MHK Başkanı Sayın Zekeriya Alp’e Açık Mektup…
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Lale ORTA MHK Başkanı Sayın Zekeriya Alp’e Açık Mektup…

MHK Başkanı Sayın Zekeriya Alp’e Açık Mektup…

Dr. Lale Orta – 16 Ocak 2013 MHK Başkanı Sayın Zekeriya Alp’e Açık Mektup…

CC: Sayın Fatma Şahin; Sayın Suat Kılıç; Sayın Yıldırım Demirören


 

1986 yılında başladığım,  10 yılı FIFA kokartlı (Elit Class) olmak üzere 20 yıllık hakemlik kariyerimde birçok ilklere imza atmış, yurt içinde ve dışında 1500 maç yönetmiş, yüksek lisansımı, doktoramı ve araştırmalarımı "Hakemlik ve Futbol" üzerine yapmış bir kadın olarak size bu mektubu yazmak istedim.

 

Türk Futboluna yaptığım hizmetler, MEB’nın okul kitaplarında, doktora tezlerinde ve ansiklopedilerde okutularak ve araştırılarak karşılığını bulmaktadır. Ama yine de biraz kısaltarak yaptıklarımdan size bahsetmek isterim: Türkiye’deki kadın futbolunun temellerini, 1973 yılından itibaren Anadolu’yu adım adım dolaşıp erkek takımlarıyla maçlar yaparak attık.

 

1985 yılında Türkiye Futbol Federasyonunun açmış olduğu antrenörlük kurslarına (C Monitör, kaleci antrenörlüğü, B, A ve UEFA A lisans dahil) katılarak Türkiye’nin ilk bayan futbol antrenörü diplomalarına sahip oldum. Amatör futbol alt yapılarından, kadın milli takım antrenörlüğüne kadar çeşitli görevlerde bulundum.

O zamanlar Spor Akademilerinin Futbol branşına kız öğrenciler alınmazken; benim bu kurslarda gösterdiğim mücadele ve başarılardan sonra bu dalda da, kız öğrenciler alınmaya başlanmıştır.

 

Hakemliğe 1986 yılında başladım ve tam 20 yıl boyunca bir kadın hakem olarak, hemen her şehrimizde, çok zor koşullarda alnımın akıyla Türk Futboluna ve Hakemliğine hizmet ettim.

1990 yılında Türkiye’de ve Avrupa’da ilk kez en üst düzey erkekler profesyonel liginde yardımcı hakem olmayı başardım. O sene,  Türkiye’nin en başarılı 10 Türk Kadını arasında aday gösterildim. Ayrıca, Türkiye’de ve Avrupa’da birçok ödül aldım.

1995 yılında Türkiye’nin ilk FIFA kokartlı kadın hakemi olmayı başararak, Dünyada 54 kadın hakeminden biri olma onurunu ülkeme yaşattım. UEFA’nın Elit Class hakem listesinde yer alarak  Avrupa’nın 17 kadın hakemi arasına girdim.

1999 yılında ise, Türkiye’de ve Avrupa’da en üst düzey profesyonel lig müsabakasında hakem olarak görev yaptım.

2002 yılında Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) beni Türk sporuna, Türk futboluna,  Türk kadınına ve Türk Toplumuna yaptığım katkılardan dolayı “Kadın ve Spor Ödülü” için Türkiye’den aday gösterdi. Bunun sonucunda, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), her kıtadan bir kişiye verdiği “IOC Kadın ve Spor Ödülü”nü,  52 Avrupa ülkesi adayları arasından beni seçerek layık gördü.

2005 yılında yapılan UEFA Şampiyonlar Ligi Kadınlar Final maçını yöneterek,Ülkeme, hakemlik hizmetime ayrı bir onur ve gurur ekledim.

 

Tüm bu yaptıklarım kayda değer bulundu ki, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in proje sorumluluğunu üstlendiği ve TRT’de gösterilmeye başlanan “Tarihe Adını Yazdıran Kadınlar” belgeselinde yaşamı çekilen kadınlardan biri olma onuruna eriştim. Bu belgeselde ilk kadın milletvekilimiz, ilk kadın öğretmenlerimiz, ilk kadın beyin cerrahımız, ilk kadın otomobil yarışçımız, ilk kadın roman yazarımız, ilk kadın yönetmenimiz, ilk kadın sinema oyuncumuz, ilk kadın belediye başkanımız, ilk kadın orkestra şefimiz, ilk kadın makinistimizin vd… hayatları belgeselleştirildi. 

 

Tarihe Adını Yazdıran Kadınlar belgeselinin galasında Sayın Fatma Şahin, hepimizin yaşadığı zorlukları  şu dizelerle özetledi: ''Elif' olmak zordur çünkü 'elif' olmak yuvarlak bir dünyada dik durmanın, dik ve önde belki acıyla ama vazgeçmeden durabilmektir, dünya ne kadar dönerse dönsün olduğu yerde kalmanın adıdır 'elif' olmak''

Bugün dik duran, mücadele eden, çalışan, ömrünü bu topraklara harcayan ve bu mücadeleyle geçiren Elif'lere, Halide Edip'lere, Satı Kadın'lara, Lale Orta’lara destek vermek için oradaydı Sayın Fatma Şahin…

 

“Kadın ve erkeğin mücadelede birbirini tamamladığını, önemli olan şeyin, ayrımcılık yapmadan kim iyiyse, kim yetenekliyse, kim işini daha iyi yapabiliyorsa, ona fırsat eşitliği verebilmek, önünü açmak, başarması için destek olmaktır” dedi Sayın Bakan…

 

Sayın Zekeriya Alp, yıllarca bu mücadeleyi yalnızca kendim için mi verdiğimi düşünüyorsunuz? Benim ayak izlerim takip edilsin, ülkemin genç kızları açtığım yolda yürüyebilsinler ve her alanda omuz omuza mücadele edebilsinler diye mücadeleler ettim, gözyaşları ve terler döktüm…

Oysa bugün geldiğimiz noktada MHK Başkanı olarak bulunduğunuz kurulun düzenlemiş ve vermiş olduğu seminerlerde kadın hakemlerimize ne yazık ki değer verilmediğini, ayrımcılık yapıldığını, sadece görüntüyü kurtarmaya yönelik olduğunu üzülerek görüyorum…

 

Acaba kadın FIFA hakemlerimize bir günlük seminerin yeterli görülmesi ve ayrımcılık yapılması, “Onlara zaten nasıl olsa maç vermiyoruz” düşüncenizden mi kaynaklanmaktadır?

Uluslararası maçlarda ülkemizi temsil eden kadın hakemlerimizin, erkek FIFA hakemlerinin aldıkları eğitimi almaya hakları yok mudur?

Kadın hakemlerimizi sadece kokartlarını vermek için çağırıp, fotoğraf çektirip daha sonra seminerin dışında tutmanın ne anlama geldiğini açıklayabilir misiniz?

Kadın hakemlerimizi dışlayarak, kendilerine o seviyede olmadıklarını ve erkeklerle eşit olmadıkları mı anlatılmak istenmektedir…

Kadın ve erkeklerin FIFA kokartları eşit ve aynı statüde değilse neden aynı törende kokartlarını verme gereği duydunuz?

 

UEFA kadın hakemler için ayrı seminer düzenliyor elbette. Ben de yıllarca bu seminerlere katıldım. Bu seminerlerin erkek FIFA hakemlerine düzenlenen seminerlerden eğitim ve eğitimci kalitesi açısından hiçbir farkları yoktur. Sizler hem kadın hakemlerimizi üst düzey seminere davet etmiyorsunuz, hem de onlar için üst düzey seminerler düzenlemiyorsunuz.

Bu kadın hakemlerimiz, uluslararası arenada bizleri, yani Türkiye’yi temsil ediyorlar. Yurt dışında hepsinin adı Türk hakemi olarak geçiyor. Sayın Cüneyt Çakır, Sayın Fırat Aydınus bizler ve ülkemiz için ne ifade ediyorsa, kadın hakemlerimiz de yönettikleri her uluslararası maçta Ülkemizi, Türk Hakemliğini, Türk Kadının başarısını göstererek bizleri gururlandırıyorlar… Bundan şüpheniz mi var? Maç vermeyerek (göstermelik olanlar hariç!) kendilerini dışlayarak, alt klasmanlara düşürüp yükselmelerinin yollarını tıkayarak, haksızlıklar yaparak, Dünya arenasında Türk kadın hakemliği nasıl yerini alabilecektir? Sözlerin dışında, hiçbir şekilde destek olunmadığı sürece bu mümkün olabilir mi?…

 

Sayın Fatma Şahin, Sayın Suat Kılıç, Sayın Yıldırım Demirören; kadın hakemlerimiz Türkiye’de ne yazık ki hala ikinci sınıf insan muamelesi görüyorlar… Hak ettikleri halde maçlara verilmedikleri gibi, uluslararası kadın hakemler, seminerlere; kamuoyu da yanıltılarak, fotoğraf çektirmek ve kokartları takılmak üzere çağrılıyorlar… O kokartların içlerini dolduran eğitimin içine dâhil edilmiyorlar. Ne acıdır ki; geçmişte de bazı MHK Başkanları ve üyeleri de, beni uluslararası seminere çağırmamışlar, FIFA kokartımı, İstanbul’a geldiklerinde elime tutuşturmuşlardı (Dönem arkadaşlarımdan olan bazı üyeleriniz ve gözlemcileriniz de buna şahittir).  Hatta kadın FIFA kokartlarının farklı statüde olduğunu iddia etmişler, bunun üzerine FIFA’nın bu konuda yaptığı resmi açıklamasında hiçbir statü ve kural farkı olmadığını belirtmesiyle bu tartışma son bulmuştu…

Böylece MHK’nin ve üyelerinin kadın hakemlere çağdışı bakışı ortaya çıkmıştı… Bunun acısını da Kadınlar Dünya Kupası Finallerine davet almama karşın, hala gerekçesini bilmediğim bir nedenle gönderilmeyerek çıkarmışlardı.

 

Sayın Zekeriya Alp, sorumluluğu ağır, çok özel bir makamın başındasınız. Adalet teraziniz herkese eşit olmalıdır. Geçmiş dönemlerde yapılan her türlü hata ve haksızlıklardan dersler çıkararak kadın hakemlerimize güvenmeli, her türlü desteği vermeli ve yollarına çıkarılan engelleri kaldırmalısınız…

Kadına değer vermeyen, eşit davranmayan, haklarına saygı duymayan hiçbir ülke uygarlık dünyasında yerini alamamıştır…

Bizim de Dünya Kupası’nda bir Aslı Çakır Alptekin kadar gururlanacağımız bir kadın hakemimiz niye olmasın?

Saygılarımla…{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  21297  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Prof. Dr. Lale Orta Pazartesi, 14 Kasım 2011.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 4079 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51345385

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1