Her geçen gün giderek ağırlaşan ve çekilmez hale gelen kriz, tüm dünyayı etkisi altına almış durumda. Herkes ve her kesim yaşanılan bu olumsuzluklara karşı ayakta kalma mücadelesi veriyor. Ekonomiden ticarete; ticaretten spora; spordan sosyal yaşama kadar yaşamın her alanında krizi yaşıyoruz ve etkileniyoruz. Yani anlaşılacağı üzere, küresel dengesizlik sadece ekonomiyi vurmuyor, herkes bu krizden payına düşeni alıyor. Herkes bir şekilde kendince krize karşı önlemler almaya çalışıyor. Ancak yaşanılan dengesizlik o kadar büyük ki, bu sorunu palyatif ve kısa vadeli çözüm önerileriyle atlatmak gerçekten olanaksız görünüyor.
Dalga dalga yayılan ve tüm dünyayı etkisi altına alan küresel kriz sonunda sporu da etkisi altına almaya başladı. Daha şimdiden 2010 yılında Güney Afrika’da yapılacak FIFA Dünya Kupası’nın akibeti meçhul hale geldi. G.Afrika’da daha maçların oynanacağı hiçbir stat turnuvaya hazır hale getirilemediği gibi, G.Afrika’nın yaşamış olduğu lokal sıkıntılar küresel problemlerle birleşince turnuvanın buradan alınıp başka bir ülkeye verilmesi bile dillendirilmeye başlandı.
Yine bir başka organizasyon ciddi tehdit altında. Bilindiği üzere 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası (Euro 2012) Polanya ve Ukrayna işbirliğiyle, bu iki ülkede düzenlenecek. Ancak özellikle Ukrayna’nın yaşadığı ekonomik ve mali sıkıntılar, turnuvanın Ukrayna bacağını şüpheli hale getiriyor.
Kısacası kriz tüm yakıcılığıyla futbolu da sarmalamış durumda. Yine bu bağlamda her gün yazılı ve görsel medyada gün geçmiyor ki, futbol kulüpleri hakkında olumsuz bir haber duymayalım. Zaten finansal sıkıntılarla boğuşan bir çok kulüp, krizin de olumsuz etkisiyle giderek borç batağına gömülüyor. Bunlardan çoğu, peşi sıra zarar açıklıyor ve kendilerini kurtarabilecek yeni oligarklar, şeyhler, baronlar bekliyor. Ancak, bu koşullar altında böylesi kurtarıcılar bulabilmek çok da kolay görünmüyor. Ne var ki, bununla beraber hala Premier Lig’e para akıtan Körfez şeyhleri de yok değil.
Bu olumsuzluk ve dengesizlikten kurtulabilmek için futbol kulüplerinin önlerinde almaları gereken acil aksiyonlar bulunuyor. Bu konuda hızlı davranan ve gerekli önlemleri alan kulüpler, rakiplerine göre daha az krizden etkilenmiş olacaklar…İşte biz bu yazımızda krize karşı kulüplerin ne gibi önlemler alabileceği üzerinde duracağız.{jcomments on}
FutbolEkonomi, 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.