Kenan Başaran- 23 Aralık 2012 TRABZON ‘UEFA Finansal Fair-Play Kriterleri’ne uymak adına Radikal Spor Servisi, İstanbul dışındaki maçlara pek adam göndermez.

O nedenle gittimi de o seyahatin etinden sütünden mümkün mertebece faydalanır. Maçın önü, arkası ve hatta ‘dahaertesi’sini dahi yazar. Bugün olduğu gibi!...
Önceki günkü maç yazısında da dile getirdiğim gibi Trabzonspor- Galatasaray maçı öncesi şehirde öyle ‘derbi’ havası falan yoktu. Maç evvelindeki tek aksiyon şehir meydanında yapılan ‘Temiz Futbol’ eylemiydi. Trabzon’da olduğumu bilenler Twitter üzerinden beni de eylemi izlemeye davet ediyorlardı. Bu davette hafiften “İstanbul medyası bunu da görün” serzenişleri yok değildi. Ben de çıkıp gittim fakat ‘İstanbul medyası’nın büyük çoğunluğu da eylem alanına on metre mesafedeki bir otelde kaldığı halde, “Ne oluyor orada” diye ‘merak’ etme zahmetine katlanmadı!..
Bu ‘fotoğrafın bir yüzü’ lakin bir de ‘öteki yüzü’ vardı. Medyadan önce eyleme Trabzonluların kendileri de ilgi göstermiyor. Bir avuç taraftar, ellerinde Aristo ve Cicero gibi antik dönemin filozlarının sözlerinin de yer aldığı dövizler taşıyarak yarım saat kadar sessiz bir protesto yaptı. Eylemci birkaç arkadaşla ayaküstü konuştuk. Sürekli olarak merkez medyanın (haliyle İstanbul medyası) kendilerine karşı tutumundan şikâyet ettiğini, 3 Temmuz’da Fenerbahçe’den yana tavır almakla suçladılar. Malum Fenerbahçe’ye sorsanız onlar da aksini savunur.
Radikal Spor, deplasmana nadir çıkar ama her gittiği deplasmanın yerel gazetelerini alıp karıştırmadan etmez hatta bir set yapıp Uğur Vardan’a ‘hatıra’ diye getirir. Ben de maçertesi Vardan için Günebakış, Taka, Kuzey Ekspresi, Karadeniz ve İlkhaber gazetelerinden bir set yaptım. Uçağın kalkmasını beklerken gazetelerin özellikle spor sayfalarını karıştırdım. Bir de ne göreyim, daha doğrusu ‘ne göremeyeyim’!!! ‘Temiz Futbol’ eyleminden tek satır söz eden olmamış. Merkez medyaya o kadar laf et ama kendi eylemine kendin sırt çevir. ‘Yaman çelişki’yi bir atasözüyle bağlayalım: Ele verir talkını kendi yutar salkımı!

‘Bir gazetecinin sorduğu...’
Maç sonunda yapılan basın toplantılarında futbolcular ‘yasak savma’ niyetine gelir iki kelime konuşur ve giderler. Sıradışı bir mevzu olmamışsa futbolculara genelde pek soru sorulmaz.
Ben de sorularımı hocalara sakladım. Bir tanesini Şenol Güneş’e diğerini de ‘soru sorulamayan’ Fatih Terim’e sordum. (Ne de olsa ‘Galatasaraylı muhabir’ değildim!).
Anadolu Ajansı’nın ‘bir gazeteci’ diye tarif ettiği bendeniz Güneş’e “1995-96’da kaçan şampiyonluğa takılıp kaldığınız için on yıllar kaybettiniz. Şimdi de 3 Temmuz’dan ötürü 2010-11’e takılmış görünüyorsunuz. Şimdiden iki sezon kaybettiniz. Bir yandan hukuki mücadelenizi yürütürken diğer yandan zirveye oynayan bir takım yaratmayacak mısınız” mealinde bir soru sordum.  El cevap şöyleydi: “Geçmişe saplanan bir takım değiliz ama adaleti çok daha ön planda tutuyoruz. Türkiye yorgun, bıkkın, inançsız. Çünkü adalete karşı inancı sarsıldı.”
Ve tüm cesaretimi toplayarak(!) Terim’e de yine ‘bir gazeteci’ sıfatıyla sorumu sordum.
Terim’e “Burak Yılmaz kendisine tepki gösteren Trabzonlulara ‘Ben burada şampiyonluk yaşadım’ cevabını vermiş. Bu cevap ezeli rakibiniz Fenerbahçe’nin 2010-11’de şampiyon olmadığı manasına geliyor. Oyuncunuzun bu ifadeleri kullanmasını onaylıyor musunuz” sorusunu yönelttim.
İşte Terim’in el cevabı: “Açıkçası Burak’a çok ağır tepkiler geldi. Bir şeyleri iyi anlatmak lazım belki de. Selçuk’un bonservisi yoktu. Başka kulüpler alacakken biz aldık. Ceyhun da aynen öyle. Zaten gitmesini istemişti Trabzonspor. Engin için resmen iki taraf oturdu pazarlık etti. Onu da zaten göndermişti Trabzonspor. Umut’u Fransa’dan aldık. Burak’ı da Lokomotif Moskova’dan aldık. Trabzonspor’un mukaveleli oyuncusuna Galatasaray Başkanı ve teknik heyetinin herhangi bir şeyi söz konusu olamaz. Burak da hizmetinin karşılığının başka türlü olmasını istedi. Umut’a nasıl davranılmışsa Burak da konuşmasında ‘Burada goller attım, başarılı oldum. Keşke bana da bu yapılsaydı’ mesajını verdi galiba.”
Görüldüğü üzere ‘kurt hoca’, esasen soruma cevap vermedi! Bu arada TFF’nin sitesinde Burak Yılmaz’ın Galatasaray’a transferi ‘yurtiçi transfer’ olarak görünüyor!..

Fener sahilde oynanacak!

Trabzonlular, 1461 Trabzon-Fenerbahçe kupa maçının sahildeki Akçabat Sebat’ın sahasında oynanmasını istiyor. Gaye Sarı-Lacivertlileri baskı altına almak. Ha bir de o gün yağmura güveniliyor. Zira yağmurda zemin balçık tarlasına dönüyor.

Şener’e suç duyurusu

Fenerbahçeli Avukatlar Derneği, Fenerbahçeli Raul Meireles için “Saç stiline ve dövmelerine bakınca hakeme o hareketleri yapması doğal” diyen Trabzonspor Başkanı Sadri Şener hakkında ayrımcılık yaptığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş