TÜRK FUTBOL PİYASASI
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Ekonomi Sebahattin DEVECİOĞLU TÜRK FUTBOL PİYASASI

TÜRK FUTBOL PİYASASI

 turk-futbolcu-almanya-omur-boyu-men 

Sebahattin Devecioğlu

 

Ekonominin dışarıdan müdahale edilmeksizin, piyasa koşullarına göre işlediği bir toplumsal yapıyı ima eden bir te­rimdir. Nitekim piyasa ekonomisi; doğal bir düzen, bir ideoloji olarak önceden tasarlanıp kurulmamış olan bir yapı, kolektif aklın insanlık ta­rihi boyunca geliştirdiği bir birikim olarak sunulmaktadır.

 

 

 

 

 

 

Son yıllarda futbolda ekonomi terimleri ile özdeşleşmeye başlamıştır. Futbol ekonomisi tüm dünyada gözle görülür bir gelişme kaydetmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

Deloitte'un Yıllık Futbol Finansmanı Araştırması 2010'a göre, “Avrupa’nın en büyükleri" olarak kabul edilen İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya liglerinin toplamı, 7.9 milyar Euro ile Avrupa pazarının yaklaşık yarısını oluşturduğu, 5 ligin toplam ekonomik büyüklüğü, küresel krize rağmen 2007/2008 sezonuna oranla yaklaşık 200 milyon Euro artış gösterirken, Bundesliga, Serie A ve Ligue 1, en büyük gelir kalemleri olan yayın hakları, maç günü satışları ve reklam gelirlerinde artış kaydetti. İngiltere Premier League takımları toplam 2.3 milyar Euroluk gelirle, dünyada en fazla futbol gelirine sahip ligde yer almayı sürdürürken, ikinci sıradaki Alman Bundesliga’nın gelirleri yüzde 10 artışla 1.575 milyar Euro olarak gerçekleşti. 1.501 milyar Euro ile üçüncü sırada yer alan İspanya’da Barcelona ve Real Madrid’in gelirlerinde yükseliş olurken, La Liga’nın diğer 18 takımının gelirlerinde düşüş kaydedildi. İtalya’da Serie A gelirleri yüzde 5 artarak 1,494 milyar Euro düzeyine yükseldi. Fransa birinci ligi Ligue 1, gelirlerini ilk kez 1 milyar Euronun üzerine çıkardı. Turkcell Süper Lig, Avrupa futbol gelirlerinde "5 büyükler"i takip eden 4 lig arasında yer aldı. Bu ligler, 422 milyon Euro ile Hollanda, 352 milyon Euro ile Rusya, 342 milyon Euro ile Turkcell Süper Lig ve 256 milyon Euro ile Portekiz” olarak sıralanmıştı.

 

Türkiye Futbol Federasyonu 2010-2011 sezonunda Türk Futbolunun marka değerini artırmaya yönelik olarak Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü arasında yıllık 22.5 milyon euro’dan yapılan 5 sezonluk anlaşma ile Türkiye futbol liglerinin Spor Toto Ligleri olarak değiştirdi.  Bundan sonra Turkcell Süper Lig artık Spor Toto Süper Lig olarak anılacak. Turkcell’in çekilmesi sonrası yapılan görüşmelerde ligin isim sponsorluğu konusunda sağlanan anlaşma resmiyete bağlanarak,  Futbol Federasyonu ile Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü arasında 5 yıllık sözleşme imzalandı.  Yıllık 22.5 milyon dolardan 5 sezonluk isim hakkını alan Spor Toto, federasyona 122.5 milyon dolar ödeyecek. Türk futbolunda yeni bir dönemin başladığını belirten Federasyon Bakanı Mahmut Özgener, “Süper Lig’deki kulüplere yüzde 126 artışla 321 milyon dolar aktarılacak “Mutluluğumuz sadece Süper Lig’in isim sponsorluğundan kaynaklanmıyor. Türk Futbolunun atar damarlarından TFF 2. Lig ve TFF 3. Lig’e de yeni bir kaynak bulundu. Futbola aktarılan bu kaynaklar, kulüplerimiz için önemli bir itici güç olacaktır.” Spor Toto Teşkilat Müdürü Bekir Yunus Uçar da mutlu, onurlu ve gururlu bir günü yaşadıklarını ifade ederek, “Teşkilatımızın bugün 2 milyar liralık bir cirosu var. Sporun olmazsa olmaz bir kaynağı ve sporun ana sponsoru olduk. En büyük hayalimiz bir gün İstanbul’da düzenlenecek olimpiyatların sponsorluğunu yapmak” diye konuştu. Devlet Bakanı Özak ise, artık Türk futbolunun marka olduğunu ifade ederken, bütçeden kendilerine verilen paranın sadece 120 milyon dolar olduğunu söyledi. Bakanlık olarak bu sene bütçeden 240 milyon dolar aldıklarını, bir bu kadar parayı daha Spor Toto’nun verdiğini vurgulayan Özak,“Önümüzdeki yıl 1 milyar dolar isteyeceğiz” dedi. 

 

Ekonomistler göre; Bir ekonominin piyasa ekono­misi sayılabilmesi için bir dizi özel­liği taşıması gerekmektedir. “Önce­likle üretim araçlarının özel mülki­yete ait olması gerekir. Üretim ve yatırım kararları piyasa koşullarını değerlendiren girişimciler tarafın­dan alınmalıdır. Üreticilerin kendi aralarında, üretim faktörü sahipleri ile girişimciler arasında ve üreticiler ile tüketiciler arasında mübadele ve sözleşme özgürlüğü bulunmalıdır. Rekabetçi serbest fiyatların kaynakları merke­ziyetçi olmayan bir biçimde tahsis etmesi sağlanmalıdır. Tüketici ter­cihleri üretim kararlarının alınma­sında ve fiyatların belirlenmesinde etkili olmalıdır. Devlet piyasalardaki aksaklık­ları gidermekle yükümlü olmalı ve sınırlı bir vergi yüküyle ekonomide küçük bir yer tutmalıdır” ifadeleri Futbol Federasyonu ile Spor Toto Genel Müdürlüğü arasında yapılan son ihalenin şekli ile çelişmektedir.

 

Türk Futbolu özerkleşirken mali yapısını rekabetçi dengelere göre oluşturarak bir nevi genel bütçeden yararlanmadan hareket etme sözü vermişti, fakat son yapmış olduğu sözleşme ile kolaycı bir yaklaşımla devlet bütçesinden faydalanmanın arayışına girmiş oldu. Şayet Türk futbolu ekonomik anlamda gelişecek ve büyüyecekse veya Türk futbol liglerinin alıcısı olan bir marka haline getirecekse, serbest piyasa ekonomisi kurallarına göre hareket etmelidir. Merkezi bütçenin imkânlarından yararlanarak bunu başarabileceği önümüzdeki dönemde belli olacaktır.

 

Kaynaklar:

 

1-http://www.sportoto.gov.tr/haberler.php?id=480

 

2- http://www.bilgininadresi.net/Madde/18904/Piyasa-Ekonomisi

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  15403  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Kimler Sitede

Şu anda 1571 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52739943

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1