Erdal Batmaz- 31 Ocak 2011

Erzurum’da başlayan 25.Dünya Üniversiteler Kış oyunları ülkemizin uluslararası nitelikte her spor organizasyonunu yapabileceğine ilişkin en güzel örneklerden birini oluşturdu.

Güzel bir açılış ile başlayan oyunların Türk Sporuna en büyük katkısı oyunlarda ve sonrasında kullanılacak olimpik tesislerin kendisidir. Bu tesisler aynı zamanda eleştirilen ve eksikliğini duyduğumuz birçok spor dalında

 “ olimpik sporcu ve seyirci” yetişmesine de katkıda bulunacaktır.

Kuşkusuz bu organizasyon 2005 İzmir Dünya Üniversiteler yaz oyunlarının başarısı sonucu alınmıştır. Buna 2011 Trabzon Avrupa Olimpik Gençlik oyunlarını da eklemeliyiz. Hem amatör hem de profesyonel dallarda ülkemizin uluslar arası spor organizasyonlarına ev sahipliği yapması ve başarılı olması umut vericidir.

Bu oyunların bütçesi, yapımı ve takibi açısından Sn. Başbakanın katkı ve desteği takdir edilmelidir. Ancak 2005 den bu yana bu tip organizasyonların alınması, fikri takibinin yapılması açısından Gençlik ve Spor eski genel müdürü Sn. Mehmet Atalay ayrı bir yere konmalıdır. Vizyoner spor yöneticilerinin olması onları takip eden yöneticiler açısından da önemlidir. Bu nedenledir ki başarı çıtasını bir üst basamağa taşıyan Sn. Bakan Faruk Özak ile Gençlik ve Spor genel müdürü Sn. Yunus Akgül de alkışı hak edenlerin arasındadır.

Bu kadar güzel ve önemli organizasyonlar sonrasında Türk sporu 2020 veya 2024 yaz olimpiyatları için bütün gücünü ortaya koymalıdır. Cumhuriyetimizin 100.yılına yani 2023 e hazırlanabilecek en büyük şölen, kutlama herhalde bu olur!

Bunun olabilmesi için bir hazırlığımızın olması gerekir. Böyle bir hazırlık var mı? Bildiğimiz kadarı ile yok! Olmadığı gibi Sn. Spor Bakanımız ülkemiz için uygun olanın, alma şansımız olanın 2020 olimpiyatları değil Avrupa futbol şampiyonası olduğunu söylüyor. Bence yanılıyor! Biz istemesek bile 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası için en büyük aday Türkiye dir. Gelecek 20 yılda ekonomik büyüklük olarak Dünya’nın ilk 10 ekonomisi içine girmeyi hedefleyen bir ülkenin, sportif başarı ve organizasyon hedefleri de buna uygun olmalıdır!” Özerk” Türkiye Futbol Federasyonu bir Avrupa Şampiyonası için gereken her şeyi yapabilecek kapasite ve imkâna sahiptir. Böyle bir şampiyonanın ülkemize alınması öncesinde de kulüpler düzeyinde ve yaş guruplarında Avrupa şampiyonaları finalleri oynatarak yeterince tecrübe sahibi olmuştur. Spor Bakanlığına düşen şey profesyonel futbola ilişkin bir şampiyonayı almak için çalışmak yerine amatör sporlar ve olimpiyatlara ilişkin hedeflere koşmak olmalıdır! Bırakalım herkes kendi işini yapsın. İki büyük organizasyonu arka arkaya bize verirler mi diye kimse düşünmesin. Brezilya’nın yakın tarihlerde hem 2014 Dünya Şampiyonası

hem de 2016 Yaz Olimpiyatları ev sahipliğini aldığını unutmayalım!

Tabi bilinmesi gereken en önemli husus da ne Milli olimpiyat komitesinin ne de Spor teşkilatının Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için başvurmayacağıdır!

Kim başvuracaktır? Şehirler! Yani bizde İstanbul B.Belediyesi!

Milli olimpiyat komitesi de bu başvuruya uygunluk verecektir. Sistemin işleyişi böyle. Ama İstanbul B.Belediyesi bu hazırlığı yapmak yerine, spor bakanlığı ile birlikte 1992 yılında 3796 sayılı yasa ile kurulan “ İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu “ nun yapısını nasıl değiştirip yeni bir yasal düzenleme yaparımın peşinde. Dünyada olimpiyat düzenlemek için bir yasa çıkarıp, bununla övünürken buna uygun davranamayan tek ülke de herhalde Türkiye dir.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş