Peki Biz Niye Bu Kadar 'CAS'tık?
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Kenan BAŞARAN Peki Biz Niye Bu Kadar 'CAS'tık?

Peki Biz Niye Bu Kadar 'CAS'tık?

Kenan Başaran- 27 Nisan 2012  Fenerbahçe, UEFA ve TFF'ye CAS'ta açtığı 45 milyon euroluk tazminat davasından feragat ettiğini dün 'resmen' açıkladı.

Bu hamleye, Etik Kurulu'nun Aziz Yıldırım dahil kimseyi suçlu bulmadığına dair değerlendirme mi neden oldu?

Dün bazı gazetelerde yer alan ‘Fenerbahçe, CAS’taki davasından vazgeçti’ haberi, sabah saatlerinde resmiyet kazandı. Sarı-Lacivertli kulüp borsaya yaptığı açıklamayla UEFA ve Futbol Federasyonu’na CAS’ta açtığı davadan feragat ettiğini ‘resmen’ açıkladı. Bu noktaya nasıl gelindiğini kısaca özetleyelim: Yıldırım Demirören’in TFF Başkanı seçilmesiyle birlikte şike davasının sportif ayağında rüzgâr tamamen tersine döndü. Mehmet Ali Aydınlar döneminde Fenerbahçe’yi suçlu bulan Etik Kurulu’nun, Demirören dönemindeki ikinci değerlendirmesinde kanaatinin değişmesiyle birlikte Sarı-Lacivertliler de UEFA ve TFF’ye karşı CAS’ta açtığı ve Asbaşkan Ali Koç’un ‘Namus davası’ olarak nitelendirdiği davadan ‘feragat’ etti. Taraftarlar merak ediyor şimdi: “Neye karşılık feragat edildi?” Son bir aydır basına sızdırılan Etik Kurulu raporunu göz önünde bulundurursak Fenerbahçe, ceza almama karşılığında davadan feragat etti diyebiliriz.
Bugün geldiğimiz noktaya hukuk kurallarıyla değil, çıkar dengelerinin ve siyasi iradenin telkinleriyle geldiğimiz çok açık. Fenerbahçeliler “İyi ama ortada hukuki bir suçlama yoktu” diyebilirler. İddia doğru bile olsa bu noktaya sportif yargının hiçbir tereddüde mahal vermeyecek şekilde işletilmesi sonucunda gelinmeliydi. Ama tanıklık ettik ki bu noktaya böyle gelmedik. Takımları peşinen düşürmekten puan silmeye, kulüplerin aklanmasından yöneticilerin cezalandırılmasına ve nihayetinde hiç kimseye ceza verilmemesine kadar evrilen bir süreç yaşatıldı. 

Metris’ten de yönetti
Ağustosta ‘Düştü düşürürülecek’ denilen Fenerbahçe, sonradan icat edilen Süper Final ve ‘tek ayaklı kupa statüsü’nün de sayesinde bugün sezonu iki kupayla kapatmanın eşiğine geldi. “Aklanın gelin” dediği için ‘Etik şampiyonu’ ilan ettiğimiz Beşiktaş ise ligde darmadağın olduğu gibi Türkiye futbolunun kurtarıcısı eski başkanının yarattığı sıkıntılardan ötürü UEFA tarafından bir nevi ‘mali şike’ ile suçlanıp kupalardan men edilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. “Kupamı verin” deyip duran Trabzonspor ise adeta bir ‘meczup’a dönüştü!
Top işindeki bu 360 derecelik dönüşümün itkisi Fenerbahçe’nin gücü olmuştur. Bu gücün somutlaştığı kişi de Aziz Yıldırım’dır. 10 aydır mahpus olmasına rağmen önce TFF’nin karar alma süreçlerini öteletti, sonra daha önce oluşturulmuş ‘suçlu’ yargısını değiştirtti.
Bu tuhaflığı “Burası Türkiye” diyerek anlamak olası... 3 Temmuz’dan bugüne kadarki temel sorun spor yargısının doğru düzgün işletilmemiş olmasıdır. Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’ne gönderilmediğinde de sportif ilkeler gözetilmedi. O yüzden de kulüp haklı olarak CAS’ta dava açtı. Fenerbahçe, bu davayı kazanamayabilirdi ancak çok iyi bir koz olarak kullanmasını bildi. Çünkü kulübün men biçimi hakikaten sıkıntılıydı. UEFA mı men etti, TFF mi? İki kurum topu birbirine attıkça Fenerbahçe güç kazandı. Kararı TFF aldıysa, o halde neden kendi ligine dair de Fenerbahçe hakkında tasarrufta bulunmuyordu? En büyük çıkmaz da buydu.
‘Makul bir ceza’ arayışında olan ‘Aydınlar yönetimi’, ennihayetinde ‘puan silme’ cezasını kulüplere bir ‘başarı’ olarak kabul ettirecekken, Aziz Yıldırım’ın Metris’ten müdahalesiyle başarısız oldu. Yine Aydınlar’ın disiplin talimatının 58. maddesini değiştirme girişimi de Yıldırım’ın çelmesine takıldı. 

Demirören panzehir oldu
Sonuçta Fenerbahçe değil, Aydınlar düştü. Soğukkanlı davranmayıp ‘vahim bir tablo’ çizen Aydınlar, kanaate göre karar alınabileceği söylenen spor yargısına daha baştan ipotek koymuştu. Üstüne kendi ağzıyla ifşa ettiği ve suç unsuru bulan Etik Kurulu raporuna rağmen de ‘parmağı kesme’ cesareti gösterememişti.
Demirören ile yüzde yüz bir zihniyet değişimi yaşandı. 3 Temmuz’a dair tek kaygısının ‘Dekoder satışı’ olduğunu açıkça deklare eden Demirören’in başkanlığının ‘3 Temmuz’un aklanması’ anlamı taşıdığı baştan belliydi ki Tahkim Kurulu’nun başına şikede ‘saha içi’ ve ‘saha dışı’ ayrımını kabul eden bir ismi getirerek de ne yapacağını ilan etmişti. “Kişiler ve kurumlar ayrılsın” diyen siyasi iktidarın desteği de cabasıyken dün basına yansıyan Etik Kurulu raporuna göre kişiler bile bu süreçten sportif ceza almayacak. Yaşananlar düşünülünce en doğru karar da bu olacaktır. Çünkü talimatlara göre “Fenerbahçe suçsuz ama Yıldırım suçlu” demek olası değil.
Aynı talimat ve yönetmeliklerle futbolu yöneten TFF’nin önceki başkanı ‘şike var’ dedi, şimdiki başkanı ise ‘şike yok’ demeye hazırlanıyor. Aradaki bu ‘vahim fark’ sadece Etik Kurulu’na verilen savunmalarla açıklanamaz. Peki biz bu naneyi niye yedik? ya da niye bu kadar ‘CAS’tık? Galiba bir ‘özür’ daha dilenecek.

Aziz Başkan karşı mı?
Fenerbahçe yönetimi, CAS’taki davadan feragat ettiğini iki satırlık bir yazıyla açıkladı ancak beklentilerin aksine gün boyu detaylı bir açıklama yapmadı. Konuya ilişkin aradığımız yöneticiler de telefonlara çıkmadı. Bütün bunlardan sonra Sporx internet sitesi akşam üzere verdiği haberde Başkan Aziz Yıldırım’ın davanın geri çekilmesi konusunda rızasının olmadığını iddia etti.

Namus belasına gardaş!
Fenerbahçe’nin CAS’taki davasından feragat etmesi sosyal medyada dün günün en çok konuşulan konulardan biri oldu. Asbaşkan Ali Koç, 30 Ekim 2011’de “CAS davamız bizim namus meselemiz” ifadesini kullanıp davanın önemini belirtmişti. Keza Başkan Aziz Yıldırım da bunun onur meseleleri olduğuna değinmişti. Ama feragat kararı sosyal medyada espri konusu oldu. Ünal Aysal’a ithafen açılan ‘sahte’ hesaptan “Fatmagül kadar olamadınız. O bile davasından vazgeçmemişti” denildi. Gün boyu ‘Casgittinamusgitti’ etiketiyle twitter’da tepkiler gönderildi. 

‘Ekşisözlük’ten derlemeler:
“Ortada bir suç var ve bu suç anlaşılarak çözüme kavuşturuluyor. O zaman adam öldüreni de, hırsızlık yapanı da anlaşarak yola getirtelim, nasıl olur.” (birgulsenaglayacagim)
“İçinde ne oyunlar dönüyor olursa olsun, bir Fenerbahçeli olarak kabullenemediğim harekettir. Ayıptır.” (variolink)
“Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.” (merhum)
“Koskoca UEFA pazarlık yapar mı?’ sorusunu akla getiren gelişmedir.” (glosoli)
3 temmuz sabahında öğrendiğimiz haber kadar, belki de daha fazla canımı sıkan olaydır. 45 milyon euroyu almak için anlaşmış olma ihtimalleri de beni ilgilendirmiyor. Sen o kadar konuş sonra davayı çek, olacak iş değil arkadaş. (sozluk kemirgeni)

Borsa CAS’madı
Fenerbahçe’nin, CAS’ta UEFA ve Türkiye Futbol Federasyonu aleyhine açtığı 45 milyon euroluk davayı geri çekmesi borsadaki hisseleri uçurdu. Galatasaray galibiyetinin ardından ilk işlem gününde yüzde 1,9 yükselen Fenerbahçe dün ise yüzde 13,33 ile borsanın en fazla değer kazanan hisse senedi oldu. Çarşamba gününü 52.5 liradan kapatan Fenerbahçe hisseleri dün 59.5 liraya yükseldi. 

105 milyondan vazgeçti 
175 milyon arttı
Hisselerdeki yükselişle birlikte Fenerbahçe’nin piyasa değeri 175 milyon lira artarak 1 milyar 487.5 milyon liraya çıktı. Fenerbahçe’nin CAS’ta açtığı 45 milyon euroluk davanın bugünkü kurla değeri 105.1 milyon lira seviyesinde bulunuyordu. 105 milyon liralık davadan vazgeçen Fener’in piyasa değerinin 175 milyon lira artmasında, yatırımcıların şike davası ile ilgili herhangi bir ceza uygulanmayacağı beklentisi etkili oldu.

HEPSİ YALAN OLDU
‘Durum çok vahim’
Sürecin başında, o dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, şike ve teşvike ilişkin birçok belgeyi gördüğünü ifade ettikten sonra “Durum çok vahim” demişti. 

‘19 maçta şike ve teşvik belgelendi’
Yine sürecin başında Emniyet Müdürlüğü, ’19 maçta şike ve teşvik belgelenmiş’ açıklaması yapmış, ardından 14’ü Süper Lig’den, beşi de Bank Asya’dan olmak üzere söz konusu 19 maç gazete sayfalarına ve TV ekranlarına yansımıştı. 

Ligler niye ertelendi?
Federasyon önce “Ligler daha önce kararlaştırılan tarihte, yani 5 Ağustos’ta başlayacaktır” dedi, sonra sürecin başka bir safhasında aynı federasyon, Süper Lig’in 9 Eylül, Bank Asya’nın da 10 Eylül’de başlayacağını ‘resmen’ açıkladı. Sonrasında ‘Play-off’ sistemi ortaya atıldı ve işler iyice sarpa sardı. 

Ya Süper Kupa?
Federasyon geçen sezon da lig şampiyonluğunu Fenerbahçe’nin, kupa şampiyonluğunu da Beşiktaş’ın kazandığını tesvil etmişti. Bu durumda ‘Süper Kupa’ finali bu iki takım arasında oynanacaktı. Federasyon, ligin ertelendiğini açıklarken ‘Süper Kupa’nınsa ileri bir tarihte oynanacağını duyurdu. Aradan geçen onca zamana rağmen 2010-11 sezonuna ait ‘Süper Kupa’nın ne zaman oynanacağı belli değil.

Feragat ‘nüansı’
Fenerbahçe’nin yaptığı açıklamada “UEFA’ya ve TFF’ye karşı CAS’ta açılmış olunan davadan feragat edilmiştir” ifadeleri kullanılırken, davanın çekildiği yorumu yapıldı. Ama uzmanlar ‘feragat’ kelimesine dikkat çekiyor. Zira ‘davayı geri çekmek’ ibaresi kullanılan hallerde aynı dava tekrar açılabilirken, ‘feragat’ denildiğinde böyle bir şans kalmıyor.{jcomments on}

 
                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  5641  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Kenan Başaran Pazartesi, 11 Ekim 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1937 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51352713

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1