İflastan Sıfır Borca: Bir Yeniden Doğuş Hikayesi
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Hüseyin ÖZKÖK İflastan Sıfır Borca: Bir Yeniden Doğuş Hikayesi

İflastan Sıfır Borca: Bir Yeniden Doğuş Hikayesi

Hüseyin Özkök- 5 Kasım 2012  Tarih 25 Mayıs 1997. Şampiyonlar Ligi finali. Yer Münih Olimpiyat Stadı. Yani Bayern Münih’in evi.

Finaldeki takımlardan biri Bayern’in Almanya’daki en büyük rakiplerinden biri olan Borussia Dortmund. Sarı siyahlılar, İtalyan devi Juventus ile oynadıkları büyük finali 3-1 kazanarak kupayı müzelerine götürüyorlar. Ancak kazanılan bu zafer, Dortmund için bir anlamda sonun sa başlangıcı oluyor aynı zamanda. Çünkü, o zamanki başkan Gerd Niebaum’un büyük zaferin sarhoşluğu içinde adeta ‘büyüklük kompleksine’ girip Bayern Münih’i kopyalayarak geçmeye çalışması, Dortmund’u krize sürükleyen etkenlerin başında geliyordu.

 

Kulübü iflasın eşiğine getiren bu süreçte, Borussia Dortmund’un plansız bir şekilde borsaya açılması, gelecek düşünülmeden yapılan gereksiz pahalı transferlerle mali disiplinden hızla uzaklaşılması, bu işin sonunun iyi olmayacağının da habercisi gibiydi. Nitekim beklenen oldu ve kulüp iflas noktasına geldi. Bu noktada Bundesliga için lisans alamayacak duruma gelen Dortmund’a hayat öpücüğü eski Bayernli bir futbolcudan, Uli Hoeness’ten geldi. Hoenes’in verdiği kredi Dortmund’u tekrar yaşama döndürdü.  

 

Dortmund en başarılı sonuçlara kendi bünyesinden yetiştirdiği futbolcuların çoğunlukta olduğu dönemlerde elde etti. Örneğin, 1997’de Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan Dortmund’un  final maçında Juventus’a 3’üncü golü atan Lars Ricken, Borussia alt yapısında yetişen ve o gün 21 yaşında olan bir oyuncuydu.

Özünden uzaklaşmak kulübe yarar sağlamazken, takım Bundesliga’da sadece 2001/2002 sezonunda şampiyon olabildi. Bu şampiyonluğun ardından Dortmund için artık borcun giderek arttığı başarısızlıklarla geçen yıllar başladı. Büyük tribün potansiyeline, borsaya açılmasına ve stadyumun satışına rağmen kulübün borcu 2005’de 183 milyon euro’ya kadar yükselmişti. Bunun sonucunda çıkmaza giren başkan Gerd Niebaum ve menajer Michael Meier istifa ettiler. 15 Şubat 2005’de kulüp başkanlığına Galatasaraylılar’ın da Neuchatel davasından yakından tanıdığı Reinhard Rauball, kulübün idari direktörlüğüne ise 1959 doğumlu iş adamı Hans-Joachim Watzke getirildi.  Watzke göreve başlar başlamaz ilk iş olarak, kulübü içinde bulunduğu darboğazdan kurtarmaya yönelik 5 basamaklı bir plan hazırladı.

 

Bu plana göre;

 

1- İflası engelleme

2- Yeniden yapılanma

3- Felsefe değişikliği

4- Uygulama

5- Sürdürebilirlilik

 

Konularında hemen aksiyon alan Watzke, kulübü ilk etapta küçültmeye yönelik bir eylem planı hazırladı. Bu amaçla kulüpteki yüksek maaşlı tüm oyuncuları satıp yeniden alt yapıya dönmeye ve genç oyunculara yatırım yapmaya başladı. Bunu yaparken de, kulüp sadece elinde olan parayı harcadı ve kesinlikle yeni borçlanmaya yönelmedi. Bu sürece müdahale konusunda kimseye de taviz vermedi. Kendi bildiği yolundan gitti. Böylece, ilk aşamada kulübün iflası engellenmiş oldu.

 

Artık yeniden yapılanma başlamıştı. Ancak bu süreç borçların azalmasına, stadyumun tekrar kulübe kazandırılıp geri alınmasına ve kulübün sallanarak da olsa yeniden ayakları üzerinde durmasına rağmen sancılı geçti. Bu zaman sürecinde takım 7’incilikten yukarı çıkamazken 2007/2008 sezonunu ancak 13’üncü sırada bitirdi ve sürede bir çok teknik direktör gelip gitti. Bunların içinde Nuri Şahin’e 16 yaşında iken forma vererek Bundesliga tarihinin en genç oyuncusu ve en genç gol atan oyuncu unvanlarını kazanmasını sağlayan Hollanda Milli Takımı eski Teknik Direktörlerinden Bernd van Marwijk da vardı.

 

Kulüpteki değişimin en önemli dönemeçlerinden birisini kulüp felsefesinin değiştirilmesi süreci oluşturuyordu. Bu değişimi sağlamaya yönelik 2008 yazında Watzke, çok önemli bir hamle yaparak Mainz’da futbolcu ve teknik adam olarak yıllarını geçirmiş ama takımdan ayrılacağını açıklayan, hem kulübün yeni politikasına uygun bir tarzı olan, hem de seyirci ile çok iyi iletişim kurabilen Jürgen Klopp ile anlaşarak bugünlerin temelini attı. Mainz gibi mütevazı bir kulüpte çok başarılı olan ve gençlerin temeli oluşturduğu takım yaratan Klopp, Dortmund gibi alt yapısı sağlam ve müthiş bir seyirci potansiyeli olan bir takım için adeta bulunmaz bir nimetti. İşi bilen yardımcıları ve çok başarılı bir scout ekibi ile işe koyulan Dortmund Teknik Direkörü, geldikten sonra transfer döneminde kulübün ekonomik politikasına sadık kalarak ilk etapta Dortmund’un amatör takımından, içlerinde bugün değeri 30 milyon Euro’ya ulaşan 17 yaşındaki Götze dahil 6 oyuncuyu kadroya aldı. Nuri Şahin gibi kulüpten yetişmiş genç oyuncuya sorumluluk vererek, onu kaptanlığa kadar yükseltti. Bunun yanında Japonya 2’nci Lig’den 2012-13 sezonu başında 20 milyon Euroya Mainchester United’a satılan Kagawa’yı, o dönem 350 bin Euro’ya transfer etmişti. Rayiç piyasa değeri 12,5 milyon Euro’ya gelen Polonyalı milli oyunculardan sağ kanat savunucusu Piszczek, bonservis bedelsiz transfer olundu. 24 milyon değerindeki Hummels B.Münih’ten 4 milyona, 18 milyon değerindeki Subotiç Mainz’dan 4,5 milyona alınırken, 2012-13 sezonunda 7,5 milyon Euro değerindeki sol kanat savunmacısı Schmelzer alt yapıdan takıma monte edildi. Cari değeri 4 milyon olan 1860 Münih’in 17 yaşındaki yıldızı Leitner 800 bin Euro’ya, aynı takımdan bugün 14 milyon değerindeki Sven Bender ise bedelsiz olarak alındı. Şu an değeri 25 milyon Euro’ya ulaşan 21 yaşındaki Polonyalı milli santrfor Lewandowski 4 milyon 750 bin euroya, 10 milyona ulaşan vatandaşı Blaszczykowski 3 milyona alınırken, 8 milyon değere yaklaşan Grosskreutz, de Ahlen’den bedelsiz olarak transfer edildi.  

 

Klopp’un Dortmund’u, daha ilk sezonunda ligin son haftasında Avrupa Ligi’ne katılma hakkını son anda kaçırdı. Bir sonraki sezon yükselen grafik ile Dortmund bu defa ligde 5’inci sırayı alarak, Avrupa’ya dönüş yaptı. Klopp’un kaliteli çalışma metotları ve yarattığı ‘takım olma’ olgusu ile her sezon biraz daha üzerine koyan Dortmund, son 2010-11 ve 2011-122 sezonlarını şampiyon olarak tamamladı. Son Almanya Kupası’nı da, Almanya’nın en büyüğü B.Münih’i hezimete uğratarak müzesine götürdü. 2012-13 sezonu yaş ortalaması 24,2 olan sarı-siyahlı ekipte 28 kişilik kadroda sadece 4 oyuncu 30 yaş ve üzerinde bulunuyor. Bunlardan yalnızca kaleci Weidenfeller ve kaptan Kehl ilk 11 oyuncusu durumunda.

 

Sempatik ve cana yakınlığı ile de öne çıkan Klopp, Almanya’da öylesine bir fenomen oldu ki, yarattığı takımla taraflı tarafsız herkesin sevgisini ve takdirini kazandı, ünü ülke sınırlarını aştı.

 

Dortmund’un bu krizden çıkmasındaki en büyük etkenlerden biri olan müthiş seyircisini de unutmamak gerekiyor. Şampiyon olduğu sezon stadyum kapasitesi nedeni ile 62 bin seyirci ortalaması ile oynayan sarı-siyahlılar, bunu bir sonraki sezon 67 bine yükselttiler. 2003-2004 sezonunda stadyumun büyütülmesi ve kapasitesinin 80 bine çıkartılması ile ortalama biranda 80 bine yükseldi ve onca başarısız geçen yıla rağmen 72 binin altına hiç düşmedi.

 

Dortmund’u 7 yıl önce 180 milyon Euro borçla alan Watzke’nin kontratı kısa bir süre önce 2016’ya kadar uzatıldı. Göreve geldiğinde 87 milyon olan gelir son sezonda 215 milyon Euro’ya çıktı. Sponsorlardan elde edilen gelirler tavan yaptı.

 

2011-12 sezonu sonunda 40 milyon Euro’ya inen borç, bu yıl elde edilecek gelirlerle neredeyse sıfırlanma noktasına geldi. Kulüp borsaya açıldığından bu yana ilk kez kar payı dağıttı ve ayakları üzerinde durabilen sağlam bir yapıya kavuştu. Artık sıra sürdürebilirlilik olgusunun yerleşmesinde. Watzke şimdi bunun için planlarını yapıyor.  Hedef  tabii ki bir gün yine Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak. Ama artık kimse 1997 şampiyonluğunun ardından yapılan pahalı hataları ve sonuçlarını hatırlamak dahi istemiyor ve geleceğe umutla bakıyor.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  14627  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Hüseyin Özkök Salı, 15 Haziran 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

09/10/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

9.132,30

+0,97

 bjk BJKAS

5,13

-1,54

 fb FENER

103,70

+1,37

 gs GSRAY

6,42

-1,13

 trabzon TSPOR

0,94

+1,38

   SPOR ENDEKSİ

3.159,12

+0,06

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 42418256

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 8 7  0 24 8 16 22
2 Samsunspor 8  6   0 2 14  7   7

18

3 Beşiktaş 7 5 2  0 15 5 7

17

4 Fenerbahçe 7  5   1  1 16  5  11 16
5 Başakşehir 7 4 2  1   14  9 5 14
6 Göztepe 7 3 3 1 14  9 

  5 

 12 
7

Eyüpspor

8 3  3  2   13 10  3 12
8 Konyaspor 8 3 2

10  11 -1 11
9 Bodrumspor 8 3 1 10  -2 10
10 Trabzonspor 7 1 6 0  1 9
11 Alanyaspor 8 2 3

7

10   -3  9
12 Kasımpaşa 8 2 11 -2  8 
13 Sivasspor 2 2

4

8  11  -3  8
14 Antalyaspor 8 2 4 10  16  -6 8
15 Rizespor 8 2 5 5 16 -11 7
16

Gaziantep

7

1

2 4 7 11 -4 5
17 Kayserispor 7  4 3 6 13  -7 4
18 Hatayspor 7 3 4 5 11  -6 3

19

A.Demirspor 8 0 1 7 7 20 -13

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.