Erdal Batmaz-12 Nisan 2011

Kulüplerimizde önlenemez bir bahar temizliği başladı!

Bu temizliğin dönemsel bir sona gelen Futbol Federasyonu ve Basketbol Federasyonu içinde olacağını belirtmek yanlış olmaz.

Ve tabi diğer federasyonlar için de! Bu durumu Kulüpler açısından irdelediğimizde çok ilginç şeyler görüyor insan!

Baharla birlikte halının altına süpürülen her türlü idari ve mali kirler, yanlışlar, hatalar bir bir ortaya dökülüyor. Zira uzun bir sezonun sonunda ortaya çıkan şey sportif başarı ya da başarısızlık değil elbette. Ortaya çıkan şey, Kulüpleri mali ve finansal açıdan etkileyen sonuçlar aynı zamanda!

 Her zaman dediğimiz gibi elbette bunu bir maliyeti yok! Yanlış anlaşılmasın kulüplere olan maliyetinden bahsetmiyorum, onlara maliyeti zarar anlamında yüz milyon liralar mertebesinin de üzerine çıkmış hesaplar ile yapılıyor! Maliyeti üstlenmeyenler buna sebep olan kulüp yönetici ve başkanları! Onlarında hikmetinden sual olunmuyor! İşin ilginç yanı birkaç yıl öncesine kadar bir büyük başarıymışçasına kamuoyuna aktarılan yanlış politika ve uygulamalardan aynı yönetimler ya da başkanlar tarafından ”pardon yanlış olmuş” denip bundan vazgeçiliyor olmasıdır. Ne mi diyoruz? Elbette ki üç büyük kulübün yanlış halka açılma modeli ile hisselerinin satılmasından bahsediyoruz!

Galatasaray 20,8 milyon dolar elde ettiği halka arz gelirine karşı, kulüp dışındaki 3. kişilere 42 milyon doları aşan temettü ödedi. Neredeyse bu bedele yakın bir miktar ile de çağrı yolu ile hisselerini geri aldı. Ne diyor Galatasaray’ın giden başkanı? Yönetim dönemimizin En büyük başarısı bu! Zira bu halka açılma modeli kulübü iflasa sürüklemişti! Peki, bu model ile “kulübü iflasa “sürüklediği öne sürülen eski başkan bir şey diyor mu? Ne gezer! Papermoon restoranında yeni dönemde oluşacak Galatasaray yönetiminin Futbol AŞ den sorumlu yöneticisi olmayı konuşuyor! Yani iflasa sürüklediği iddia edilen şirketin başına geçmek istiyor. Medya öyle diyor. Kiminle? Galatasaray’ın zor duruma düştüğü dönemde rahmetli Özhan başkanın ricası ile Kulüp hisselerini AIG den alan “duayenlerin “ tek başkan adayı ile! Hani 23 milyon dolar ödediği hisseleri borsada 36 milyon dolara satıp kar eden akıllı işadamı ile. Ama Allahtan bu hisseler için Kulüpten “faiz “ almamış, kendisi öyle diyor. Ya bir de alsaydı ne olacaktı değil mi?

Trabzonspor ne yapmış peki? Onun da Başkanı açıklıyor Kulüp tarihinin en önemli işini yaptık, kulüp batıyordu diye. Şansları varmış ki Trabzonspor’un halka açık şirketinin çağrı fiyatı ile piyasa fiyatı arasında aleyhte bir fark olmadı da hisse almak zorunda kalmadılar. Bir de bunun için bedel ödemediler. Ama halka arz bedeli ile halktan topladıkları paranın %52 sini 4 yıl içinde 3.kişilere ödediler!

Aynı şirket birleştirme operasyonuna Fenerbahçe de girişti.Onlar da çağrı yolu ile şirket birleştirme iznini SPK dan aldılar.Sanırım oturmuş dua ediyorlardır ,çağrı fiyatı ile piyasa fiyatı arasında aleyhte bir marj oluşmasın da bir de buna para harcamayalım diye!

Fenerbahçe sportif AŞ yi halka açarken toplam 30 milyon dolarlık halka arz geliri elde etmişti. Bu gelirin tamamını 5 yıl içinde 3.şahıslara temettü olarak ödedi! Oysa halka açılırken nasıl da savunmuşlardı bu modelin doğruluğunu! Aynen diğer iki kulüp gibi! Bu model bu üç kulüp için de beş yılda iflas etti!

Yani yanlış hesap Bağda’dan değil Borsa’dan geri döndü!{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş