Prof. Simon Chadwick - 17 Haziran 2025Artık oyunun adı belli: Lüks markalarla iş birliği yapan kulüpler.
Prof. Simon Chadwick'in Geosport'ta yayımlanan yazısını, futbol kulüpleri ile lüks markalar arasındaki yeni nesil iş birliklerine ışık tuttuğu için faydalı bulduğumuzdan, tarafımızca yapılmış çevirisiyle FutbolEkonomi'de yayımlıyoruz.
Real Madrid, yıllık gelirlerde 1 milyar euro barajını aşarak Deloitte Football Money League’nin zirvesine yerleştiği haftada, Fransız moda devi Louis Vuitton ile yeni bir iş birliğini duyurdu. Bu anlaşmaya göre Louis Vuitton, kulübün resmi seyahat ve klasik giyim sponsoru oldu.
Bu birliktelik çok da sürpriz sayılmazdı; zira Louis Vuitton’un Erkek Koleksiyonu Kreatif Direktörü Pharrell Williams, aynı zamanda Real Madrid’in forma tedarikçisi Adidas ile de uzun süredir çalışıyor. Williams daha önce Real Madrid formaları üzerinde de çalışmış ve Adidas’ın “Human Race” koleksiyonunun tasarımını üstlenmişti.
Williams, 2024 yılında yine LVMH çatısı altındaki başka bir marka olan Moët & Chandon ile de iş birliği yaptı. Aynı yıl, LVMH Fransız futbol kulübü Paris FC’nin çoğunluk hissesini satın aldı. Forbes verilerine göre Louis Vuitton, dünyanın en değerli lüks markası konumunda.
Futbolun moda ve şampanya dünyasıyla ilişkisinin geçmişi eskiye dayanıyor. Ancak bu birliktelik eskiden daha ulaşılabilir bir zemin sunarken, bugün gelinen nokta sporun endüstriyel ölçekte soylulaştırılmasının açık bir göstergesi hâline geldi.
Real Madrid’in LVMH ile yaptığı bu iş birliği, çoğu multi-milyoner olan futbolcular için makul görünebilir; hatta LVMH’nin hedef kitlesiyle doğrudan örtüştüğü bile söylenebilir. Kulüp açısından da gelir kalemlerini çeşitlendirmek adına anlaşmanın finansal mantığı güçlü.
Ancak pek çok futbolsever için bu tür anlaşmalar, oyunun kendi yaşam alanlarından giderek uzaklaştığının bir başka işareti.
Bu durumu, elit futbolun adım adım “soylulaştırılması” (gentrification) süreci olarak görmek mümkün. Genel anlamıyla soylulaştırma; belirli bölgelere yüksek gelirli bireylerin ve büyük yatırımların gelmesiyle, o bölgenin insan yapısının, kültürünün ve ekonomisinin dönüşümünü ifade eder.
Bu dönüşümün ardından bölgede yaşayan ya da tüketen bireylerin daha varlıklı olması, fiyatların artması ve tüketilen şeylerin sosyo-kültürel karakterinin değişmesi kaçınılmazdır.
Futbol özelinde bu süreç, bazı taraftarların dışarıda kalmasına; ürünlerin sunum biçiminin değişerek, insanların hayatlarında önemli yer tutan unsurlardan kopmasına yol açabilir.
Bugün spor dünyasında bu değişim endüstriyel ölçekte yaşanıyor. Örneğin LVMH, dünya genelinde 6.307 mağazada 83 bin kişi çalıştırıyor ve tek bir kadın çanta fiyatı 13.500 sterline kadar çıkabiliyor. Öte yandan Real Madrid’in dünya çapında yaklaşık 400 milyon taraftarı var; stadyum yenilemesi 2 milyar euroya mal oldu ve maaş bütçesi 300 milyon euro sınırına yaklaşıyor.
Bu devasa harcamalar, kulüplerin neden lüks markalarla ortaklık kurduğunu kısmen açıklıyor.
Ancak bu süreç, kulüpleri ve futbolu, özellikle ekonomik olarak dezavantajlı taraftar gruplarından uzaklaştırıyor. Lüks marka anlaşmaları, futbolun güçlü ve ekonomik olarak etkili paydaşları için anlamlı olabilir; fakat pek çok kişi için, bir zamanlar ait hissettikleri oyunun hızla gözden kaybolduğunun bir işaretidir.
FutbolEkonomi, 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.