2010’un sonbahar aylarında bizatihi Aziz Yıldırım ’ın rehberlik ettiği tanıtım turunda Ülker Sports Arena’yı gezmiştik. Yıldırım dün bitmiş haline henüz ayak basamadığı bu salonda yeniden Fenerbahçe başkanlığına seçildi. 3 Temmuz sürecinden ötürü zor bir dönemden geçen camia, bu kongrede Yıldırım’a muhalefeti mecburen rafa kaldırdı, zira gün ‘birlik günü’ydü. Memleketteki en güçlü aidiyet duygusunun taraftarlık olduğunu Sarı-Lacivertlilerin kongresi sayesinde bir kez daha idrak ettik. Sağcısından solcusuna, dindarından ateistine hepsi “Söz konusu Fenerbahçe ise gerisi teferruattır” diyerek dün sandık başındaydı.
Metris’te tutuklu bulunan başkanlarını yeniden üç yıl için seçen Fenerbahçeliler için dünkü kongrede merak edilen en önemli konu yeni yönetim kurulu listesiydi. Cumartesiden dün sabaha kadar delegelerin cevabını aradığı en önemli soru da Ali Koç’un devam edip etmeyeceğiydi. Listede de gözler ilk onun ismini aradı. Ancak Koç bu kez yönetime girmedi ki bu da delegelerde büyük hayal kırıklığı yarattı. Konuştuğum tüm delegeler onun olmamasından ötürü çok üzüldüklerini söylediler. İki günlük kongre sürecinde delegelerin en çok iltifat ettiği isim olan Koç, dün oyunu kullanırken de salonda büyük alkış aldı ve dakikalarca insanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Nihat Özdemir bırakacağını zaten daha önce ilan etmişti. Dün Murat Özaydınlı, Cihan Kamer ve Serhat Çeçen de Yıldırım da yeni kadroda yer almadılar. Özaydınlı, eski İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ile selamlaşırken “Artık daha çok faydam olacak kulübe. Yönetimdeyken her şeyi açık açık konuşamıyorsunuz” diyerek gönlünün rahat olduğunu belirti. Hazır bulmuşken eski belediye reisimiz Gürtuna’ya 3 Temmuz’u sordum o da “Olağan bir durum değil ama işin arkasında cemaat olduğu iddiası da beni tam ikna etmiş değil” dedi. Gürtuna, buna karşı yaşanan mağduriyet nedeniyle yıllar sonra ilk kez oy kullanmaya geldiğini vurguladı. 

Kiğılı artık ‘ikinci adam’…
Nihat Özdemir’in kendisinin yerine veliaht gösterdiği Koç’un da çekilmesiyle Fenerbahçe ’nin iki numaralı koltuğuna Abdullah Kiğılı geçecek. Fakat, yeni dönemde Aziz Başkan’ın kardeşi Ali Yıldırım’ın kamuoyu önüne daha aktif olarak çıkması bekleniyor. Yani, Koç’un kademesine Yıldırım girecek. 

PFDK’ya meydan okuma!
Aziz Yıldırım , kendisi gibi tutuklu bulanan İlhan Ekşioğlu ile tahliye olan Şekip Mosturoğlu’nu da listesinde tutarak, PFDK’ya da resmen meydan okudu. Tahkim Kurulu da onaylarsa Ekşioğlu üç yıl, Mosturoğlu da bir yıl hak mahrumiyeti cezası alacak.
Yıldırım’ın yeni yol arkadaşları ise şöyle: Talat Yılmaz, Ender Alkaya, Ahmet Tahir Perek, İsfendiyar Zülfikari, Tolga Deniz Aytöre (asil), Mustafa Serdar Erkan, Ahmet Ketenci ve Yalçın Haker (yedek)... 

‘Özdemir ve Kamer çıktı’
Bu isimlerden Yılmaz, TFF yönetiminde de bulunduğu için bugün bu görevinden istifa edecek. Dünkü kongrede divan başkanlığı da yapan Yılmaz, Aziz Yıldırım ’ın bir oyla seçildiği ilk kongreyi de yöneten isimdi. Eski Kızılay Genel Müdürü olan Yılmaz, yıllar önce de yönetimde yer almıştı. Eski Migros Genel Müdürü Alkaya, bir nevi Koç Grubu çevresinin kontenjanından bir isim. Ketenci ise Başbakan Erdoğan ’ın gelinin ağabeyi. Özellikle polis teşkilatına da yakın bir isim olduğu söyleniyor! Aytöre, eski Tahkim Kurulü üyelerinden. Perek’e ise iyi bir maliyeci olarak ‘Fener’in Hüsnü Güreli’si olur’ yakıştırması yapılıyor. Turkuaz Petrol’ün sahibi Zülfikari de AKP’ye yakın bir isim olarak biliniyor. Factoring işleriyle de uğraşan Zülfikari, Nihat Özdemir’in iş ortaklarından. Kiğılı ve Kadir Topbaş’ın oğlu Hüseyin Ersan Topbaş’ı da hesaba kattığımızda Yıldırım’ın yeni yönetimi hükümete oldukça yakın isimlerden oluşuyor. Topbaş’ın önceki yönetimde yedek olduğunu hatırlatalım. Mustafa Serdar Erkan da Aziz Yıldırım’ın şahsi doktoru.
Sonuçta Fenerbahçe taraftarı “Sandıkta görüşürüz” dedi demesine ancak dün gittikleri sandıkta hükümete yakın bazı isimlere oy verilmiş gibi oldu. Yıldırım, kongreye gönderdiği mesajda hükümeti sürecin dışında tutan ifadeler kullanırken, hükümeti eleştiren bazı üyeler de Divan Başkanı Talat Yılmaz’ın ikazlarıyla karşılaşmıştı. Yıldırım, 3 Temmuz’la birlikte oluşturduğu saflaşmada hükümet kanadını daha da güçlendirip yanına almış gözüküyor. Bir anlamda taraftarın ‘Hükümete yakın’ diye düşündüğü Nihat Özdemir ve Cihan Kamer, ‘Kabine dışı’ kalırken ‘Bençten’ başka isimler oyuna dahil oldu.

Ali Yıldırım’ın okuduğu teşekkür mektubu
Teşekkür konuşmamı, 3 yıl önce olduğu gibi kendi sesimle, sizlere dokunarak, gözlerinizin içine bakarak yapmayı çok isterdim. Her ne kadar bu dileğimi şu an gerçekleştiremiyor olsam da, bana ve yönetici arkadaşlarıma olan sonsuz inancınız için en kısa sürede sizlere kendi sesimle teşekkür edeceğime yürekten inanıyorum. Yönetim Kurulu’nda görev alan yeni arkadaşlarıma kenetlenmiş, tek vücut olmuş bu koskocaman camia adına ’hoş geldin’ diyorum.
Beni bu göreve layık gören siz değerli üyelerimize teşekkür ediyor, en kısa sürede bir arada olmayı diliyorum.” Aziz Yıldırım

Aile barajını geçemedi
Fenerbahçe taraftarı ve delegesinin 3 Temmuz süreciyle birlikte ‘bayraklaştırdığı’ isimlerden biri olan Ali Koç, pazar sabahın ilk ışıklarına kadar süren görüşmelere rağmen yeni yönetime girmeye ikna edilemedi. Öyle ki Aziz Yıldırım ’ın listesi bu görüşmeler nedeniyle kongre salonuna ancak saat 10.00’da ulaştı. Koç, ailesinden bir türlü ‘olur’ alamadı.
Ali Koç’un 3 Temmuz sürecinde çok öne çıkmasından rahatsızlık duyduğu bilinen aile, “Buraya kadar” diyerek, veliahtına şimdilik bir ara verdirdi. Esasen Koç Grubu, aile ve çevresinden kimsenin yönetime girmesini istemedi. 

‘Ya yönetim ya soyadın’
Bu durum o kadar etkiledi ki Yıldırım’dan teklif gelen Ali Koç'a ailenin çıkışı sert oldu. Ali Koç'un yönetimde olma isteğine en çok halası Semahat Arsel karşı çıktı. Ali Koç'un artık bırakmasını isteyen Arsel'in, "Ya yönetimi ya da soyadını seçeceksin" diyerek, sert tavır aldığı öğrenildi. Koç da bu çıkış üzerine üzülerek de olsa yönetime girmekten son anda vazgeçti. Hatırlanacağı gibi Ali Koç daha önce ailesiyle Fenerbahçe yönetiminde yer alabileceği konusunda izin aldığına dair söylemlerde bulunmuştu. Diğer yandan “İsmim yok, cismim var” diyen Ali Koç kulübün iletişim departmanında fiilen çalışmaya devam edecek.
Kongrede konuşan Ali Koç ise açıklamasında “Bazı ailevi nedenlerden dolayı üzülerek de bu kararı almak durumdaydım. Burada öncelikle başkanımıza dün yolladığımız mesajlar çerçevesinde bana anlayış gösterdiği için, bu kararıma icazet gösterdiği için çok çok teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu. 

‘Veda değil, buradayım’
Kendisinin her zaman yönetime yardımcı olacağının altını çizen genç yönetici “3 Temmuz’dan sonra olduğu gibi maddi manevi kulübün yanında olacağım. Burada değişen bir şey yok. Resmiyette belki benim ismim olmayacak ama diğer taraflarda elimden geldiği kadar, benden beklenildiği kadar, arzulandığı kadar da kulübüme hizmet etmeye devam edeceğim. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Burada bir veda havası, ‘Teşekkür ederiz, yolun açık olsun’ gibi bir hava var. Bence gereksiz bir hava yaratılıyor. Ben bir yere gitmiyorum, buradayım” dedi. Ali Koç kongre üyelerinden yoğun ilgi gördü.