Teşvik ve Şike: Endüstriyel Futbol Kendi Mezar Kazıcılarını mı Yaratıyor?
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Yönetim Tuğrul AKŞAR Teşvik ve Şike: Endüstriyel Futbol Kendi Mezar Kazıcılarını mı Yaratıyor?

Teşvik ve Şike: Endüstriyel Futbol Kendi Mezar Kazıcılarını mı Yaratıyor?

Tuğrul Akşar/ 16 Ocak 2007

Futbolumuz Şike depremiyle sarsılıyor. Türk futbolunda belki de milat olacak bir gelişme ile karşı karşıyayız.

Sacılıkça sürdürülen soruşturma kapsamında bazı kulüp yöneticileri tutuklandı ve bazı maçlara ilişkin ciddi iddialar  Polisçe ileri sürülüyor. İşte bugün bizim yaşadığımız bu olayları bundan tam beş yıl önce İtalyan futbolu yaşamış ve 2005-06 şampiyonu Juventus'un 28. şampiyonluğu elinden alınmış ve Serie-B'ye düşürülmüştü. Bugünü anlamak için belki de o günlere gitmek gerekiyor. Bu bağlamda 2005-06 yılında İtalyan futbolunda yaşanılan bu gelişmelere ilişkin 2007 yıklında kaleme aldığımız aşağıdaki makaleyi sizinle paylaşmak istiyorum.

  

GİRİŞ

 

Futbolun kendi içsel dinamikleri çoğu zaman futbolda bazı dengesizliklere neden oluyor. Her geçen gün parasallaşarak endüstrileşen futbol bir yandan kendini yeniden büyüterek üretebilmenin yolunu ararken, diğer yandan da bazı patolojilere neden olabiliyor. Bu iç dinamiklerdeki dengesiz gelişim yapısı futbolun yumuşak karnını daha zayıflatıyor ve bazı anti futbol öğelerinin bünyesine girmesine neden oluyor.  

Futbolda heyecan ve rekabetin en üst düzeyde tutulması tüm spor dallarında olduğu gibi futbol için de vazgeçilmez temel öğeyken, diğer yandan endüstriyel kaygılarla  futbol pastasının daha da büyütülmesi futbol dışı öğelerin futbola bir şekilde etkimesine zemin hazırlıyor. Endüstriyel döngü içinde oyuncu da, kulüp te, yayıncı kuruluş ta daha çok kazanmak istiyor. Durum bu olunca fayda maksimizasyonu sağlamanın yolu heyecan ve rekabeti en üst düzeyde tutarak, futbol pastasını büyütmekten geçiyor. Ancak bunu yaparken, teşvik, şike, doping gibi futbol dışı bazı ögelerin futbola sızdığını görüyoruz  ve İtalya’da olduğu gibi büyük skandallar ortaya çıkabiliyor.

Oysa futbol adı üzerinde sadece bir oyun...Ancak futbol endüstriyel bir karaktere kavuşsa da hala bir kar merkezi değil. Belki de tüm sorun futbolun kar merkezi yerine fayda merkezi olmasından kaynaklanıyor. Çünkü fayda maksimizasyonunda çoğu zaman rasyonellik aranmıyor ve fayda tek taraflı olabiliyor.

 

İtalya’da Ne Oldu ve İtalyan Futbol Federasyonu Nasıl Davrandı?

 

Anımsanacağı üzere İtalya’daki futbol skandalında Napoli, Torino ve Roma savcılarının bir yıl boyunca gizlilik içinde yürüttüğü soruşturmada; Savcıların dinlediği telefon konuşmaları sonucunda Juventus Genel Direktörü Luciano Moggi’nin, İtalya Futbol Federasyonu hakemlerinden sorumlu yöneticisi Pierluigi Pairetto ile yaptığı telefon görüşmelerinde bazı maçlara hakem tayinleri yaptırttığı; bunun yanısıra bir sonraki hafta karşılaşacakları takımların yıldız oyuncularını cezalı duruma düşürmek için hakemlere baskı yaptığı ortaya çıkmıştı. Giderek büyüyen bu skandala Juventus’un dışında daha sonra   Serie A'dan Milan, Fiorentina, Lazio, Udinese, Messina, Siena ile Serie B'den Arezzo, Cretone ve Avellino’nun da dahil olmasıyla, genişleyen soruşturma yargıya intikal etmiş ve yargılama sonucunda adı geçen kulüp, oyuncu ve yöneticilere önemli cezalar verilmişti.  

 

İTALYA’DAKİ SKANDALIN CEZA TABLOSU

 

 Roma spor mahkemesi 14 Temmuz 2006 günü verdiği kararla; İtalya’da futbol şike skandalıyla ilgili olarak FC Juventus, AFC Fiorentina ve SS Lazio’yu, İkinci Lig’e düşürürken, Birinci Lig’de kalan AC Milan’ı ise Avrupa Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktan men etti.

Skandal İtalyan Futbol Ekonomisini Nasıl Etkiledi?

Skandalın futbola reel etkisinin kesinlikle negatif yönde olduğunu belirtelim. Skandal nedeniyle öncelikle marka değerinizin zarar görmesi ve kulüp prestijinin zedelenmesi, futbolun endüstriyel gelir kalemlerinden alınabilecek payı sınırlandırıyor.  Başta sponsorluk gelirlerinde önemli düşüşler gözlemlenebiliyor. Çünkü sponsorluk geliri, doğrudan prestij ve marka olabilmeyle bağlı olduğundan, sponsorlar kulüple yeni sözleşmeler imzalamaktan kaçınabiliyor. Gerçekten de Lig’de/sektörde ismi hep şaibelerle anılan bir kulübün bu konularda ekstra gelir yaratması çok zordur. Bu gelir kaleminin yanısıra seyirci sayısı ve maç günü gelirlerinde önemli düşüşler yaşanabilmektedir. Ayrıca UEFA’nın uluslararası organizasyonlarına iştirak edememek, önemli gelir kayıplarına yol açmaktadır. Bu bağlamda özellikle Şampiyonlar Ligi gibi bir organizasyonun yaratacağı gelirden mahrum kalmak, kulübün bütçesini önemli ölçüde olumsuz etkilemektedir. Örneğin Juventus’un Şampiyonlar Ligi son beş yıllık ortalama geliri 35 mio dolar civarında.  Belirttiğimiz nedenlerle skandala bir şekilde karışan kulüplerin gelirlerinde önemli düşüşler yaşanabilmektedir. 

Skandalın İtalyan futboluna etkisine geçmeden önce kısaca İtalyan Futbol’unun parasal büyüklüğüne birlikte bir göz atalım.

Serie-A yıllık 1.5 milyar dolarlık gelirle, Avrupa futbol pastasının yaklaşık yüzde 12’sini tekbaşına üretiyor. Skandala karışan Serie-A ekiplerinden Juventus, Milan, Lazio, Fieorentina, Udinese, Messina, Siena ile Serie B'den Arezzo, Cretone ve Avellino’nun gelirleri toplamı ise 2004-05 itibariyle 862,7 Milyon dolara ulaşıyor. Bu tutar ise toplam futbol gelirlerinin yüzde ellisekizini oluşturuyor.  Skandala karışan kulüplerin toplam gelirlerini aşağıdaki tablodan görmekteyiz.

 

Toplam

Yayın

Ticari

(Mio Dolar)

Gelir

Gelirleri

Gelirler

Juventus

283,8

176,7

107,1

Milan

293,1

171,6

121,5

Lazio

131,2

75,7

55,5

Fiorentina

59,4

21,3

38,1

Udinese

50,1

17,6

32,5

Diğer 5  Kulüp

45,1

28,4

16,7

Toplam

862,7

491,3

371,4

Yukarıdaki tablodan da görüldüğü üzere yayın gelirleri İtalyan Serie-A’da çok önemli bir gelir kalemi. Skandala adı karışan 10 Kulübün toplam  gelirin yüzde ellisekizlik kısmını oluşturması, özellikle ikinci lige düşürülen Juve’nin ve eksi puanla Serie-A’da mücadelesine devam edecek olan diğer kulüplerin önümüzdeki sezon UEFA’nın organizasyonlarına katılma olasılığı çok düşük görülüyor. Bu olumsuzluk ciddi anlamda para kaybı anlamına geliyor.

 

Kulüpler Bu skandaldan Nasıl Etkilenecekler?

Skandalın 2006 haziran döneminde patlak vermesi ve henüz yıl sonu finansal tabloların çıkmaması nedeniyle, kulüplerin gelirlerindeki olumsuz değişimin henüz etkilerini göremiyoruz. Ancak, aldığımız bilgiler ve okuduğumuz haberlere göre ancak tahmini bazı varsayımsal tahminlerde bulunabileceğiz.

Ancak yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı skandala karışan kulüplerin gelirlerinde önemli  düşüşler bekliyoruz. Özellikle UEFA’nın organizasyonlarına katılamamak, kulüpleri naklen yayın gelirleri ve medya hakları bakımından ciddi sıkıntıya sokacak görünüyor. Bundan en çok etkilenecek kulüp olarak karşımıza Juventus çıkıyor. Juventus’un olası olumsuz etkilenmesine geçmeden önce Juventus’un genel mali ve iktisadi durumuna bir bakalım.

Juventus 2005-06 Yılsonu Finansal Göstergeleri (Milyon Dolar)

Toplam

Maç Günü

Yayın

Sponsorluk

Diğer

Yıl sonu

Yıllık

Gelir

Geliri

Geliri

Geliri

Gelirler

Zarar

Nakit Açığı

328,8

21,7

166,6

72,3

68,2

-28,3

23,8

Juventus’un 2005-06 sezonu faaliyet raporunda yer alan bilgilere göre kulüp 2005-06 sezonunu 328,8 milyon dolar gelir ve 28,3 milyon dolar net zararla kapatmış durumda. Aynı yıl itibariyle Juventus’un  yıllık net nakit açığı da 23,8 milyon dolar olarak gerçekleşmiş. Juve’nin toplam gelirlerinin bileşimine bakıldığında en önemli gelir kalemi olarak karşımıza 166.6 milyon dolarla yayın gelirleri çıkıyor. Yayın gelirlerinin payı toplam gelirlerin içinde yüzde elliye ulaşmış durumda. Bu gelir kalemini 72,3 milyon dolarla Sponsorluk gelirleri takip ediyor.

Juventus’un 2006-07 sezonu ilk çeyrek finansal rakamlarını 2005-06 sezonu ilk çeyrek rakamlarıyla kıyasladığımızda karşımıza aşağıdaki tablo çıkıyor.

 

2006/07

2005/06

Artış/Azalış

 

Sezonu

Sezonu

(%)

(Milyon Dolar)

İlk Çeyrek

İlk Çeyrek

 

Maç Günü Geliri

1,8

4,2

-57,1

Naklen yayın Gelirleri ve Medya Hakları

16,5

26,2

-37,1

Sponsorluk ve Reklam Gelirleri

7,8

19,7

-60,4

Oyuncu Satımından Gelirler

51,4

6,8

6500

Diğer Gelirler

4,8

0,9

4333

Toplam

82,3

57,8

42,4

Yukarıdaki tabloya göre skandal sonrası Juventus’un başta maç günü gelirleri olmak üzere tüm gelir kalemlerinde önemli düşüşlerin olduğunu görüyoruz. Maç günü gelirlerinde yüzde 57,1’lik  bir düşüş gözlemlenirken; sponsorluk ve reklam gelirlerindeki düşüşün ise %60.4 civarında olduğu görülüyor.  Naklen yayın gelirlerindeki düşüş ise yüzde 37,1. Futbolcu satım gelirlerini dikkate almadığımızda toplam gelirlerde %40’lık bir düşüş yaşandığı görülüyor.

Juventus’un Serie-B’ye düşürülmesi sonrasında Real Madrid’e giden başta teknik direktör Fabio CAPELLO olmak üzere, Patrick VIERA ve Zlatan İBRAHİMOVİC İnter’e; Gianluca ZAMBROTTA ile  Lilian THURAM Barcelona’ya; Emerson ile Fabio CANNAVARO Real Madrid’e transfer oldular.

Yıllık bazda Juventus’un en önemli gelir kaynağı olan yayın gelirlerinin bileşimi aşağıdaki tabloda görülmektedir.

Juventus 2005-06 Sezonu

(Milyon Dolar)

Naklen yayın Gelirleri

130,8

Şampiyonlar Ligi yayın Hakları

25,2

Diğer Medya yayın Hakları

10,6

Toplam

166,6

Torino ekibi son iki şampiyonluğunu kaybetmenin yanısıra, Serie B’ye düşürüldü ve lige -30 puanla başlamak cezasına çarptırıldı. Bu yaptırımlar sonucunda Juventus’un borsa değeri 240 milyon dolardan 188 milyon dolara kadar düştü. Yapılan analizler Juventus’un finansal durumunun ciddi ölçüde bozulduğunu gösteriyor. Serie-B’de bugün oynadığı 13 maç sonrasında aldığı 10 galibiyet 3 beraberlik sonucunda 24 puanla Torino’nun hemen arkasından ikinci sırada bulunuyor.  Gelirlerinin büyük bir kısmını sponsorlardan ve televizyon yayınından elde eden Juventus’un Serie B’ye düşmesi ile bu gelirlerinde yüzde 40’a varan oranda kayba uğrayan Siyah beyazlı kulüp 2005-06 sezonunda naklen yayın gelirlerinden 130 milyon dolar gelir elde etmişti. Diğer yayın ve medya gelirlerini de eklediğimizde yayın ve medya gelirleri toplamı 166,6 milyon dolara uğrayan Juventus’un bu sezon sonunda %40 civarında bir azalma bekleniyor. Yani buna göre Juve’nin bu gelirleri 100 Milyon dolar  civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Oysa Siyah beyazlı kulüp 2006–2007 sezonu için Juventus’un 135 milyon dolar düzeyinde yayın geliri elde etmesi planlanıyordu. Ancak kulübün Serie B’ye düşürülmesi ile yayıncı kuruluş Telepiu 2010–2011 sezonu sonuna kadar geçerli olan sözleşmeyi gözden geçirme opsiyonuna sahip oldu. Juve’nin bu sezon sonunda Serie-A’ya çıkması durumunda Telepiu bu sözleşmeyi devam ettireceğini açıkladı.

Seyirci ortalaması giderek düşen Juventus’un maç günü gelirlerinde de bir önceki sezona göre yüzde 57.1 civarında bir düşüş görülüyor. Juventus’un ayrıca Tamoil (geçtiğimiz sezon 22 milyon avro) ve Nike ile toplam 289 milyon avroluk sponsorluk anlaşmaları bulunuyor. Bu anlaşmalarda henüz bir değişiklik olduğuna ilişkin kulüpten bir açıklama yapılmazken; sponsorluk ve reklam gelirlerinde yüzde 60.7’ye varn oranda bir düşüş yaşandığı gözlemlenmektedir. İmaj kaybının gelirlerde bir azalmaya yol açması zaten beklenmekteydi..

Yaşanılan bu gelişmeler Milano borsasında işlem gören Juventus Football Club’ın mayıs ayında 2.5 avrodan işlem gören hisseleri bugün 1,79 Eurodan işlem görüyor. Piyasa değeri ise 288,5 milyon dolar civarında gerçekleşmiş durumda. Mahkeme kararının açıklandığı 14 Temmuz Cuma günü Milano borsasında 188.7 milyon dolara kadar gerileyen piyasa değeri aşağıdaki grafikten de net olarak görülmektedir.

image002

 

 Haziran ayı itibariyle 188,7 mio dolara kadar gerileyen Juventus hisseleri 29 Kasım itibariyle 1,79 Euro üzerinden işlem görüyor ve bugünkü piyasa değeri 288,5 Milyon dolara ulaşmış durumda.  Juventus’un kısa ve orta vadede bu skandalın olumsuz etkisinden kurtulabilmesi için 125 milyon euro civarında bir kaynağa ihitiyacı bulunuyor.

 

Diğerleri Ne Durumda?

 

Şike skandalından diğer kulüplere oranla nispeten daha az hasarla çıkan Milan’ın ligde kalması kararına çok fazla şaşırmamak gerekiyor. Silvio Berluscoli’nin kulübün başkanlığına geri gelmesi;  Brezilyalı futbolcu Kaka’nın sözleşmesinin 2011 yılına kadar uzatılması ve Şampiyonlar Ligi ön elemesinde başarılı olarak gruplara kalabilme başarısı gösteren Milan için işlerin çokta kötü gitmediğini söyleyebiliriz. Kulüp ayrıca Juventus’un oyuncularını transfer etme ihtimaline de sahip. Lige sadece -9 puanla başlayan ve oyuncularının büyük bir çoğunluğunu da kadrosunda tutabilen, sadece iyi bir paraya Shevcenko’yu Chelsea’ya satan Milan bugün 13 maçta aldığı 5 galibiyet 4 mağlubiyet ve 4 beraberlikle 11 puanda 15. sırada yer alıyor. Parasal gelirlerinde önemli bir azalma görülmüyor.

Dört yıl önce yaşadığı mali krizin etkilerinden hâlâ kurtulamayan Lazio, Serie B’ye düşmekle mali açıdan en büyük sıkıntıyı yaşayacak kulüp gibi görünürken; temyiz sonucunda Fiorentina ile birlikte Serie-A’da kalmalarına kar verilmesi başkent ekibini bir ölçüde de olsa rahatlatmış görünüyor. Ancak yine de her durumda Lig’e eksi puanla başlamış olmaları, onların İtalyan Kupası’nı kazanmanın dışında, UEFA organizasyonlarına katılamalarını çok zorlayacak gibi gösteriyor. Lazio’nun elde ettiği gelirlerinin yüzde 53’ünü yayın gelirleri oluşturuyor. Lazio 2004–2005 sezonunda 58,8 milyon dolar yayın geliri elde etti. 2006–2007 sezonunda Serie B’de mücadele edecek kulübün yayın gelirleri 1/3 oranında düşmüş durumda.

4 sezon önce yönetsel yanlışlıklar nedeniyle iflas ederek, İtalya dördüncü ligi olan C-2’e düşen ve daha sonra mülkiyeti el değiştiren Floransa ekibi Fiorentina, iki sezon önce Serie A’ya tekrar yükselmeyi başarmıştı. Üst üste mükemmel bir performans sergileyen Fiorentina, Juventus ve Lazio gibi önemli oyuncularını kaybetti. Ayrıca Şampiyonlar Ligi mücadelesinden de mahrum kaldığı  için yaklaşık 25 milyon dolar civarında bir maddi kayba uğramış oldu.

 

İtalyan futbolunda rekabet azalacak mı?

 

Bu tür skandallar dev endüstriyel ekonomilerde, pasta büyük olduğu için daha çarpıcı sonuçlara yol açıyor. En önemlisi endüstriyel futbolun kendisini yeniden üretim aracı olan reyting düşüyor ve o ligler güvenilirliğini zaman içinde yitirmeye başlıyor. Güvenilirlik düzeyinin düşmesi peşinden kalite ve rekabet sorununu da beraberinde getiriyor. Düşük rekabet reytingin yükselmesinin önünü kesiyor. Reyting yüksek olmadığında da sponsorların o lige olan ilgisi en alt düzeyde oluyor. Güvenilirlik düzeyinin yüksekliği, o ülke liginde gelirlerin artması için bir baz oluşturuyor. Endüstriyel futbolun en önemli gelir kaynaklarından olan sponsorluk gelirleri özellikle reytingi yüksek, marka olmuş  liglere daha çok yöneliyor. Naklen yayın gelirleri pastası buna bağlı olarak daha çok büyüyebiliyor.  Bu nedenle endüstriyel futbolda gelirlerin artması ve pastanın büyümesi tamamen heyecanın en üst düzeyde tutulmasına, yani reytinge bağlı. Bu nedenle endüstriyel futbolda reyting yaşamsal bir öneme sahip. Bunun içindir ki, endüstriyel futbol hiç bir zaman teşvik, şike, doping gibi kendi mezar kazıcılarının sistemde  gelişip, filizlenmesine izin vermiyor.  Bunun en tipik örneğini bu skandalla İtalya’da yaşamış olduk.  

İtalya’da patlak veren skandalın İtalyan futboluna genel etkilerine baktığımızda;


I. Kulüp bazında olumsuz etkiler

 

1.       Kulüplerin gelirlerinde önemli ölçüde parasal kayıpların yaşandığı;

2.       Zedelenen itibar ve olumsuz etkilenen marka değerinin, sponsorları ve medya haklarını olumsuz etkilediği;

3.       Önemli oranda yıldız oyuncularını satmak durumunda kaldıkları;

4.       Kulüplerin rekabet güçlerinin önemli ölçüde zayıfladığı;

5.       Borsada işlem gören kulüplerin borsa değerlerinde önemli düşüşler yaşandığı;

6.       Ayrılan futbolcular yüzünden takımların piyasa değerlerinde ciddi düşüşlerin meydana geldiği;

 

II. Ülke Futbolu Bazında Olumsuz Etkiler,

 

1.       Lokal ligde rekabet kalitesinin düştüğü,

2.       Futbol pastasının küçüldüğü,

3.       Ülke dışına giden oyuncular nedeniyle Serie-A’nın reytinginde bir düşüş yaşandığı,

Görülüyor.

 

Endüstriyel Futbol’da Şikeye Yer Yok!

 

İtalyan Spor Mahkemesi emsal olmaması ve bu tür olayların önüne geçebilmek bakımından Serie-A ve B’de en ağır cezaları verdi. Bu cezalar verilirken, kimsenin endüstriyel gücüne bakılmadı ve “eyyam” yapılmadı, Reytingi dikkate alınmadı. Çünkü endüstriyel futbolun gerekleri buna izin veremezdi, vermedi de...Endüstriyel futbol ya da futbolun endüstrisi, “futbol dışı haksız kazançların” legalleştirilerek, kanıksanması şeklinde algılanamaz. Endüstriyel futbol pastanın daha fazla büyütülebilmesi ve daha fazla parasal gelir yaratılabilmesi açısından heyecanı ve rekabeti hep en üst düzeyde tutmaya çalışır. Diğer yandan da popüler kulüpleri de bir şekilde bu yarışmaların içinde tutarak, reytingi yüksek tutmanın yolunu arar. Futbol kulüplerinin kendilerine haksız sportif ve mali kazanç sağlamalarının yolunu ve önünü kesmeye çalışır. Çünkü endüstriyel pastanın kendisini büyütebilmesinin yolu yüksek reytingden geçmektedir.  Bunun mantığı çok sade ve basit…Zira,  endüstriyel futbolun kendisini yeniden üretebilmesinde en önemli araç olarak karşımıza “reyting” ne kadar yüksekse, endüstriyel dönüşüm de o denli yüksek oluyor. Futbolun endüstrileşmesinin temelinde yatan dinamik te budur aslında…

Reytingin yüksekliği “yarışmacı ruhun” zirve yapmasını gerektirir. Şikenin, haksız rekabetin, dengesiz güçlerin yarışmaya, daha doğrusu yarışmamaya çalıştığı bir ligde reyting zamanla düşer. Futbol müşterisinin ilgisi, heyecanı kaybolur. Tribünler boşalmaya, yayıncı kuruluş decoder satamamaya başlar. Çünkü her sezon başında kimin şampiyon olacağı resmi olarak deklare edilmese de oluşan gizli konsensusla zaten belirlenmiştir.

Yıllarca her türlü rüşvet, irtikap, şike ve doping gibi yarışmacı zihniyetin ve futbolun ruhuna aykırı olguları bünyelerinde barındıran “Doğu Bloku” ülkelerinin futbol liglerinin reytingi ne olmuştur ki? Hadi “Doğu Bloku “ yıkıldı. Daha yakın tarihten konuşalım. Şike söylentilerinin hiç bir zaman kesilmediği Bulgaristan, Romanya gibi ülke liglerinin reytinglerinin düşük olmasının nedeni sizce nedir?

 

Neden mi?

 

Kısacası, şike, endüstriyel futbolun ve futbolun endüstrisinin ruhuna aykırıdır. Daha baştan heyecanı ve rekabeti öldürür, reytingi düşürür, hatta yok eder… Bu ögeler anti- endüstriyel futbol ögeleridir.

FIFA ve UEFA bugün dünya ve Avrupa futbolunun patronları olarak bu konularda ciddi yaptırımlar getirmişlerdir. Hoş… Burada FIFA başkanı Blatter’in “rüşvet”le yargılanması tam bir ironi oluşturuyor ve tüm bu yazdıklarımızı neredeyse alıp götürecek, somut bir durum gibi karşımızda duruyor…

 

Ama benim asıl vurgulamak istediğim olgu şudur:

 

Bu işin endüstrisinden en fazla nemayı alan Ligler, bu tür gelişmeye kesinlikle izin vermemektedir. Bugün İtalyan futbol endüstrisi yıllık 1,5 milyar dolar bir gelir yaratmaktadır ve 2,3 milyar dolar gelir yaratan Premier lig’in hemen arkasından ikinci sırada yer almaktadır.

Avrupa ve dünya futbolunu domine eden beş büyük lig, aynı zamanda endüstriyel futbolun da gözbebeğidir. Bu liglerin yıllık yarattığı futbol pastası yaklaşık 6 milyar dolara yaklaşmaktadır ki, bu ligler "bu pastayı daha nasıl büyütebiliriz?" in peşindedir.

Bu tür futbol dışı illegal olaylar ve olguların, bu pastayı büyütmenin önündeki en büyük engel olduğunu bu ülkeler çok iyi bilmektedir. Ve bu nedenle 1992’de Fransa şampiyonu Marsilya, 1982’de İtalyan Milan küme düşürülmüştür.

Futbol endüstrileştikçe şeffaflaşıyor. Oysa bu tür anti-endüstriyel olguların ise tek istemedikleri gelişim şeffaflıktır. Bu nedenle endüstrileştikçe futbol kendi kurum ve kurallarını daha üst düzeyde çıkartabilmekte; futbol zevki, futbolun emrine verilen paralarla giderek artmaktadır.
Daha güzel statlarda, daha güzel malzemelerle ve olağanüstü görsellikte show devam etmektedir. Bu show devam ettiği sürece bu ülkeler, yasadışı yollardan sportif ve mali başarı kazanan takımlara asla hoşgörü göstermeyecekler; kişiye, kuruma bağlı bir ”eyyam” içine girmeyeceklerdir.{jcomments on}

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  28547  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43822260

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 13 11 2  0 35 13 22 35
2 Fenerbahçe 13  10   2 1 36  12   24

32

3 Samsunspor 14 9 2  3

29

14 15

29

4 Eyüpspor 14  6   5  3 21 15 6 23
5 Beşiktaş 13 6 4  3  22  15 7 22
6 Göztepe 13 6 3 4 24  19 

  5

 21 
7

Başakşehir

13 5  4  4 21 18 3 19
8 Ç.Rizspor 13 6 1

6

15 20 -5 19
9 Sivasspor 14 5 3 6 18    22  -4 18
10 Konyaspor 14 5 3 6 16 21 -5 18
11 Antalyaspor 13 5 2 6

17

25   -8 17
12 Trabzonspor 13 3 6 4 18  16 2 15
13 G.Antep FK 13 4 3

6

19  21  -2  15
14 Kasımpaşa 13 3 6 4 16 19 -3 15
15 Alanyaspor 13 3 5 5 12 16 -4 14
16

Kayserispor

13

2

6 5 13 25 -12 12
17 Bodrum FK 14 3 2 9 10 21 -11 11
18 Hatayspor 13 5 7 12 20  -22 8

19

A.Demirspor 13 0 2 11 9 31 -22

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.