Fenerbahçe’nin Final Oynama Sendromu
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet GÜVENER Fenerbahçe’nin Final Oynama Sendromu

Fenerbahçe’nin Final Oynama Sendromu

fenerbahce cska moskova canli takip 1463336611 4111

Ahmet Güvener- 17 Mayıs 2016 Dün Fenerbahçe’nin mucize yaratmaya ramak kalıp uzatmalarda CSKA’ya Euroleague Kupasını kaptırmasından sonra Twitter’da konuyla ilgili görüşlerimi “Mucize gerçekleştirecekken, maçı veren FB için bahane hazır: Sloven hakem. Gerekirse, hakemi de yeneceksin. Maalesef FB final oynayamıyor” cümleleriyle paylaşmak gafletinde bulundum.

Dünden beri ciddi anlamda Fenerbahçeli taraftarlardan yedi sülalem ile ilgili yorumlar alıyorum. Tabii ki böyle stresli bir maç üzerine hemen yorum yapmak taraftarları sinirlendirmiştir. Bu da benim büyük hatam. Twitter’daki profil ne demek istediğimi ne o zaman, ne de şimdi anlamaya pek müsait olmadığı için daha yakın dostlarıma ve facebook arkadaşlarıma ne demek istediğimi anlatayım.

 

Öncelikle 2 defa Final Four oynayarak Fenerbahçe Türkiye’nin en başarılı erkek basketbol takımı unvanını kazanmıştır. (Euroleague ve Eurocup bence aynı kategoride telakki edilemez değildir de) İkinci söyleyeceğimi beni çok yakından tanıyanlar onaylayacaklardır. Benim GS sempatizanı olmam ile yazdıklarımın bir alakası yok. Fanatikler için buna inanmak zor ama aynı şeyler GS’ın da başına gelse yine yazardım. Sadece GS’lı bilindiğim için daha az küfür yerdim.

 

Öncelikle şunu söyleyeyim. Ben maçı seyretmedim. ABD’de maçı yayımlayan kanal yok. Maçı twitter üzerinden takip ettim. Önce 20 sayı fark yenen bir ilk yarı, sonra mucizevi şekilde bu farkın kapanması ve uzatmaya gidilmesi. Uzatmada maçı CSKA’nın kazanması. Twitter’da zaman zaman özellikle Sloven hakem için eleştiriler oldu. Benim bildiğim bu kadar. Maçı seyretmeden yukarıdaki yorumu yaptım. Çünkü maçtan önce çok yakın eski basketbolcu FB’li bir arkadaşıma maçın favorisi FB olmasına rağmen FB’nin hem futbolda, hem de basketbolda final kazanmakta zorlandığını yazmıştım.

 

Fenerabahçe futbolda son 10 yılda tam 13 final oynamış. Bunun 9’unu kazanamayarak 3 lig, 3 Türkiye Kupası ve 3 Süper Kupa kaybetmiş. FB gibi büyük bir takım için bu tesadüf olamaz.

 

Fenerbahçe erkek basketbol takımı Final Four’da son iki senede 4 maç yapmış 2 maçı farklı kaybetmiş, bir maçı uzatmada kazanmış ve bir maçı da yine uzatmada kaybetmiş. Üstelik bu sene Final Four’un favorisi. Bu da bence sıkıntılı bir durumun göstergesidir. Yani basketbolda da finallerde zorlanıyorlar.

 

Benim yorumum şöyle: Aziz Yıldırım’ın kulübü ve takımları yönetme biçimi oyuncuları final maçlarında strese sokuyor. Buna psikolojide performans endişesi (performance anxiety) deniyor. Final oynayan her takımda bu endişe vardır, iyi yönetilirse sonuçlar iyi olur. Bence FB’li dostlarım olayın bu yönünü düşünmeli.

 

Gelelim hakemliğe. Ben hakemliğin bir maçın sonucunu etkileyeceğini bilecek kadar bu işin içindeyim. Spor’un hangisi olduğu fark etmez. Hatalı verilen bir penaltı ile kazanılan kupa ya da son anda steps çalınmadığı için kaybedilen başka bir kupa.

 

Hakemler hata yaparlar. Bazen yanlış gördüklerinden ya da yorumladıklarından, bazen de dış psikolojik faktörlerin etkisi altında kaldıklarından. Tabii çok nadiren de olsa hakemler bilerek – bir menfaat karşılığı- maçı kötü ve yanlı yönetebilirler. Ama son Euroleague finalinin bu kategoride telakki edilmesi bence çok zor. Üstelik FIBA Başkanı bir Türk iken buna cesaret edemezler. Komplo teorisini çok seven ülkemiz insanlarının bir kısmının böyle düşündüğüne eminim. Ama konumuz komplo teorisi değil.

 

Özellikle takım kalite ve performanslarının birbirine çok yakın olduğu maçlarda sonuca tesir eden hakem hataları daha da önemlidir. Onun için bu maçlara en iyi hakemler verilirler. Buna rağmen bu hakemler taraftarlara ve idari/ teknik yöneticilere göre maçı yaptıkları hatalar ile bir taraftan alıp başka bir tarafa verebilirler. Hatalar olmuştur ve maçın sonucunu etkilemiştir.

 

Ama bence yönetimler maçın kontrol ve idare edebilecekleri yönlerine konsantre olmalıdırlar. Çünkü hakemlerin kararlarını kontrol edemezler, ama etkilemeye çalışabilirler – örneğin itiraz ederek – aynı şeyi rakip de yapabilir. Üstelik maçtan sonra mağlubiyeti hakemlere yormak daha sonraki maçlar için takım açısından sağlıklı bir durum değildir. Oyuncular mağlubiyete kendi hatalarının değil hakemin neden olduğunu düşünerek kendilerini geliştirmekten imtina edebilirler. Meraklısı ünlü spor psikoloğu Bill Beswick’in bu konudaki makalelerine bakabilir.

 

Gelelim dünkü maça. Tekrar edeyim maçı seyretmedim ve de basketbol hakemliğini bilmem. İddialara göre maçın uzatmasında verilmeyen stepsler ve fauller maçı CSKA’ya kazandırmış. Doğru olduğunu varsayıyorum. Ama birileri de şu sorularıma cevap versin: Takım olarak ilk yarıyı neden FB 20 sayı geride tamamladı? İkinci yarıda bu farkı kapatmak için FB inanılmaz bir mental ve fiziki efor sarf etmiştir. Bu efor artı 2 gün önceki uzatmalardaki fiziki ve mental yorgunluk finalin uzatmasında FB’yi olumsuz etkilemiş olamaz mı? İlk yarı daha az farkla geride tamamlansa belki şu anda FB’nin şampiyonluğunu kutluyor olacaktık. O zaman stepslerden ve faullerden konuşmuyor olacaktık. İlk yarının neden 20 sayı farkla bittiğinin cevabı FB’nin kontrol edip düzelteceği bir durumdur.

 

Bireysel yönden bakarsak Vesely maçı 10 faul atışından birini sokarak tamamlamış. Acaba bunlardan altısını sayı yapsa – ki ortalaması herhalde öyledir – şimdi steps, faul veya uzatmadan bahsediyor muyduk?  Vesely’nin faul yüzdesini yükseltmek kontrol edip düzeltebileceğimiz bir durumdur. Bogdanoviç’in altıda sıfırlık 3lük denemesinden bahsetmiyorum bile.

 

Tweet’de dediğim “hakemi de yenmek" budur… Tabii anlamak isterseniz. Bunları yazmak  için maçı seyretmek gerekmez.  Özellikle hakem için yazdıklarım her takım sporu ve her maç için geçerlidir.

Bütün bunları unutmadan da Fenerbahçe’nin basketboldaki başarısını kutlamalıyız.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  3817  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Dr. Ahmet Güvener Çarşamba, 16 Ocak 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1936 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51352716

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1