Fatih Terim’e Neler Oluyor?
x
Buradasınız >> Ana Sayfa

 

futbolekonomi baslık manset


Resim
Premier Lig 2025-26 Sezonu İçin Oyunculara 2.1 Milyar Sterlin Ücret Ödedi
Pazar, 28 Aralık 2025
Futbolekonomi- 28 Aralık 2025 Yaklaşık 7.3 Milyar Euro’luk geliriyle Avrupa’nın ve dünyanın en fazla kazanan ligi Premier Lig’de oyunculara 2025-26 sezonu için ödenen ücretler 2.121.677.800 Sterlin’e (yaklaşık 2.4 Milyar Euro) ulaştı. Devamını oku...
Resim
Yılın En Fazla Kazanan Futbolcusu 280 Milyon Dolarlık Geliriyle Cristiano Ronaldo Oldu
Pazar, 28 Aralık 2025
Futbolekonomi-28 Aralık 2025  2025 yılında dünyanın en çok para kazanan futbolcusu belli oldu. Forbes’un listesine göre İspanya’dan 4, Suudi Arabistan’dan 3, İngiltere’den 2 ve ABD’den bir isim, 2025’in en çok kazanan 10 futbolcusu arasına girdi. Devamını oku...
Resim
Menajerler Kasada da, Sahada da Futbolu Ele Geçirdi!
Perşembe, 25 Aralık 2025
  Tuğrul AKŞAR- 25 Aralık 2025 Aralık ayında FIFA Futbol menajerlerine ilişkin çok çarpıcı bir rapor yayınladı. Rapor bize çok farklı bir resim çiziyor… Devamını oku...
Resim
Pegasus Hava Yolları, Chelsea Futbol Kulübü'nün Resmi Havayolu Sponsoru Oldu
Çarşamba, 24 Aralık 2025
Futbolekonomi- 24 Aralık 2025 Pegasus Hava Yolları, dünya futbolunun önde gelen kulüplerinden Chelsea ile gerçekleştirdiği global ortaklıkla uluslararası marka yolculuğunda yeni bir sayfa açtı. Devamını oku...
Resim
Afrika Uluslar Kupası’nın Ekonomik Anatomisi
Salı, 23 Aralık 2025
  Dr.Tolga Genç- 23 Aralık 2025 Afrika Uluslar Kupası, sadece kıtasal bir spor organizasyonu değil, aynı zamanda küresel futbol ekonomisinin en dinamik vitrinlerinden biridir. Yazıda paylaşılan veriler, turnuvaya katılan ülkelerin ekonomik ağırlık merkezlerini, oyuncuların... Devamını oku...
Resim
2024-25 Sezonu Kasada ve Sahada Manchester City İçin Kötü Geçti
Cuma, 19 Aralık 2025
Futbolekonomi 19 Aralık 2025 Manchester City'nin 2024/25 sezonu hesapları, Premier Lig'de üçüncü oldukları ve FA Cup finaline ulaştıkları, ancak sürpriz bir şekilde Crystal Palace'a yenildikleri bir sezonu kapsıyor. Devamını oku...
Resim
FIFA Dünya Kupası 2026 Ödülleri
Çarşamba, 17 Aralık 2025
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu - 17 Aralık 2025 Önceki yıla göre %50 artışla 655 milyon ABD doları tutarındaki en büyük pay, katılan 48 takım arasında aşağıdaki şekilde ödül parası olarak dağıtılacaktır: Şampiyonlar: 50 milyon ABD doları İkinci olanlar: 33 milyon ABD... Devamını oku...
Resim
Futbolda Özel Kredi Borçlanması Artıyor
Pazartesi, 15 Aralık 2025
Futbolekonomi- 15 Aralık 2025 Stadyum yenileme maliyetleri ve oyuncu maaşlarının sürekli arttığı bir dönemde, Avrupa kulüpleri ayakta kalabilmek için farklı bir sermaye türüne, yani özel krediye ve yapılandırılmış borca ​​yöneliyor. Devamını oku...
Resim
Milan 2023-24'te Sahada da Kasada da Başarısız Bir Sezon Geçirdi
Perşembe, 04 Aralık 2025
Futbolekonomi- 4 Aralık 2025 Milan'ın 2024/25 mali sonuçları sahada hayal kırıklığı olarak değerlendirilmesi gereken bir sezonu kapsıyor; ligde son on yılın en düşük sırası olan sekizincilik elde ederken, Coppa Italia finalinde Bologna'ya yenildiler. Devamını oku...
Resim
Real Madrid İçin 2024 Kasada Kazanılan; Sahada İse Kaybedilen Bir Sezon Oldu
Perşembe, 04 Aralık 2025
Futbolekonomi -4 Aralık 2025 Real Madrid'in 2023/24 sezonu, kulüp açısından  hedeften uzak  bir sezon olarak değerlendirilebilir. Kulüp, La Liga'da ikinci olurken, Copa del Rey ve Supercopa de Espana finallerinde elendi ve üç kez de ezeli rakipleri Barcelona'ya yenildiler. Devamını oku...
Resim
Finansal Fair Play’den Finansal Sürdürülebilirliğe: Andrea Traverso ile Avrupa Futbolunda On Yıllık Reform, Artan Yatırımlar ve Geleceğin Röportajı
Pazar, 30 Kasım 2025
Futbolekonomi-30 Kasım 2025  Son on yılda Avrupa futbolu köklü bir finansal dönüşüm geçirdi. Finansal Fair Play’in (FFP) yürürlüğe girmesinden yeni Finansal Sürdürülebilirlik Kuralları’na kadar UEFA, daha istikrarlı ve sorumlu bir futbol ekonomisi yaratmayı... Devamını oku...
Resim
Fenerbahçe'den % 400 Bedelli Sermaye Artırımı
Cuma, 28 Kasım 2025
Futbolekonomi- 28 Kasım 2025 Fenerbahçe Futbol A.Ş. % 400 Bedelli sermaye artırımına gideceğini KAP'a bildirdi.  Devamını oku...
Resim
Premier Lig'de Finansal Dönüşüm: PSR'den SCR'ye Geçiş
Pazartesi, 24 Kasım 2025
  Futbolekonomi- 24 Kasım 2025 Premier Lig'de kulüpler geçen hafta toplanarak,  Kârlılık ve Sürdürülebilirlik Kurallarından (PSR), kulüp gelirlerine dayalı harcama limitleri getiren yeni Kadro Maliyeti Kurallarına (SCR/SSR) geçişi oyladılar ve sistem buna... Devamını oku...
Resim
Taraftar Deneyimine Göre Spor Stadyumlarının Sıralamasında Dünyanın En İyisi Manchester City'nin Stadı Etihad
Çarşamba, 12 Kasım 2025
  Futbolekonomi- 12 Kasım 2025 Bu sezon kaç stadyuma gideceksiniz? Taraftarların en çok keyif aldığı stadyumları sizler için derledik. Devamını oku...
Resim
Apollo Global Management, Atletico Madrid'in Çoğunluk Hissedarı Oldu
Pazartesi, 10 Kasım 2025
  Futbolekonomi-10 Kasım 2025Apollo Global Management, La Liga kulübü Atletico Madrid'in çoğunluk hissedarı oldu. Devamını oku...
Resim
Sonunda Barcelona 894 Gün Sonra Kısmen de Olsa Camp Nou'ya Geri Döndü
Pazartesi, 10 Kasım 2025
Futbolekonomi- 10 kasım 2025 10 Kasım 2025 Barcelona, geçen ​​Cuma günü taraftarların önünde Camp Nou'da antrenman yaptı. Devamını oku...
Resim
Inter Yeşil Sahalarda Aradığını Bulamasa da, Ekonomik ve Finansal Olarak Başarılı Bir Sezon Geçirdi
Pazartesi, 10 Kasım 2025
Futbolekonomi- 10 Kasım 2025 Inter 2024/25’te her ne kadar şampiyonlar Ligi finalini PSG’ne kaybetse de, genel olarak ekonomik ve  finansal anlamda oldukça başarılı bir sezon geçirdi. Devamını oku...


 baslık genel

News image

Kulüpler Ele Geçirilebilir mi?

Müslüm Gülhan- 29 Aralık 2025 Günümüzde otoriter rejimler demokratik hayatın kurumlarını ve kültürünü geleneksel yöntemlerle bastırmayı değil, yumuşak güç stratejileri il...

Devamı >>
News image

Bir İğne de Spor Medyasına Batırma Zamanı

Ömer Gürsoy-29 Aralık 2025 Hande Fırat’ın art arda kaleme aldığı “Şimdi İğneyi Batırma Zamanı” başlıklı iki yazı, yalnızca siyasi gazetecilik açısından de...

Devamı >>
News image

La Liga Medya Gelirlerini 102 Milyon Euro Nasıl Artırdı?

Futbolekonomi- 27 Aralık 2025 La Liga başkanı, Kicker'a verdiği röportajda, bir yandan maçlar öncesinde ve sonrasında giderek daha ilgi çekici içerikler ür...

Devamı >>
News image

Üç Ayda Üç Başkan, Bir Kulüp: Gençlerbirliği’nin Kayıp Zamanı

Ömer Gürsoy- 27 Aralık 2025 Gençlerbirliği’nde yaşananları anlamak için yorumdan önce kronolojiye bakmak gerekir. Çünkü bugün gelinen nokta, bir gecede oluşmadı. Aksine; her bi...

Devamı >>
News image

Sapkınlıktan Dokunulmazlığa Uzanan Çizgi

Prof.Dr.Ahmet Talimciler- 26 Aralık 2025 Ülke gündeminin gerçekleştirilen operasyonlarla birlikte toz duman içinde kaldığı bir dönemin içerisinden geçm...

Devamı >>
News image

Menajerler Kasada da, Sahada da Futbolu Ele Geçirdi!

  Tuğrul AKŞAR- 25 Aralık 2025 Aralık ayında FIFA Futbol menajerlerine ilişkin çok çarpıcı bir rapor yayınladı. Rapor bize çok farklı ...

Devamı >>
News image

FIFA 2026 Dünya Kupası Biletlerini Satarken, Kârını Maksimize Etme Amacı mı Güttü?

Futbolekonomi- 24 Aralık 2025  FIFA'nın organize edeceği  2026 FIFA Dünya Kupası 11 Haziran 2026 tarihinde Meksika'nın Mexico City şehrindeki Azteca Stadyumu'nda başlayıp 19...

Devamı >>
News image

Sporda Yapay Zekânın Ekonomik Etkisi

Prof.Dr.Sebahattin Devecioğlu- 24 Aralık 2025 Yapay Zeka ve Spor Sektörü: 2025'te Yatırım Fı...

Devamı >>


 baslık ekonomi

News image

Manchester City'den 1 Milyar Sterlinlik 10 Yıllık Rekor Forma Sponsorluk Anlaşması

Futbolekonomi- 19 Temmuz 2025 Manchester City, Puma ile forma anlaşmasını 10 yıl daha uzattı. Sözleşmenin en az 1 milyar sterlin değerinde ol...

Devamı >>
News image

Real Madrid 2024/25 Sezonunda 1,2 Milyar Euro Gelire Ulaştı

FutbolEkonomi - 18 Temmuz 2025 Real Madrid Kulübü Yönetim Kurulu’nun 17 Temmuz tarihindeki toplantısının ardından kulübün 2024/25 mali yılına ilişkin fi...

Devamı >>
News image

Süper Lig'de Gelirin Yarısı İlk Altı Kulübe Gidiyor

  Tuğrul AKŞAR-10 Haziran 2025- Galatasaray’ın şampiyonluğuyla tamamlanan Süper Lig’in 2024-25 sezonunda 19 kulübe toplam 3 Milyar 670 Milyon 975 Bin  ...

Devamı >>
News image

Süper Lig'de Gelirin Yarısı İlk Altı Kulübe Gidiyor

  Tuğrul AKŞAR-10 Haziran 2025- Galatasaray’ın şampiyonluğuyla tamamlanan Süper Lig’in 2024-25 sezonunda 19 kulübe toplam 3 Milyar 670 Milyon 975 Bin  ...

Devamı >>
News image

2025 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali Taraftarın Harcama Artışından Faydalanıyor…

Futbolekonomi-3 Haziran 2025 Mastercard Ekonomi Enstitüsü'nün hazırladığı rapora göre, futbol turnuvalarında özellikle finaller ev sahibi ülkelere önemli ekonomik avantajlar sağlıyor. Futbolseverlerin 2025 UE...

Devamı >>
News image

Sporda Lüks Ekonomisi

Sebahattin Devecioğlu- 13 mayıs 2025 Modern spor endüstrisi rekabetin ötesine geçerek prestij, ayrıcalık ve lüksün önemli roller oynadığı bir manzaraya dö...

Devamı >>
News image

Milli Takım Katkısının Karşılığı: UEFA’dan Kulüplere 233 Milyon Euro

     Futbolekonomi- 19 Nisan 2025 UEFA, 2020/21 ve 2022/23 UEFA Uluslar Ligi, 2022-2024 Avrupa Şampiyonası Elemeleri ve EURO 2024 Finalleri için oyuncularını ...

Devamı >>
News image

Futbolun Para Liginde Lider Kim?

Bora Yargıç-25 Mart 2025  "Futbol para ligi" ifadesi, Türkçede "futbol para ligi" anlamına gelir ve genellikle futbol kulüplerinin finansal durumlarını de...

Devamı >>


 baslık mali

News image

Premier Lig 2025-26 Sezonu İçin Oyunculara 2.1 Milyar Sterlin Ücret Ödedi

Futbolekonomi- 28 Aralık 2025 Yaklaşık 7.3 Milyar Euro’luk geliriyle Avrupa’nın ve dünyanın en fazla kazanan ligi Premier Lig’de oyunculara 2025-26 se...

Devamı >>
News image

Yılın En Fazla Kazanan Futbolcusu 280 Milyon Dolarlık Geliriyle Cristiano Ronaldo Oldu

Futbolekonomi-28 Aralık 2025  2025 yılında dünyanın en çok para kazanan futbolcusu belli oldu. Forbes’un listesine göre İspanya’dan 4, Suudi Arabistan’dan 3, İn...

Devamı >>
News image

2024-25 Sezonu Kasada ve Sahada Manchester City İçin Kötü Geçti

Futbolekonomi 19 Aralık 2025 Manchester City'nin 2024/25 sezonu hesapları, Premier Lig'de üçüncü oldukları ve FA Cup finaline ulaştıkları, ancak sürpriz bi...

Devamı >>
News image

Futbolda Özel Kredi Borçlanması Artıyor

Futbolekonomi- 15 Aralık 2025 Stadyum yenileme maliyetleri ve oyuncu maaşlarının sürekli arttığı bir dönemde, Avrupa kulüpleri ayakta kalabilmek için farklı bi...

Devamı >>
News image

AC Milan, Inter ve Juventus Finansal Tabloları Karşılaştırması

FutbolEkonomi – 12 Aralık 2025 Bu yazı, Football Benchmark’te yayımlanan ve La Gazzetta dello Sport yazarı Marco Iaria tarafından kaleme alınan analizden yararlanılarak Türkçeye çevrilmiştir. Ça...

Devamı >>
News image

Milan 2023-24'te Sahada da Kasada da Başarısız Bir Sezon Geçirdi

Futbolekonomi- 4 Aralık 2025 Milan'ın 2024/25 mali sonuçları sahada hayal kırıklığı olarak değerlendirilmesi gereken bir sezonu kapsıyor; ligde son on yı...

Devamı >>
News image

Real Madrid İçin 2024 Kasada Kazanılan; Sahada İse Kaybedilen Bir Sezon Oldu

Futbolekonomi -4 Aralık 2025 Real Madrid'in 2023/24 sezonu, kulüp açısından  hedeften uzak  bir sezon olarak değerlendirilebilir. Kulüp, La Liga'da ikinci ol...

Devamı >>
News image

UEFA’nın Finansal Sürdürülebilirlik Kuralları Kulüp Kârlılığını Artırmaya Yardımcı Oluyor mu?

Futbolekonomi- 30 Kasım 2025 UEFA, Avrupa futbolunda finansal disiplini güçlendirmek için Finansal Fair Play’i (FFP) 2010 yılında ilk kez tanıttı. Pe...

Devamı >>


 baslık kriz

News image

Olympique Lyonnais Finansal Nedenlerle İkinci Lige Düşürüldü

Futbolekonomi - 25 Haziran 2025 Fransız futbolunda tarihi bir kırılma yaşanıyor: Fransa’nın köklü kulüplerinden Olympique Lyonnais, finansal nedenlerle ikinci lige düşürüldü....

Devamı >>
News image

Kurlar Artıyor, Kulüpler Batıyor!

Tuğrul Akşar- 17 Aralık 2021 Ekonomik konjonktürdeki olumsuzluklar döviz karşısında TL’yi iyice eritirken, kurlardaki artışlar da kulüpleri vurmaya devam ed...

Devamı >>
News image

Kulüpler Finansal Krizde

  Tuğrul Akşar- 5 Ekim 2021 Futbol kulüplerinin 31/5/2021 itibariyle finansal tabloları kısa bir süre önce açıklandı. Kamuoyuyla paylaşılan finansal tablolar, ...

Devamı >>
News image

Asırlık Derby County Batmak Üzere

Futbolekonomi- 20 Eylül 2021 İngiliz futbolunun en eski kulüplerinden, 1888'de İngiliz Futbol federasyonu' nun kurulmasında yer alan on iki kulüpten birisi ol...

Devamı >>
News image

Barcelona Borcu 1.35 Milyar Euro'ya Ulaştı

   Madrid (AP) – Barselona Başkanı Joan Laporta, Messi’nin PSG’ye transferi sonrası düzenlediği basın toplantısında kulübün içinde bulunduğu finansal durumu tüm ...

Devamı >>
News image

Kulüpler Birliği'nden TFF'ye 4 maddelik ihtar: "Maçlara çıkmayız"

9 Temmuz 2021-  Kulüpler Birliği Vakfı, yapılan toplantı sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) 4 maddelik bir talep listesi gönderdi. Bunların yapılmaması halinde maçlara çı...

Devamı >>


 baslık hukuk

News image

Bahisçi Hakemler Dosyasındaki Hukuka Aykırılıklar

Av.Mert Yaşar- 9 Kasım 2025 Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu “371 hakemin bahis hesabı bulunduğu ve 152’sinin aktif olarak ba...

Devamı >>
News image

Adaletin Bahsi Olmaz: Hakem Skandalı Futbolun Temelini Sarsıyor

Av. Mustafa Batmaz - 27 Ekim 2025 Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun bu hafta başı yaptığı açıklamalar, Türk futbolunu de...

Devamı >>
News image

Meşhur “Platini Davası”: Astarı Yüzünden Pahalı!

Av. Dr. Aytekin Gürbüz [1] - 25 Ekim 2025 Dünyaca ünlü eski futbolcu Platini’nin belirli bir dönem futbol ile ilişkili faaliyetlerden ya...

Devamı >>
News image

Finansal Fair Play’in Gri Alanı: İmaj Haklarıyla Gizlenen Maaşlar

Av.Mustafa Batmaz- 13 Ekim 2025  Son günlerde Türk futbol kamuoyunu gündeminde fazlasıyla yer alan Kerem Aktürkoğlu’nun sözleşme detayları, bu sözleşmenin na...

Devamı >>
News image

Futbolda Gizli Sözleşme Dönemi Bitiyor mu?

Avukat Alpay Köse- 12 Ekim 2025 Futbol sahası artık yalnızca 105x68 metreden ibaret değil. Oyun artık kâğıt üzerinde, sözleşme satır ar...

Devamı >>
News image

Sporcu ve Teknik Adam Sözleşmesinin Feshedilmesi Karşılığında Yapılan Ödemelerin Ücret Niteliği ve V

Murat Başaran- 17 Eylül 2025 Spor faaliyetleriyle uğraşan dernek/iktisadi işletme ve anonim şirketler, özellikle ve yüksek hacimli olduğu için profesyonel futbol fa...

Devamı >>


 baslık yonetim

News image

Premier Lig'de Finansal Dönüşüm: PSR'den SCR'ye Geçiş

  Futbolekonomi- 24 Kasım 2025 Premier Lig'de kulüpler geçen hafta toplanarak,  Kârlılık ve Sürdürülebilirlik Kurallarından (PSR), kulüp gelirlerine dayalı harcama limitleri getiren ...

Devamı >>
News image

Kadın Futbolunda Yükselen Yönetici Profili: WSL’in Dönüşen Liderlik Yapıları

  FutbolEkonomi - 16 Kasım 2025 Bu çalışma, Football Benchmark’ın “The Rise of Women’s Football Executives: Inside the WSL’s Evolving Leadership Structures” ba...

Devamı >>
News image

Avrupa Futbolunun Gizli Patronları CEO'lar

Futbolekonomi-15 Eylül 2025 Modern futbol, ​​sahada olduğu kadar yönetim kurulunda da şe...

Devamı >>
News image

Futbolun Beyni Sportif Direktörlük (2)

Tuğrul AKŞAR- 10 Ağustos 2025 Yazımızın ikinci ve son bölümüne devam ed...

Devamı >>
News image

Futbolun Beyni Sportif Direktörlük (1)

  Tuğrul Akşar- 3 Ağustos 2025 Son zamanlarda sportif direktör sözcüğünü futbolda sıkça duymaya başladık, özellikle de elit kulüplerde. Bu kapsamda hem ...

Devamı >>
News image

Şirketleşme Yolunda Futbol Kulüpleri: Umut mu, Tehlike mi?

Bora Yargıç - 12 Temmuz 2025 Son yıllarda Türk futbol kulüpleri, artan borç yükleri ve finansal zorluklar karşısında çözüm arayışına gi...

Devamı >>

 

raporlaranas kitaplar aksar

 



 

Tuğrul Akşar- 10 Kasım 2003

 

Tuğrul Akşar'ın NTV-MSNBC'de yayınlanmış eski yazılarından birisini aradan sekiz sene geçmiş olmasına karşın, bazı ilginç saptamalar içermesi bakımından tekrar bu sütunlarda yayınlamayı uygun bulduk.

 

Fatih Terim’e Neler Oluyor?

NTV-MSNBC

Çok değil daha 15 gün önceki Brugge maçında alınan 3-1 mağlubiyet ile GS’nin gidişatı hakkında, 25 Ekim’de, yine bu sütunlarda, “Galatasaray’a Neler Oluyor?” başlığıyla, bir yazı yazmış; gidişattaki temel olumsuzluklara parmak basmaya çalışmıştım.

 

Yazının özetinde de sonuç olarak; “Fatih hoca, GS’ı sıradan ve vasat bir takım hüviyetinden kurtarıp, eski saygınlığını takıma yeniden kazandırtmalıdır. Geçmişle övünebilirsiniz ama yaşayamazsınız. Brugge maçı umarım Terim’i ve yönetimi bir rüyadan uyandırmıştır. Terim bunun bilincindedir muhakkak” demiştim. Ama ne var ki, arkasından Ali Sami Yen’de 29 Ekim’de, L.Moskova’dan alınan 2-0’lık, son olarak da, Kadıköy’de, ezeli rakip Fenerbahçe’den alınan ve kolay kolay hazmedilemeyecek, belki de üstesinden gelinemeyecek 6-0’lık bir ezeli ve ebedi mağlubiyet, ne yönetimi ne de Terim’i derin hülyalardan ve rüyalardan uyandıramamış anlaşılan. Hal böyle olunca bendeniz de, böyle bir başlığı atmak durumunda kaldım.

 

Evet, gerçekten Neler oluyor Terim’e? Adı tarihe geçmiş, efsane hoca İmparator Fatih Terim bir yerlerde bir hatalar yapmakta ve bunun sonuçları tüm camiayı ve kulübü derinden etkilemekte, adeta yakıp kavurmaktadır. İlk once Galatasaray’ın yurtdışında bugüne kadar yaratmış olduğu haklı ve saygın kredibilitesi erezyona uğramaya başlamış; arkasından ciddi gelir kayıplarının oluşmasına neden olunmuştur.
       
       Fatih Terim Hoca’nın iş başına geldiğinden bugüne yaklaşık 4.5 ay geçti. Hazırlık maçlarını saymazsak, Terim’li Galatasaray, sezon başından beri 16 resmi maç oynadı. Şampiyonlar liginde sergilenen berbat bir performansla, ikinci tur mucizelere kaldı. UEFA bile tehlikede… Ligde ise oynanan maçlarda takım lider. Ancak, oynanan futbolun ve karşılaşılan rakiplerin kalitesi ortada. En son Fenerbahçe’den de yenilen 6 gol, bugüne kadar ligde alınan galibiyetlerle adeta gözlere peçe olan örtüyü ortadan kaldırmış; deyim yerindeyse, “Kral Çıplak”dedirtmiştir. Bu maçın Galatasaray’a tek faydası bu olmuştur. Terim bu yenilgiyi, takımının gelecek kaygısından ve kötü gidişinden bir an once kurtarılmasına olanak sağlayacak gerekli aksiyomların alınması fırsatı olarak görmelidir. Yapacağı özeleştiri ve dikkate alacağı(!) eleştiriler, bardağın diğer tarafının neden boş olduğunu değil, neden doldurulamadığında odaklanmalıdır. Gerçekten de, kendi ifadesiyle, herşeyinden ve transferinden sorumlu olduğu takımında, nicelik ve nitelik olarak bir eksiklik görmüyorsa, neden arzu edilen futbolu oynatamadığını ve başarılı sonuçlara ulaşamadığını sorgulamalıdır.
       
       Terim, “Usta kaptan dalgalı denizde belli olur”diyerek, taraftarın ve camianın endişeye kapılmaması telkininde bulunmuştu. Çünkü, gemisini batırmadan, bir limana ulaştırabilecek kapasite ve ehliyette görüyordu kendisini. Fener yenilgisi üzerine, Star gazetesi yazarlarından Yılmaz ÖZDİL’in, 7 Kasım tarihli yazısında, konuya ilişkin, Kaptanların kaptanı olarak nitelediği Sadun BORO’ya atfen “ ‘Usta kaptan, gemisini fırtınadan kurtarıp limana getiren kaptan değildir... Fırtınayı önceden hissedip gemisini limandan çıkarmayan kaptandır...”diye belirttikten sonra, öz cümleyi de ekliyordu: “Yani, maceraya atılana değil, önlem almayı bilene ‘usta kaptan’ denir. Önlem almadan fırtınalı denize yelken açan kaptana, kısa süre sonra ‘rahmetli kaptan’ denir...” Biz burada Fatih Terim’in kaptanlığını sorgulama gibi bir amaç içinde değiliz. Ancak, rüştünü ispat etmiş ve Türk spor(futbol) tarihindeki altın yerini almış, usta hocanın taktik, teknik ve felsefi yönden analizini, fazla ahkam kesmeden yapmayı düşünüyoruz.
       
1) KİŞİLİK OLARAK TERİM
       
Terim’in Adanalı kişiliği üzerinde kesinlikle durmak gerekir. Yaşam felsefesi, futbol mentalitesi, teknik ve taktik anlayışını daha iyi algılayabilmek ve bazı analizler yapabilmek için bu kaçınılmaz bir zorunluluktur.
       
       Terim’in tüm felsefesini ve dünya görüşünü, doğduğu ve yetiştiği coğrafyanın genel kültürü ve sosyopolitik yapısı ile yoğrulmuş, feodal temelde yükselmiş, “Bir delikanlılık” kültürü oluşturur. İnandığı değerler uğruna her türlü riski göze alabilecek kadar gözü kara olan, kendi ifadesiyle gerektiğinde, başarıya ulaşmak için kumar oynayabilen bir yapıya sahiptir.
       
       Terim, doğduğu yöre insanının, belki de tipik Türk insanının, ortalama bir çaba ile ulaşamayacağı, olağan olmayan niteliksel bir değişim ve gelişim süreci yaşayarak, bu sürecin sonunda, takımdaş felsefeyi, yani bireysellikten uzak, kollektiviteyi esas alan bir spor dalında, olağanüstü başarılara imza atmayı becerebilmiştir. Bu gelişim sürecine, Terim’in başarı uğruna sergilediği olağanüstü hırs ve azminin damga vurduğunu görmekteyiz. Terim’in felsefesinde “kaybetmek” yok. “Kaybetmek” lügatte olmayınca, o zaman başarıya mahküm bir karakter kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. İşte bu başarıya mahkumiyet, Terim’i öyle bir yapısal değişime sürüklüyor ki; bu hiç kimsenin kendisinden beklemediği ölçüde bir performansı ve yapılanmayı beraberinde getiriyor. Bu yapılanma, entellektüel yetilerin geliştirilmesi temelinde, günümüzün ve yaşantımızın sistem adamı, takımdaşlık felsefesi temelinde, yaşam biçimini ve içindeki başarı hırsını yönlendiren lider Terim geliyor.
       
       Bununla beraber Terim’in Galatasaray ve Ulusal takımdaki yakaladığı ardışık başarılar, uzun yılların imbiğinden geçerek, süzülürken; Terim’in, maalesef, kendine olan özgüveni, biraz abartılarak, megolamaniye doğru yol almasını da başlatan bir süreçe giriyor. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak da maalesef Terim, içinde yer aldığı, doğduğu, büyüdüğü ortamlarla, kişilik olarak çelişmeye başlıyor. Kendi başarılarının yadsınamaz olacağı tezinden hareketle, önlenemeyen yükselişinin her halukarda devam edeceği düşüncesine saplanıyor. İşte öldürücü nokta da burası zaten. Siz kendinizi bu şekilde dev aynasında görmeye başladığınızda, psikolojik olarakta kimseye ihtiyacınız kalmıyor. Bu noktada Terim’in bugün Galatasaray’da çok yalnız olduğunu düşünüyorum. Oysa, Terim’in, her önemli maç öncesi, taktik, teknik ve felsefe olarak belki de, bazı şeyleri tartışmaya, paylaşmaya ihtiyacı bulunmaktadır. Bunu da belki yapıyordur. Ancak, alınan sonuçlar ve oynanan futbol, bunun böyle olmadığını da en azından ortaya koymaktadır. Terim’in genel kişilik yapısı buna izin vermemektedir.
       
       Ne varki, yaşam biçimini oluşturan bu kültür, İtalya’da, Milano’da Milan’ın başında geçerliliğini yitirmiştir. Terim’in İtalya’da yarım kalan serüvenini açıklamada yardımcı olabilecek öz yaklaşımı, çok daha net olarak, Uğur Vardar’ın, 29 Ekim 2002 tarihli Radikal’deki “Hocam Biz Sana Hep Mecburduk” başlıklı yazısında görebiliriz. “İtalyan burjuvazisinin kalbur üstü takımı Milan, örneğin Leesds maçında öğrencisi Emre Belezoğlu’nu, fiziksel bir darbeyle soyunma odasına yollayan hoca modelini kendi takımının başında görmeyi pek istemeyebilirdi” derken, Uğur Vardar, aslında bir bakıma, Terim’in sahip olduğu kültür ile burjuva kültürü arasındaki çelişkiyi de ortaya koyarak, Terim’in, kısa sonuçlanan İtalya macerasını da temel olarak analiz etmektedir.
       
2) TERİM’İN TEKNİK VE TAKTİK ANALİZİ
       
Terim’in kişisel analizi üzerinde bu kadar durmamızın nedeni; karakteristik özelliklerinin, teknik ve taktik anlayışını da doğrudan yönlendiriyor, şekillendiriyor olmasındandır.
       
       Çünkü Galatasaray’daki 1.Terim döneminde, Fatih hoca başlangıçta bazı sıkıntılar çekse de, geçirdiği 4 sezon da, olağanüstü başarılara ulaşmasını bilmiştir. Terim’i bugün ne kadar eleştirirsek, eleştirelim Fatih Terim, Türk futbolunda bir ekol yaratmasını bilmiştir. Terim kendi kafasındaki oyun anlayışı ve felsefesini, Scolari tarafından temeli atılan ve Capello tarafından geliştirilen dörtlü alan savunmasına; pirenalar gibi rakibe saldırıp, pres yaparak, topu dar alana sıkıştırıp, rakibe geniş alan bırakmayarak, bunaltan ve kazanılan topları, hızlı ve etkin bir şekilde kanatlardan oyuna sokan, dinamo bir orta saha ile rakibin daha kendi yarı alanından top çıkartmasını önleyen ve sıkıştıran, presi ileride başlatıp, koşan ve rakibi dağıtan bir hücum anlayışıyla takımını destekleyen çağdaş forveti monte ederek, kendi modelini oluşturma başarısını sergileyebilmiştir.
       
        İleride başlayan presle bunalan rakip, kendi alanından top çıkartmakta zorlanmakta, oyun kuramamakta; bu nedenle forvete destek veren orta sahanın da kazanılan bu topları öldürücü noktalarda dağıtımıyla, golle sonuçlanan bir oyun şekli bu… Evet bu oyun anlayışı ile Galatasaray 4 sezon Türkiye’de şampiyon olmuş, Avrupa’da ise UEFA kupasını havaya kaldırabilmiştir.
       
       Bu oyun anlayışında, oyuncuların fizik kondüsyon yapıları, hızları ve agresif kişilikleri çok önem arzetmektedir. Özellikle, orta saha bir beyin görevini yerine getirmektedir. Orta sahayı bu kadar etkin kılan ise, Terim’in felsefesinden doğan, takımdaşlık ve dayanışma temelinde yükselen sistemsel bütünlüktür. Takımda yardımlaşma ve takım ruhu en üst seviyededir. Bu nedenle bloklar arasında sürekli bir yardımlaşma ve kademeye girme anlayışı gelişmiştir. Forvetin ileride pres yapmasıyla, orta saha rakibin alanında konumlanmakta, defans bloku ise orta sahaya yakın oluşturulmaktadır. Bu nedenle oyun alanını daraltarak, enerjilerini de daha ekonomik kullanma olanağına kavuşan Galatasaray oyun içinde, rakibe pas yaptırtmayan, oyun kurdurtmayan, bunaltıcı bir baskı uygulayabilmektedir.
       
       II.Terim döneminde ise Fatih Terim, yukarıda belirtilen oyun anlayışını, tekrar hayata geçirebilmenin sıkıntılarını yaşamaktadır. “Galatasaray’ın UEFA şampiyonu olduğu dönemde, ileride son adam müthiş fizik gücüyle, çağdaş forvetin bütün özelliklerini sergileyen Hakan Şükür’dü. Arkasında da Avrupa’nın en iyi ön liberolarından biri durumuna gelen Suat’la birlikte Emre, Okan ve Ümit Davala vardı. Şimdi Hakan Şükür, Emre, Okan yok. Suat yaş sınırında, Ümit Davala eski devamlılığında ve fizik gücünde değil. Sol kulvarın amansız bindirmecilerinden Hakan Ünsal da iki ağır ameliyat yüzünden artık eski ritminden uzak, Hasan Şaş ise formsuz. Geçen seneyi boş geçiren Christian kondüsyon yetersizliğinden Terim’in istediği tipte son adam rolünü yerine getiremiyor. Yetenekli Felipe savunma yapmıyor. Hücuma da katkısı kopuk kopuk.”(Ömer Üründül, Milliyet, 22.10.2002)
       
       Bu yılki Terimli Galatasaray’da en büyük eksiklik, kadroda oyun akışını yönlendirecek ve yönetecek, lider vasıflı Hagi benzeri bir maestronun olmayışı. Geride ise Popescu’nun yerinin hala doldurulamamış olması da, Galatasaray’ın, organize atakların oluşturulması ve ileride etkili top dağıtımlarını çok olumsuz etkilemektedir. Özellikle bu sezon Galatasaray’ın defans blokunda yaşadığı saha içi arızalar, kısa süre içinde de düzeltilebilecek gibi görünmemektedir. Terim kafasındaki modeli uygulamaya kalktığında ise, elindeki oyuncuların kalitatif anlamda, arzu edilmekten daha çok modelin gereklerini yerine getirebilecek yetenek ve kapasitede olmayışları, bloklar arasında derin boşlukların oluşmasına yol açmakta, geride defansı sevk ve idare edecek bir oyuncunun bulunmayışı sebebiyle de, yerleşim düzeninden doğan kademe hatalarına, defansın yavaşlağı da eklenince, göbekten gelen her top ciddi gol pozisyonları yaratabilmektedir.
       Ayrıca, geride uygulanan yanlış ofsayt taktiği ile hızdaki yavaşlık, çizgi halindeki defansın abuk hatalar yapmasına neden olmuş; bunun sonucunda yenilen goller ile Galatasaray Şampiyonlar liginde ciddi puanlar kaybetmiştir.
       
       Bunun yanısıra, Galatasaray duran topları etkin ve etkili kullanamadığı gibi, her duran top, özellikle kornerler Galatasaray için büyük bir tehlike oluşturmuştur. Birbirinin karbon kopyası olan yenilen gollere çare bulunamaması, Galatasaray’ın hala kanayan bir yarasıdır. Özellikle, kornerlerde, yerleşim hatasından dolayı ön direkten yenilen goller çok amatörcedir.
       
       Orta sahada yer alan oyuncuların ofans yönlerinin zayıf olması, topların daha çok yan ve geri pas şeklinde oynanmasına yol açmakta; bu durum oyun içinde Galatasaray’ın kendi alanını daraltarak, topu sıkıştırmaktan dolayı daha çok pas hataları yapmalarına neden olmaktadır. Bu olay Galatasaray’ın başlatacağı herhangi bir kontratakta, orta sahanın hızla geçilmesini önlemekte; buna bağlı olarak rakibin yerini almasına imkan sağlamaktadır. Terim’in kafasındaki modelin tam da 180 derece zıddı olan bu oyun anlayışı, tamamiyle oyuncuların kapasite, yetenek ve özgüvenlerine bağlı bir olaydır. Terim’in her hafta farklı bir kadro ve anlayışla sahaya takım çıkartması; futbolcuların her an yapılabilecek bir hatada kulübeye alınabileceklerini düşünmeleri, futbolcuların bilişim alanlarını daraltmaktadır. Bu ise doğrudan futbolcuların yetenek ve kapasitelerini kısıtlamakta, buna bağlı olarak ta istediklerini yapamamaktan ve kapasiteleri ile yeteneklerini kullanamamaktan dolayı özgüven eksikliği doğmaktadır.
       
       Takımın 16 resmi maç oynamasına karşın, Terim’in hala arayışlarına devam etmesi, takımda oynayan oyuncular arasında bir uyumun sağlanamamasına da neden olmaktadır. Bu olay, birbirleri ile oynamaya alışmamış oyuncuların, oyun içinde takım arkadaşının bir sonraki hamlesini kestirerek, pozisyon almalarını engellemektedir. Takım içi ahengi olumsuz etkileyen bu gelişme, göze hoş gelmeyen bir kopukluk ve sonuç getirmeyen etkisiz hamlelere neden olmakta; isabetli pas yüzdesini düşürmektedir.
       
3-TERİM’İN OYUN ANLAYIŞI (FELSEFESİ) VE SİSTEMİ
       Esas sorunun temeli buradadır. Terim’in oyun mentalitesi, devrimci ve agresif bir oyun anlayışıdır. Terim çok basit anlatımla, takım halinde hem rakibi bozacak, hem de oyunun kontrolunu maç sonuna kadar elinde tutacak, hükümran bir felsefe ile takımını oynatmak istemektedir. Yazımızın başında da analiz ettiğimiz gibi bu yaklaşım, tam da Terim’in kafayapısı ve dünya görüşüne uygun düşmektedir.
       
       Gerçekte, Lucescu’nun kontrollu, savunma güvenliğini ön planda tutan, oyun bozmaya yönelik, resesif oyun anlayışı Galatasaray’ı her ne kadar Süper ligde şampiyon yapmış, Avrupa’da ise çeyrek finale çıkartmış ise de oynanan futbolun estetik değerinin olmayışı, camiayı ve yönetimi memnun etmemiş, bu nedenle de hoca değişikliğine gidilmişti. Terim bu değişim sürecini başlatabilmek amacı ile tekrar takımın başına getirildi.
       
       Galatasaray Luce ile mütevazi kadrosuna rağmen Avrupa’da ciddi başarılara imza atmasına karşın, camia ve yönetim, takımın sergilediği performansı potansiyelinin altında gördü. Oysa bu takım arama konferansından çıkan sonuçlara göre de Avrupa’da şampiyonluğa oynamalıydı. Bu işi kotarabilecek tek kişi ise Fatih Terim hocaydı. Aslında, “…Lucescu’nun performansı göz önüne alındığında, reel anlamda camianın Terim’e ihtiyacı yoktu. Böylece Terim, camianın asla bir ihtiyaçtan kaynaklanmayan, aslında bayağı lüks olan ihtirasına olumlu karşılık vermiş oluyordu. Bu olumlu karşılığın manası açıktır: Her şeyi değiştirecek, Galatasaray keyifli hücum futbolu oynayacak ve 2005’e kadar şampiyonlar Ligi kazanılacak…Bu aslında Terim açısından da çok köklü bir değişimi işaret ediyordu. Galatasaray’ın başına ilk gelişinde ‘Yenemiyorsan, yenilme’ sloganını bayrak yapan Terimizm artık terk edilmiş, yerine Şampiyonlar Ligi’nde iki senede üç kez gruptan çıkmayı yetersiz gören, ‘Yenilmek de neymiş, her maçı kazanacaksın’ fikri gelmişti. Çünkü Galatasaray bunu istiyordu.”(Mehmet Demirkol, Radikal Spor Eki, 29.10.2002) Bu konuda Terim’in yine sezon başında kameralara ‘Biz çıkar oyunumuzu oynarız, rakip bizi nasıl durduracağını düşünsün” şeklindeki beyanı da bu tezi destekler niteliktedir.
       
       Mehmet Demirkol, pasajın devamında, bu hamleyi, yani “Terim’in göreve gelişini, açık sebepleri ortaya çıkmamış ve şekli itibariyle Galatasaray’ı yöneten sınıfın son 20 yıldaki en kötü hamlesi”olarak nitelendirse de, ben aynı görüşte olmadığımı burada belirtmek isterim. En son 6-0’lık Fener yenilgisinden sonra bile Başkan Özhan Canaydın’ın, “Biz netice değil, hedef takımıyız” açıklaması, Terim’in, takımın başına ne amaçla getirildiğini de açıkça ortaya koymaktadır. Ancak, yine bu sütunlarda yayınlanan yazımda da değindiğim gibi, Galatasaray’ın minumum maliyet, maksimum fayda prensibinden hareketle, büyük hedeflere doğru koşmasının mümkün olamayacaktır. Bir yandan büyük hedefler ve göze daha hoş gelecek, hücum futbolu oynayacak yeni bir Galatasaray yaratma düşüncesi güdülürken; diğer yandan, her ne kadar “Biz transferi hocaya bıraktık” ifadesinde de bulunulsa, “kesenin ağzının sıkılarak”, vasat oyuncu transferlerinin yapılması, temel bir çelişki yaratmaktadır. Bu yapılacaksa, ki bunu İtalya’da Chievo, İspanya’da Alaves yapmıştır, ayıplanacak bir olay da değildir. Bu bir politikadır. Yönetimin de bu yönde samimi irade beyan etmesi gerekirdi. Yoksa Terim’in elinde sihirli bir değnek bulunmamaktadır.
       
       Terim’in hayran kaldığı ve israrla hayata geçirmeye çalıştığı hücum futbolunda, Brezilya’nın 3R modeli bugün karşımızda başat bir faktör olarak çıkmaktadır. Ne var ki, daha önceden de belirttiğimiz gibi, elindeki oyuncuların hem ofans hem de defans yönlerinin gelişmiş olmaması, bu modelin uygulanmasını imkansız kılmakta; modelin aşırı zorlanması ise, defansta büyük açık ve hatalara yer vermekte, dramatik sonuçlara neden olmaktadır. Terim’in bu eksikliğin farkında olmaması mümkün değildir. Ama yine de buna karşın, hücum ağırlıklı oyun ve estetiği düşünen Terim’in en büyük özelliklerinden birisi de, inanılmaz risklere girebilmesidir. Buna en tipik örneği, Fenerbahçe maçında oyunu 4 forvetle bitirmesini gösterebiliriz.
       
       Terim’in Galatasaray’a yeni bir futbol oynatma hevesi eleştirilebilir ama Terim, yapısından gelen özellikleriyle de, böylesi bir değişimi bırakacak gibi de görünmemektedir. Burada Terim’in takımın omurgasını değiştirerek, elindeki kadroya uygun bir futbol oynatmaması en çok eleştirilebilecek konu. Oyun anlayışındaki radikal değişim, ancak elinizde gerekli ve yeterli oyuncularınız varsa anlamlı olabilmektedir. Belki Terim, Lucescu’nun takımıyla devam etmeyi kendisine bir kompleks olarak görmüş olabilir.
       
       Yazımızı, Mehmet Demirkol’un, pasajı ile bitirelim. “…F.Terim’in önünde iki seçenek kalıyor. Birinci ve kolay seçim, bir süreliğine bu devrimi geciktirmek ve Lucescu modeline dönmek…ikincisi…oyuncuların uyum sağlamasını, daha da ötesinde değişmesini beklemek. Şimdilik görünen, Terim’in ikinci yoldan devam edeceği. Bu da demek oluyor ki, bu yıl Avrupa’da ileri turları görme umudu çok az…Şunu söyleyebiliriz: Terim Fierontina ve Milan’dakinden de büyük bir kumar oynuyor. Unu yapabilirse,’Avrupa Fatihi”bir Türk hoca olmaktan da öteye geçecek, Avrupa’nın Fatihi olacak. Ama olmazsa kaybedeceği çok şey var.”

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  25331  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1115 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 55350054

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1