Mircea Lucescu: Bir başka dünyanın entelektüeli!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa

 

futbolekonomi baslık manset


Resim
Premier Lig 2025-26 Sezonu İçin Oyunculara 2.1 Milyar Sterlin Ücret Ödedi
Pazar, 28 Aralık 2025
Futbolekonomi- 28 Aralık 2025 Yaklaşık 7.3 Milyar Euro’luk geliriyle Avrupa’nın ve dünyanın en fazla kazanan ligi Premier Lig’de oyunculara 2025-26 sezonu için ödenen ücretler 2.121.677.800 Sterlin’e (yaklaşık 2.4 Milyar Euro) ulaştı. Devamını oku...
Resim
Yılın En Fazla Kazanan Futbolcusu 280 Milyon Dolarlık Geliriyle Cristiano Ronaldo Oldu
Pazar, 28 Aralık 2025
Futbolekonomi-28 Aralık 2025  2025 yılında dünyanın en çok para kazanan futbolcusu belli oldu. Forbes’un listesine göre İspanya’dan 4, Suudi Arabistan’dan 3, İngiltere’den 2 ve ABD’den bir isim, 2025’in en çok kazanan 10 futbolcusu arasına girdi. Devamını oku...
Resim
Menajerler Kasada da, Sahada da Futbolu Ele Geçirdi!
Perşembe, 25 Aralık 2025
  Tuğrul AKŞAR- 25 Aralık 2025 Aralık ayında FIFA Futbol menajerlerine ilişkin çok çarpıcı bir rapor yayınladı. Rapor bize çok farklı bir resim çiziyor… Devamını oku...
Resim
Pegasus Hava Yolları, Chelsea Futbol Kulübü'nün Resmi Havayolu Sponsoru Oldu
Çarşamba, 24 Aralık 2025
Futbolekonomi- 24 Aralık 2025 Pegasus Hava Yolları, dünya futbolunun önde gelen kulüplerinden Chelsea ile gerçekleştirdiği global ortaklıkla uluslararası marka yolculuğunda yeni bir sayfa açtı. Devamını oku...
Resim
Afrika Uluslar Kupası’nın Ekonomik Anatomisi
Salı, 23 Aralık 2025
  Dr.Tolga Genç- 23 Aralık 2025 Afrika Uluslar Kupası, sadece kıtasal bir spor organizasyonu değil, aynı zamanda küresel futbol ekonomisinin en dinamik vitrinlerinden biridir. Yazıda paylaşılan veriler, turnuvaya katılan ülkelerin ekonomik ağırlık merkezlerini, oyuncuların... Devamını oku...
Resim
2024-25 Sezonu Kasada ve Sahada Manchester City İçin Kötü Geçti
Cuma, 19 Aralık 2025
Futbolekonomi 19 Aralık 2025 Manchester City'nin 2024/25 sezonu hesapları, Premier Lig'de üçüncü oldukları ve FA Cup finaline ulaştıkları, ancak sürpriz bir şekilde Crystal Palace'a yenildikleri bir sezonu kapsıyor. Devamını oku...
Resim
FIFA Dünya Kupası 2026 Ödülleri
Çarşamba, 17 Aralık 2025
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu - 17 Aralık 2025 Önceki yıla göre %50 artışla 655 milyon ABD doları tutarındaki en büyük pay, katılan 48 takım arasında aşağıdaki şekilde ödül parası olarak dağıtılacaktır: Şampiyonlar: 50 milyon ABD doları İkinci olanlar: 33 milyon ABD... Devamını oku...
Resim
Futbolda Özel Kredi Borçlanması Artıyor
Pazartesi, 15 Aralık 2025
Futbolekonomi- 15 Aralık 2025 Stadyum yenileme maliyetleri ve oyuncu maaşlarının sürekli arttığı bir dönemde, Avrupa kulüpleri ayakta kalabilmek için farklı bir sermaye türüne, yani özel krediye ve yapılandırılmış borca ​​yöneliyor. Devamını oku...
Resim
Milan 2023-24'te Sahada da Kasada da Başarısız Bir Sezon Geçirdi
Perşembe, 04 Aralık 2025
Futbolekonomi- 4 Aralık 2025 Milan'ın 2024/25 mali sonuçları sahada hayal kırıklığı olarak değerlendirilmesi gereken bir sezonu kapsıyor; ligde son on yılın en düşük sırası olan sekizincilik elde ederken, Coppa Italia finalinde Bologna'ya yenildiler. Devamını oku...
Resim
Real Madrid İçin 2024 Kasada Kazanılan; Sahada İse Kaybedilen Bir Sezon Oldu
Perşembe, 04 Aralık 2025
Futbolekonomi -4 Aralık 2025 Real Madrid'in 2023/24 sezonu, kulüp açısından  hedeften uzak  bir sezon olarak değerlendirilebilir. Kulüp, La Liga'da ikinci olurken, Copa del Rey ve Supercopa de Espana finallerinde elendi ve üç kez de ezeli rakipleri Barcelona'ya yenildiler. Devamını oku...
Resim
Finansal Fair Play’den Finansal Sürdürülebilirliğe: Andrea Traverso ile Avrupa Futbolunda On Yıllık Reform, Artan Yatırımlar ve Geleceğin Röportajı
Pazar, 30 Kasım 2025
Futbolekonomi-30 Kasım 2025  Son on yılda Avrupa futbolu köklü bir finansal dönüşüm geçirdi. Finansal Fair Play’in (FFP) yürürlüğe girmesinden yeni Finansal Sürdürülebilirlik Kuralları’na kadar UEFA, daha istikrarlı ve sorumlu bir futbol ekonomisi yaratmayı... Devamını oku...
Resim
Fenerbahçe'den % 400 Bedelli Sermaye Artırımı
Cuma, 28 Kasım 2025
Futbolekonomi- 28 Kasım 2025 Fenerbahçe Futbol A.Ş. % 400 Bedelli sermaye artırımına gideceğini KAP'a bildirdi.  Devamını oku...
Resim
Premier Lig'de Finansal Dönüşüm: PSR'den SCR'ye Geçiş
Pazartesi, 24 Kasım 2025
  Futbolekonomi- 24 Kasım 2025 Premier Lig'de kulüpler geçen hafta toplanarak,  Kârlılık ve Sürdürülebilirlik Kurallarından (PSR), kulüp gelirlerine dayalı harcama limitleri getiren yeni Kadro Maliyeti Kurallarına (SCR/SSR) geçişi oyladılar ve sistem buna... Devamını oku...
Resim
Taraftar Deneyimine Göre Spor Stadyumlarının Sıralamasında Dünyanın En İyisi Manchester City'nin Stadı Etihad
Çarşamba, 12 Kasım 2025
  Futbolekonomi- 12 Kasım 2025 Bu sezon kaç stadyuma gideceksiniz? Taraftarların en çok keyif aldığı stadyumları sizler için derledik. Devamını oku...
Resim
Apollo Global Management, Atletico Madrid'in Çoğunluk Hissedarı Oldu
Pazartesi, 10 Kasım 2025
  Futbolekonomi-10 Kasım 2025Apollo Global Management, La Liga kulübü Atletico Madrid'in çoğunluk hissedarı oldu. Devamını oku...
Resim
Sonunda Barcelona 894 Gün Sonra Kısmen de Olsa Camp Nou'ya Geri Döndü
Pazartesi, 10 Kasım 2025
Futbolekonomi- 10 kasım 2025 10 Kasım 2025 Barcelona, geçen ​​Cuma günü taraftarların önünde Camp Nou'da antrenman yaptı. Devamını oku...
Resim
Inter Yeşil Sahalarda Aradığını Bulamasa da, Ekonomik ve Finansal Olarak Başarılı Bir Sezon Geçirdi
Pazartesi, 10 Kasım 2025
Futbolekonomi- 10 Kasım 2025 Inter 2024/25’te her ne kadar şampiyonlar Ligi finalini PSG’ne kaybetse de, genel olarak ekonomik ve  finansal anlamda oldukça başarılı bir sezon geçirdi. Devamını oku...


 baslık genel

News image

Kulüpler Ele Geçirilebilir mi?

Müslüm Gülhan- 29 Aralık 2025 Günümüzde otoriter rejimler demokratik hayatın kurumlarını ve kültürünü geleneksel yöntemlerle bastırmayı değil, yumuşak güç stratejileri il...

Devamı >>
News image

Bir İğne de Spor Medyasına Batırma Zamanı

Ömer Gürsoy-29 Aralık 2025 Hande Fırat’ın art arda kaleme aldığı “Şimdi İğneyi Batırma Zamanı” başlıklı iki yazı, yalnızca siyasi gazetecilik açısından de...

Devamı >>
News image

La Liga Medya Gelirlerini 102 Milyon Euro Nasıl Artırdı?

Futbolekonomi- 27 Aralık 2025 La Liga başkanı, Kicker'a verdiği röportajda, bir yandan maçlar öncesinde ve sonrasında giderek daha ilgi çekici içerikler ür...

Devamı >>
News image

Üç Ayda Üç Başkan, Bir Kulüp: Gençlerbirliği’nin Kayıp Zamanı

Ömer Gürsoy- 27 Aralık 2025 Gençlerbirliği’nde yaşananları anlamak için yorumdan önce kronolojiye bakmak gerekir. Çünkü bugün gelinen nokta, bir gecede oluşmadı. Aksine; her bi...

Devamı >>
News image

Sapkınlıktan Dokunulmazlığa Uzanan Çizgi

Prof.Dr.Ahmet Talimciler- 26 Aralık 2025 Ülke gündeminin gerçekleştirilen operasyonlarla birlikte toz duman içinde kaldığı bir dönemin içerisinden geçm...

Devamı >>
News image

Menajerler Kasada da, Sahada da Futbolu Ele Geçirdi!

  Tuğrul AKŞAR- 25 Aralık 2025 Aralık ayında FIFA Futbol menajerlerine ilişkin çok çarpıcı bir rapor yayınladı. Rapor bize çok farklı ...

Devamı >>
News image

FIFA 2026 Dünya Kupası Biletlerini Satarken, Kârını Maksimize Etme Amacı mı Güttü?

Futbolekonomi- 24 Aralık 2025  FIFA'nın organize edeceği  2026 FIFA Dünya Kupası 11 Haziran 2026 tarihinde Meksika'nın Mexico City şehrindeki Azteca Stadyumu'nda başlayıp 19...

Devamı >>
News image

Sporda Yapay Zekânın Ekonomik Etkisi

Prof.Dr.Sebahattin Devecioğlu- 24 Aralık 2025 Yapay Zeka ve Spor Sektörü: 2025'te Yatırım Fı...

Devamı >>


 baslık ekonomi

News image

Manchester City'den 1 Milyar Sterlinlik 10 Yıllık Rekor Forma Sponsorluk Anlaşması

Futbolekonomi- 19 Temmuz 2025 Manchester City, Puma ile forma anlaşmasını 10 yıl daha uzattı. Sözleşmenin en az 1 milyar sterlin değerinde ol...

Devamı >>
News image

Real Madrid 2024/25 Sezonunda 1,2 Milyar Euro Gelire Ulaştı

FutbolEkonomi - 18 Temmuz 2025 Real Madrid Kulübü Yönetim Kurulu’nun 17 Temmuz tarihindeki toplantısının ardından kulübün 2024/25 mali yılına ilişkin fi...

Devamı >>
News image

Süper Lig'de Gelirin Yarısı İlk Altı Kulübe Gidiyor

  Tuğrul AKŞAR-10 Haziran 2025- Galatasaray’ın şampiyonluğuyla tamamlanan Süper Lig’in 2024-25 sezonunda 19 kulübe toplam 3 Milyar 670 Milyon 975 Bin  ...

Devamı >>
News image

Süper Lig'de Gelirin Yarısı İlk Altı Kulübe Gidiyor

  Tuğrul AKŞAR-10 Haziran 2025- Galatasaray’ın şampiyonluğuyla tamamlanan Süper Lig’in 2024-25 sezonunda 19 kulübe toplam 3 Milyar 670 Milyon 975 Bin  ...

Devamı >>
News image

2025 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali Taraftarın Harcama Artışından Faydalanıyor…

Futbolekonomi-3 Haziran 2025 Mastercard Ekonomi Enstitüsü'nün hazırladığı rapora göre, futbol turnuvalarında özellikle finaller ev sahibi ülkelere önemli ekonomik avantajlar sağlıyor. Futbolseverlerin 2025 UE...

Devamı >>
News image

Sporda Lüks Ekonomisi

Sebahattin Devecioğlu- 13 mayıs 2025 Modern spor endüstrisi rekabetin ötesine geçerek prestij, ayrıcalık ve lüksün önemli roller oynadığı bir manzaraya dö...

Devamı >>
News image

Milli Takım Katkısının Karşılığı: UEFA’dan Kulüplere 233 Milyon Euro

     Futbolekonomi- 19 Nisan 2025 UEFA, 2020/21 ve 2022/23 UEFA Uluslar Ligi, 2022-2024 Avrupa Şampiyonası Elemeleri ve EURO 2024 Finalleri için oyuncularını ...

Devamı >>
News image

Futbolun Para Liginde Lider Kim?

Bora Yargıç-25 Mart 2025  "Futbol para ligi" ifadesi, Türkçede "futbol para ligi" anlamına gelir ve genellikle futbol kulüplerinin finansal durumlarını de...

Devamı >>


 baslık mali

News image

Premier Lig 2025-26 Sezonu İçin Oyunculara 2.1 Milyar Sterlin Ücret Ödedi

Futbolekonomi- 28 Aralık 2025 Yaklaşık 7.3 Milyar Euro’luk geliriyle Avrupa’nın ve dünyanın en fazla kazanan ligi Premier Lig’de oyunculara 2025-26 se...

Devamı >>
News image

Yılın En Fazla Kazanan Futbolcusu 280 Milyon Dolarlık Geliriyle Cristiano Ronaldo Oldu

Futbolekonomi-28 Aralık 2025  2025 yılında dünyanın en çok para kazanan futbolcusu belli oldu. Forbes’un listesine göre İspanya’dan 4, Suudi Arabistan’dan 3, İn...

Devamı >>
News image

2024-25 Sezonu Kasada ve Sahada Manchester City İçin Kötü Geçti

Futbolekonomi 19 Aralık 2025 Manchester City'nin 2024/25 sezonu hesapları, Premier Lig'de üçüncü oldukları ve FA Cup finaline ulaştıkları, ancak sürpriz bi...

Devamı >>
News image

Futbolda Özel Kredi Borçlanması Artıyor

Futbolekonomi- 15 Aralık 2025 Stadyum yenileme maliyetleri ve oyuncu maaşlarının sürekli arttığı bir dönemde, Avrupa kulüpleri ayakta kalabilmek için farklı bi...

Devamı >>
News image

AC Milan, Inter ve Juventus Finansal Tabloları Karşılaştırması

FutbolEkonomi – 12 Aralık 2025 Bu yazı, Football Benchmark’te yayımlanan ve La Gazzetta dello Sport yazarı Marco Iaria tarafından kaleme alınan analizden yararlanılarak Türkçeye çevrilmiştir. Ça...

Devamı >>
News image

Milan 2023-24'te Sahada da Kasada da Başarısız Bir Sezon Geçirdi

Futbolekonomi- 4 Aralık 2025 Milan'ın 2024/25 mali sonuçları sahada hayal kırıklığı olarak değerlendirilmesi gereken bir sezonu kapsıyor; ligde son on yı...

Devamı >>
News image

Real Madrid İçin 2024 Kasada Kazanılan; Sahada İse Kaybedilen Bir Sezon Oldu

Futbolekonomi -4 Aralık 2025 Real Madrid'in 2023/24 sezonu, kulüp açısından  hedeften uzak  bir sezon olarak değerlendirilebilir. Kulüp, La Liga'da ikinci ol...

Devamı >>
News image

UEFA’nın Finansal Sürdürülebilirlik Kuralları Kulüp Kârlılığını Artırmaya Yardımcı Oluyor mu?

Futbolekonomi- 30 Kasım 2025 UEFA, Avrupa futbolunda finansal disiplini güçlendirmek için Finansal Fair Play’i (FFP) 2010 yılında ilk kez tanıttı. Pe...

Devamı >>


 baslık kriz

News image

Olympique Lyonnais Finansal Nedenlerle İkinci Lige Düşürüldü

Futbolekonomi - 25 Haziran 2025 Fransız futbolunda tarihi bir kırılma yaşanıyor: Fransa’nın köklü kulüplerinden Olympique Lyonnais, finansal nedenlerle ikinci lige düşürüldü....

Devamı >>
News image

Kurlar Artıyor, Kulüpler Batıyor!

Tuğrul Akşar- 17 Aralık 2021 Ekonomik konjonktürdeki olumsuzluklar döviz karşısında TL’yi iyice eritirken, kurlardaki artışlar da kulüpleri vurmaya devam ed...

Devamı >>
News image

Kulüpler Finansal Krizde

  Tuğrul Akşar- 5 Ekim 2021 Futbol kulüplerinin 31/5/2021 itibariyle finansal tabloları kısa bir süre önce açıklandı. Kamuoyuyla paylaşılan finansal tablolar, ...

Devamı >>
News image

Asırlık Derby County Batmak Üzere

Futbolekonomi- 20 Eylül 2021 İngiliz futbolunun en eski kulüplerinden, 1888'de İngiliz Futbol federasyonu' nun kurulmasında yer alan on iki kulüpten birisi ol...

Devamı >>
News image

Barcelona Borcu 1.35 Milyar Euro'ya Ulaştı

   Madrid (AP) – Barselona Başkanı Joan Laporta, Messi’nin PSG’ye transferi sonrası düzenlediği basın toplantısında kulübün içinde bulunduğu finansal durumu tüm ...

Devamı >>
News image

Kulüpler Birliği'nden TFF'ye 4 maddelik ihtar: "Maçlara çıkmayız"

9 Temmuz 2021-  Kulüpler Birliği Vakfı, yapılan toplantı sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) 4 maddelik bir talep listesi gönderdi. Bunların yapılmaması halinde maçlara çı...

Devamı >>


 baslık hukuk

News image

Bahisçi Hakemler Dosyasındaki Hukuka Aykırılıklar

Av.Mert Yaşar- 9 Kasım 2025 Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu “371 hakemin bahis hesabı bulunduğu ve 152’sinin aktif olarak ba...

Devamı >>
News image

Adaletin Bahsi Olmaz: Hakem Skandalı Futbolun Temelini Sarsıyor

Av. Mustafa Batmaz - 27 Ekim 2025 Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun bu hafta başı yaptığı açıklamalar, Türk futbolunu de...

Devamı >>
News image

Meşhur “Platini Davası”: Astarı Yüzünden Pahalı!

Av. Dr. Aytekin Gürbüz [1] - 25 Ekim 2025 Dünyaca ünlü eski futbolcu Platini’nin belirli bir dönem futbol ile ilişkili faaliyetlerden ya...

Devamı >>
News image

Finansal Fair Play’in Gri Alanı: İmaj Haklarıyla Gizlenen Maaşlar

Av.Mustafa Batmaz- 13 Ekim 2025  Son günlerde Türk futbol kamuoyunu gündeminde fazlasıyla yer alan Kerem Aktürkoğlu’nun sözleşme detayları, bu sözleşmenin na...

Devamı >>
News image

Futbolda Gizli Sözleşme Dönemi Bitiyor mu?

Avukat Alpay Köse- 12 Ekim 2025 Futbol sahası artık yalnızca 105x68 metreden ibaret değil. Oyun artık kâğıt üzerinde, sözleşme satır ar...

Devamı >>
News image

Sporcu ve Teknik Adam Sözleşmesinin Feshedilmesi Karşılığında Yapılan Ödemelerin Ücret Niteliği ve V

Murat Başaran- 17 Eylül 2025 Spor faaliyetleriyle uğraşan dernek/iktisadi işletme ve anonim şirketler, özellikle ve yüksek hacimli olduğu için profesyonel futbol fa...

Devamı >>


 baslık yonetim

News image

Premier Lig'de Finansal Dönüşüm: PSR'den SCR'ye Geçiş

  Futbolekonomi- 24 Kasım 2025 Premier Lig'de kulüpler geçen hafta toplanarak,  Kârlılık ve Sürdürülebilirlik Kurallarından (PSR), kulüp gelirlerine dayalı harcama limitleri getiren ...

Devamı >>
News image

Kadın Futbolunda Yükselen Yönetici Profili: WSL’in Dönüşen Liderlik Yapıları

  FutbolEkonomi - 16 Kasım 2025 Bu çalışma, Football Benchmark’ın “The Rise of Women’s Football Executives: Inside the WSL’s Evolving Leadership Structures” ba...

Devamı >>
News image

Avrupa Futbolunun Gizli Patronları CEO'lar

Futbolekonomi-15 Eylül 2025 Modern futbol, ​​sahada olduğu kadar yönetim kurulunda da şe...

Devamı >>
News image

Futbolun Beyni Sportif Direktörlük (2)

Tuğrul AKŞAR- 10 Ağustos 2025 Yazımızın ikinci ve son bölümüne devam ed...

Devamı >>
News image

Futbolun Beyni Sportif Direktörlük (1)

  Tuğrul Akşar- 3 Ağustos 2025 Son zamanlarda sportif direktör sözcüğünü futbolda sıkça duymaya başladık, özellikle de elit kulüplerde. Bu kapsamda hem ...

Devamı >>
News image

Şirketleşme Yolunda Futbol Kulüpleri: Umut mu, Tehlike mi?

Bora Yargıç - 12 Temmuz 2025 Son yıllarda Türk futbol kulüpleri, artan borç yükleri ve finansal zorluklar karşısında çözüm arayışına gi...

Devamı >>

 

raporlaranas kitaplar aksar

 



3fd091ac26

Tuğrul Akşar- 19 Haziran 2011 Türkiye'de Galatasaray'a UEFA Süper Kupa'sını kazandıran, Galatasaray'ı Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkartan, Beşiktaş'ı UEFA Kupası'nda çeyrek finale taşıyan, her iki takımı da Türkiye Süper Ligi'nde şampiyon yapan, şimdilerde Ukrayna'da Shaktar Donetsk'i başarıdan başarıya koşturan ve son UEFA Kupası'nı Shaktar'a kazandıran  Mircea Lucescu'nun kıymetini ne yazık ki kulüplerimiz bilemedi.

Engin görüşlü, mütevazı, babacan yapılı bu futbol adamı aynı zamanda tarihe ve yaşadığı kültüre çok ilgi duyan, okuyan, araştıran bir yapıya da sahipti. Lucescu'dan sadece takımlarımızın değil, hepimizin çok önemli dersler alabileceği Tuğrul Akşar'ın NTV-MSNBC'de 2003 yılında yayınlanmış bir deneme yazısını aradan sekiz yıl geçmesine karşın yayınlamayı, sizlerle paylaşmayı uygun bulduk.

 

Mircea Lucescu: Bir başka Dünya'nın Entelektüeli!

NTV-MSNBC 

19 Haziran 2003

 

Futbol ile entellektüel kavramları birbirleriyle ne kadar örtüşür bilemiyorum ama bu iki kavramı bir potada eritip, işin felsefi boyutunu yeşil sahalara, büyük bir ağırbaşlılık ve sükunetle taşıyan bir insan, sıradan birisi olmamalı, diye düşünüyorum.

 

Bu tavır ve davranışı, korkaklık hamuruyla yoğurup, pısırıklıkla özdeşleştirmeye çalışan sığ ve sıradan bir anlayışın, ne yazık ki zaman zaman medyada da kendisine payanda bulması, düşünsel vicdanı sızlatmaktadır çoğu zaman.

 

“Sözün gümüş, sükutun altın olduğu” kültürümüzde, suskunluk ve sessizlik, genel anlamda bir erdem ve olgunluk olarak algılanırken; bazen de mağduriyetin bir ifade biçimi olarak değerlendirilir, yaşayan kültürümüzde. Ne var ki, üzerinde durduğumuz bu kavramlar, futbol sözkonusu olduğunda, ortada ne erdem, ne de olgunluk kalır. Bir kadir bilmezlik, kendiliğinden fidan vermeye başlar, üzerinde yaşadığımız bu coğrafyada.

 

Bunları neden mi yazıyorum? Mircea Lucescu’nun, oyun anlayışını, taktik ve sitemini ister beğenelim, ister beğenmeyelim; isterse giyim kuşamını eleştirelim, saçına, başına dil uzatalım, sonuçta Lucescu Türkiye’de üçüncü yıldır, futbolumuza damgasını vuruyor, tartışılmaz başarılara imza atıyor.
       Bu satırların yazarı olarak, benim de zaman zaman eleştiride bulunmaktan kaçınmadığım, günümüzde show-business haline gelmiş futbolun, estetik yönünden daha çok realistiğine inanan ve buna göre taktik ve oyun anlayışı ile sistemini şekillendiren bir insan olarak gördüğüm Lucescu, ulaşmak istediği hedeflerine ulaşıyor ve somut olarak da başarılarını tescil ettiriyorsa, aslında eleştirilerimiz boş bir tartışmadan öteye gitmeyen, bir tatmin aracı mıdır yoksa?
       Aslolan varılmak istenen yere ulaşmaksa, Lucescu, bunu hem Galatasaray’da hem de Beşiktaş’ta başarmış nadir teknik adamlardan birisidir oysa. Futbolda, tarih şampiyonlukları yazar, istatistik de bunları tescil eder her zaman. Olayın nedeni, biçimi ve gerçekleştirilme şekli ise sosyolojik bir yorumdan ibarettir aslında.
    Yazımızdan da anlaşılacağı üzere, ben Mircea Lucescu’nun bir teknik, taktik eleştirisine girmeyeceğim. Zaten bu konuda, yine bu sütunlardan başlamak üzere, tüm medyamızda yoğun bir eleştiri ve Terim’le kıyaslama üzerine engin yazılar yazıldı, yorumlar yapıldı. Bu yorumlar içinde, sevgili dostum Nurullah Bakır’ın “Lucescu, şampiyonluk ve gelecek” ile yine okur yazarlarımızdan sevgili Gökhan Doğan’ın, “Lucescu-Terim” isimli sitemsel, teknik ve taktik yönden doyurucu ve özlü analizlerine, bu platformda bakılabilir. Ben, M.Lucescu’nun, gözardı edilen entellektüel ve insan yönüne ilişkin, düşünsel gözlemlerimi paylaşmak istiyorum sizlerle.
       
       2001-2002 sezonunu Galatasaray, Fenerbahçe’nin önünde şampiyon olarak bitirip de, “yüzbaşı”lığa terfi ettikten sonra; komutan Lucescu ve şampiyonluğa çok büyük emekleri geçmiş başta Perez, Victoria, Capone gibi futbolcular, sert esen şampiyonluk rüzgarı ile dörtbir yana savruldular. Bu rüzgar Galatasaray’da, bir bilge adamı, bir futbol filozofu olan Lucescu’yu da Galatasaray’dan koparıp, Beşiktaş’a doğru aldı götürdü.
       Aslında, sezonun en farklı, en iyi oyunu oynayarak, son Yozgat maçını 5-0 gibi bir skorla kazanan Galatasaray’ı, Ali Sami Yen’in yıllara yenik düşmüş, yaşlı ve yorgun türibünlerinden izleyen taraftarın bir yanı, şampiyonluğun verdiği mutluluk sarhoşluğunda boğulurken; diğer tarafı da sonu hüzünlü bir ayrılıkla bitecek bir galibiyetin verdiği buruk bir sevinci yaşamaktaydı. Çünkü, biliyorlardı ki, bu maç, Luce’nin Galatasaray’ın başındaki son maçıydı. Lucescu, tıpkı Beşiktaş’ın bu sezon son maçında olduğu gibi, tadı damaklarda kalan bir bir futbol resitali sunmuştu o maçta da. Ve tribünlerden, kulakları sağır edercesine bir “I love you Luce” tezahüratı yükselmekteydi. Lucescu, takıma ve taraftara çok şey vermişti. Tribündeki adam bunun farkındaydı. Türibünlerin isyanını tek bastıran şey, İmparator Terim’in geri dönüşüydü.
       
       Biz, Luce’nin kaderinin belki de dönüm noktası olan İtalya günlerinden işe başlayalım. Takvimlerin 21 Mart 1999’u gösterdiği gün İtalya’da İnter, düşmeme mücadelesi veren Sampdoria’dan dört gol yiyip de, medyanın eleştirileri tahammül edilemez boyutlara ulaşınca, Lucescu görevini bırakmak zorunda kalmıştı. Daha sonradan belki de kariyerinin en parlak günlerine yapacağı yolculuğun, bu kadar başarılı ve renkli geçebileceğini; yokluklar içinde, mütevazi bir kadro ve bütçe ile Galatasaray’da büyük başarılara imza atabileceğini ve daha sonra da çok sevdiği Galatasaray’ından koparılıp, ezeli rakip Beşiktaş’a Avrupa’da çeyrek final, Türkiye’de ise lig şampiyonluğu yaşatabileceğini nereden bilebilirdi ki?
       İşte İnter’in, Sampdoria’dan aldığı ağır mağlubiyet, bir yerde Lucescu’nun kaderini de değiştiren bir dönüm noktası olmuştu. Bu mağlubiyet ile Lucescu için İtalya, bir son olurken; aynı dönemde bir Türk hoca, Fatih Terim için de, Fierontina ve sonrası Milan, İtalya’da yarım kalacak bir maceranın başlangıcı oluyordu.
       
       Lucescu, Avrupa’da UEFA kupası kazanmış bir takımın başına gelebilme cesaretini gösterebilen ve hiç bir kompleks içine girmeksizin, sadece görevini yerine getirme anlayışında olan bir hoca olarak Türkiye’ye ilk ayak bastığında; aslında Türk medyasının da, İtalyan medyasından çok da farklı olmadığını, kendisine sorulan sorulardan hemen kavrayabilmişti.
       TV ekranlarından görüp, işittiğim, gazetecilerin kendisine ilk sordukları soru ve bu soruya verdiği yanıt hala belleğimde saklı. “Fatih Terim’in oyun sistemi ile mi oynayacaksınız?” diye sormuşlardı. Dört yıl üst üste şampiyon olmuş, UEFA Kupası’nı kazanmış bir takımın oyun sisteminin değiştirilmesi herhalde beklenilmezdi. Lucescu’nun yanıtı, tabii ki ne olabilirdi? Ama Lucescu, daha ilk günden tarihsel sürecin gelişimine kendi damgasını vuracak yanıtı vermekte hiç tereddüt bile etmedi. “Hayır, Galatasaray’ın oyun sistemini, artık, herkes biliyor. Bu sistemi değiştireceğiz. Biz daha farklı oynayacağız” diyerek, daha ilk günden gazetecileri şaşırtmıştı. Ama hiç bir zaman, buna Beşiktaş’ın şampiyonluğu da dahil olmak üzere bir gün çıkıp da, Fatih Terim aleyhinde, -o kadar yem ve tuzak soruya ve tahrike karşın- Lucescu, tek olumsuz sözcük söylemedi; aksine meslektaşını yüceltti, onore etti. Aynı şeyi, Terim’de görme olanağını bulamadık ne yazık ki.
       
       Lucescu’nun teknik yaşamında, geçmişte flash sayılabilecek başarılarına tanık olamasak da; UEFA Kupası’nı kazanarak, çıtayı yükseğe çıkarmış ve camiası daha büyük başarılara odaklanmış bir takıma, hem de UEFA Kupası apoletli ve efsane olmuş bir hocanın yerine geçmek üzere, üstelikte sürekli performansının bir önceki teknik adamla kıyaslanarak, yıpranma ve hedef tahtası olma olasılığının çok da yüksek olduğu, başarısız olma lüksünün hiç bulunmadığı, bilişim alanını olumsuz etkileyebilecek bir ortama, ayak basmanın bilincinde, yeni bir teknik adam olarak, performansı bu düzeyden aşağıya çekmeden ve daha yükseklere taşıyabilme adına, özgüven ve cesaret sergileyip, böylesi bir riske katlanıp; Galatasaray’ın başına geçmesi, gerçekten her teknik adamın harcı değildir.
       Hele futbol dünyasının kurtlar sofrası olduğunu düşünürsek, bu son derece riski yüksek bir tercih olmuştur Lucescu için. Lucescu bu bilinç içerisinde, sürekli Fatih Terim ile kıyaslanıp duracağını biliyordu ve nitekim de hep öyle oldu. Hatta ilk yıllarında Galatasaray’da aldığı başarılar, hep Terim’in mirasının bir eseri olarak görüldü. O ise buna hiç alınmadı. İşinin gereği, Terim’in dörtlü savunmasını bozmadan, takımın iskeletini çok da değiştirmeden, sessiz sedasız yoluna devam etti. Asıl olan başarının elde edilmesiydi ve bu yolda hiç kimsenin de önüne kırmızı halı sermeyeceğinin bilincinde yoluna devam etti. Ne sembollere, ne bu sembollerden oluşan imajlara hiç mi hiç takılmadı. Hatta kendisinin o dönem giyim ve kuşamına dil uzatıp, kendisini çeri başı ilan eden medyaya bile aldırmadı. O sadece çalışkan bir görev adamı olarak, doğru bildiği yolda yoluna devam etti. Beklenti ve imaj peşinde koşan medya, maalesef, onun ne beş dil bildiğinden, ne koltuğunun altında taşıdığı gündelik Fransızca ve İtalyanca gazetelerden, ne de Türk ve Osmanlı tarihinden okuduğu kitaplardan hiç mi hiç haberi olmadı.
       
       Lucescu, Galatasaray’a geldiğinde kendi ifadesiyle; “saldırgan bir oyun zihniyetini karşısında buldu. Futbolcularının bireysel marifetleri yüksekti. Galatasaray’a kollektivite, ortaklık ruhu bağlamında katkıda bulunmaya çalıştı. Oyuncuların zekalarına hitap edip; agresiflik zihniyetine, organize sabrı eklemeye çalıştı hep.” Ve gerçekten Lucescu, ikinci yıl, dağılan Galatasaray’dan kalanlarla, çok mütevazı ve dar bir bütçe ile, çok iyi örgütlenmiş bir takım yaratmayı başarabildi. Yine bu yıl Beşiktaş’ı da baştan yaratıp, şampiyonluğa taşıyarak, herkese bu başarının bir tesadüfi olmadığını da göstermiş oldu.
       Aslında Lucescu’nun buna ihtiyacı da yoktu ama ne de olsa, Lucescu eleştirmenlerine göre Lucescu: Galatasaray’da hep belirli bir iskelet ve mentalite ile Terim’in mirasını çar çur etmeden, akıllıca kullanarak, bu başarılara ulaşabilmiş “yaratıcı olmayan” bir teknik adamdı. İşte Galatasaray’dan sonra Beşiktaş’ta gösterdiği performans ve ulaştığı başarı, bu anlamda çok da önemli bir hale gelmiştir.
       
       Her ne kadar, kendi ifadesiyle “Galatasaray’da yapacağı daha çok iş var” idiyse de, Galatasaray’dan kopartılıp Beşiktaşa gitme sürecinde, Lucescu asla bir “intikam duygusu”nu, üstelik medyanın her türlü dolduruş ve gazına rağmen içinde yaşatmadı. Ona göre “intikam duygusu, onur ve haysiyet sahibi insanlara, yani kendisine yakışmaz”dı. Yine, kendi anlayışına göre, “İşini yaparken, kimseye kin tutamayacağını, nefretle yaşayamayacağını; aksi halde gözünün önüne bir perde inebileceğini ve doğruları göremeyeceğini” (Vatan, 27 Mayıs 2003) ifade eden Lucescu, genel kültürümüzde hiç te alışık olmadığımız bir şekilde Galatasaray’dan kopartılışını da şöyle açıklıyordu:
       “Galatasaray’ın bana karşı davranışını normal buluyorum. Bir başka yeniliğe, bir başka heyecana gereksinim duymuş olabilirler. Fatih Terim ile anlaşmalarını da çok doğal karşılıyorum...Terim’e böyle bir takım bıraktığım için gurur duyuyorum. O da bana iki yıl önce şampiyon bir takım emanet etmişti.” (Hürriyet, 19 Mayıs 2002)
       
       Sürekli kendisine atfedilen “Son İmparator” titrinden hep rahatsız oldu. Gazetecilere her zaman, “İmparator olmak değil, iyi teknik direktör olmak istiyorum” diyerek, medyanın çok istediği ratingi getirecek, Terim’le çatışmayı tetikleyecek, tuzak yaklaşımlardan hep uzak durdu. Medyanın bu tür yakıştırma ve kıyaslamaları karşısında, “İmparator Terim’dir. Ben bir futbol işçisiyim. Bence Fatih Terim sakin olabilir. İmparator o. Çünkü Türk futbolu ve Galatasaray için çok şey yaptı. Ben o seviyeye gelemedim.” (Vatan, 01 Haziran 2003) diyerek, doğup büyüdüğü kültürün etkisiyle alçak gönüllülüğünü bizlere örnek olacak şekilde bir kez daha sergiledi ve sürekli Terim’le kendisini çatışma içine çekmeye çalışan medyaya da tam da kendi kültür ve entellektüel birikimine uygun bir mesajı da bu şekilde vermiş oldu.
       
       Gösteriş meraklısı, medyatik teknik adam rolüne hiç bir zaman soyunmadı. Gerçek anlamda, içinden geldiği gibi davrandı. Bazen şefkatli bir baba gibi, oyun sonrası röportaj yapan terli oyuncusunun omuzuna paltosunu koydu, bazen hata yapan oyuncusunu babacan sevecenliğinde uyardı. Asla kin tutmadı, hatasında ısrarcı olmadı. sakinliğini ve sukünetini hiç yitirmeden, nasıl sabırlı ve temkinli olunabileceğini tüm oyuncularına ve teknik adamlara gösterdi. Aldığı kültürün ve dünya görüşünün etkisiyle, her zaman demokratik merkeziyetçi bir anlayışla, takımını sevk ve idare etti. Ne demokratik yaklaşımının suiistimal edilmesine izin verdi ne de ilke, tavır ve sisteminden vazgeçti. Uysal görünümün altında, aslında son derece bilge ve entellektüel bir kişilik yatmaktaydı.
       
       Günümüzde metalaşıp, bir endüstri haline gelen futbolda, profesyonelliğin doğmasıyla birlikte, futbol duygularımızın giderek köreldiği ya da yokolmaya yüz tuttuğu bir ortamda, Lucescu bize yine davranışsal anlamda bir etik ve soyluluk dersi de vermiştir aynı zamanda. Yani, “...şimdi ‘business’e, iş hayatına dönüşen futbolda, artık nezaket duvarlarının bir bir yıkıldığı bir ortamda Lucescu’nun başına gelen olay, herhalde dünyada çok az futbol adamı tarafından yaşanmıştır. O kopma anında bile ders saklıdır: Lucescu, göreve devam ettirilmeyeceğini öğrenince, ‘bırakın ben istifa edeyim Böylece tazminat ödemekten de kurtulursunuz’ diyebilmiştir. Şimdi eğri oturup, doğru konuşalım... Lucescu’yu korkaklıkla, bezirganlıkla eleştirip, daha da ileri giderek ‘Rumen çingenesi’ diye sıfatlar uyduranlar, acaba bir milyon dolara mal olan bu soyluluğu görebilirler mi? Kaç teknik adam, böyle bir ortamda aynı davranışı sergileyebilir” (Atilla Gökçe, Milliyet, 8 mayıs 2002)
       
       Yazımızın sonuna gelirken, Lucescu’yu, bir “futbol dahisi” olarak göremeyebilirsiniz. Savunma güvenliği ve kontrolünü elden bırakmayan, riske girmeyen, dengeli futbol anlayışını, korkaklık ve hatta pasiflikle suçlayabilirsiniz. Oynattığı futboldan zevk almayabilir, estetikten yoksun bulabilirsiniz.
       Hatta, geçmişte ülkemizde tanık olduğumuz Derwall, Feldkamp ya da dünya da halen faal olan teknik adamlardan Capello, Scolari gibi kendi ekolünü yaratmış hocalarda olduğu gibi futbol zamanına damgasını vuramamış, mükemmel olmayan birisi olarak da görebilirsiniz.
       Ve hatta “devrimci futbol anlayışı” ile oynattığı futbolla ülkemize UEFA’yı getirmiş, efsane hoca Fatih Terim ile aynı kefeye de koymayabilirsiniz. Ama ortada bir gerçek var ki, bu gerçek; geçmişte Galatasaray’da, şimdi de Beşiktaş’ta ulaştığı başarıların, tarihin ve istatistiğin altın sayfalarına kaydedilmiş olduğu gerçeğidir.
       İşte bu gerçekleri yatsıyamazsınız. Lucescu, mümkün olan en güvenli yönden başarıya ulaşmaya çalışan, bu amaçla fazla risk üstlenmeyen, bu nedenle de “azgın hırslarından, şişkin bir egodan, en çok da mesnetsiz iddiadan kendini soyutlamış”(Oray Eğin, Radikal, 1 Aralık 2002) bir teknik adamdır.

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/220931.asp{jcomments on}
       

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  35217  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1207 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 55340581

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1