Futbolun Ekonomisi ve Yönetsel Durumu
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Deniz GÖKÇE Futbolun Ekonomisi ve Yönetsel Durumu

Futbolun Ekonomisi ve Yönetsel Durumu

123FYonetimi

Deniz GÖKÇE- 19 Ağustos 2010 Türkiye yeni bir Futbol Federasyonu Başkanı ve yeni bir Federasyon Yönetim Kurulu seçti. Başkan Hasan Doğan tanıdığımız bir kişi. Futbola hep yakın durmuş ve son dönemde içinde olan, sorunları bilen bir kimse. Siyasete yakın olması 'özerk Federasyon' konusunda şüphe uyandırıyor.

 

Ancak Doğan'ın işbaşına gelir gelmez söyledikleri de ciddi ve gerçekten önemli şeyler. Ülkemizde futbolun ekonomisi ve yönetiminde ciddi sorunlar olduğunu her kişi biliyor. Hasan Doğan'dan beklenen futbolun ekonomisini ve yönetimini kabul edilebilir, ulaslararası ve çağdaş standartlara yükseltmesi. Hasan Doğan'a da düşündüklerini uygulayabilmek için fırsat verilmesi gerekli. Dünyada futbolcu futbola arsada veya plajda başlayabilir ama modern futbolcu, ya okuldan yetişir ya da kulüp altyapısından. Ülkemizde hem okul futbolu hem de kulüp altyapısı kocaman bir yalandır. Bu nedenle de futbolumuzun çok ciddi sorunları vardır.

Tesadüftür, Futbol Federasyonu seçimi döneminde bir de kitap yayınlandı. Tuğrul Akşar ve Kutlu Merih ülkemizdeki en üretken futbol düşünürleridir. Bundan evvel 2005 yılında 'Endüstriyel Futbol' ve 2006 yılında 'Futbol Ekonomisi' adlı kitaplarla ve FESAM (Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi) ve diğer platformlarda yayınladıkları 200 kadar makale ile birçok kavramı, bilgiyi ve aksiyon planlarını gündeme getiren bu iki çağdaş futbol düşünürü, bugün de Ocak 2008 tarihinde 'Futbol Yönetimi' adlı yeni kitaplarını yayınladılar. Sayın Hasan Doğan'ın bu iki futbol düşünürünün eserlerinden faydalanmak, en azından onları bir dinlemek yönüne gitmesini ümit etmekteyiz.

Bugün, yani 2008 yılında, Türk futbolu ciddi iki sınavdan geçmekte. En iyi ekonomiye sahip olduğunu düşündüğümüz ve en iyi yönetildiği düşünülen kulübümüz Fenerbahçe, İspanyol takımı Sevilla ile kritik bir Şampiyonlar Ligi maçı oynayacak (bir de şu yayıncı kuruluşunun kablolarının kesilmesi olayı olmasa idi). Fenerbahçe, Brezilya futbolu ile yola çıkmak tercihini kullandı. Brezilyalı antrenör ve futbolculara yaslandı. Bu bir tercihtir ama doğru bir tercih midir ve bu tercihin Türk futboluna özellikle Milli Takıma katkısı nedir sorusunun tartışılması gerek.

Benzer şekilde Milli Takımımız haziran ayında, Avrupa'da Portekiz, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre milli maçları ile sınanava çıkacak. Futbolumuz 1989 yılında altyapımız olmadığını anlamış ve Şenez Erzik tarafından organize edilen bir Milli Takım üstyapı girişimi ile futbolda sesini duyurmuştu. Altyapısız futbolumuzda bir Milli Takım altyapısı (üstyapı?) oluşmuş ve futbolumuz 1996 yılında İngiltere'de Avrupa Finali'ne, 1998 Fransa'da Dünya Finalleri'ne ve 2000 yılında Hollanda - Belçika ortak Avrupa Finalleri'ne katılmış ve Avrupa'da son sekize girmişti. 2002 yılında ise Kore - Japonya'da ortak Dünya Kupası'nda üçüncülük ile önemli bir sonuç elde etmişti. Galatasaray'ın UEFA başarısı da bu dönemde yetişen milli futbolcular ile olmuştu. Sonra 2004 Portekiz Avrupa ve 2006 Almanya Dünya Kupası'ndan dışarıda kaldık. Çünkü Milli Takım altyapısını ihmal etmiş ve kuşak değişimini de yönetememiştik. Toparlanma çabası sürecinde de utanç verici İsviçre maçı rezaleti yaşandı. 2008 Avrupa Finalleri'ne berbat sonuçlar ile son anda, zar zor girebildik. Altyapısız, okul sporu ve kulüp altyapısına dayanmayan Türk futbolunda, bugün Brezilyalılara emanet Fenerbahçe yaklaşımından ve bir sürü vasıfsız yabancı ile dolu olan ligimizden nasıl bir Milli Takım çıkaracağız sorusu 2008 yılının, yani kısa vadenin en önemli sorusudur.

Simon Kuper adlı uluslararası futbol düşünürü 14 Aralık 2004 tarihinde yazdığı bir makalede İtalyan Fabio Capello'nun, dünyanın en prestijli ligine sahip olan ama milli takımı uluslarası futboldan dışlanan İngiltere'ye kurtarıcı olarak gitmesi olayı çerçevesinde yazdıkları ilginç. Son 30 yılda Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda ve Belçika gibi Benelux ülkeleri kendi aralarında sekiz Avrupa Şampiyonluğu ve Dünya Kupası kazanmışlar. AB kurucusu beş ülke bunlar! Buna karşılık İngiltere, eski Sovyet bloğu, Balkanlar ve İskandinav ülkeleri sadece bir tane kazanabilmişler (Yunanistan'ın 2004 Avrupa başarısı ve bu da bir Alman çalıştırıcı ile gerçekleşmiş). 30 yılda Avrupa Şampiyonası'nın tek ve diğer birinciliği bu sayılan altı ülkenin komşusu Danimarka'ya ait. Belçika bile bu 30 yılda İngiltere, Rusya, Ukrayna, Polonya ve Türkiye'nin toplamı kadar final oynamış.

Bu başarılı altı ülke aynı tip futbolu oynuyorlar. Hızlı, fiziki, kollektivist, bol paslı ve üstün atletler tarafından oynanan bir futbol. Topu bizler ve Yunanistan gibi fazla ayağında tutan veya İngilizler gibi vurup peşinden koşan bir futbol değil. Brezilya ve Latin Amerika en iyi futbolculara sahip olabilir ama, bu beş Avrupa ülkesi tartışmasız en iyi futbolu oynuyor. 2008 Euro için finale kalan takımlara bir bakın. Belçika finale kaldı, İngiltere yok, İskandinavya'nın çoğu yok, Doğu Avrupa'nın çoğu yok. Yunanistan da Alman bir antrenörle ikidir finalde. Polonya ve Rusya da Euro 2008'e Hollandalı çalıştırıcılara kaldılar. Futbolumuz, ligde büyük bir ekonomik dengesizlik varken ve 'büyük kulüplerimiz' yani mesela Fenerbahçe salt Brezilya'dan ithalata (altı artı iki) dayanmışken, doğru tercihler yapılmış mı oluyor? Haziranda milli takım nasıl bir futbol oynayacak, hangi kadro sahada olacak? Sonucu beğenmezsek ne yapmalıyız? Parasızlıktan sakatlıktan hiç yabancısız Galatasaray'ın ligde liderliği ne anlama geliyor? Tartışması gerekenler bunlar!{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  19935  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Deniz Gökçe Pazar, 11 Temmuz 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 2186 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51353962

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1