Parmak
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Arman Özdemir Parmak

Parmak

1dcee2a76f0697f3793b76c7ae504981

Arman Özdemir- 10 Ekim 2023 İnsan nedir sorusuna tarih boyunca birçok farklı düşünürler farklı açılardan cevaplar üretmişlerdir.

 

Örneğin Aristo İÖ 4. Yüzyılda insanı “zoon politikon” yani toplumsal hayvan olarak tanımlamıştır. Tanım insan ve hayvanın ortak yanlarını göstermesi açısından önemlidir. Daha sonraları insanın düşünce dünyasına vurgu yapma amaçlı homo sapiens kullanılmaya başlamıştır. 20. Yüzyılda insan simgesel araçların kullanımını vurgulamak için homo symbolicum olarak da adlandırılmıştır.

 

İnsanın iletişim özelliğine vurgu yapmak için homo loquens –konuşan hayvan-, homo ludens –oyuncu hayvan-, homo religious –tapınan hayvan- gibi nokta atışı tanımlar da yapılmıştır.

 

İnsanı endüstri devriminin penceresinden değerlendiren kimi yazarlar Adam Smith’in homo economicus kavramını benimsemişlerdir.

 

Daha ilginci ise muhakkak ki Amerikan devlet adamı Benjamin Franklin’in tanımıdır. O insanı homo faber olarak tanımlar. Yani insan araç kullanan canlıdır. Böylece insan türünün evriminde ilk üretim aracı olan elin önemine dikkat çeker.

 

Ellerin hikayesi ilginçtir kısacası. Mesela Fazıl Hüsnü Dağlarca;

“Bu eller miydi kesen mavi serçeyi
Birkaç damla kan ki zafer ve kahramanlık.
Yorganın altına saklanarak
Bu eller miydi sevmeyen geceyi” diyerek şiir yazmıştır.

 

Biraz geriye gidelim tipik primat ellerinin küçük baş parmak ve boğumlu diğer oluştuğu bilinmektedir. Hominid türün bipedal hareket kabiliyeti ellerin serbest kalmasına ve araç kullanımının daha rahat evrimleşmesine yol açmıştır. Bugün ellerimizi taş atmakta yahut sopa sallamakta kullanabilmemiz konular evrimsel biyolojinin ciddi inceleme alanları içerisindedir (Richard W Young, Evolution of the human hand: the role of throwing and clubbing ( https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12587931/).

 

El hareketleri başka bilim dallarının da incelemesine takılmıştır. Örneğin politikacıların yapmış oldukları el hareketleri çizgi animasyon haline getirilerek ve ses ortadan kaldırılarak katılımcılara izlettirilmiştir. Katılımcılar konuşanlar arasında el hareketlerini omuz hizasından aşağıya doğru hareket ettirenlerin dominant olduğu sonucuna varmıştır. Bu nedenle Harvard Üniversitesinden Amy Cuddy el hareketlerinin otoriterlik algısı yarattığı sonucuna varmıştır  (https://www.bbc.com/turkce/vert-cap-45321107.)

 

Küçük çocukları ailelerinin seni gidi seni diye sevdiğine rastlayabiliriz.

 

Elimizle küfür olarak algılanacak hareketler yapabiliriz ki bu halde eller sözler yerine kendilerini ikame etmektedirler.

 

Bunun haricinde bardak kavrayabilir, mermi sıkabilir, kalem tutabiliriz ellerimiz ve parmaklarımızla.

 

İlginçtir ki sen görürsün manasında parmak sallamak hukuken tehdit manasına gelir. Ama tabii ki her suç gibi suçun işlenmesinin de ön koşulları vardır. Mesela Hakkariden ateş ederek Bursadaki kişiyi vurmak mümkün olmadığı burada öldürmeye teşebbüsten bahsedemeyiz. Hatta daha ilgin örneklerde ceza hukuku doktrinin de verilmektedir. Mesela büyü yaparak yada beddua ederek de netice gerçekleşmeyeceğinden teşebbüs aşamasında kalmış bir suçtan bahsedemeyiz.

 

Konu biraz daha ilginç kılınabilir. Ali, Osmanın parasını çalmak için elini onun cebine atar ama cüzdan orada değildir. Bu halde ise sonuç rastlantısal olarak gerçekleşmemiştir. Teşebbüs var denilebilir.

 

Peki adamın biri kaldırıp primatlardan evrimleşmiş elinin parmaklarını Beşiktaş başkanı özelinde taraftara sallarsa ne olur?

 

1.     İşlenemez suç olduğu için kimse o herifi tehdit olarak algılamaz artık o herif her geldiğinde benzer şekillerde karşılanır taraftar tarafından, 

 2.     Kendisi siyasal olarak şaibeli bu kişinin seçilirken yarattığı şaibeli ortam sürekli taraftar tarafından dile getirilir. Terlik satıcılarının krampondan anlamadığı sürekli olarak hatırlatılır.

 3.     Başka ortamlarda da sırıtmasıyla ünlü bu arkadaş bundan sonra ülkenin en güzel stadına giremez.

 

Peki bu arkadaş parmak sallama haricinde ne yaptı?

 

 

6222 sayılı Kanuna sığınarak ve kamu otoritesinin desteğini arkasına alarak 100 taraftarı gözaltına aldırdı. Eşini döven adamların 45 dakika kaldıkları gözaltında arkadaşlarımız akşama kadar kaldı. Yani kamu otoritesi başka bir takımın kulüp başkanlığını yapmış bir şahıs istedi diye kullanıldı, görüntülerden tespit edilen taraftarları polis gözaltına aldı. Mesela bu adamların kaçı küfür ettiyse hem T.C’leri hem adresleri passolig dolayısıyla polisin elinde olmasına rağmen ifadeye çağrılmadı. Acar polisimiz bu şahısları derdest ederken başkaları araç çalıp ülkenin başkentine kadar gelip bakanlığa saldırdı. Rıdvan Dilmen bile bu şahsın Beşiktaş camiasına olan düşmanlığına hayret ettiğini söyledi.

 

Genel kurul yapısından başkan seçimine kadar her kademesi sorunlu bir yapının Türk futboluna hizmet etmesi beklenemez.

 

Son seçimlerde “seçilmiş” olması bir şey değiştirmemektedir çünkü seçim kavramsal olarak TFF’nin yapısının dışındadır. Aşağıdaki satırlar Kemal Gözlerden;

“Plebisit, belli bir dönemde iktidarı fiilen ellerinde bulunduranların, hazırladıkları anayasa taslağını, bir tartışma ortamı yaratmaksızın, blok halinde ‘evet’ ya da ‘hayır’ ile sonuçlanabilecek bir halkoylamasına sunmalarıdır.

Referandumda bir ‘sorun’, plebisitte ise bir ‘adam’ söz konusudur. Birincisinde bir metin oylanır; ikincisinde ise bir isim”

Kulüplerin bazılarının plebisit ile seçtiği, futboldan, taraftarlıktan hiçbir şey anlamayan kişilerin ülke futboluna katabilecekleri bir şey bulunmamaktadır.

Haa unutmadan ekleyelim evrimleşmiş parmakların kaldırılıp indirilmesi oy verme değil monkey sees monkey does diye nitelenir.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  939  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Av. Arman Özdemir Salı, 09 Ağustos 2022.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1771 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51360563

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1