Taraf -06.03.2010

Futbol ekonomisti Tuğrul Akşar ile kulüplerimizin endüstriyel futbola kurumsal olarak ne kadar uyum sağladığını konuştuk. 

Son yıllarda futbol ekonomisi neredeyse sahada oynanan futbolun kendisi kadar ilgi çekici hale geldi. Bu konu hakkında ülkemizin en yetkin kişilerinden Tuğrul Akşar ile ligimizin değerinin arttırılması için neler yapılması gerektiğini ve kulüplerimizin ‘dünya markası’ olup olamayacağını değerlendirdik.

Endüstriyel Futbolla Neler Değişti?

Her şey değişti. Sistemler hatta toplar bile değişti. Futbolcular eskiden 2.5 km. koşarken şimdi 10 km. koşuyorlar. Artık televizyonlar birçok maçı yayınlıyor. Yavaş oynanırsa sıkılıyor seyredenler. Hızlı olmalısın. Endüstriyel futboldaki rekabet, yoğunlaşmayı da getiriyor. Premier Lig 1992’de kuruldu ondan önce 20 şampiyon vardı. Daha sonra sadece 4 tane çıktı. Endüstriyel futbol büyükleri büyütürken küçükleri de ortadan kaldırıyor. Ama futbolda rakip yoksa oynayamazsın. Normal iktisatta rekabetçi piyasada rakiplerini ortadan kaldırırsın kâr maksimizasyonuyla tekel olup istediğin fiyattan satarsın. Ama futbol öyle değil.

Kulüplerimizin Son Yayın İhalesi Sonucu Gelirlerinde Önemli Bir Artış Olacak. Bu Paralar Sizce Doğru Kullanılacak Mı?

Türk futbolunda zaten para var ama kaynaklar hovardaca kullanılıyor. Yabancı transferleri ve 6+2’ler kulüplerin yedek kulübelerini yabancı çöplüğüne döndürdü. Ben bu geleneksel modelde Türkiye’de borçlanmanın artacağını, önlem alınmazsa sıkıntı yaşanacağını düşünüyorum. Avrupa futbolunun patronu UEFA’nın, finansal fairplay kararına göre 2012-2013’ten itibaren kulüpler: 1- Gelirlerin üstünde harcama yapamayacak. 2- Kulüp sahipleri şirketse şirket ortaklarının, dernek ise kulüp başkanlarının, verdikleri parayı 2012-13’e kadar iade etmek zorunda.

Kulüplerimizin öncelikle halledilmesi gereken ekonomik sorunları var. ‘UEFA kriterlerini yerine getirdim’ diye Türkiye’deki 150 profesyonel kulüpten sadece 13’ü TFF’ye başvurdu. Onların da 8 tanesi kabul edildi. Yani UEFA, kriterleri koyuyor da onu uygulayacak olan kulüpler.

Fenerbahçe'nin "Dünya Markası Olacağım" İddiasını Nasıl Değerlendiriyorsunuz?

Bu vizyonu ortaya koyarsın da gereklerini yerine getirebiliyor musun? Evet, potansiyel olarak öyle ama potansiyeli kinetiğe çeviremiyorsun. Futbol artık boş zamanı değerlendirme işi değil, endüstriyelleşmiş.

Sportif performansı sayısallaştıramasın. ‘UEFA şampiyonu olacağım’ dersen gerçek olmaz bu. Ama şu yapılabilir: ‘Benim şu kadar taraftarım var ve ben bunlara şu kadar ürün satacağım. Ya da 52 bin kişilik stadıma gelen kişi sayısını arttıramam ama koltuk başına 2500 dolar alırken kişi başına artık 2750 dolar kazanacağım’ dersin. Aziz Yıldırım’ın dediği gibi üç yıl üst üste şampiyon vaat edersen olmaz bu. Futbolun doğası gereği ancak parasal performansı tahmin edebilirsin.

Avrupa Devlerinin Gelirleri Epey Arttı. Bu Bağlamda Gelirleri Daha Çok Arttırması Muhtemel Bir Avrupa Ligi Kurulma Olasılığını Nasıl Değerlendiriyorsunuz?

Bence bu olmaz. Bir ara G-14’ler Şampiyon Kulüpleri dağıtmak için çıktı. O zaman biz Süper Lig kuracağız dediler. Hemen UEFA formatı değiştirdi. Şampiyonlar Ligi doğdu. Bütçeler yılda 30 milyon avrodan 200 milyon avrolara çıktı. UEFA, bugün Şampiyonlar Ligi’nde 932 milyon avro para dağıtıyor. Teorik olarak Avrupa Ligi olur ama pratikte olmaz. Bir de hep Arsenal-Real Madrid oynarsa onu çok satamazsın.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş