Futbol Kulüplerinde Sürdürülebilir Kârlılık Yolları
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Mali Diğer Yazarlar Futbol Kulüplerinde Sürdürülebilir Kârlılık Yolları

Futbol Kulüplerinde Sürdürülebilir Kârlılık Yolları

1a1PFB-1

Futbolekonomi- 5 Eylül 2025 Avrupa kulüp futbolu, son on yıllarda genişleyen müsabakalar, uluslararasılaşma ve ticari inovasyonun da etkisiyle güçlü bir gelir artışı yaşadı.

Ancak son yıllar bu gidişatı sınadı. COVID-19 salgını operasyonları aksatırken, medya ortamındaki devam eden değişimler, tarihsel olarak güvenilir gelir akışları üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Buna paralel olarak, düzenleyici çerçeveler finansal sürdürülebilirliğe giderek daha fazla öncelik vererek, kıta genelindeki kulüplerin faaliyet ortamını yeniden şekillendiriyor.

Bu makale özetle:

Artan gelirlere rağmen birçok futbol kulübünün zarar ettiğine dair yaygın algıyı inceleyerek, Avrupa futbol kulüplerinde sürdürülebilir kârlılığa ulaşmanın yollarını analiz etmektedir. Makale, 2018/19 sezonundan bu yana elde edilen mali verileri kullanarak, uzun vadeli finansal başarı gösteren kulüpleri dört ana kategoriye ayırır. İlk olarak, Bayern Münih, Manchester City ve Real Madrid gibi dev gelir yaratan büyük kulüplerin ticari ve sportif hakimiyet ile maliyet disiplini sayesinde nasıl sürekli kârlı olduklarını açıklıyor. İkinci olarak, Celtic ve RB Salzburg gibi yerel liglerinde dominant olan orta ölçekli kulüplerin, UEFA müsabakalarından elde edilen düzenli gelirler ve oyuncu transferlerinden sağlanan kârlarla nasıl sürdürülebilir bir model oluşturduğunu gösteriyor. Üçüncü olarak, Atalanta ve Brighton gibi kulüplerin, oyuncu geliştirme ve stratejik transferlerle önemli getiriler elde ederek gelir ölçeğinden ziyade yetenek yönetimiyle kârlılık sağladığını belirtiyor. Son olarak, Rayo Vallecano ve SD Eibar gibi kulüplerin, gelir ölçeklerine bakılmaksızın yalın ve maliyet odaklı operasyonlar yürüterek nasıl kârlı kalabildiğini vurguluyor. Ancak bu modelin sportif başarıya bağlı kırılganlıklarını da ortaya koyuyor.

Yukarıdaki özetten sonra makalemize devam edecek olursak;

Artan gelirlere rağmen, futbol kulüplerinin yapısal olarak zarar eden kuruluşlar olduğu ve değer yaratmanın büyük ölçüde net kârlılıktan ziyade varlıkların değer artışından kaynaklandığı yönünde yaygın bir algı mevcuttur. Nitekim, bu kapsamda Avrupa’da birçok kulüp hâlâ zararla faaliyetini devam ettiriyor.

Bu makale, 2018/19 sezonundan bu yana denetlenmiş mali verileri inceleyerek, uzun yıllar boyunca sürdürülebilir kârlılık gösteren Avrupa kulüplerini belirlemektedir. Bu kulüplerin performansı, sürdürülebilir başarının pratikte nasıl görünebileceği konusunda sektör genelinde bize değerli dersler sunuyor.

1PFB1


Devasa Gelir Yaratan Devler

Ticari ve sportif hakimiyet, kârlılığa giden en sağlıklı yol olmaya devam ediyor. Son altı sezonda en kârlı Avrupa kulüpleri arasında FC Bayern Münih, Manchester City FC ve Real Madrid CF yer alıyor; bu kulüpler, ölçekleriyle sektörün geri kalanından ayrılan gelir devler olarak karşımıza çıkıyor.

  
 2PFB2

Bu kulüp profillerinin ortak özellikleri bulunuyor….

Dev kulüplerin olağanüstü ticari güçleri ve uluslararası erişimleriyle, dünya futbolunda sürekli olarak en yüksek gelirleri elde edebiliyor; oyuncu takaslarının dışında güçlü bir kulüp kârlılığına sahipler. Bu bağlamda, kulüplerin 2018-2024 ortalaması: Bayern Münih’te 59,8 milyon €, Manchester City’de 102,5 milyon €, Real Madrid’de 28,0 milyon € olarak gerçekleşmiş durumda. Bu kulüpler bir yandan kârlılıklarını artırırken, diğer taraftan maliyet disiplinini dev koruyorlar. Örneğin, bu kulüplerde personel-maliyet-gelir oranları 2018/19 sezonundan bu yana sırasıyla ortalama %56, %61 ve %59 olarak gerçekleşti. Bunların tümü tipik olarak önerilen seviyelerin oldukça altında kalıyor. Gelir ölçeği ve kontrollü harcamalar arasındaki bu denge, sürdürülebilir finansal performanslarının da temelini oluşturuyor.

Bayern Münih, 32 yıl üst üste açıkladığı kâr ile uzun vadeli istikrarıyla öne çıkıyor. Manchester City'nin gidişatı daha değişken olsa da, UEFA Şampiyonlar Ligi zaferiyle, 2019/20 sezonundaki 143,5 milyon euroluk rekor zararını bu performansıyla telafi edebildi. Real Madrid ise, 2023/24 sezonunda yıllık kulüp geliri 1 milyar euroyu aşan ilk kulüp olmasının yanısıra, hem kârlılığını koruyup hem de genç yeteneklere ve altyapıya sürekli yatırım yapan ve düzenli ticari gelire sahip bir kulüp. Real Madrid sürekli ve düzenli artan oranda gelir yaratabilme gibi eşsiz bir kapasiteye sahip.

Bu vakalar, ölçek, küresel pazarlanabilirlik ve finansal disiplinin bir araya gelmesinin, elit takımlara önemli yatırımlar yapılsa bile nasıl istikrarlı bir kârlılık sağlayabileceğini göstermektedir.

UEFA'nın yenilenen Şampiyonlar Ligi formatı ve genişletilmiş FIFA Kulüpler Dünya Kupası'ndan beklenen ek gelirlerle, futbolu domine eden bu üçlü avantajlarını daha da artırmak için iyi konumda bulunuyorlar. En önemlisi, Bayern, City ve Real Madrid'in sportif hegemonyalarını sürdürme becerileri, tepkisel kararlar yerine ölçülü finansal kararlar alarak güçlü bir konumda faaliyet göstermelerini sağlıyor. Buna karşılık, Avrupa futbolunun başat kulüpleri içinde devasa gelir elde eden diğer kulüpler bu süreçte önemli gelirler elde etseler de ne var ki, bu üçlünün kârlılıklarına ulaşamadılar. Bu da ölçek ekonomisinin tek başına, futbolda her zaman devasa gelire ulaşılsa bile, olması gereken kârlılığa ulaşılmasında yeterli olamayacağını gösteriyor.


Yerli Egemenler

Sportif hâkimiyete dayalı, ancak farklı bir ölçekte olan bir model de, Avrupa'nın orta ölçekli liglerinde (çevre ligler) lider olarak faaliyetleri sürdüren kulüplerdir. İskoçya'da Celtic FC, Avusturya'da RB Salzburg ve yakın zamana kadar Hollanda'da AFC Ajax bu segmente uygun tipik örneklerdir. Bu kulüplerin yerel gücü, geleneksel olarak uzun vadeli planlamanın temelini oluşturmuştur. UEFA müsabakalarına (genellikle Şampiyonlar Ligi) düzenli katılım, istikrarlı yayın ve ödül parası bu kulüpleri liglerinde rekabet üstünlüğüne taşımıştır.  UEFA’dan gelen düzenli parasal gelir, bu kulüplere, bazen oyuncu transferleri gelirleri dışında futbol faaliyetlerinde kârlı operasyonlar yürütme potansiyeli sağlamıştır. Ayrıca transferlerden elde edilen düzenli kârlar sayesinde, bu kulüplerin gelir ve kârlılıkları önemli seviyelere ulaşmıştır.

  
 3pFB3

Toplam oyuncu takasları mütevazı bir seviyede kalsa da (ortalama 4,1 milyon euro), Celtic FC bu model içindeki çok az sayıdaki kulüpten birisi olarak kendisini somutluyor. Analiz edilen dönemde kulüp, istikrarlı gelirleri (özellikle güçlü maç günü geliri), disiplinli maliyet kontrolü ve düzenli Avrupa katılımının birleşimi sayesinde ortalama 9,3 milyon euro kâr elde etti.

RB Salzburg, bu model içindeki en etkili sonuçlara ulaşan bir kulüp örneği olarak karşımıza çıkıyor. İncelenen dönemde, ortalama 23,0 milyon euro kâr elde ettiler ve bunu ortalama 29,3 milyon euroluk oyuncu transferi izledi. Transferler hariç tutulduğunda bile, kulüp kârlılığını korudu ve personel-maliyet-gelir oranı ortalama %54'te kaldı; bu oran 2023/24 sezonunda %37'ye kadar düştü. Güçlü yerel hâkimiyetleri, istikrarlı Avrupa sıralamaları ve Red Bull ağı aracılığıyla dünya standartlarında oyuncu izleme deneyimi, Avrupa'nın en istikrarlı ve finansal olarak sürdürülebilir kulüplerinden birini ortaya çıkardı.

AFC Ajax, tarihsel olarak hem Celtic hem de Salzburg'un stratejik avantajlarını birleştirdi: Celtic'in ölçeği ve taraftar kitlesi, Salzburg'un oyuncu geliştirme ve transfer uzmanlığı. Bu, onları uzun yıllar boyunca modelin en eksiksiz örneği haline getirdi. Ajax, bu dönemde Matthijs de Ligt (86 milyon €), Frenkie de Jong (86 milyon €) ve Antony (95 milyon €) gibi transferlerden elde ettiği güçlü oyuncu transferi fazlalarıyla desteklenen ortalama 11,5 milyon € kâr elde etti. Ancak, PSV ve Feyenoord'un iç sahadaki artan rekabeti, iç sahadaki hâkimiyetlerini zayıflattı ve bu alandaki sonuçların zayıfladığı bir dönemde transferlere daha fazla güvenmelerini zorunlu kıldı. Bu da, iç saha kontrolünün artık garanti olmadığı bu modelin kırılganlığını ortaya koydu.

Bu örnekler bir arada değerlendirildiğinde, orta ölçekli pazarlardaki yerel hakimiyetin, tekrarlayan Avrupa gelirlerini disiplinli maliyet kontrolü ve pozitif ticari dengelerle birleştirerek, kârlılık için nasıl sağlam bir platform sağlayabileceğini göstermektedir. Ancak asıl zorluk, bu hâkimiyeti sürdürmektir. Ajax'ın da deneyimlediği gibi, model bir kez tartışıldığında, daha kırılgan hale gelir ve kulüpleri kârlılığı korumak için ticari faaliyetlere daha fazla güvenmeye zorlar. Aynı zamanda, uzun süreli tek kulüp hâkimiyeti, yerel bir ligin ticari cazibesini azaltabilir ve nihayetinde baskın kulübün büyüme fırsatlarını sınırlayabilir.


Ticaret ve performans

Düzenli olarak kâr eden üçüncü bir kulüp grubu, oyuncu geliştirme, oyuncu izleme ve transferlerdeki mükemmellikleriyle tanımlanabilir. Bu kulüpler, öncelikle gelir ölçeğine güvenmek yerine, yetenekleri belirleyip geliştirerek ve ardından satışlar yoluyla önemli getiriler elde ederek sürdürülebilir modeller oluşturmuşlardır. Yerel liglerinin en üst sıralarında mücadele ederken ve genellikle Avrupa kupalarına katılmaya hak kazanırken, hedefleri finansal olarak kontrollü ve stratejik bir şekilde liderlere meydan okumaktır.

Avrupa'nın başlıca pazarlarında, Atalanta BC bu modeli örneklendirerek, Dejan Kulusevski (44 milyon euro) ve Cristian Romero (55 milyon avro) gibi transferleri de içeren güçlü bir oyuncu takas fazlası sayesinde 2018-2024 yılları arasında ortalama 25,4 milyon euro kâr elde etti. UEFA müsabakalarına düzenli katılım ve disiplinli maliyet yönetimi (ortalama %61 personel maliyeti-gelir oranı), İtalyan kulübünü en üst gelir diliminin dışında Avrupa'nın en verimli operatörlerinden biri konumuna getirdi.

Son sezonlarda Brighton & Hove Albion FC, analiz edilen dönemde ortalama 9,8 milyon euro kârlılıkla bu model için bir başka ölçüt haline geldi. Moisés Caicedo ve Alexis Mac Allister'ın örneklediği akıllı kadro kurma ve transferler sayesinde Seagulls, olağanüstü toplam oyuncu transferini (2022/23: 101,9 milyon euro; 2023/24: 79,3 milyon euro), Premier Lig performanslarındaki iyileşme ve UEFA müsabakalarındaki katılımlardan elde edilen artan medya gelirleriyle birleştirdi.

Benzer bir yaklaşım, kârlılığın genellikle transfer gelirlerine daha da bağımlı olduğu orta ölçekli pazarlardaki (çevre liglerde) bazı kulüpler tarafından da benimsenmektedir. Sporting Clube de Braga (ortalama kâr 11,2 milyon €) ve AZ Alkmaar (ortalama kâr 7,6 milyon €), işletme zararlarını karşılamak için sürekli olarak oyuncu transferlerinden yararlanan açık örneklerdir. Daha küçük gelir kaynaklarının yapısal zorlukları hâla ortadadır: Rekabetçi kalma ve Avrupa kupalarına düzenli olarak katılma çabalarında, her iki kulüp de önerilen eşiklerin üzerinde personel maliyeti-gelir oranlarıyla faaliyet göstermektedir (Braga, %94; AZ, %72), bu da korumaları gereken hassas dengeyi vurgulamaktadır.

  
 4pFB4

Cazip liglerde ve pazarlarda faaliyet gösteren kulüpler için oyuncu takası kârlılığa giden uygun bir yol sağlayabilir. Ancak bu modelin kendine has riskleri vardır: Avrupa futbolunda tek bir sezonluk performans eksikliği ve düşük performanslı bir transfer dönemi (futbolda her zaman bir olasılıktır) hızla önemli kayıplara yol açabilir.


Verimli operatörler

Kârlı kulüplerin son grubu, gelir ölçekleri veya ticari fazlalıklarıyla değil, yalın ve maliyet odaklı operasyonlar yürütme becerileriyle tanımlanabilir. Genellikle daha zengin yerel rakiplerin gölgesinde rekabet eden bu kulüpler, sahada ve saha dışında harcamalarını mümkün olduğunca optimize etmeye çalışarak kârlılığa ulaşırlar; bu, sportif performans düşüklüğü veya küme düşme riskiyle karşı karşıya olsa bile.

Bu yaklaşım, özellikle güçlü medya gelirlerine sahip liglerde uygulanabilir; bu ligler, ihtiyatlı bir yönetimle daha küçük kulüplere bile kârlı kalmaları için gereken finansal temeli sağlar. İspanya en belirgin örneklerden bazılarını sunar. Bu sezon 24 yıl aradan sonra ilk kez UEFA kupasına dönen Rayo Vallecano, İspanya ikinci liginde iki sezon geçirmesine rağmen, analiz edilen dönemde ortalama 5,1 milyon euro kâr elde etti. Benzer şekilde, SD Eibar da La Liga'daki uzun dönemli kârlarından 2021'de ikinci lige döndükten sonra zarara uğradı.

Bu vakalar, bu modelin hem olanaklarını hem de zayıf noktalarını ortaya koyuyor: Kârlılık, en üst düzeyde maliyet bilincine sahip bir yönetimle elde edilebilir, ancak küme düşme, finansal istikrarı hızla baltalayabilecek her zaman mevcut bir tehdit olmaya devam ediyor.


Hırs ve sürdürülebilirlik arasında denge kurmak

Her yol, ölçek, yerel hakimiyet, yetenek geliştirme veya verimlilik gibi belirli yapısal avantajları yansıtır; ancak hepsi iki ortak paydada buluşur: disiplinli maliyet yönetimi ve spor tutkusunun finansal gerçeklikle uyumlu hale getirilmesi.

Yerleşik kulüplerin bu modeller dahilinde kârlılıklarını sürdürebilmelerine rağmen, bu konuma ulaşmanın genellikle önemli yatırımlar gerektirdiğini belirtmek de aynı derecede önemlidir. Elit lige yükselmek, yükselmek veya en üst seviyede tutunmak isteyen rakip kulüpler, istikrara kavuşana kadar genellikle en ağır kayıpları yaşayanlardır.

Dolayısıyla finansal sürdürülebilirlik, pazar büyüklüğü, taraftar kitlesi, sahiplik iştahı ve rekabet ortamı gibi bağlamlara göre uyarlanmış bilinçli stratejik tercihlere bağlıdır. Ticarete aşırı bağımlılıktan, yerel hakimiyetin kırılganlığına ve sürekli mevcut küme düşme tehdidine kadar riskler devam etmektedir; ancak kanıtlar, kârlılığın çok farklı kulüp türlerinde elde edilebileceğini göstermektedir.

Futbol, ​​değişen medya dinamiklerine, yeni rekabet formatlarına ve gelişen düzenleyici çerçevelere uyum sağlamaya devam ettikçe, finansal sürdürülebilirliği sportif tutkuyla dengeleme yeteneği her zamankinden daha belirleyici olacak.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  8  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Futbol Ekonomi Site Yetkilisi Perşembe, 22 Eylül 2011.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1646 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51848340

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1