Siyah-Beyaz Kültürde ‘Turuncu Devrim’
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Müslüm GÜLHAN Siyah-Beyaz Kültürde ‘Turuncu Devrim’

Siyah-Beyaz Kültürde ‘Turuncu Devrim’

352d4acd0f94bd41cd9de45138666dfc

Müslüm Gülhan- 28 Ocak 2024 Futbola ilk hâkim olduğum dönem 1974 Dünya Kupası zamanıydı. Finalin benim açımdan dramatik bitmesiyle birlikte (Cruyff sevgisi), Almanya’nın kupayı kazanması benim için kabul edilemez bir durumdu.

 

1974 yılında, TV ekranlarının ve Almanya forma renklerinin siyah-beyaz olması nedeniyle ekrandaki görünümlerinde farklılık yoktu. Hollanda’nın turuncu rengi ise belirsizdi. Siyah-beyaz ekranda, siyah-beyaz kendini korurken ve tüm renkler belirsizken, bugün bile siyah-beyaz renkler kendini renkli dünya içinde koruyor.

Renklerin psikolojik açıdan insanlar üzerinde kuvvetli etkileri var. Renk; algılarımızla alakalı olmasıyla birlikte insanı mutlu eder, hüzünlendirir, sinirlendirir, rahatlatır, korkutur, merak ettirir.

Siyah; gücü, tutkuyu, duygusallığı ve çoğu ülkede matemi, hüznü simgeler.

Beyaz; saflığı, temizliği, masumiyeti ve istikrarı simgeler. 

Turuncu; sarı-kırmızı rengin karışımıdır, dışadönük olmayı ve güveni temsil eder.

Kırmızı; köklü değişimlere neden olan devrimlerin simge rengidir. Çünkü, renkler skalasında titreşimi en yüksek olan renktir. İnsanda harekete geçirme, aşk, gerginlik, tahrik etme, sıcak, ateş, tutku, öfke, kan, şehvet, samimiyet, güç, heyecan, agresiflik ve tansiyonu yükseltici etkiye sahiptir.

∗∗∗

Ve günümüz ağır koşullarına sebep olan neoliberal kurgu, kırmızının karşısına (!) sömürü ve çıkara dayalı renkli devrimler ile çıktı. Bu renkli devrimler, süreç olarak totaliter yapıya bürünmesine rağmen -uyguladığı politikaların tıkanmasından dolayı- kapitalist restorasyonu için sözde demokratik birer tepki olarak gösterildi. Haliyle, kapitalist sistem içinde kitle inisiyatifine demokratik kanalların tıkanmadığının bir kanıtı olarak da bu renkli devrimler kullanıldı.

Aslında tüm bunlar çözümsüzlük sürecinden başka bir şeyi ifade etmiyordu. Çözümsüzlük süreci kaçınılmaz olarak şiddeti ve savaşı zorunlu kıldı.

İşte Ukrayna gerçeği…

En üst seviyedeki örnekten bahsedip, hiyerarşik olarak bir spor kulübüne kadar gelmek konuyu daha rahat anlamak açısından yardımcı olacaktır. Ukrayna’da ‘Turuncu Devrim’ bir zorlamaydı ve bütün amaç, kaynakları neoliberal politikalar kisvesi altında uluslararası sermayeye açmaktı. Bunun sonucundaki ağır insan kayıplarına rağmen savaşı göze aldırdılar ve savaşı çıkarttılar.

Renklerin kirletildiği bu renkli devrimler ve sonuçları neoliberal politik çıkarlar için bir kesitti. Ve sömürü mekanizma parçasının tüm özelliklerini taşıdığı için yönetim modülü açısından, hiyerarşik sıralamaya örnek bir kurguyu içinde barındırıyor.

Günümüzde her ülke ve ülkelerdeki yönetimler de ve kurumlar da (sanat, spor, kültür…) bu tip operasyonlara -sermayenin çıkarları doğrultusunda- çok rahat maruz kalabiliyor.

Renkli devrimlerin arka planını analiz etmeden, körü körüne desteklemenin bedelini ülkeler ve kurumlar ya tarihsel kayıplar ile ya da ağır bir otoriter kurgu ile tüm özgürlüklerini-özerkliklerini kaybederek ödüyorlar.

∗∗∗

Değişimin tanımını ve içerik kurgusunu iyi yapmak gerek. Diyalektik kurgudan uzak müdahalelere açık bir değişim sadece iktidar mücadelesi olur. Hele hele futbol gibi ataerkil yapıdaki bir oluşumun sağlayacağı değişim içindeki pazarlıklar birer soyut kavram olarak kalmaya mahkûmdur. İşte bu yüzden ‘Turuncu Devrim’ diye adlandırılan seçim sonucunu iyi değerlendirmek gerekir. Beşiktaş kulübündeki siyah-beyaz kültüre rağmen, bir renk üzerinden değişimi bir devrim olarak tanıtmak yanlış sonuçlara neden olur. Bu belirli mutabakatlarla oluşmuş bir iktidar değişimidir.

Süreç yönetimi tanıtımlarda kendini belli etmişti. Popülist söylemler üzerinden yapılanın devrim olarak tanımlanmasının getirisi olamaz. Zaten kötü yönetimler yüzünden BJK'nin içinin boşaltılmasına neden olan servet transferlerinin götürüsü kurumsal anlamda ağır hasar verdi. Beşiktaş yeni bir kaynak-servet transferini kaldıracak durumda değildir.

Bir değişim olacaksa, burada, kültürel olarak ve bilgi kurgusu bakımından içselleştirememiş kişi ya da gruplar sürece dâhil olmamalıdır. Bu konudaki yetersizlik, ancak durumdan çıkara dayalı vazife çıkartmaya çalışan ve kendilerine alan bulacaklarını zannedenlerin vereceği zarar doğrultusunda, başarısızlık kaçınılmaz olarak kurgulanır. Altı oyuncunun kadro dışı bırakılmasıyla başlayan plansızlık süreci kulübe zarar vererek devam ediyor.

Çünkü sonuçta; Hasan Arat dâhil, kazanan gruptaki herkes kendi özneline göre yorum yapıyor ve kendi simülasyonları üzerinden yarattıkları yapay pratiklerini devrim olarak pazarlıyorlar.

∗∗∗

Bir amaç çevresinde liderlik yapısını oluşturan ‘öznel’ hiyerarşik yapıdaki tasarımın muhakkak suretle bilgiye dayalı tamamlayıcı donanımlara sahip olması gerekir. Bunu bertaraf edecek çelişkinin sonucunda, özne ile kurgulanan bütün davranış formları değişimi, başarıyı ortadan kaldırır. Buradaki tamamlayıcı unsur görev tanımlarının net olması gerekliliğidir. Özellikle Sportif Direktör'ün görev tanımı…

Küresel ölçekte bilgiye yönelme, kullanma ve hükme dönüştürme süreç yönetimi açısından önemlidir. Profesyonel olarak süreci yönetecek ve istikrar ile sürdürülebilir başarının oluşmasının alt yapısını sağlayacak Feyyaz Uçar ve Samet Aybaba’nın tüm metodolojileri, modern yönetim kavram ve uygulamaları bunun üzerinden olmalıdır. Çünkü, iletişim çağındaki çok yönlü gelişmelerle artan bilinçlenme ile toplumun geniş kesimlerinde yönetimlere ve sistemlere eleştirel yaklaşımlar artıyor.

Bu ‘küresel’ yapı içinde ‘yöresel’liğin ‘feodal’ tepkimelerden başka bir tavrı ortaya koymasına izin vermesi mümkün değildir. ‘Küresel’ oyun içinde ‘yöresel’ profesyonelleriniz olursa kaybedersiniz ki süreç başladı bile… Şimdi, BJK'deki siyah-beyaz kültür kodlarına rağmen renkli bir devrimden söz etmek mümkün değildir. Bu kulübün tarihsel ve kültürel derinliğine karşı tavır almak anlamına gelir.

Tek beklenti kulübün doğru yönetilmesidir.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  609  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1591 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51359969

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1