Erdal Batmaz- 29 Nisan 2013 Ülkemizde en sık yapılan yanlışlardan biri de herhangi bir sorun ile karşılaştığımız da hemen yeni bir düzenleme yapmak hevesinin ortaya çıkmasıdır.
Erdal Batmaz- 5 Nisan 2013- Geçtiğimiz hafta sonu yapılan TMOK Genel Kurulunda hem 2020 Olimpiyatları adaylık sürecini sonuçlandıracak yönetim kurulu seçimleri yapıldı.
Türk Futbolunun Euro 2012 elemelerindeki başarısızlığı ve futboldaki çöküş sonrasında Milli Takım sorumluluğu için ortaya çıkan birkaç nitelikli aday arasından öne çıkan umut isim.
Muhtemelen de Futbol Federasyonunun anlaşacağı isim olacak.
Kendisini bu köşede eleştirmiştik zaman zaman. Hiç gereği yokken rakipleri ve onların taraftarları arasındaki anlamsız diyalogları yüzünden.
Ama teknik direktör kimliği ve tutarlı çizgisi hep takdir ettiğimiz yönü oldu. Bunu sürdürürken de kibir yerine hep tevazusu ön plandaydı. Yapmak istedikleri ve ulaşmayı düşündüğü nokta şüphesiz ki İstanbul BB Sporda pek mümkün görünmüyorken bile sızlanmadı, şikâyet de etmedi, hedefinden vazgeçmedi.
Bugün Türk Futbolu eğer bir karanlıktan çıkacaksa teknik kısmında yer alacak birkaç kişiden biri olması bu nedenle tesadüf değildir. Artık futbolda yeni bir neslin oyuncuları, onlardan çok uzak olmayan aynı duygu ve düşünceleri taşıyan teknik kişiler ile çalışmalıdırlar. Teknik direktörün bize göre yerlisi yabancısı olmaz. İyisi veya kötüsü olur! Her profesyonel işte olduğu gibi…
Ama bugün geldiğimiz nokta aynen dünyada olduğu gibi ülkelerin genç ve yeni kuşak teknik sorumlularının görev aldığı dönemdir. Abdullah Avcı ve onun kuşağı teknik direktörler hem yetenekli hem de uzun süren bir teknik sorumlu tecrübesinin sahibidir de aynı zamanda. O nedenle Milli Takım sorumluluğunun baskısını kaldıramayacağı düşüncesine hiç katılmıyoruz.
Bugün kendisine alternatif olarak önerilen genç kuşak isimler dışında kalanların başta Mustafa Denizli, Fatih Terim ve Şenol Güneş’in alacağı görev teknik direktörlük görevi olmamalıdır artık!
Bu isimlerin bizce yeni misyonu, Türk Futbolunun yeniden organizasyonunun sorumluluğuna soyunmak, yönetici kadrolarda çalışmak, Federasyon Başkanlığı yapmak olmalıdır…
Bu ülkenin yetiştirdiği en başarılı üç teknik adam olarak onların, Platini veya Beckenbauer’den farkı olmadığı gibi onların becerdiği idari görevleri de pekâlâ yapabilirler.
Milli Takımlarda yeni bir döneme girilirken tek başına A milli takım düşünülmemelidir. Sadece A milli takım değildir sorun olan. Genç Milli takımlardan yıllardır yeni bir isim çıkamamaktadır. Heyecanı ve hedefini yitirmiş bir sadece maaş düşünen neredeyse 10 yıldır tek bir başarının olmadığı Ümit Milli takımı yönetimi de da yenilenmelidir.
Abdullah Avcı’nın yeni görevinde kendisine en çok yardım edecek ve destek olacak kişi şüphesiz yeni görevi ile Tolunay Kafkas olacaktır. Kafkas, vizyonu ve futbola bakış açısı yönünden Abdullah Avcı’dan eksiği olmayan bir hocadır.
Ne olursa olsun da Milli Takım hocası olayım demeyecek kadar kişilik sahibi olduğuna inandığımız Avcı’nın yükleneceği yeni görevinin gereklerinin zorladığı şartları mutlaka temin etmesi gerekmektedir!
Ekibinin hiçbir hukuki dava veya şaibeli işe karışmamış, ahbap - çavuş kavramı ile oluşmayan yeni ve kaliteli isimlerden olması zorunludur. Zorlu ve beklentisi yüksek ama sabrın az gösterildiği bir göreve gelen Abdullah Avcı’ının başarılı olmasını yürekten dileriz.{jcomments on}
Mirasyedi!
15 Aralık 2011- Erdal Batmaz
Bugün herhalde hiç bir spor adamı Futbol Federasyonu Başkanı M.Ali Aydınlar’ın yerinde olmak istemezdi! Kısa süre içersinde öylesine dibe vurmuş bir “Türk Futbolu” var ki buradan çıkması uzun zaman alacaktır.
Böylesine önemli bir dönemde federasyon başkanı olan Aydınlar; sorunları bilen, sponsorluklar yolu ile Türk Futboluna ve Türk sporuna katkısı yadsınamayan bir işadamıdır. Spora ve sağlığa adanmış bir yaşamın sahibi olarak en acı tarafı ise, en sevdiği şeylerin başında gelen futbol ve kendi kulübü de dâhil olmak kulüpler hakkında önünde bulduğu ve istemese de almak zorunda olduğu radikal kararlardır!
Ne yazık ki Türk Futbolu çöküş içindedir!
Ve geçen dört yılda futbolu yönetenlerin bir mirasyedi gibi harcadığı Türk futbolunun tedavisi için sorumluluk Sn. Aydınlar ve arkadaşlarının üzerindedir! Ama bunun için de uzunca bir süreye ihtiyaç vardır.
Hem de sabırla bekleyerek!!!
Bilmiyorum başkanın ve yönetim kurulunun buna vakti var mı?
Yapılacak şey hemen şimdi gelecek dört yıl için ne yapılacağına ilişkin bir çalışma yapıp somut bir plan ortaya koymak aynı zamanda kamuoyunun ve medyanın bu çalışmaya katkısını sağlamaktır!
Gerçi bize göre medya tek bir eleştirel kelime etmeden futbolumuzun kaybettiği 4 yılın sorumlularından biridir! Cumhuriyet gazetesi “kral çıplak” derken tek bir kelime etmeyenlerin şimdi ne bu federasyonu ne de Mahmut Özgener federasyonunu eleştirme hakkı yoktur! Bir görev üstlenmek istiyorlarsa hiç olmazsa şimdi geçmiş dönemin muhasebesini, yanlışını ve doğrusunu objektif olarak yazmalıdırlar! Sormalıdırlar;
Geçen dört yılda Türk Futbolunda eskiye oranla ne ileriye gitmiş ve iyi olmuştur?
Geçen dört yılda, idari yönden mi düzelme olmuştur?
Geçen dört yılda, mali yönden mi düzelme olmuştur?
Geçen dört yılda, sportif yönden mi düzelme olmuştur?
Ne düzelmiştir Türk futbolunda geçen dört yılda?
Bu soruları sorup, kamuoyunu da aydınlatmalıdırlar! Federasyonu yönetenler 2007 sonundan bugüne kadar;
Avrupa şampiyonasına gitmeye hak kazanmış bir Milli Takım ve Türk Futbolu almış, öncesinde ve sonrasına üç büyük uluslar arası turnuvaya katılamayan bir milli takım ve Türk Futbolu bırakmışlardır!
Kasasında 21 milyon TL gelir fazlası olan bir federasyon almış, 26 milyon TL zarar ile bırakmışlardır!
İdari yönden iflas etmiş, yüzlerce kişinin hiçbir iş yapmadan maaş aldığı bir çiftlik haline gelen federasyon bırakmışlardır!
Temiz futbol diye yola çıkıp Türk Futbolu’nun en kirli ve şike iddiaları ile dolu sayfasının sahibi olmuşlardır! Ve asıl önemlisi de “Özerk Futbol Federasyonu” idealini ve geçmişini çöpe atan, şimdilerde ise kulüpler birliğinin esir aldığı bir federasyon bırakmışlardır!
Sayın Aydınların işi gerçekten çok zordur!
Bugünkü milli maçın da sonucun hiçbir önemi yoktur. Sayın Aydınlar farklı bir şeyler yapıp kendi profesyonel geçmişine yakışır bir başarıyı Türk Futbolunda gerçekleştirmek istiyorsa, işe Futbol Federasyonunun kendisinden başlamalıdır!
Baştan aşağı yenilenmesi gerek yer orasıdır! Eğer bunu gerçekleştiremezse Machiavelli’in Prens’e dediği gibi” Zaptettiği şehri yıkıp yenisini yapmayan felaketini beklemelidir!!!{jcomments on}
Görev Başına
15 Aralık 2011- Erdal Batmaz
Bu öyle sıradan bir iş değil! Bu mahkeme sonucu beklenmeyecek kadar acil ve karar alınıp uygulanması gereken bir “görev”!
Çoğunlukla süper lig gündemde kaldı. Özellikle de ligin ikinci yarısından sonra. Belki biraz Bank Asya ligi, diğerlerinden ilgili olanların dışında kimsenin haberi bile yok! Ne oldu? Kimsenin hakkı yendi mi? kim ne penaltı aldı? Hakemler adil miydi?Kimin umurunda?Varsa yoksa süper ligimiz…