Bu iş Böyle Gitmez!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa

 

futbolekonomi baslık manset


Resim
Premier Lig 2025-26 Sezonu İçin Oyunculara 2.1 Milyar Sterlin Ücret Ödedi
Pazar, 28 Aralık 2025
Futbolekonomi- 28 Aralık 2025 Yaklaşık 7.3 Milyar Euro’luk geliriyle Avrupa’nın ve dünyanın en fazla kazanan ligi Premier Lig’de oyunculara 2025-26 sezonu için ödenen ücretler 2.121.677.800 Sterlin’e (yaklaşık 2.4 Milyar Euro) ulaştı. Devamını oku...
Resim
Yılın En Fazla Kazanan Futbolcusu 280 Milyon Dolarlık Geliriyle Cristiano Ronaldo Oldu
Pazar, 28 Aralık 2025
Futbolekonomi-28 Aralık 2025  2025 yılında dünyanın en çok para kazanan futbolcusu belli oldu. Forbes’un listesine göre İspanya’dan 4, Suudi Arabistan’dan 3, İngiltere’den 2 ve ABD’den bir isim, 2025’in en çok kazanan 10 futbolcusu arasına girdi. Devamını oku...
Resim
Menajerler Kasada da, Sahada da Futbolu Ele Geçirdi!
Perşembe, 25 Aralık 2025
  Tuğrul AKŞAR- 25 Aralık 2025 Aralık ayında FIFA Futbol menajerlerine ilişkin çok çarpıcı bir rapor yayınladı. Rapor bize çok farklı bir resim çiziyor… Devamını oku...
Resim
Pegasus Hava Yolları, Chelsea Futbol Kulübü'nün Resmi Havayolu Sponsoru Oldu
Çarşamba, 24 Aralık 2025
Futbolekonomi- 24 Aralık 2025 Pegasus Hava Yolları, dünya futbolunun önde gelen kulüplerinden Chelsea ile gerçekleştirdiği global ortaklıkla uluslararası marka yolculuğunda yeni bir sayfa açtı. Devamını oku...
Resim
Afrika Uluslar Kupası’nın Ekonomik Anatomisi
Salı, 23 Aralık 2025
  Dr.Tolga Genç- 23 Aralık 2025 Afrika Uluslar Kupası, sadece kıtasal bir spor organizasyonu değil, aynı zamanda küresel futbol ekonomisinin en dinamik vitrinlerinden biridir. Yazıda paylaşılan veriler, turnuvaya katılan ülkelerin ekonomik ağırlık merkezlerini, oyuncuların... Devamını oku...
Resim
2024-25 Sezonu Kasada ve Sahada Manchester City İçin Kötü Geçti
Cuma, 19 Aralık 2025
Futbolekonomi 19 Aralık 2025 Manchester City'nin 2024/25 sezonu hesapları, Premier Lig'de üçüncü oldukları ve FA Cup finaline ulaştıkları, ancak sürpriz bir şekilde Crystal Palace'a yenildikleri bir sezonu kapsıyor. Devamını oku...
Resim
FIFA Dünya Kupası 2026 Ödülleri
Çarşamba, 17 Aralık 2025
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu - 17 Aralık 2025 Önceki yıla göre %50 artışla 655 milyon ABD doları tutarındaki en büyük pay, katılan 48 takım arasında aşağıdaki şekilde ödül parası olarak dağıtılacaktır: Şampiyonlar: 50 milyon ABD doları İkinci olanlar: 33 milyon ABD... Devamını oku...
Resim
Futbolda Özel Kredi Borçlanması Artıyor
Pazartesi, 15 Aralık 2025
Futbolekonomi- 15 Aralık 2025 Stadyum yenileme maliyetleri ve oyuncu maaşlarının sürekli arttığı bir dönemde, Avrupa kulüpleri ayakta kalabilmek için farklı bir sermaye türüne, yani özel krediye ve yapılandırılmış borca ​​yöneliyor. Devamını oku...
Resim
Milan 2023-24'te Sahada da Kasada da Başarısız Bir Sezon Geçirdi
Perşembe, 04 Aralık 2025
Futbolekonomi- 4 Aralık 2025 Milan'ın 2024/25 mali sonuçları sahada hayal kırıklığı olarak değerlendirilmesi gereken bir sezonu kapsıyor; ligde son on yılın en düşük sırası olan sekizincilik elde ederken, Coppa Italia finalinde Bologna'ya yenildiler. Devamını oku...
Resim
Real Madrid İçin 2024 Kasada Kazanılan; Sahada İse Kaybedilen Bir Sezon Oldu
Perşembe, 04 Aralık 2025
Futbolekonomi -4 Aralık 2025 Real Madrid'in 2023/24 sezonu, kulüp açısından  hedeften uzak  bir sezon olarak değerlendirilebilir. Kulüp, La Liga'da ikinci olurken, Copa del Rey ve Supercopa de Espana finallerinde elendi ve üç kez de ezeli rakipleri Barcelona'ya yenildiler. Devamını oku...
Resim
Finansal Fair Play’den Finansal Sürdürülebilirliğe: Andrea Traverso ile Avrupa Futbolunda On Yıllık Reform, Artan Yatırımlar ve Geleceğin Röportajı
Pazar, 30 Kasım 2025
Futbolekonomi-30 Kasım 2025  Son on yılda Avrupa futbolu köklü bir finansal dönüşüm geçirdi. Finansal Fair Play’in (FFP) yürürlüğe girmesinden yeni Finansal Sürdürülebilirlik Kuralları’na kadar UEFA, daha istikrarlı ve sorumlu bir futbol ekonomisi yaratmayı... Devamını oku...
Resim
Fenerbahçe'den % 400 Bedelli Sermaye Artırımı
Cuma, 28 Kasım 2025
Futbolekonomi- 28 Kasım 2025 Fenerbahçe Futbol A.Ş. % 400 Bedelli sermaye artırımına gideceğini KAP'a bildirdi.  Devamını oku...
Resim
Premier Lig'de Finansal Dönüşüm: PSR'den SCR'ye Geçiş
Pazartesi, 24 Kasım 2025
  Futbolekonomi- 24 Kasım 2025 Premier Lig'de kulüpler geçen hafta toplanarak,  Kârlılık ve Sürdürülebilirlik Kurallarından (PSR), kulüp gelirlerine dayalı harcama limitleri getiren yeni Kadro Maliyeti Kurallarına (SCR/SSR) geçişi oyladılar ve sistem buna... Devamını oku...
Resim
Taraftar Deneyimine Göre Spor Stadyumlarının Sıralamasında Dünyanın En İyisi Manchester City'nin Stadı Etihad
Çarşamba, 12 Kasım 2025
  Futbolekonomi- 12 Kasım 2025 Bu sezon kaç stadyuma gideceksiniz? Taraftarların en çok keyif aldığı stadyumları sizler için derledik. Devamını oku...
Resim
Apollo Global Management, Atletico Madrid'in Çoğunluk Hissedarı Oldu
Pazartesi, 10 Kasım 2025
  Futbolekonomi-10 Kasım 2025Apollo Global Management, La Liga kulübü Atletico Madrid'in çoğunluk hissedarı oldu. Devamını oku...
Resim
Sonunda Barcelona 894 Gün Sonra Kısmen de Olsa Camp Nou'ya Geri Döndü
Pazartesi, 10 Kasım 2025
Futbolekonomi- 10 kasım 2025 10 Kasım 2025 Barcelona, geçen ​​Cuma günü taraftarların önünde Camp Nou'da antrenman yaptı. Devamını oku...
Resim
Inter Yeşil Sahalarda Aradığını Bulamasa da, Ekonomik ve Finansal Olarak Başarılı Bir Sezon Geçirdi
Pazartesi, 10 Kasım 2025
Futbolekonomi- 10 Kasım 2025 Inter 2024/25’te her ne kadar şampiyonlar Ligi finalini PSG’ne kaybetse de, genel olarak ekonomik ve  finansal anlamda oldukça başarılı bir sezon geçirdi. Devamını oku...


 baslık genel

News image

Kulüpler Ele Geçirilebilir mi?

Müslüm Gülhan- 29 Aralık 2025 Günümüzde otoriter rejimler demokratik hayatın kurumlarını ve kültürünü geleneksel yöntemlerle bastırmayı değil, yumuşak güç stratejileri il...

Devamı >>
News image

Bir İğne de Spor Medyasına Batırma Zamanı

Ömer Gürsoy-29 Aralık 2025 Hande Fırat’ın art arda kaleme aldığı “Şimdi İğneyi Batırma Zamanı” başlıklı iki yazı, yalnızca siyasi gazetecilik açısından de...

Devamı >>
News image

La Liga Medya Gelirlerini 102 Milyon Euro Nasıl Artırdı?

Futbolekonomi- 27 Aralık 2025 La Liga başkanı, Kicker'a verdiği röportajda, bir yandan maçlar öncesinde ve sonrasında giderek daha ilgi çekici içerikler ür...

Devamı >>
News image

Üç Ayda Üç Başkan, Bir Kulüp: Gençlerbirliği’nin Kayıp Zamanı

Ömer Gürsoy- 27 Aralık 2025 Gençlerbirliği’nde yaşananları anlamak için yorumdan önce kronolojiye bakmak gerekir. Çünkü bugün gelinen nokta, bir gecede oluşmadı. Aksine; her bi...

Devamı >>
News image

Sapkınlıktan Dokunulmazlığa Uzanan Çizgi

Prof.Dr.Ahmet Talimciler- 26 Aralık 2025 Ülke gündeminin gerçekleştirilen operasyonlarla birlikte toz duman içinde kaldığı bir dönemin içerisinden geçm...

Devamı >>
News image

Menajerler Kasada da, Sahada da Futbolu Ele Geçirdi!

  Tuğrul AKŞAR- 25 Aralık 2025 Aralık ayında FIFA Futbol menajerlerine ilişkin çok çarpıcı bir rapor yayınladı. Rapor bize çok farklı ...

Devamı >>
News image

FIFA 2026 Dünya Kupası Biletlerini Satarken, Kârını Maksimize Etme Amacı mı Güttü?

Futbolekonomi- 24 Aralık 2025  FIFA'nın organize edeceği  2026 FIFA Dünya Kupası 11 Haziran 2026 tarihinde Meksika'nın Mexico City şehrindeki Azteca Stadyumu'nda başlayıp 19...

Devamı >>
News image

Sporda Yapay Zekânın Ekonomik Etkisi

Prof.Dr.Sebahattin Devecioğlu- 24 Aralık 2025 Yapay Zeka ve Spor Sektörü: 2025'te Yatırım Fı...

Devamı >>


 baslık ekonomi

News image

Manchester City'den 1 Milyar Sterlinlik 10 Yıllık Rekor Forma Sponsorluk Anlaşması

Futbolekonomi- 19 Temmuz 2025 Manchester City, Puma ile forma anlaşmasını 10 yıl daha uzattı. Sözleşmenin en az 1 milyar sterlin değerinde ol...

Devamı >>
News image

Real Madrid 2024/25 Sezonunda 1,2 Milyar Euro Gelire Ulaştı

FutbolEkonomi - 18 Temmuz 2025 Real Madrid Kulübü Yönetim Kurulu’nun 17 Temmuz tarihindeki toplantısının ardından kulübün 2024/25 mali yılına ilişkin fi...

Devamı >>
News image

Süper Lig'de Gelirin Yarısı İlk Altı Kulübe Gidiyor

  Tuğrul AKŞAR-10 Haziran 2025- Galatasaray’ın şampiyonluğuyla tamamlanan Süper Lig’in 2024-25 sezonunda 19 kulübe toplam 3 Milyar 670 Milyon 975 Bin  ...

Devamı >>
News image

Süper Lig'de Gelirin Yarısı İlk Altı Kulübe Gidiyor

  Tuğrul AKŞAR-10 Haziran 2025- Galatasaray’ın şampiyonluğuyla tamamlanan Süper Lig’in 2024-25 sezonunda 19 kulübe toplam 3 Milyar 670 Milyon 975 Bin  ...

Devamı >>
News image

2025 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali Taraftarın Harcama Artışından Faydalanıyor…

Futbolekonomi-3 Haziran 2025 Mastercard Ekonomi Enstitüsü'nün hazırladığı rapora göre, futbol turnuvalarında özellikle finaller ev sahibi ülkelere önemli ekonomik avantajlar sağlıyor. Futbolseverlerin 2025 UE...

Devamı >>
News image

Sporda Lüks Ekonomisi

Sebahattin Devecioğlu- 13 mayıs 2025 Modern spor endüstrisi rekabetin ötesine geçerek prestij, ayrıcalık ve lüksün önemli roller oynadığı bir manzaraya dö...

Devamı >>
News image

Milli Takım Katkısının Karşılığı: UEFA’dan Kulüplere 233 Milyon Euro

     Futbolekonomi- 19 Nisan 2025 UEFA, 2020/21 ve 2022/23 UEFA Uluslar Ligi, 2022-2024 Avrupa Şampiyonası Elemeleri ve EURO 2024 Finalleri için oyuncularını ...

Devamı >>
News image

Futbolun Para Liginde Lider Kim?

Bora Yargıç-25 Mart 2025  "Futbol para ligi" ifadesi, Türkçede "futbol para ligi" anlamına gelir ve genellikle futbol kulüplerinin finansal durumlarını de...

Devamı >>


 baslık mali

News image

Premier Lig 2025-26 Sezonu İçin Oyunculara 2.1 Milyar Sterlin Ücret Ödedi

Futbolekonomi- 28 Aralık 2025 Yaklaşık 7.3 Milyar Euro’luk geliriyle Avrupa’nın ve dünyanın en fazla kazanan ligi Premier Lig’de oyunculara 2025-26 se...

Devamı >>
News image

Yılın En Fazla Kazanan Futbolcusu 280 Milyon Dolarlık Geliriyle Cristiano Ronaldo Oldu

Futbolekonomi-28 Aralık 2025  2025 yılında dünyanın en çok para kazanan futbolcusu belli oldu. Forbes’un listesine göre İspanya’dan 4, Suudi Arabistan’dan 3, İn...

Devamı >>
News image

2024-25 Sezonu Kasada ve Sahada Manchester City İçin Kötü Geçti

Futbolekonomi 19 Aralık 2025 Manchester City'nin 2024/25 sezonu hesapları, Premier Lig'de üçüncü oldukları ve FA Cup finaline ulaştıkları, ancak sürpriz bi...

Devamı >>
News image

Futbolda Özel Kredi Borçlanması Artıyor

Futbolekonomi- 15 Aralık 2025 Stadyum yenileme maliyetleri ve oyuncu maaşlarının sürekli arttığı bir dönemde, Avrupa kulüpleri ayakta kalabilmek için farklı bi...

Devamı >>
News image

AC Milan, Inter ve Juventus Finansal Tabloları Karşılaştırması

FutbolEkonomi – 12 Aralık 2025 Bu yazı, Football Benchmark’te yayımlanan ve La Gazzetta dello Sport yazarı Marco Iaria tarafından kaleme alınan analizden yararlanılarak Türkçeye çevrilmiştir. Ça...

Devamı >>
News image

Milan 2023-24'te Sahada da Kasada da Başarısız Bir Sezon Geçirdi

Futbolekonomi- 4 Aralık 2025 Milan'ın 2024/25 mali sonuçları sahada hayal kırıklığı olarak değerlendirilmesi gereken bir sezonu kapsıyor; ligde son on yı...

Devamı >>
News image

Real Madrid İçin 2024 Kasada Kazanılan; Sahada İse Kaybedilen Bir Sezon Oldu

Futbolekonomi -4 Aralık 2025 Real Madrid'in 2023/24 sezonu, kulüp açısından  hedeften uzak  bir sezon olarak değerlendirilebilir. Kulüp, La Liga'da ikinci ol...

Devamı >>
News image

UEFA’nın Finansal Sürdürülebilirlik Kuralları Kulüp Kârlılığını Artırmaya Yardımcı Oluyor mu?

Futbolekonomi- 30 Kasım 2025 UEFA, Avrupa futbolunda finansal disiplini güçlendirmek için Finansal Fair Play’i (FFP) 2010 yılında ilk kez tanıttı. Pe...

Devamı >>


 baslık kriz

News image

Olympique Lyonnais Finansal Nedenlerle İkinci Lige Düşürüldü

Futbolekonomi - 25 Haziran 2025 Fransız futbolunda tarihi bir kırılma yaşanıyor: Fransa’nın köklü kulüplerinden Olympique Lyonnais, finansal nedenlerle ikinci lige düşürüldü....

Devamı >>
News image

Kurlar Artıyor, Kulüpler Batıyor!

Tuğrul Akşar- 17 Aralık 2021 Ekonomik konjonktürdeki olumsuzluklar döviz karşısında TL’yi iyice eritirken, kurlardaki artışlar da kulüpleri vurmaya devam ed...

Devamı >>
News image

Kulüpler Finansal Krizde

  Tuğrul Akşar- 5 Ekim 2021 Futbol kulüplerinin 31/5/2021 itibariyle finansal tabloları kısa bir süre önce açıklandı. Kamuoyuyla paylaşılan finansal tablolar, ...

Devamı >>
News image

Asırlık Derby County Batmak Üzere

Futbolekonomi- 20 Eylül 2021 İngiliz futbolunun en eski kulüplerinden, 1888'de İngiliz Futbol federasyonu' nun kurulmasında yer alan on iki kulüpten birisi ol...

Devamı >>
News image

Barcelona Borcu 1.35 Milyar Euro'ya Ulaştı

   Madrid (AP) – Barselona Başkanı Joan Laporta, Messi’nin PSG’ye transferi sonrası düzenlediği basın toplantısında kulübün içinde bulunduğu finansal durumu tüm ...

Devamı >>
News image

Kulüpler Birliği'nden TFF'ye 4 maddelik ihtar: "Maçlara çıkmayız"

9 Temmuz 2021-  Kulüpler Birliği Vakfı, yapılan toplantı sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) 4 maddelik bir talep listesi gönderdi. Bunların yapılmaması halinde maçlara çı...

Devamı >>


 baslık hukuk

News image

Bahisçi Hakemler Dosyasındaki Hukuka Aykırılıklar

Av.Mert Yaşar- 9 Kasım 2025 Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu “371 hakemin bahis hesabı bulunduğu ve 152’sinin aktif olarak ba...

Devamı >>
News image

Adaletin Bahsi Olmaz: Hakem Skandalı Futbolun Temelini Sarsıyor

Av. Mustafa Batmaz - 27 Ekim 2025 Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun bu hafta başı yaptığı açıklamalar, Türk futbolunu de...

Devamı >>
News image

Meşhur “Platini Davası”: Astarı Yüzünden Pahalı!

Av. Dr. Aytekin Gürbüz [1] - 25 Ekim 2025 Dünyaca ünlü eski futbolcu Platini’nin belirli bir dönem futbol ile ilişkili faaliyetlerden ya...

Devamı >>
News image

Finansal Fair Play’in Gri Alanı: İmaj Haklarıyla Gizlenen Maaşlar

Av.Mustafa Batmaz- 13 Ekim 2025  Son günlerde Türk futbol kamuoyunu gündeminde fazlasıyla yer alan Kerem Aktürkoğlu’nun sözleşme detayları, bu sözleşmenin na...

Devamı >>
News image

Futbolda Gizli Sözleşme Dönemi Bitiyor mu?

Avukat Alpay Köse- 12 Ekim 2025 Futbol sahası artık yalnızca 105x68 metreden ibaret değil. Oyun artık kâğıt üzerinde, sözleşme satır ar...

Devamı >>
News image

Sporcu ve Teknik Adam Sözleşmesinin Feshedilmesi Karşılığında Yapılan Ödemelerin Ücret Niteliği ve V

Murat Başaran- 17 Eylül 2025 Spor faaliyetleriyle uğraşan dernek/iktisadi işletme ve anonim şirketler, özellikle ve yüksek hacimli olduğu için profesyonel futbol fa...

Devamı >>


 baslık yonetim

News image

Premier Lig'de Finansal Dönüşüm: PSR'den SCR'ye Geçiş

  Futbolekonomi- 24 Kasım 2025 Premier Lig'de kulüpler geçen hafta toplanarak,  Kârlılık ve Sürdürülebilirlik Kurallarından (PSR), kulüp gelirlerine dayalı harcama limitleri getiren ...

Devamı >>
News image

Kadın Futbolunda Yükselen Yönetici Profili: WSL’in Dönüşen Liderlik Yapıları

  FutbolEkonomi - 16 Kasım 2025 Bu çalışma, Football Benchmark’ın “The Rise of Women’s Football Executives: Inside the WSL’s Evolving Leadership Structures” ba...

Devamı >>
News image

Avrupa Futbolunun Gizli Patronları CEO'lar

Futbolekonomi-15 Eylül 2025 Modern futbol, ​​sahada olduğu kadar yönetim kurulunda da şe...

Devamı >>
News image

Futbolun Beyni Sportif Direktörlük (2)

Tuğrul AKŞAR- 10 Ağustos 2025 Yazımızın ikinci ve son bölümüne devam ed...

Devamı >>
News image

Futbolun Beyni Sportif Direktörlük (1)

  Tuğrul Akşar- 3 Ağustos 2025 Son zamanlarda sportif direktör sözcüğünü futbolda sıkça duymaya başladık, özellikle de elit kulüplerde. Bu kapsamda hem ...

Devamı >>
News image

Şirketleşme Yolunda Futbol Kulüpleri: Umut mu, Tehlike mi?

Bora Yargıç - 12 Temmuz 2025 Son yıllarda Türk futbol kulüpleri, artan borç yükleri ve finansal zorluklar karşısında çözüm arayışına gi...

Devamı >>

 

raporlaranas kitaplar aksar

 



imagesUY4SZNEH

Tuğrul AKŞAR- 19.04.2007 Yazılarına çok değer verdiğim ve kendisini bir futbol bilgesi olarak gördüğüm sıradışı futbol yorumcusu İbrahim ALTINSAY’ın,  18 Nisan 2007 tarihli Radikal’deki “Bir Şüphe Uğruna Ya Rab!” başlıklı yazısını okuyunca, uzunca süredir kaleme almaya düşündüğüm bir konuyu sizlerle paylaşmaya karar verdim. 

 

Yöneticilerin Rahatsız Eden Davranışları 

 

Bir futbolsever olarak konuya yaklaşıp, farklı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. 

Özellikle son Fenerbahçe- Vestel maçından sonra kaleme almayı düşündüğüm, kulüp yöneticilerinin futbol üst organı, yani futbol federasyonu ile ilişkilerinin yönetimine ilişkin yazıyı kafamda belirlemiş, çerçevesini çizmiştim. Gerçekten de sıradan bir futbolsever olarak televizyon başında maçları izlerken, kameralara takılan son derece itici ve “düşündürücü” bazı yönetici tavır ve davranışları beni son derece rahatsız ve mutsuz ediyor, karamsarlığa itiyordu. Futbol denen masum ve bir o kadar da güzel oyunu bu kadar çirkinleştirmeye ve kirletmeye hakkımız var mıydı? Bunu yöneticiler neden yapıyorlar ve iflah olmaz oportünist tavır içinde olabiliyorlardı? Bu yaklaşım tarzından ve sergilenen tavırlardan Federasyon da çok etkilenmiyordu. Tamam etkilenmesin ama Federasyon’un da bir duruşu olmalı diye düşünüyordum. Eğer futbol üst organına, yani futbol otoritesine özellikle bazı kulüplerden bu kadar darbe geliyor, olmadık saldırılara maruz kalıyorsa, Federasyon kendisini koruma refleksini neden gösteremiyor, otoritesinin sarsılmasına neden ve niçin izin veriyordu? Çok ilginçtir, demokrasiler bile kendilerini korumak zorunda oldukları durumlarda, bir refleks sergilerler. Bu bazen yolunu sapıtıp darbeye kadar gider, bazen de demokratik halk hareketlerine... Peki ama Federasyon’un kendisinin otoriter yapısına yönelik saldırılara karşı umursamaz bir tavır sergilemesini nasıl yorumlamalı? Kendi otoritesine sahip çıkmakta zorlanan bir kurum, bir üst yönetim organı olarak görevini nasıl yapabilir, gücünü nasıl kullanabilir ve futbolu yönetebilir ki? 

Gelen Baskıları Göğüsleyemeyen Federasyon 

Federasyon bu baskılardan ciddi ölçüde bunalmış durumda. Özellikle siyaset her geçen gün futbola olan etkisinin dozunu artırmaya çalışıyor. Bunu da kulüpleri kullanarak yapıyor. Böylesi bir ortamda baskıların giderek artması ve siyasetin kulüpleri bir şekilde kullanıyor olması, Federasyon’un da takatini kesmiş durumda. Bunu iyi kullanan kulüpler kendi baskı platformlarını peşi sıra kullanıp, kendilerine avantaj sağlamaya çalışıyorlar.  Yeşil sahalarda olması gereken rekabetçi denge, futbol dışına taşınarak, yeni denge noktaları oluşturulmaya çalışılıyor.  Oysa bu şekilde sağlanmaya çalışılan denge, son derece sağlıksız bir durumu işaret ediyor. Futbol federasyonu dört bir taraftan gelen baskıları göğüslemekte zorlanıyor. Baskı altında sakin kalamıyor ve sağlıklı kararlar veremiyor. Verilen kararlarda standartı tutturamıyor, emsal uygulamasını dikkate almıyor, alamıyor. Aynı olaya iki farklı yaptırım uygulanabiliyor, Profesyonel Disiplin Kurulu(PDK)’nun verdiği cezalar, Tahkim kurulunda affedilebiliyor ya da indirilebiliyor...Bu durumun adeta kronik bir hal alması,  yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğu konusunda bize bazı ip uçları veriyor.  

Federasyon baskının geldiği yöne bir tepki ve refleks gösterme yerine, tamamen gelen baskıyı absorbe etme şeklinde bir davranış sergileniyor. Burada çuvaldızı herkesin kendisine batırması gerekiyor. Federasyon da, kulüpler de...Yoksa tartışacak, izleyecek bir oyun olmayacak önümüzdeki zamanlarda.  

Olayların Nedenleri 

Tüm bu olayların temelinde kurumların, kurum olma bilinçlerini yakalayamamış olmaktan dolayı, kurumsal ilişkileri dengeli yürütememelerine bağlıyorum.   Kurumsallaşamamış ve  şeffaflaşamamış bir ortamda demokrasinin kurallarını çalıştırmak çok da mümkün olamıyor. Hele mevcut yapı daha başından çarpık ve dengesiz oluşturulmuş ise, işte o zaman hukukun yerini “orman kanunu” alıyor. Güçlü olan bastırıp, dengeyi kendi lehine kurmaya çalışıyor. Tüm kulüp yöneticilerinin maç sonlarında akıl ve mantık süzgeçinden geçirmeden, yaptıkları açıklamaların arka planında bu yatıyor. 

Ben bugün içinde bulunduğumuz kargaşa ve kaos ortamını, yapısal sorunların dışa vurumu olarak  algılıyor ve değerlendiriyorum. Bu yapısal sorunlar bize futbol yapılanmamızda önemli zaafiyetlerin bulunduğunu gösteriyor. Futbol yapılanmamızdaki çarpıklık ve dengesizlik, endüstri haline gelmiş futbolun yarattığı pastanın paylaşımında çok önemli sorunlara neden oluyor. Bugün ülkemizde beşyüz milyon dolara ulaşan futbol pastasından maksimum payı alabilme savaşı, futbolun dengesini bozuyor. Futbolun yumuşak karnından içeri giren bahis , teşvik, şike ve  rüşvet gibi olaylar, futbolumuzun bağışıklık sistemini çökertiyor. Bağışıklık sistemi çöken bir yapıdan, kendisine yönelik tehditler karşısında savunma mekanizmasını çalıştırmasını beklemek zaten mümkün olamıyor.  

Büyükleri Kollayan Sistem 

Olayın özüne bakıldığında; daha baştan üç büyükleri koruyan ve kollayan bir sistem ekseninde şekillenen 49 yıllık bir futbol yapısını görüyoruz. Yarım asra yaklaşan profesyonel futbol tarihimizde sadece dört şampiyon çıkartabilen bu yapı, endüstriyel futbolun günümüz dinamiklerini de yakalayamamış durumda. Bu nedenle de yükselen bir değer olduğu dönemlerde bile, Avrupa ve Dünya futbolundan hak ettiği payı alamayan bir yapının varlığından söz ediyoruz.  

Büyüklerin lehine haksız rekabetin egemen olduğu ve dengede rekabetin sağlanamadığı bu yapı,  baştan aşağı çarpık ve dengesiz gelişim dinamikleriyle aynı zamanda kendisini de her geçen gün eriten kargaşa ve kaosu üretiyor. Nasıl insan insanın kurdu ise, bugünkü futbol yapılanması da, sistemi içten içe yiyip bitiren bir yapı olarak karşımızda duruyor. Mevcut yapı futbol pastasını daha fazla büyütemiyor. Büyütülen pasta ise rekabeti artıracak ve kaliteyi yükseltecek şekilde dağıtılamıyor.

Futbolun Genel ve Özel Sorunları

Futbolumuzun önünde iki temel sorun duruyor. Bunlardan ilki, rekabetçi dengeyi sağlayacak ve haksız rekabeti ortadan kaldıracak bir yapıya hala ulaşılamamış olması; diğeri ise, mevcut sınırlı kaynakların dengesiz dağılımı ile bu kaynakların etkin ve verimli kullanılamamasıdır. Bu iki temel sorun bir yandan futbolumuzun kalitesini olumsuz etkilemekte, sportif ve mali başarının önünü kesmekte; diğer yandan da teşvik, şike, rüşvet, bahis ve şiddet gibi futbol dışı öğelerin futbola etkimesine neden olmaktadır.  

Futbolun paradoksal yapısı zaten kendi içinde bir çok soruna neden oluyor. Bu sorunlu yapıya bir de yanlış yönetim taktik ve stratejileri eklenince, sorun içinden çıkılmaz hale geliyor ve bugünkü yaşadığımız sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Kargaşa ve kaos toz-duman bulutu içinde yolunu bulmaya çalışan Türk futbolu doğal olarak sportif ve mali anlamda başarılı olamıyor. Avrupalı devlerle rekabet edemiyor.

Bu sorunlu ve sıkıntılı yapı içinde "futbol pastasını daha fazla nasıl büyütebiliriz?" den çok, "nasıl paylaşabiliriz?" e odaklı, sığ düşünce anlayışı bugün tüm kulüplerimizi çevrelemiş durumda. Bugünkü yaşanılanlar bir bakıma, bu pastadan daha fazla pay alabilmenin mücadelesi olarak görülebilir. Bu nedenle kavga ve gürültü hiç eksik olmuyor, bu anlayış ve yapıyla da olmayacak gibi görünüyor.

Bu yapısal problemlerin klasik statükocu anlayışlarla çözümlenemeyeceği açıkça görülüyor. Bu noktada mevcut yapının yerine, daha radikal ve devrimci bir çözüm anlayışını egemen kılmak durumundayız. Buna göre ligler ve Federasyonun yeniden yapılanmak zorunda. Hatta dernek statüsündeki kulüplerin organizasyonel yapısı bile gözden geçirilmeli; ibra müessesesi hak ettiği şekilde çalıştırılmalı.

Olaya sağlıklı ve sağlam bir bakış açısı, yapısal yaklaşımı gerektiriyor.  Mevcut yapıdaki çelişkiler en aza indirilemediği, rekabetçi denge doğru konumlandırılmadığı, gelirler dengeli dağıtılmadığı sürece, taraflar kendilerini hep bir “çıkar çatışması” içinde bulacaklardır. Çıkar çatışmaları yerini, ortak çıkar birlikteliğine bırakmadıkça, güçlü olan hep aslan payını aldıkça, küçükler aleyhine haksız rekabet devam ettiği sürece, ne Federasyon sağlam bir duruş sergileyebilir, ne de kulüpler makul ve mantıklı hareket edebilir.

Futbol Markamıza Zarar Veriyoruz!

Bugünkü futbol yapılanmamızın neden olduğu sıkıntılar, futbol kalitemizi hızla aşağıya çekiyor, futbolun izlenilirliğini olumsuz etkiliyor. Futbol ürününe hep birlikte, el birliğiyle zarar veriyoruz. Marka değerini yükseltme yerine, markayı zedeleyecek her türlü oluşuma olanak sağlıyoruz. Bu aşamada en azından sorunların üstesinden gelebilmek için radikal çözümlere yönelinemese bile, futbol otoritesinin duruşunu değiştirmesi; otorite zaafına yol açacak hiç bir eylem ve söyleme izin vermemesi; kendi içinde adil ve tutarlı politikalar izlemesi; her kulübe eşit mesafede durması; çifte standarttan hızla uzaklaşması gerekiyor. 

Hatalı yapıdan tamamen kurtulmak kısa vadede çok mümkün görülmese bile, en azından Federasyon daha sağlam, daha dengeli ve her kulübe eşit mesafede durarak, bazı sorunların önüne geçebilir. Üretebileceği palyatif ama adil çözümlerle, içine düştüğü kaos ortamından kurtulabilir. Futbol otoritesi olarak görmesi gereken saygınlığa yeniden ulaşabilir, kulüplere karşı elindeki erki daha dengeli kullanabilir.

Statükocu Anlayışla Bir Yere Varılabilir mi?

Bugünkü futbol yapılanmamızın yapısal sorunları doğal olarak futbol örgütlenmesini ve yönetimini de olumsuz etkiliyor. Gereksiz kısır tartışmalara neden oluyor. Yapısal koşullar bu olumsuzlukların temel dinamiğini oluştururken, bu yapı içinde sorunları çözecek, çözümleyecek liyakata sahip bir kadro yapılanmasının da bulunmayışı, sorunun çapını giderek büyütüyor.

Kalitatif anlamda yeterli birikim ve kaliteden uzak basiretsiz kadro yapısı, kulüp bazlı tehditkar istemlerin önünde duramıyor. Bunu fırsat bilen ve çıkarlarını maksimize etmeye çalışan kulüpler de Federasyon’a yüklendikçe yükleniyor. Bu yüklenme bazen pervasızlık düzeyine yükselebiliyor. Hiyerarşik yapıyı sakatlayacak ölçüde, şiddetli ve pervasız saldırılar ise baskı altındaki Federasyon yönetiminin sağlıklı düşünmesini engelliyor, doğru karar vermesinin önünü kesiyor. Kulüplerin rantlarını artırabilmek amacıyla, korkusuzca ve bazen saygı sınırlarını aşan söylem ve eylemleri, ortamın daha gerginleşmesine ve kaosun giderek yaygınlaşmasına yol açıyor.  Federasyon kendi sıkıntılarının da etkisiyle, bu eleştiri, tehdit ve saldırılara göğüs geremiyor ve otoritesi zaafa uğruyor.

Federasyon’un her ne koşulda olursa olsun otoritesini zaafa uğratacak eylem ve söylemlere karşı daha dik durması ve tavizsiz aksiyom alması gerekiyor. Hiç bir kulübün başkan ve yöneticileri ile oyuncu ve teknik adamlarının maç sonuçlarına endeksli bir düşünce yapısı içinde Futbol otoritesine karşı bir aksiyon içine girmemeleri gerekiyor. Federasyon bir yandan yasadan gelen gücünü kullanarak, futbol yönetimini gerçekleştirirken; diğer yandan kulüplerin "rant maksimizasyonu" manevralarına olanak sağlayacak yönetim tarzı ve eylemlerinden de uzak durmak zorunda. Tüm kulüplere eşit mesafede duran; kulüp çıkarlarını değil, futbolun çıkarlarını gözeten kararları alan ve uygulayan; kurum veya kişilere göre eylem ve söylemde bulunmayan bir Üst Yönetim Yapısı olması sağlıklı futbol yönetiminin temel kuralıdır.  Futbol Yönetiminin saygınlığının en üst düzeye yeniden taşınması ise kaçınılmaz bir zorunluluk olarak önümüzde duruyor.  

Futbol Kulüpleri Rant Maksimizasyonu Peşinde!...

Futbol yönetimimizin tarihsel yapılanışından kaynaklanan zaafları, futbolumuzda oluşan kargaşa ve kaosun ana nedenini oluşturuyor.  Yani mevcut yapı sürekli sorun  üretiyor...Diğer yandan futbol yapımız içinde yer alan futbol kulüpleri ise yoğun bir şekilde rant maksimizasyonu peşinden koşuyor. Özellikle futbol pastasının milyar dolarlık seviyelere gelmesi, bu pastaya olan ilgiyi her geçen gün artırıyor. Kulüpler bu pastadan pay alabilmek için kıyasıya bir mücadele içine giriyor. Çünkü ticarileşen ve endüstriyelleşen futbol, gelirleri geometrik olarak artırdı. Ancak artan gelirlerden pay alabilme savaşı daha çok büyük kulüplerin leyhine sonuçlanıyor. Bunda da en önemli enstrüman “reyting”. Dolayısıyla reytingi yüksek takımlar/kulüpler pastadan daha fazla pay alırken, nispeten daha küçük bütçeli, mütevazı kulüpler çok daha küçük paylarla yetinmek durumunda kalıyorlar. Aslında bu, futbolun genel paradokslarından birisini oluşturuyor. Örneğin 12,5 milyar dolarlık futbol pastasının yüzde ellidördü beş büyük lig tarafından paylaşılırken; geriye kalan %46’lık kısım ise diğer 48 ülke federasyonu arasında pay ediliyor. Avrupa genelinden ülkemiz özeline indiğimizde ise yaklaşık 500 milyon dolarlık futbol pastasının yüzde otuzu üç büyük kulüp tarafından paylaşılıyor. Diğer 150 profesyonel futbol kulübü ise kalan yüzde yetmişi kendi aralarında paylaşıyor.

Yine ülkemizde TV yayın gelirlerinin yüzde 42’si; tribün gelirlerinin yüzde 49’u; sponsorluk gelirlerinin yüzde 23’ü; saha içi reklam pastasının yüzde 35’i dört büyük kulüp tarafından paylaşılıyor.

Yine dört büyük kulübün 2005-06 sezonunda oluşan 125.2 milyon dolarlık toplam havuz gelirlerinin %43’ünü kendi aralarında paylaştıklarını görüyoruz.

Futbol kulüplerinin finansal kesimden kullandığı kredilerin yüzde 85’inin de yine  üç büyük kulübe ait olduğunu gözlemliyoruz. 

Özgüvensizlik ve Kuşku temelinde gerilen ilişkiler

Sevgili İbrahim ALTINSAY, sözkonusu yazısının başında “Futbol dünyamızı biçimlendiren bir matriks var: Özgüvensizlik+Kuşku=Gerilim... Yaptığın işe, kurduğun takıma güvenmeyeceksin. İkide bir transfer yapıp hoca değiştireceksin. Sonra herkesin sana düşman olduğuna, sana karşı komplo çevirdiğine inanacaksın... Özgüvensizlik ve kuşku futbolumuzu yiyip bitiriyor...” diyor.

Gerçekten de bugün kulüplerin Federasyon’a, Federasyon’unda kulüplere güvenleri tam anlamıyla bir güvensizliğe dönüşmüş durumda. Güvensizlik beraberinde gerilimi getiriyor. Karşılıklı güven ve iyiniyet kuralları çerçevesinde yürümesi gereken bir sistem daha baştan iflas etmiş vaziyette. Bununla beraber Federasyon’un inandırıcılığını giderek yitirmesi,  kulüplerin anti-Federasyon cephesini oluşturmalarını çok da haklı göstermiyor. Her olaydan ve olumsuzluktan Federasyon’u sorumlu tutmaya çalışan bu anlayış, bir yerde kulübün kendisinin neden olduğu ve aşamadığı sorunları, Federasyon’a ihale etmesi anlamına geliyor. Ki, bu durumun bilinçli olarak tribünlere yansıtılması, şiddeti de beraberinde getiriyor. Sıradan ve masum hakem hatalarının bile arka planında komplo teorisi arar durumu gelmiş, neredeyse komplo paranoyasına kapılmış, kulüp yöneticileri, Federasyon’u hedef göstermekle, taraftarlarına karşı yerine getiremedikleri sorumlulukları bir şekilde Federasyon’a atarak, hedef saptırmaktalar.

Federasyon’un da bu gelişimler karşısında bazı kaygılarla sessiz ve duyarsız kalması, bu tür eylem ve söylemlerin dozunun giderek artmasına çanak tutuyor. Halbuki, Federasyon’un yüzde yüz yanılgı içinde olduğu hatalar olsa bile,  kulüp yöneticilerinin deontolojik bir yaklaşım içinde olmaları gerekiyor. Hatanın üzerine yeni hatalarla gidilmesi, etki-tepki nedeniyle, bazen kulübün aleyhine olumsuz sonuçlar da doğurabiliyor. Özellikle Federasyon’la ilişkilerinde bir türlü balansı tutturamayan Fenerbahçe, her hakem hatası ve her olumsuzlukta Federasyon’a yüklenince, bu kez ister istemez bir anti-Fenerbahçe cephesinin de açılmasına neden oluyor. Özellikle geçen yıl Fenerbahçe yönetiminin sergilemiş olduğu taktik ve stratejik hatalar, kulübün performansını ve motivasyonunu olumsuz yönde etkilemiştir. Nitekim bu konuda sevgili dostum Barış ERTÜL’ün, Radyospor’da “Ey Fenerbahçe Yönetimi” başlıklı yazısında da belirttiği üzere, geçen yıl ve bu sene Federasyon ile yaşanan gerginliğin kulübe nasıl zarar verdiğini, onun kaleminden okuyalım. “...Şimdi Fenerbahçe Yönetimi sezon boyunca tek bir penaltı verilmemesini, hakem hatalarını bugünkü tedirgin edici tablonun sorumlusu olarak ortaya sürüyor. Fenerbahçe'nin Rıdvan DİLMEN'in deyişiyle oynadığı "sıfır" futbolu bir tarafa bırakıyoruz. Diyelim ki, Federasyonun bütün düşmanlıkları konusunda Yönetim yüzde yüz haklı. Bu düşmanlığın körüklenmesinde Fenerbahçe Yönetiminin suçu yok mu? Fenerbahçe'nin menfaatleri uğruna zamanında esnemeyenler için, futbolun tepesini alenen karşılarına alanlar için "mükemmel yönetici" denebilir mi? Yönetmek bir sanattır.  Müteahhitliğe benzemez. Hele milyonların sevgilisi bir spor kulübünü yönetmeye hiç benzemez.” (Barış ERTÜL, Ey Fenerbahçe Yönetimi, http://www.radyospor.com/detay.asp?CID=25238 )

Önce Kendimize bakalım! ya da Bir Deontoloji Sorunu

Her sezon başında taraftarına verdiği sözleri yerine getiremeyen, ancak bundan ötürü de bir hesap vermeyen çapsız yönetimler (her sene iki kupa, Avrupa’da final, 50 bin kişilik stat, v.b.); futbol takımının kendi kaderini belirleme hakkını iyi kullanamaması nedeniyle yaşanılan travmaların nedenini Federasyon’a ihale eden yöneticiler (geçen sezon Denizli’de ekstra 16 dakikayı gole çeviremeyen Fenerbahçe); “sezon sonuna doğru yaklaşıyoruz, bizden kimse iyi futbol beklemesin” gibi sığ futbol anlayışını geçer akçe olarak taraftara ve futbolsevere yutturmaya çalışan futbolcular; takımına verdiği her türlü maddi destek karşısında, bir taraftar müşteri olarak beklediğini alamayan, ancak bir tepki de ortaya koymayan taraftarlar; borç batağında yüzmekte olan ve oyuncusuna maaşlarını bile ödemeyecek durumda olan kulüpler olduğu sürece, her işi Federasyon’a mal etmek, işin kolayına kaçmak olmuyor mu?

Nüfuz sahibi Olan Yöneticiler

Futbolun endüstriyel gücü onu bir cazibe merkezi yapıyor. Günümüzde futbolun yer yüzünde üç milyarın üzerinde insana ulaşabilmesi ve yüksek popülaritesi, yeni nüfuz alanlarının da oluşumuna olanak sağlıyor. Kulüp yöneticileri bu anlamda iktisadi, mali, siyasi alanlarda kendisine bir nüfuz alanı oluşturuyor ve her geçen gün bu etki alanının çevresini genişletmek amacıyla, Makyavelist politikaların peşinden koşuyorlar. Bunu yaparken de, kulübü, taraftarı, futbolcuyu, futbolu kendilerine malzeme olarak kullanıyorlar. Bu çıkar savaşları, onları daha da pervasızlaştırabiliyor.  

Yeniden yapılanma gündeme alınmalı

Bugün Futbol otoritesinin önünde duran temel sorun: futbol sistemimizdeki yapısal çarpıklık ve dengesizliklerin giderilmesine yönelik bir yeniden yapılanmaya gidilememesi sorunudur. Futbol otoritesi yani Federasyon, dengede rekabetin sağlanabileceği, futbolun kalitesinin yükseltilebileceği, teşvik-şike-rüşvet ve şiddet gibi futbol dışı öğelerin futbola etkiyemeyecekleri bir yapılanmayı sağlamak zorundadır ki, bugünkü yaşanılan olumsuzluklar sona ersin.

Yukarıda yer verdiğimiz veriler bize; Türk futbol pastasının futbolumuzu daha ileri noktalara taşıyabilecek büyüklüklere ulaşamadığını; var olan pastanın paylaşımında çok ciddi dengesizlik ve haksızlıkların bulunduğunu; paylaşılan kaynakların ise verimli ve efektif kullanılamadığını; üç büyüklerin lehine  amansız bir haksız rekabetin bulunduğunu gösteriyor.  Yani İçinde bulunduğumuz mali ve iktisadi durum bugün Türk futbolunun ayağına pranga olmuş durumda. Futbol gelirlerinin dengede rekabeti sağlayacak, futbol kalitesini yükseltecek, teşvik ve şikeyi ortadan kaldıracak şekilde düzenlenmesi ve dağıtılması Federasyonun önünde duran en acil görev...Bu sorunlarımızı gideremediğimiz sürece Türk Futbolunda rekabete, kaliteye ve yeni şampiyonlara hasret kalacağımız görülüyor. Bu yapının oluşturulması, sadece lokal rekabeti getirmiyor. Avrupalı devlerle de baş edebilmenin yolu da buradan geçiyor. İşte bu koşullarda gerekli ve yeterli iyileştirmeleri sağlayabilirsek, o zaman yeni Vestel'ler, yeni Kayseri'ler çıkartabiliriz. Yoksa hayallerimiz sadece bir temenni ve dilek olarak kalır. Türkiye’nin 60’lı yıllarda yaşadığı toplumsal uyanış hareketinin, Süper Lig’de de yaşanabilmesi için kulüplerin çıkar çatışması yerine “çıkar birlikteliği” ne yönelmeleri gerekiyor. Bu önemli bir fırsat...

Bunlar yapıldığı zaman, bugün yaşanılan sorunların büyük bir kısmı da çözümlenmiş olacaktır. Kulüplerin kendi başarısızlıklarından kaynaklanan sorunları Federasyon’a ihale edilmesinin de önüne geçilmiş olacaktır. 

Sonuçta

Bugün rant maksimizasyonu peşinde koşan kulüplerin, futbol Federasyonu ile olan ilişkilerinde “amacı aşan” bir çatışma yaşanmaktadır.  Bu çatışmalar temelde “nüfuz alanı” oluşturma çabalarının, pratiğe bir yansımasıdır. Kulübün ve kulüp başkanlarının “nüfuz alanı oluşturma” çabaları bazen çakışabiliyor veya ortak bir payda da buluşabiliyor. Kulüplerin, yapısal problemler nedeniyle Federasyon ile yaşadıkları bazı olumsuzluklarda haklı olduğu yönler bulunduğu halde; yapılan “yönetsel hatalar” onları taca atabiliyor. Bu olumsuz gelişmelerin Türk futboluna yarardan çok zarar verdiğini, Türk Futbol markasını zedelediğini  bir kez daha belirtelim.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  26293  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1035 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 55345817

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1