|
Buradasınız >> Ana Sayfa
HABERLER & MAKALELER Ekonomi Sebahattin DEVECİOĞLU Farklı Spor Organizasyonlarının Ekonomik Analizi (I)
2000 yılında Pekin, Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne (IOC) başvurduğunda, altyapının geliştirilmesi için 14.3 milyar dolar harcayacağını belirtmiştir. Daha sonra bu rakamın 40 milyar dolara çıkmış olduğu ifade edilmektedir. Pekin Belediye Başkanlığı'nın açıklamasına göre toplam harcamanın sadece 1.8 milyar doları yeni spor tesisleri için yapılmış, geriye kalan kısım ise havaalanı, metro, vs gibi 16 milyon nüfuslu şehrin zaten acil ihtiyacı olan altyapı projelerinde kullanılmış. Diğer yandan, spor tesisleri için harcanan paranın da yarısının devletin cebinden çıktığını, diğer yarısının ise sponsorluklar ve bağışlarla karşılanmıştır (Tablo 2.). (6).
IOC verilerine göre Pekin2008'de 1.74 milyar dolar olarak gerçekleşmesi beklenen televizyon yayın haklarının yüzde 49'u yerel Organizasyon Komitesi'ne verilirken, yüzde 51'i ise IOC'ye ve dünya çapında Olimpik Hareket'in desteklenmesi için ülkelerin Olimpiyat Komiteleri ile uluslararası federasyonlara dağıtılmaktadır. Pekin 2008'de 'e yayın haklarından yaklaşık 870 milyon dolar kaldığı, Çinlilerin toplam doğrudan gelir hedefi ise 2 milyar dolar ve tabii ki bu rakamın içinde sponsorluklar, bilet ve lisanslı ürün satışları da yer aldığı ifade edilmektedir (7).
Tablo 2. 2008 Pekin Olimpiyatları Bütçesi
Pekin Olimpik Ekonomi Araştırmaları Derneği'nin bir raporunda yukarıda bahsedilen kalemlerin sağladığı/sağlayacağı doğrudan gelire ek olarak oyunlarla bağlantılı ekonomik faaliyetlerden 2004-2008 döneminde toplam 15.4 milyar dolarlık bir getiri sağlandığı ifade edilmektedir. Yine aynı rapora göre, dolaylı getiriler oyunlar bittikten sonra da devam edecek ve özellikle turizm ve hizmet sektörleri, Olimpiyat etkisinden ilerleyen yıllarda da fayda sağlanacağı ifade edilmektedir (8). Pekin 2008'in küresel sponsorları arasında sadece tek bir Çin firması olduğu, bilişim teknolojileri üreticisi Lenovo. 2005 yılında IBM'in PC operasyonun satın alarak adını duyuran bu şirket, oyunlara sağladığı 65 milyon dolarlık kaynak ve bilgisayar altyapısı ile Pekin 2008'i gelecekteki küresel açılımları için olimpiyatları stratejik olarak değerlendirmişlerdir (9).
2010 FIFA Dünya Kupası Dünya Futbol Kupası gelirleri 2002 ve 2006 dünya kupası ev sahipleri Güney Kore’ye 140 milyon dolar, Japonya’ya 46 milyon dolar, Almanya organizasyon komitesine ise 92.2 milyon dolar kaldığı ifade edilmişti. Hatta kupa geliri yanında tüm diğer gelirlerle birlikte 1994 yılında ev sahipliği yapan Amerika’ya 4 milyar dolar ek gelir sağladığı öne sürülmüş, bir danışmanlık şirketi ise Güney Afrika’nın bu etkinlik sonucunda 6.6 milyar dolar bir gelir elde ettiği ifade etmektedir. Adını Afrika kıtasının güneyine uzanmasından alan yaklaşık 50 milyonluk nüfusa sahip, gelişmekte olan ülkeler sınıfında bulunan Afrika ev sahipliği yaptığı dünya kupası maçlarına 2004 yılında hazırlıklara başlamıştır. Nüfusunun yüzde 40’ı yoksulluk sınırında bulunmasına rağmen yaklaşık 1.2 milyar doları stadyum inşaatı harcamalarına, 960 milyon dolara yakın alt yapı harcamalarına bütçe ayrılmıştır. Güney Afrika sadece stadyum inşaatı için 1.75 milyar dolar harcadığı ayrıca bu ayrılan bütçe yapılan ilavelerle 2.5 milyar dolara ulaşmıştır. FIFA ise organizasyon için yapılacak 1.2 milyar dolar harcamanın 700 milyon dolarını Güney Afrika’da yapacağını taahhüt etmişti 328 milyar dolar GSMH ve kişi başına 6.650 dolar gelire sahip olan Afrika, kupa döneminde ekonomisinde yüzde 2.8 büyüme sağlamıştır. Dünya kupasının etkisiyle ekonomisinin tahmini yüzde 3.5 büyüdüğü, Yüzde: 24’lerde olan işsizlik organizasyonun etkisiyle düştüğü ifade edilmektedir (10). Öte yandan maçları izlemeye gelen taraftarlar turizme hareketlilik kazandırmıştır. Kupadan önce gelmesi beklenen tahmini 350 bini askın turistin hamlesiyle oteller doluluk oranlarını yükseltmiştir., yine bu turizm hareketliliğiyle gıda, giyim ve ulaşım harcamaları büyüme ve istihdama ivme kazandırmıştır. Ayrıca yapılan hesaplamalara göre bu harcamalar istihdama yaklaşık 150 bin kişilik kalıcı bir katkı sağlamıştır. Hesaplamalara göre her turistin 4-5 bin dolar harcamasıyla ekonomiye yaklaşık 1.2-1.5 milyar doları aşkın bir gelir kaldığı ifade edilmektedir (11).
Tablo 3. 2010 FIFA Dünya Kupası Bütçesi
(12) Kaynak : Business Unity South Africa (2006).
Formula 1 Yarışları
Formula 1 Fedaration internatioanale de I’ Automobile (FIA)-1904 Yılında kurulmuş 5 kıta ve 125 ülkede 213 üye motorsporları derneğini bünyesinde bulunduran kuruluş tarafından her yıl açıklanan tek sürücülü otomobiller için bir dizi teknik kuraldır. Bu kuralarda azami ve asgari boyutlar, motor kapasitesi teknik olarak izin verilen ve verilmeyen hususlar ve pilotu korumak açısından araçta bulunması gereken güvenlik önlemleri yer almakatadır. Bu kurallara göre yapılan otomobil Formula 1 otomobilidir. Formula 1 Dünya Şampiyonası 1950’de ortaya çıkarılmış olup FIA şamğpiyonalarınının en eskisidir. FIA Formula 1 Dünya Şampiyonası olarak kabul edilen ilk Formula 1 Yarışı 13 Mayıs 1950’de Silversstone’da yapılan İngiltere Grand Prix’dir (13). Formula 1 yıllık televizyon yayın ve reklam hakları geliri 2 milyar doları bulmakatadır. Her yarışı 150’ yi aşkın ülkeden 2 milyara yakın izlemektedir. Formula 1’de yarışan bazı takımların bütçeleri sezonluk 300 milyon dolarları buluyor. Takımlar bir yılda yaklaşık 900 lastik kullanılıyor. Her lastiğin maliyetinin 2,00 Euro’dan az olmadığını hesaba katarsak sadece bu rakamlar bile bu sporun maliyeti büyüklüğünü gösteriyor(14). Deloitte Spor Endüstri Grubu tarafından Formula 1’in “ekonomisi” ile ilgili çalışması Formula 1’in NFL (National Football League), FA Premier League ve MLB (Major League Baseball) gibi spor organizasyonlarından daha fazla gelir getirdiğini ortaya koymaktadır. Çalışmaya göre, 3.9 milyar dolar olarak hesaplanan Formula 1 toplam gelirleri genel gelirler, takım gelirleri ve yarış gelirleri olmak üzere üç kalemden oluşuyor. Genel gelirler, televizyon yayın hakları, yarış sponsorlukları ve ağırlama gelirlerinden, takım gelirleri ise sponsorlar ile ticari paydaşların ve takım sahiplerinin katkılarından oluşuyor. Yarış gelirlerinde ise bilet satışları ve diğer yarış sponsorluklarından elde edilen gelirler yer almaktadır. Deloitte Spor Sektörü Grubu’nun yaptığı açıklamada F1’in dünyadaki en büyük finansal güç olduğunun altı çizilirken, Formula 1’in izleyici sayısının artırılması, marka değerine katma değer yaratılması ve neticede gelirlerin artırılması isteniyorsa Grand Prix’lerin yapıldığı yerlerin, izin bedellerinin, ev sahipliği koşularının, takımların maliyetlerinin, sponsorluk anlaşmalarının ve çevre ile ilgili konuların düzenli olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor (15).
Tablo 4. Avrupa Grand Prix Bütçesi : 1997 (US $)
(16)Kaynak : http://www.fia.com
NBA Amerikan Profestonel Basketbol Organizasyonu
Tüm dünyada en çok izlenen spor organizasyonlarından biridir. 6 Haziran 1946 tarihinde "Basketball Association of America" (BAA) adıyla kuruldu. Bugünkü adı olan "National Basketball Association" (NBA,Ulusal Basketbol Birleşimi) ismi ise 1949 yılında ABD'de kurulmuş bir diğer profesyonel lig olan "National Basketball League" (NBL) ile birleşmesinden sonra alındı. NBL 12 yıldır süren profesyonel bir lig olmasına rağmen genel olarak 3 yıllık BAA'nın önderliğinde kuruldu. Bunda, BAA'nın ülke çapında büyük şehirlerde yaygın bir lig olması sebepti. 1949 yılında iki ligin birleşmesinden dolayı 17 takımlı bir lig oluştu. Bu birleşme sonucu büyük şehirlerdeki büyük takımlar ile küçük kasaba takımlarının karışımı dengesiz bir lig oluştu. 1950'de lig 11 takıma düştü. 1954'de lig tarihinin en az takım olan 8 takım kaldı. 1990'larda ayrıca NBA dünya çapında büyük tanınma ve artık dünya çapında takip edilen bir lig konuma ulaştı. 1995 yılında ABD dışında Kanada'da Toronto Raptors ve Vancouver Grizzlies takımları kuruldu ve takım sayısı 29 oldu. 1992 yılında Rüya Takım (Dream Team) adıyla ilk defa NBA'in profesyonel oyuncuları Barselona'daki olimpiyatlara katılmıştır (17). Günümüzde, NBA genel olarak 15'er takımdan doğu ve batı olmak üzere iki konferansa bölünmüştür. Her konferans ise 3'e bölünmüştür ve bu toplam 6 grupta 5'er takım vardır. Normal sezon içinde bir takım toplam 41'i içi saha 41'i deplasman da olmak üzere 82 maç yapmaktadır. Ancak fikstür alışılmışın dışında aynı sırada devreli sistem gibi devam etmez. Her takım kendi grubundaki takımlarla bir sezonda 4 maç yapar. Kendi konferansında bulunan (doğu veya batı) ama diğer iki grupta bulunan takımlarla 3 veya 4 maç yapar. Diğer konferanstaki takımlarla ise iki maç yapmaktadır. Yoğun maç programı ve her takımın ülkenin diğer ucundaki takımla da sezon içinde oynama mecburiyeti nedeniyle fikstür ona göre düzenlenir ve takımlar turneye çıkar gibi deplasman maçlarına giderler ve sezon boyunca iki üç gün arayla üst üste maçlar yaparlar.
Tablo 5. NBA Basketbol Ligi Bütçesi
(18)Kaynak: http://www.plunkettresearch.com
NBA, hem kendisi bir marka ve şirket modeli olarak nitelendirilebilirken, diğer taraftan da düşme ve çıkmanın olmadığı bir lig organizasyonu içinde mücadele eden 30 takımıyla birlikte bir farklı piyasa özelliğine de sahip bulunuyor. Kuşkusuz dünyanın global nitelik taşıyan en değerli markalarından birisi haline gelen NBA’in bu başarısının yaratılmasında yıldızlara dayalı sitemin büyük rolü bulunuyor. Nitekim, 1980′lerde ezeli rakipler Los Angeles Lakers ile Boston Celtics’in efsanevi oyuncuları Magic Johnson ve Larry Bird, 90′ların Chicago Bulls’un Michael Jordan’ı gibi takım ve markalaşmış oyuncuların yerel ve küresel çapta pazarlanmasındaki başarı yatıyor. Bir spor olmaktan çok iş (business) ve bir endüstri haline gelen Amerikan basketbolunun, 25 yıl içinde geçirdiği evrim, bir piyasanın nasıl yoktan yaratılacağı ve düzenleneceği konusunda önemli mesajlar veriyor. Kısacası, spor pazarlaması için olduğu kadar bir piyasa düzenlemesi açısından da mükemmel bir örnek sunan NBA modelinde, piyasanın toplam değerini artırmak için işbirliği yapan kulüpler, yaratılan toplam değeri eşit şekilde paylaşırken, diğer taraftan da oyunun temel aktörü konumundaki oyuncular bu oluşumdan yarı yarıya pay alabiliyorlar şeklinde ifade edilmektedir (19).
2011 Dünya Üniversitelerarası Erzurum Kış Oyunları
Dünya Olimpiyat Komitesi tarafından her 4 yılda bir yapılan yaz oyunları gibi kış oyunları da düzenlenmektedir. Bu oyunlardan bir tanesi de Üniversite Kış Oyunlarıdır. FISU (Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu)’ nun desteği sayesinde her iki yılda bir düzenlen ve bu yıl yirmi beşincisi olan 27 Ocak 6 Şubat tarihleri arasında Erzurum da düzenlenecek olan Üniversite Kış Oyunları her geçen gün daha fazla sayıda katılımcının ilgisini çekmektedir. Katılımcı sayısı, 1959’da Turin, İtalya’da toplamda 1,407 katılımcıdan 2001’de 165’ten daha fazla ülkenin katılımıyla Beijing Çin’de 19706,6757 ve 2003’te de Daegu Kore’de 175 ülkeden 6643 katılımcıya çıkmıştır. İstatistikler 1958’de Zell-Am-See, Avustralya’da Universiade’ye 98 sporcunun katıldığını gösterirken, diğer bir kayda göre 2009’da Harbin, Çin’de Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarına 44 ülkeden 2831 katılımcının yer aldığını göstermektedir. 38 yıldır geniş bir yarışma yelpazesini içeren ve 135 farklı ülkeden neredeyse 25,500 katılımcıyı bir araya getiren bu şampiyonaların 148’i gerçekleşmektedir. Birçok öğrenci ve üniversite sporları liderlerine Universite oyunları dışında diğer etkinliklerde de bir araya gelme fırsatı tanımaktadır. 2000’den bu yana 3,623 katılımcıyla 20 Dünya Üniversiteler Şampiyonası’nın her biri farklı sporlar için tahsis edilen yerlerde düzenlenmiştir. 2002’de 83 ülkeden 4,228 katılımcıyla 24 şampiyona düzenlenmiştir. 2004’te ise 4,845 katılımcıyı bir araya getiren 25 şampiyona düzenlenmiştir. 2006’da FISU toplamda 209(90’ ı farklı)ülkeden 5,852 katılımcıyla 27 şampiyona ve 2008’de ise 229 ülkeden (90’ı farklı) 6,652 katılımcıyı bir araya getiren 29 şampiyona düzenlenmiştir (20).
Tablo 6. Dünya Üniversitelerarası Erzurum Kış Oyunlarının Bütçesi (2011)
(21)Kaynak: Universiade Winter Conference, 2011
Dünyanın birçok bölgesinden 57 Ülkeden üniversite gençliğinin Barış, kardeşlik ve dostluk için bir araya geldiği Alp Disiplini, Biathlon, Buz Hokeyi, Curling, Kayakla Atlama, Kayaklı Koşu, Kuzey Kombine, Snowboard, Serbest Stil Kayak, Artistik Paten, Short Track gibi branşlarda düzenlenmiştir. FISU ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Spordan Devlet Bakanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Spor Toto ve Loto Genel Müdürlüğü, Türk Üniversite Spor Federasyonu, Erzurum Valiliği, Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Erzurum Belediyesi ile birlikte birçok kamu kurum ve kuruluşların yardımı ve sponsorlukların yanı sıra Sivil Toplum Kuruluşları ve Medya ile Gönüllüler Ordusunun desteği ile Atatürk Üniversitesi ile Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu ve Öğretim üyelerinin bilimsel katkılarıyla gerçekleşecek olan 25. Erzurum Üniversiteler Kış Oyunları, 700 trilyona yakın yatırım ve bütçesiyle, Türkiye’de şu ana kadar yapılan spor organizasyonlarını en fazla pay ayrılan organizasyon olarak tarihe geçecektir (22). Modern toplumlar tarihin derinliklerinden gelen oyun ve inanç formundaki etkinlikleri devasa spor organizasyonlarına dönüştürmeyi başarmışlardır. Günümüzde dünyanın bir çok bölgesinde geleneksel hale gelmiş belirli periyotlarla yapılan modern spor organizasyonları düzenlenmektedir. Olimpiyatlar, dünya şampiyonaları vb organizasyonlar insanları din dil ırk ayrımı gözetmeksizin bir araya getirerek karşılıklı etkileşim ve iletişim yoluyla aynı dili konuşmalarına yardımcı olmaktadır. Aslında spor organizasyonlarının farkında olmaksızın insanlık tarihinin gelişimine olumlu yönde birçok katkıları bulunmaktadır. Spor organizasyonlarının önemini kavrayan toplumlar birçok organizasyonu bölgelerinde düzenleme yarışın girmişlerdir. Spor kurum ve organizasyonlarının etkili ve verimli çalışabilmesi büyük ölçüde yönetimlerine bağlıdır. En küçük spor kuruluşlarından en büyük spor organizasyonlarına kadar başarılı olmak ancak, çağdaş yönetim ilke ve fonksiyonlarının bilinçli ve maharetli bir biçimde spor yönetimine uygulanmasıyla mümkün olabilir. Spor teşkilât ve organizasyonlarının hedeflerine ulaşabilmesi büyük ölçüde yönetim biliminin kural, ilke ve metotlarının uygulanmasına bağlıdır. Bunun sağlanabilmesi ise, spor yönetiminin sistemli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi ile mümkün olabilir. Spor yönetiminde başarı, sporu yönetenlerin performansına bağlıdır. Daha da önemlisi, pratik tecrübelerini sürekli yenileyerek, bu tecrübelerini teorik bilgilerle destekleyerek, spor gibi karmaşık bir olguyu ve onun organizasyonunu kazanmış olması gerekir (23). Dünyanın her yerinin karışık olduğu bir dönemde belirli bir ticari ürünün siyasi sınarları, savaşları, çatışmaları aşıp, başarıyla satılabilmesinin sırrı son zamanlarda üzerinde çok tartışılan “global pazarlama yaklaşımı” içinde yer almaktadır. Global pazarlama yaklaşımı, temel pazarlama ilkelerinin dünya çapında uygulamasıdır. Özellikle çok uluslu işletmelerin bütün dünya da kullandığı bir pazarlama stratejisidir. Bu strateji, savaşlara ve bölgesel çatışmalara karşın, insanlar arasındaki benzerliklerin farklılıklardan çok daha fazla olduğu düşüncesine dayalı bir pazarlama anlayışıdır. Toplumsal, kültürel, iktisadi, siyasi ve bütün diğer farklılıklara karşın, belirli bir marka malın, örneğin belirli bir reklam sloganıyla dünyanın her yerindeki piyasalarda pazarlanmasıdır (24). Spor artık bedensel bir faaliyet ve yarışmaların yapılması aracı olarak değil ekonomik hayatı doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen iktisadi bir faktör olarak da değerlendirilmektedir. Sporun ekonomik etkilerini en fazla hissettiren çeşidi büyük çaplı organizasyonlardır. Olimpik Oyunların ve Futbol şampiyonalarının yapıldığı yerler kamu ve özel sektör yatırımlarını yoğun bir şekilde kendine çekmektedir. Bu yarışmaların yapılması öncelikle turizmi, yiyecek-içecek hizmetlerini ve inşaat faaliyetlerini teşvik etmekte ve canlandırmaktadır. Konaklama sektörü, restoran işletmeleri, mekanik tesisler, spor okulları ve öğretmenleri, ulaştırma kuruluşları, seyahat acenteleri sportif faaliyetler sayesinde pozitif etkilenmekte ve bu durum bölge ekonomisine yansımaktadır (21). Sporu geliştirmek ve yaygınlaştırmak kadar önemli bir yere sahip olan spor organizasyonlarının düzenlenmesi, toplumun çok yönlü gelişimine katkıda bulunması amacına yönelik düşünülerek değerlendirilmesi gerekmektedir. Spor organizasyonları da sosyal kültürel ve ekonomik anlamdaki donanımları ile farklı alanlarda düzenlenen ve benimsenen organizasyonlarla aynı özellikler taşır niteliktedir.
(Bu çalışma I.Uluslararası Spor Ekonomisi ve Yönetimi Kongresinde Bildiri Olarak Sunulmuştur)
KAYNAKLAR (1). Milli Eğitim Bakanlığı Spor Yönetimi Ve Organizasyonu Öğretim Programı, 2006
(2). Koşan A., Güneş E., Gönüllülük ve Erzurum 2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları,Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2009 13 (2): 1-18
(3). Milts, H. (2005). Sportevents und Nachhaltigkeit, Ein Projekt, Wuppertal Instıtut für Klima, Umwelt, Energie GmbH.
(4). Şentürk F., Tarihsel Gelişim İçinde Olimpiyat Tesislerinin İncelenmesi Ve Türkiye Örneği İle Karşılaştırılması, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı Mimari Tasarım Programında Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2003
(5). Erişimi : http://www.aabri.com/manuscripts/10608.pdf Erişim Tarihi: 02.06.2011
(6). Ferran Brunet; Zuo Xinwen – The economy of the Beijing Olympic Games International Sport Business Symposium, held by the Capital University of Economics and Business in Beijing, at 12th August 2008.
(7). Erişim: http://www.ioc.com. Erişim Tarihi : 07.06.2011
(8).Erişim:http://www.businesstoday.org/magazine/temporarily-cancelled-running-bull/post-olympics-beijing, Erişim Tarihi : 04.07.2011
(9). Erişim: http://www.lenovo.com/beijing/ca/partnership.html, Erişim Tarihi: 04.07.2011
(10). Ramos Mabugu And Ahmed Mohamed The Economic Impacts Of Government Financing Of The 2010 FIFA World Cup Stellenbosch Economic Working Papers: 08/08the Department Of Economıcs And The Bureau For Economıc Research At The Unıversıty Of Stellenbosch
(11).Erişim: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=252660, Erişim Tarihi : 16.07.2011
(12). Business Unity South Africa (2006).
(13). Erişim : http://www.f1turkiye.com, Erişim Tarihi : 20.07.2011
(14). Erişim: http://www.motorsport.com. Erişim Tarihi : 21.07.2011
(15). Erişim: http://www.deloitte.com/view/tr_TR/tr/basin-odasi/. Erişim Tarihi : 20.06.2011
(16). Erişim : http://www.fia.com, Erişim Tarihi: 23.07.2011
(17). Erişim: http://www.turkcebilgi.com/nba/ansiklopedi, Erişim Tarihi: 18.07.2011
(18) Erişim: http://www.plunkettresearch.com, Erişim Tarhi: 25.07.201
(19). Akşar.T., Bir Marka Değeri Nasıl Yaratılır ya da NBA Örneği, Futbolekonomi, 21 Kasım 2010
(20). Erişim: http://www.universiadeerzurum.org. Erişim Tarihi. 05.02.2011
(21). Koşan A., 2011 Erzurum Kış Oyunlarının Soyo-Ekonomik Ve Turizm Açısından Değerlendirilmesi, Universiade Winter Conference, 2011
(22). Devecioğlu,S., Kardan Para, Futbolekonomi, 16 Ocak 2011
(23). Yetim,A., Şenel,Ö., “Türkiye’de Spor Yöneticisi Yetiştirme Faaliyetlerinin Görünümü” Milli Eğitim Dergisi,Sayı:150,2001 , (24). Taşkın, Erdoğan; “Global Pazarlama Yaklaşımı”, Pazarlama Dünyası, Yıl: 6, Sayı: 34,1992, s. 10.
Degerli yazarimiz Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu Cuma, 02 Nisan 2010. YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN
Son Yayınlananlar
Yazarlarımızın Son YazılarıKimler SitedeŞu anda 999 konuk çevrimiçiİstatistiklerİçerik Tıklama Görünümü : 54316271
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||