8 Ağustos 2011-Türkiye'yi sarsan şike soruşturması Türk futbolunu nasıl etkileyecek?

YAYIN GELİRLERİ DÜŞEBİLİR

Şikenin Türk futbolunu doğal olarak kötü etkileyeceğini söyleyerek sözlerine başlayan Erdal Batmaz, "Türk futbolunun yıllık geliri 600 milyon Euro'ya ulaşıyor. Yayın gelirleri, bu pastanın yüzde 50-55'ini oluşturuyor.

Yayın gelirlerinin dışında, saha içi reklam, sponsorluk, forma satışı, stadyum gelirleri bulunuyor. Böyle baktığımız zaman burada değişmeyecek şey, şimdilik sadece yayın gelirleri gibi görülüyor.

Ancak anlaşmaya bağlı olmayan ya da anlaşmaya bağlı olsa dahi, şirketlerin haklı olarak kardeşim sen bana ayıplı mal vermişsin, dolayısıyla benim sana dün verdiğim para ayıplı olmayın bir mal içindi diyebilir.

O yüzden sana sponsorluğum bu düzeyde devam edemez. Ya da forma reklamı için verdiğim para 40 lira, bunu indiriyorum 20 liraya, naklen yayın geliri için firma ben temiz bir lige 320 milyon dolar vermişim.

Bunlardan dolayı bunu 250 milyon dolara indirdim diyebilir. Buna hakkı var. Sözleşmede bu tür şeyin olmamasının önemi yok. Genel hukuk bunu öngörür. Satıcı verdiği malın ayıpsız olduğunu sana taahhüt ediyor. Sen de ona ayıpsız mal için talep ettiği ücreti ödüyorsun" dedi.

"BAHİS'TE DE ŞİKE VAR"

"Bu olayları kulüpler nasıl atlatabilir?" sorusuna Batmaz şu cevabı verdi; "Şike sadece bize ait bir şey değil. Bütün dünyada FIFA ve UEFA'da bunun önüne geçmeye çalışıyor. Şike sadece kulüplerin şampiyonluk elde etmek adına olmuyor. Futbol endüstrisinin büyüklüğünün geldiği noktada bütün dünyayı kapsayan rakam 150-200 milyar Euro.

Türkiye'de bu rakam 550-600 milyon Euro. Bu rakam Türkiye milli gelirinin yüzde 1'i. Dünyada da bu böyle. Bu kadar büyük bir alanda da inanılmaz bir gayri yasal bahis oynatılıyor. Yasal olmayan bahis, dünyada oynatılan bahisin neredeyse yüzde 15-20'lerine geliyor. Bu alan da şike oluyor artık.

Örneğin Almanya'da İtalya'da en büyük sıkıntılar buradan oluşmaya başladı. Dolayısıyla şike dediğiniz zaman tek başına bir kulübün şampiyonluğu açısından bakmayalım. Endüstriyel büyüklük bu noktaya geldiği zaman bunun umrunda mı adam."

"KÜME DÜŞME TAKIMLARIN DEĞERİNİ DÜŞÜRÜR"

Şike nedeniyle takımların küme düşmesinin takımın ve ülke futbolunun değerinde düşüşe neden olduğunu vurgulayan Ertal Batmaz, "İtalya'da da buna benzer şeyler oldu. İtalya'da Juventus'un küme düşürüldüğü dönemde ligin rekabet kalitesi düştü. Futbol pastası düştü. Reytingi düştü. Endüstriyel olan her alanın reytinge bağlı olarak para yatırıyor. Reytingin düşmesine paralel olarak malın değerinin aşağı inmesi anlamı taşıyor. Juventus'un, ligden düşmeden önceki dönemle bir sonraki dönem arasındaki gelirleri yüzde 63 azalmış. Juventus'un piyasa değeri yüzde 52 düşmüş. Bu düşüş lig gelirlerine de yansımış ve Seri A'nın lig gelirlerinde yüzde 20'lik bir düşüşe yol açmış. Fransa'da küme düşürülen takım olan Marsilya'nın da piyasa değeri yüzde 52 düşmüş" dedi.

"MARKA DEĞERİ EN AZ YÜZDE 25 DÜŞER"

Türkiye'de de şike soruşturmasının gelirlerde yüzde 25 civarında düşüşe neden olacağını kaydeden Batmaz, "Stadyum ve reklam başta olmak üzere gelirlerde azalma olacak.

Tüm bunlar şikenin tek başına kulüpler, yöneticiler, futbolcular arasında olmadığı gibi, illegal bahisin de bu çerçevede kullanıldığını unutmayalım. Dolayısıyla şikenin önlenmesi ya da şikeye ait unsurların sadece mevcut yasa içerisinde futbolcu, kulüp yönetileri üzerine değil, Türkiye ve Kıbrıs'ta oynatılan illegal bahisin de üzerine çok ciddi gidilmesi lazım" şeklinde konuştu.

Şike nedeniyle Türk futbolunun marka değeri en az yüzde 25 düşeceğini kaydeden Batmaz şu öngörülerde bulundu; "Kulüplerin Avrupa Ligleri'ne katılmak şansı kaybolur ve oradan gelecek paradan da oluruz. UEFA ve FIFA fonlarından gelen paralar gelmeyeceği için ülke de kaybeder.  Türkiye UEFA fonlarından yılda ortalama 3 ile 5 milyon milyon Euro fon alır.

Bu; altyapı, kadın futbolu ya da bazı tesislerin geliştirilmesi için yardımlardır. Örneğin biz U 20 dünya şampiyonasını alacağız. Oradan bize ciddi katkı gelecek. Bu olayların ardından o gelecek para da kesilir. İkincisi sizin marka değeriniz ve endüstriniz kirlendiği için buraya geleceklerin talepleri artar.

Dün buraya Katar muamelesi yapanlar çarpı iki Katar muamelesi yapar. Futbolcu transferlerine 2 lira ödüyorsanız, 4 lira ödemeye başlarsınız. Genç bir futbolcunun Türkiye'ye gelip de kendimi gösterip başka bir takıma gideyim beklentisi olmaz.

Mevsiminin sonuna gelen oyuncu da bugün istediklerinir iki mislini istemeye başlar. Futbol ekonomisinin transfer dönemindeki fiyatı artar. Öbür taraftan da gelirlerin azalır."

-ŞİŞİRİLMİŞ BİR FUTBOL ENDÜSTRİSİ-

Türkiye'de zaten şişirilmiş bir futbol endüstrisi olduğunu dile getiren Erdal Batmaz, "Bu fiyat over-price (fahiş fiyat). Liginin isminin sponsoru devlet kuruluşu. Bank Asya'nın yayıncısı devlet televizyonu. Ligin diğer kısımlarına belediyeler destek veriyor. Stadyumlarını TOKİ yapıyor" dedi.

-KİMSE CEBİNDEN ŞİKE PARASI VERMEZ-

Şikenin önlenmesi için "Parayı takip et, suçluyu bul" politikasının izlenmesi gerektiğini kaydeden Batmaz, "Parayı takip etmemiz için, parayı kullanan herkesin bugünün şartlarında uluslararası standartlarda bağımsız denetim kontrolünden geçip şeffaflaşması lazım.

Türk futbolunun da buna ayak uydurması lazım. Yani kulüplerin konsolide bilançoları bağımsız denetimden geçmelidir. Bağımsız denetimden geçen bu bilançolar, altı ayda bir ilan edilmelidir. Ya da ilan edilmiyorsa bile federasyona verilmelidir. Federasyon sadece kulüplerin kendisi için ya da halka açık şirketleri için değil, bütün şirketlerin konsolide bilançolarını almalıdır.

Eğer bunlar denetlenir ise kimse kendi cebinden 400 bin dolar 500 bin dolar 1 milyon dolar şike parası vermez. Bunların hepsi kulüp paralarıyla ödeniyor. Oğlum git kulüpten şu kadar parayı al Ahmet'e Mehmet'e götür diyorlardı. Başkan götürelim de nasıl götüreceğiz. Kulübün hesabından bu kadar parayı çıkarırsak bunu nasıl açıklarız diye kuşkuya girmelidir" şeklinde konuştu.

-TÜRKİYE'Yİ BEŞ YILLIK GERİLEME DÖNEMİ BEKLİYOR-

Bu olayın Türkiye'ye gelecek isimleri de etkileyeceğini kaydeden spor ekonomisti Erdal Batmaz, "Transfer fiyatları yükselir. Türkiye'ye gelen yabancı futbolcu ya da çalıştırıcıların istedikleri paralar artar.

Türkiye'nin uluslararası şampiyonalara katılmamasından kaynaklanan gelirler düşer. 1-2 yıl da Türkiye katılamayacağı için ulusal puan düşer ve katılan takım sayısı azalır. Türkiye'yi beş yıllık gerileme dönemi bekliyor.

Bu beş yıllık dönemde akılcı bir politika uygulanır da hatalarımızdan ders çıkarabilirsek yenilenip sıçrayabiliriz. Ağacın çürüyen dallarını budayıp yeni nesillerin gelmesini sağlayabiliriz" diye sözlerini bitirdi.
 

HTSPOR

http://www.rotahaber.com/turk-futbolunu-bekleyen-buyuk-tehlike_193277.html

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş