Bir Futbol Kulübü Nasıl Batırılır ya da Manchester United Örneği
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Yönetim Deniz Gökçe Bir Futbol Kulübü Nasıl Batırılır ya da Manchester United Örneği

Bir Futbol Kulübü Nasıl Batırılır ya da Manchester United Örneği

manchester-united_

Deniz Gökçe 24 Ağustos 2010

1878 yılında Manchester'de Newton Heath adıyla kurulan, o zaman sarı-yeşil renklere sahip, bugünkü forması ise kırmızı-beyaz ve adı Manchester United olan futbol kulübü, İngiltere'nin futbol başarısı ve şöhretiyle en üst düzey takımıdır.1986'dan beri Alex Ferguson tarafından yönetilen M.United 1991 yılında, şirketleşmiş kulüplerden oluşmuş profesyonel takımlar tarafından kurulan ve Futbol Federasyonu'ndan da bağımsız oluşan ligin kurucularından biri olabilmek için, spor kulübünden şirkete dönüşmüş ve hisselerini borsada halka açmıştı.

Takım 1992'de de Premier Lig adını alan yeni ligde şirket statüsünde yeni kariyerine başlamıştı. Manchester United 1988'de medya devi Rupert  Murdoch tarafından ele geçirilmeye çalışılmış, ancak girişim başarılı olamamış, kendilerine Red Lions adını veren taraftarlar isyan etmişlerdi.
Ancak 2005 yılında parasal ekonomik güç  savaşı kazandı ve ABD'li işadamı Malcolm Glazer ve çocukları, kulübün yüzde 29 hissesini 800 milyon dolara satın aldı. Bazı tahminlere göre dünyada 75 milyon taraftarı olduğu düşünülen, başka tahminlerde ise taraftar sayısı 333 milyona çıkan M.United, marka değeri olarak 285 milyon dolar ve şirket değeri olarak ta 1.2 milyar sterlin düzeyinde değerlendiriliyordu. Deloitte tarafından hazırlanan Football Money League gelir sıralamasında (pek kar eden olmadığı için kar sıralaması verilmiyor)  sterlin değer kaybettiği için Real Madrid ve Barcelona'nın gerisine düşen Manchester United, aslında en değerli kulüp bile sayılabilirdi. Ancak 2009-2010 sezonu başlarken birden beklenmedik şeyler oldu. Takımın en önemli yıldızı sayılan Christiano Ronaldo'yu 80 milyon sterline Real Madrid'e satıyordu. Birden ortaya çıkmıştı ki, kulüp Glazer tarafından 700 milyon sterlinlik bir borç altına sokulmuştu. Üstelik bu borcun faizi Manchester'i batıracak kadar yüksekti; 2017'ye kadar yılda 45 milyon sterlin! 1988'de Murdoch'a direnen taraftarlar, Glazer'e de 2005 sonrasında direnmeye başladılar. Maçlara, yüz yirmi  yıl önceki sarı-yeşil formaları ile gelmeye başlamışlardı. Sonunda organize olan taraftarlar iki adet de girişim başlattılar. Birincisi, zengin ve kalpten M.United  taraftarı olan geniş bir grup, Glazer Ailesi'nin hisselerini satın almak üzere organize olmaya başladı. Diğer taraftan da taraftarlar yeni bir Manchester Kulübü kurmaya başladılar. 2005'te kurulan yeni Manchester takımına,  isim tersine çevrilerek, FC United of Manchester adı verildi. Yeni kurulan takım işe en alt liglerden başladı. 2010 yılında gelindiğinde, yeni takım üç ligde peş peşe terfi etmişti ve üst liglere  geçmesine iki lig daha kalmıştı.
Yeni yapılanan FC United of Manchester kulübünün 11 kişilik ve üyeler tarafından seçilmiş bir  Yönetim Kurulu vardı. Her üye yılda 10 sterlin aidat ile kulübe tam üye oluyordu. Seçimde her üye bir oy sahibi idi. Kulüp sponsor alıyor ama formaya sponsor adı yazmıyordu. Ve 2012'de bitecek ve Manchester kentinin içinde, ilk kulübün kurulduğu mahalde 10 bin kapasiteli bir yeni stat inşa edilmekteydi. Bu kulübün para babaları tarafından yönetilmesine hiç izin verilmeyecekti. Yeni kulüp taraftarların olacaktı!  
Dünyada birkaç tane, futbolda çok başarılı, ama üyelerinin yönetime hakim olduğu ve para babalarına takımı teslim etmediği birkaç kulüp var. Bunlardan biri Barcelona tabii. Barcelona 1931-1975 arasındaki İspanya iç savaşında ve faşizm döneminde Katalan direnişinin faşizme isyanını aktaran kulüptü. Kulübün 170 bin üzerinde üyesi vardı ve kulübe katkıları ile her türlü mali gücü sağlıyorlardı. Hadi, Barcelona Katalan milliyetçiliğinin sembolü olmak nedeniyle daha çok siyasi güce dayanıyor diyelim.
Ama bir de Bayern München örneği var. 1900 yılında kurulmuş kulüpte patron yok. Siyaset  kökenli güç de yok. 147 bin sadık üye var. Ayrıca 181 bin üyesi olan 2437 tane de fan club var. Yönetimde ise ikili bir yapı var. Bir yanda FC Bayern München spor kulübü. Diğer taraftan da 2000'de kurulmuş, Allianz Arena adlı 70 bin kapasiteli yeni stadı yapabilmek için şirket halinde gerçekleşmiş, FC Bayern München A.G. adlı şirket var. Spor Kulübü altında yeni AG statüsündeki şirket kurulurken kulüp yüzde 82 kadar paya sahipti, şimdi ise yüzde 87.4. 77 milyon euro ödeyen Adidas ise yüzde 9 hisseye sahipti, şimdi ise yüzde 9.7 payı var. Audi otomotiv şirketi ise yüzde 9 kadar hisseyi 90 milyon euroya almıştı, şimdi ise payı yüzde 3 civarında. Ancak hem sportif dernekte hem de şirkette üst yöneticiler eski sporcu, yani para babaları değil. Şirket tarafında Rumenigge, dernek tarafında ise U.Hoeness iş başında.  Şirketi halka açık değil, yani bizdeki gibi ağır spekülasyon konusu olmuyor.
Bayern 2009'da 289 milyon euro ile dünyada dördüncü büyük ciroya sahipti, diğer taraftan da her yıl 2.5 milyon euro kar etmekte. Yani ziyan yok!
Şimdi gelelim bizim kulüplere, hani kendilerine büyük diyenler var ya, onlara. Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzon şirketleşirken gelirlerini spor şirketine vermişler, kar yokken de temettü dağıtıyorlar. Galatasaray Adnan Polat'ın çabaları ile hisseleri geri aldı ki, bu sefalet devam etmesin. Fenerbahçe ve Trabzon şirket yapısına geçtikten sonra aldıklarından daha fazla temettü dağıtmaktalar. Şirketleşmeyi doğru yapan, kar üzerinden para dağıtan bir tek Beşiktaş. Kulüplerimiz ne Barcelona gibi altyapıdan oyuncuları profesyonel takıma aktarabiliyorlar ne de Bayern München'de van Gaal'in yaptığı gibi gençlere fırsat verebiliyorlar (Müller ve Badstuber örneği gibileri), ne de akıllı yabancı oyuncu transferleri gerçekleştirebiliyorlar. Bu yapıdan başarı nasıl beklenebilir ki? Şampiyonlar Ligi de elden gider, Avrupa Ligi de! Tabii diğer yandan bu sefalet sonrası Anadolu takımlarına fırsat doğduğu için de memnunuz!{jcomments on}

 

 

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  13267  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Deniz Gökçe Pazar, 11 Temmuz 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Kimler Sitede

Şu anda 1381 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52758111

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1