullarında eşit mücadeleyi sağlayacak ‘etik’ ve ‘mesleki ahlak’ kriterlerine olan sadakatidir.

 

Bunun üst kurgusu; entelektüel birikimin olup olmaması ile ilgilidir. Bunun olmaması, kazanma stratejisinin saha içinde ve dışında uygulamaların tamamının “kazanmak için her şey mubahtır” üzerine olmasıdır.

 

İşte, Burak Yılmaz bu kültür kodu ile yetişen ve bunu çok çabuk benimseyen oyunculardan birisi olması nedeniyle eleştirilen kişi olmaktadır.

 

Çünkü, Türkiye’de her takımda gösterdiği bu tavırların tamamının yöresel olması futbolcu olarak onun da işine gelmektedir ki işte o zaman her şey çok kolay! Belki farkında değil ama, bu da onun yeteneklerini Avrupa’da göstermesine engel olan temel sorundur. Tabii ki taraflı ve tarafsız insanların tepki vermesinin temel dayanağı da burasıdır.

 

Maalesef süreç onun lehine işlemektedir.

   

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2303  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1181 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 53349017

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1