Devrim gibi bir karar (mı) !
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet GÜVENER Devrim gibi bir karar (mı) !

Devrim gibi bir karar (mı) !

GG

Ahmet Güvener- 11 Mart 2015 Kulüpler Birliği Vakfı (KBV) Başkanı Göksel Gümüşdağ Salı günü yaptığı açıklamada Kulüplerin – bu arada son toplantıya Fenerbahçe ve Trabzonspor katılmamış ve de Fenerbahçe uzunca süredir vakıf toplantılarına katılmıyor – naklen yayın ihalesini kendilerinin yapması konusunda karar aldıklarını ve bunu gerçekleştirmek içinde Süper Lig A.Ş. nine kurulması gerektiğini söylemiş.

Gümüşdağ’ın kim olduğunu hatırlarsak bu önerinin icazet alınmış ciddi bir öneri olduğu anlaşılır.

Çok uzun bir süredir Türk Futbol yönetişim modelinin çağ ve Avrupa dışı olduğunu yazıp duruyoruz. UEFA’ya bağlı 54 Federasyon içinde bir tek Türkiye Futbol Federasyonu’nun kanunla kurulduğunu, özel hukuka göre yönetildiğini; Genel Kurul yapısının 53 ülkeden farklı olarak nerede ise sadece profesyonel kulüplerden oluştuğunu söylemekten dilimizde tüy bitti. Bilgi için diğer ülkelerin hepsinde Federasyonlar ülkelerinin Dernekler Kanununa göre kurulan sivil toplum örgütleridir; Genel Kurullar aşağıdan yukarıya demokratik bir oluşumla oluşur; ve de Genel Kurulların çoğunluğunu amatörler ve futbolun diğer paydaşları oluşturur.

Bugünkü Genel Kurul yapısı ile TFF ancak Profesyonel Futbol Kurumu olabilir. Çünkü evrensel tanımıyla ne federasyondur, ne de futbolun tüm paydaşlarını hakkaniyetle temsil eder.

Kulüplerimizin yönetişim yapısı da tam bir aşuredir. Çoğu kulübümüz hem dernek hem de anonim şirkettir. Karlar AŞ’ye zararlar derneğe diyebiliriz. Anglosakson sistemin getirdiği sahipli kulüp modeli üst liglerimizde yoktur. Kulüpler ve yönetimleri Dernekler kanununa göre kurulmuştur. Aslında kar amacı gütmeyen kurumlar için düşünülmüş dernek modelini kullanarak “hesap verile bilinirlik” ten kurtulurlar. Adı büyük olan tüm kulüplerimiz zarardadır ve bazılarını bu zarara sokan kişiler hiç bir sorumluluk almadan kulübü bırakıp gitmişlerdir.

Kısacası bu yönetişim modeli ile Türk futbolunun kurtuluşunu beklemek tam bir hayaldir.

Yapılması gereken 3 adım vardır:

  1. A) TFF Genel Kurul yapısını değiştirerek profesyonel kulüplerin hegemonyasından kurtarmak.
  1. B) Kulüpler yasası çıkartarak yöneticileri mali sorumlulukla mükellef kılmak
  1. C) Lig Şirketleri oluşturarak liglerin kulüpler tarafından yönetilmesini sağlamak.

Kulüpler Birliği Başkan’ının bu hafta önerdiği sadece son maddenin bir kısmıdır. Yani KBV naklen yayın ihalesini kendi düzenleyerek, TFF ‘ye 5894 Numaralı kanundan doğan %10’u vermemeyi planlamaktadır. TFF bu yüzde 10 karşılığı Süper Ligin organizasyon sorumluluğunu üstüne almaktadır. Umarım bu konuda yanılıyoruzdur.

Eğer KBV açıklamasından anladığımız bu doğru ise yine bir kez daha Avrupa’da hiç bir ülkede olmayan bir modelle karşı karşıya kalacağız. Bu model diğer yukarıda bahsedilen adımlar gerçekleşmeden hayata geçirilecek olursa Türk futbolu için asla bir çözüm olamaz. Sadece profesyonel kulüplere aktarılan mali kaynak miktarı artar. Bugün zaten Türkiye Avrupa’nın altıncı bir başka araştırmaya göre yedinci büyük futbol ekonomisidir. Ama sportif anlamda en sonlardadır. Diğer bir deyimle bu yanlış modelle sokağa atılan para miktarı artar.

Hazır söz naklen yayın gelirlerinden açılmışken Premier Ligin yaptığı yeni anlaşmanın (20 Milyar TL) Türkiye’nin bugünkü rakamının 20 misli olduğunu hatırlatalım. Üstelik bu rakama yurt dışı yayınlar dâhil değildir. Bu kulüplerimizin iştahını açabilir. Fakat ne yazık ki Süper Ligin futbolunun marka değer Premier Lig’in 20 mislinden de küçüktür. KBVnın yapacağı ilk iş ligin marka değerini düşürecek davranışları önlemek olmalıdır. NBA’in Clippers’in sahibi Donald Sterling’e – seçilmiş başkanı değil sahibi – ırkçı söylemlerde bulunarak NBA’in marka değerini düşürdüğü için ömür boyu men cezası verdiğini anımsayalım. Unutmayalım NBA Clippers da dâhil tüm kulüplerin kurduğu bir şirket, yani Sterling NBA’in ortağı. İkinci adım olarak önerdiğim kulüpler yasasının önemi işte burada ortaya çıkıyor. Kulüp yöneticileri her eylemlerinden – mali veya diğer – sorumlu olmalıdırlar, yoksa ligin marka değeri düşer.

Avrupa’nın gelişmiş liglerinde (Premier Lig, Bundesliga vb.) ve de ABD’deki tüm profesyonel liglerde naklen yayın ihalelerini malın sahibi olan kulüpler oluşturdukları bir şirket aracılığı ile yaparlar, ama ligi de kendileri yönetirler. Yani fikstürü kendileri belirler, disiplin olayını kendileri düzenlerler ve bir ölçüde de hakemleri kendileri yönetirler. (UEFA ve FIFA liglerin hakem atamasını ve eğitimini tek başlarına yapmalarına izin vermemektedir.) Kısacası bugün eleştirdikleri her şey için kulüpler taşın altına ellerini koymak zorunda kalırlar.

Peki, eğer yanılmışsak ve de Ligleri de kendileri yöneteceklerse bu durumda ne gibi değişimler olacaktır. Gerek kulüplerin naklen yayın ihalesini kendileri yapabilmesi gerekse ligi organize etmesi için öncelikle ya 5894 Numaralı TFF kuruluş kanununun değişmesi ya da kalkması gerekecektir. Ayrıca bu değişim sadece süper lig için düşünülmemeli profesyonel takım sayısı azaltılarak tüm profesyonel ligler için veya en azından birinci lig için tasarlanmalıdır. Bu arada Türkiye’nin İngiltere’den sonra Avrupa’da en fazla profesyonel takıma sahip ülke olduğunu hatırlatalım.

TFF’nin işi ne olacaktır diye düşünebilirsiniz. Çünkü bu yapısı ile TFF yalnızca Profesyonel liglere ilgi göstermekte ve onların bir dediğini iki yapmamaktadır. Ne yapsınlar; siyasi iradenin işaret ettiği bir başkan ve de Demokles’in kılıcı gibi başlarının üstünde %90ını profesyonel kulüplerin oluşturduğu bir Genel Kurul. İşte kulüpler liglerin yönetimini aldığı zaman, TFF asli görevi olan varsa alt profesyonel liglerin organizasyonu, lisanslama, yetiştirme, geliştirme ve Milli Takımları yönetme görevini üstlenecektir.

Nasıl UEFA kendi müsabakalarına katılacak kulüplerde bazı kriterler arıyorsa, uymayanları müsabakalara almıyorsa, TFF’de çok gecikmiş Ulusal Lisanslama sistemini devreye sokmak zorundadır. Yani Süper Lig A.Ş. nin organize ettiği lige katılabilmek için kulüpler TFF’den lisans almak zorunda kalmalıdırlar. TFF’nin bu modelde lisanslama ile ilgili sorumluluğu budur. Ayrıca TFF Antrenörleri, hakemleri, sağlık personelini yetiştirme ve lisanslama sorumluluğunu da taşıyacaktır.

İşte bu noktada önerdiğim birinci adımın önemi ortaya çıkıyor. Bu Genel Kurul yapısı ile Ulusal Lisanslama sistemini devreye sokamazsınız, soksanız da uygulayamazsınız.

Pekiyi, birinci adımı nasıl gerçekleştireceğiz?

Genel Kurul yapısını Ana Statü belirler ve Ana Statüyü de Genel Kurul değiştirebilir. Profesyonel kulüplerin kontrolündeki bir Genel Kuruldan kontrollerini kaybedecek bu değişimi beklemek fazla hayalperestliktir. O zaman ya Genel Kurul yapısı kanuna konacak, ya da kanun külliyen kaldırılacaktır. En doğrusu kanunun kalkması ve yeni Federasyonun aşağıdan yukarıya demokratik bir şekilde Dernekler kanunu çerçevesinde yapılanmasıdır. Fakat 1936dan beri sporu yöneten ve 5894 Numaralı kanun çıkarken TFF’nin merkezi Ankara olacak diye ısrar eden devletin bu radikal değişime izin vereceğini hiç sanmıyorum.

Onun için bu son öneri gerçekten bir “devrim gibi bir karar” mıdır, değil midir göreceğiz.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  4183  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Dr. Ahmet Güvener Çarşamba, 16 Ocak 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1990 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51352318

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1