Parasal Gelirimiz Artıyor, Sportif Performansımız Düşüyor!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Mali Tuğrul AKŞAR Parasal Gelirimiz Artıyor, Sportif Performansımız Düşüyor!

Parasal Gelirimiz Artıyor, Sportif Performansımız Düşüyor!

 20-futbol-kulubunun-geliri-5-milyar-euro-yu-asacak-4273617 1437 o

Tuğrul Akşar/5 Şubat 2014 Geçen hafta Deloitte Para Ligi’ni ve bu Lig’e giren takımları irdelemiştik.

 

Anımsanacağı üzere, iki Türk takımı Galatasaray 157 Milyon Euro’luk gelirle 16.sıradan, Fenerbahçe de 126 Milyon Euro’luk geliriyle 18.Sıradan Para Ligi’ne girebilme başarısı göstermişlerdi.

  

Futbolumuzun parasal gelişimi bakımından son derece önemli bu gelişmeye bu hafta bir de farklı yönden yaklaşmak istiyoruz.

  

Parasal gelirlerimiz artıyor ama sportif performansımız ne durumda?

 

Deloitte’un çalışması bize gösteriyor ki, Türk futbolu parasal gelir yaratmakta zorlanmıyor. Yarattığı parasal gelirle Avrupa’nın beş büyük liginin hemen arkasından gelen Spor Toto Süper Lig, ancak bir türlü sportif performansını yükseltemiyor.

  

Futbolumuzda Parasal Gelir Hızla Arttı

 

İktisadi ve mali açıdan bakıldığında, Türk futbolunun 2000 yılından itibaren hızla gelirlerini artırdığını gözlemliyoruz. 2000 yılında yaklaşık 150 milyon Euro’luk bir gelir yaratabilen Türk futbolu, geçen on üç yıllık süre içinde bu gelirini tam %356 oranında artırarak, 685 Milyon Euro seviyesine kadar getirebilme başarısı göstermiş.

  

 

Gelir

  

2000-2013 Arası Türk Futbol Pastasının Gelişimi (Milyon Euro)

 

Bu gelişim düzeyi aşağıdaki tablodan da net olarak görülebilir. Gelişim trendini doğrusal olarak çizdiğimizde, Türk futbol pastasının sadece 2001ve 2006 yıllarında  parasal artış tutarının on yıllık ortalamanın altına düştüğünü, bu yılların dışındaki  sezonlarda ise 2007 senesine kadar genellikle aynı ortalama artış düzeyiyle bir gelişim yaşadığını, 2010 yılında ise ortalamanın üzerinde bir gelir artışı kaydettiğini görüyoruz.

   

Futbolumuzdaki parasal gelirin daraldığı ya da yeterince büyümenin kaydedilemediği yıllara kısaca bir bakalım isterseniz.

  

Kriz Gelirleri Düşürdü!

 

2001 yılında Cumhuriyet tarihimizde yaşanılan en büyük finansal kriz, futbolun ekonomisini derinden etkiledi ve parasal gelirlerimiz sert bir şekilde düştü. Nitekim, yukarıdaki tabloda da krizin futbolun parasal gelirlerine olan etkilerini net olarak görebiliyoruz.

 

Gerçekten de çoğu kulübümüzün mevcut dövize endeksli borçlarının kurlardaki aşırı yükselmenin  etkisiyle astronomik bir artış kaydetmesi sonucu, bu dönemde futbolun tüm alanlarında sıkı bir bütçe uygulamasının yaşandığına tanık oluyoruz.

  

Önce Taraftar-Tüketicinin Gelirleri Azaldı

 

2001 yılında yaşanılan büyük ekonomik krizde taraftar-tüketicinin devalüasyon nedeniyle reel satın alma gücünün düşmesi, beraberinde maç günü ve logolu ürün satış gelirlerinde bir talep daralmasına neden oldu. Bununla birlikte, krizin etkisiyle sponsorluk, reklam ve medya gelirlerinde yaşanılan büyük düşüş  ve yine bu dönemde yayıncı kuruluşun dolar olarak ödediği naklen yayın bedellerini Türkiye Futbol federasyonu ile mutabık kalarak, daha düşük bir kurdan ödemesi (cari kur 1.2 TL iken, 0,793 TL’den kulüplere ödeme yapılmıştır)  futbol gelirlerinin önemli ölçüde düşmesine yol açtı.

  

2006 yılı ise, Türk futbolunun Almanya’da düzenlenen Dünya Kupası’na gidememesinin  diyetini ödediği yıl olmuştur. Her ne kadar mutlak değer olarak gelirlerimizde bir artış görünmesine karşın, 2006 senesinde elde olunan futbol gelirlerimizin büyüme hızı, on yıllık artış trendinin altında kalmıştır.

 

Bununla beraber Şükrü Saraçoğlu Stadyumunun 2006’da renove edilmesi, Türk futbolunun izleyen yılda parasal gelirlerinin artmasında çok önemli bir rol oynamıştır.

 

2008'de ise, Türkiye’nin Euro 2008’e gitme başarısı göstermesi, parasal olarak futbol gelirlerimize olumlu etki yapmış ve buna bağlı olarak Türk futbol gelirleri, 2008 yılında on yıllık ortalama artış trendinin üzerinde bir artış kaydetmiştir.

  

2010 yılında gerçekleşen naklen yayın ihalesi ile futbol gelirlerimizde yıllık bazda %149’a varan bir gelir artışı yaşanması, Türk futbol gelirlerinin ortalama trend artışının üzerinde bir gelir artışına ulaşmasına yol açmıştır.

  

2011 yılında ise TT Arena’nın faaliyete girmesiyle birlikte, Türk futbolunun maç günü gelirleri, kapı giriş gelirleri, sponsorluk gelirleri önemli bir artış kaydetmiştir. Bu gelişim özellikle izleyen yıllarda futbolumuzun parasal gelişiminde motor bir görev oynamıştır.

  

 Sportif Performansımız Düşüşte!

 

Türk futbolu 2000 ile 2013 arasında toplam gelirlerini yaklaşık 3.5 kat artırabilme başarısı gösterirken, aynı performansı ne yazık ki, sportif performansta yakalayamamıştır.

  

Türk Futbolunun Parasal ve Sportif Gelişimi (2000-2013)

 

Türkiye

Türkiye

Süper Lig

 

FIFA

UEFA

Parasal Gelir

Yıllar

Sırası

Sırası

Milyon Euro

2000

30

7

150

2001

23

8

130

2002

9

10

185

2003

8

11

235

2004

14

10

285

2005

11

14

335

2006

26

15

363

2007

16

14

425

2008

10

11

485

2009

41

11

525

2010

31

11

585

2011

28

10

600

2012

40

12

655

2013

43

11

685

  

2000 yılında Türk futbolunun FIFA sıralamasında yeri 30. sıra iken, 2001 yılında, 2002 Dünya Kupası’na katılmak için ortaya koyduğumuz sıra dışı performans, bizi yedi sıra yükselterek 23.sıraya taşımıştır. 2002 Dünya Kupası’nda gösterdiğimiz bu sıra dışı başarı, hemen arkasından FIFA konfederasyon kupasında ortaya konulan performans bizi 8.sıraya çıkartmıştır.

 

Euro 2008’de Türk Milli takımının ortaya koyduğu olağanüstü performans onu yeniden 11 sıraya kadar taşımış, ama daha sonraki yıllarda Avrupa ve Dünya Kupası elemelerini ıskalamamız, bizi sportif performansta serbest düşüşe mahkum etmiştir. Bunun sonucunda Türk Milli takımının FIFA sıralaması 2013’te 43., 2014'te de 45.sıraya kadar gerilemiştir.

  

UEfa SIRA

  

Oynadığımız Maçların Sadece Yüzde 46'sını Kazanabildik!

 

 Milli Takımımız 2000 ile 2013 yılları arasında Dünya Kupası ile Avrupa Kupası eleme ve finallerine ilişkin toplam 168 maç oynamıştır. Bu maçların 78’ini (%46) kazanırken, 44’ünde berabere kalmış (%26) ve kalan 46 maçı da kaybetmiştir (%27). Oynadığı maçların % 46’sını kazanmak Türkiye’yi daha yüksek bir sıraya taşımaya yetmemiştir.

  

UEFA’da Ne Yaptık? 

 

UEFA sıralamasını FIFA sıralamasıyla kıyasladığımızda, 2000-2013 arasında kulüpler bazında Türk futbolu sportif olarak, milli takım performansının üzerinde bir başarıya imza atmıştır. Nitekim, bu süreçte kulüplerimizin Avrupa Kupalarında ortaya koydukları performansa bağlı olarak toplanan puanlar, Türkiye’nin UEFA Ülke sıralamasında düşüş yaşamasına izin vermemiştir. Ancak, bu performansın kaynağına da bakıldığında da ağırlıklı olarak Galatasaray’ın topladığı puanlar UEFA Ülke katsayısı sıralamasında ülkemize önemli avantajlar sağlamıştır. 2000 yılında UEFA Kupası’nın kazanılması ve izleyen iki yılda yine Türk takımlarının ve de özellikle Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı başarılı maçlar ve 2000-01 ile 2012-2013 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale çıkma başarısı, 2012-13 sezonunda Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi’nde yarı finale yükselmesi, 2013-14’te ise, Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde, Trabzonspor’un da Avrupa Ligi’nde gruplardan çıkma başarısı göstermesi, Türkiye’yi UEFA’da  Özellikle kulüpler bazında daha yukarılara taşımıştır.

  

 

Sonuç

 

Türk futbolu Avrupa’da yarattığı gelir bakımından beş büyük ligin arkasından gelmesine karşın, ne yazık ki son on yılda gerek milli takımlar, gerekse kulüp futbolu bazında sportif başarıda beklenen performansı sergileyememiş, aksine on yıl öncesinin gerisine düşmüştür. Sportif performans yeterli olmamasına karşın geçen on üç yıllık süreç içinde, Türk futbol pastası sürekli büyümeye devam etmiştir. Beklenen ve olması gereken sportif performansa dayalı bir mali başarı veya mali başarının sonunda gelmesi gereken bir sportif performanstır. Oysa, Türk futbolu sportif başarıdan bağımsız, futbol otoritesi destekli naklen yayın gelirlerine göbeğinden bağımlı, kendi iç dinamikleriyle gelir yaratamayan bir lig haline gelmiştir.  Kısacası, ülkemizde futbol gelirleri “dış destekle”  artarken, sportif performans düşmeye başlamıştır. Bu çok doğal ve sürdürülebilir bir durum değildir aslında. Futbolumuz kendi iç dinamikleriyle gelir yaratmakta zorlandığı için Avrupa ile rekabet edebilecek bir kalite düzeyi ve rekabetçi yapıya da ulaşamamıştır.

  

Peki, sportif başarı neden gelmiyor sorusuna yanıt ise ayrı bir yazı konusunu gündeme getiriyor. Bunu da önümüzdeki haftalarda sizlerle paylaşacağız.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  19889  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Kimler Sitede

Şu anda 1434 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52748661

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1