Sebahattin Devecioğlu-12 Eylül 2011

Türk futbolu var olduğu günden bu güne kadarki süreç de, yaşamış olduğu tüm problemlerin temelinde; Kurumsal bir yapının tesis edilememesi, yasal düzenlemelerini yetersizliğinden ve Dünyada ki  futbolla ilgili gelişmelerin ve ilgili kurumların ( FIFA,UEFA) yakından takip edilmemsinden kaynaklandığı söylene bilir.

 Türk spor tarihini, futbolla ilgili bölümünü, geçmişten günümüze, sadece yasal düzenlemeler ışığında değerlendirdiğimizde bu gün Türk futbolunda yaşanan problemlerin neler olduğunu daha net anlayabiliriz.. Dünya’da futbolu yöneten FİFA gibi ve onun Avrupa temsilcisi olan ve bizimde içinde yer aldığımız UEFA gibi çok güçlü kurum kimliklerine sahip kuruluşların, yasal düzenlemeleri çerçevesinde, Türk futbolu geçmişten bu güne dizayn edilmiş olsaydı, bu gün yaşadığımız problemleri çok az yaşamış olacaktık…

Ama maalesef her şeyde deneme yanılma metoduyla yanlış modellemeler yoluyla  oluşturmaya çalıştığımız, Türk Futbol Yönetimi, bu gün kavgalar, mahkemeler, itirazlar, kavram karmaşası, bilgi kirliliği gibi bir çok temelsiz nedenlerden dolayı  bilgisiz, yetersiz ve yetkisiz insanların vasıtasıyla kanunsuzlaştırılarak yara almaktadır. Bu süreç de Türk futbolunun maddi ve manevi kayıpları bu günkü gelmiş olduğu noktada ortada durmaktadır…

Futbolda kuralların belirlenmesi, uygulanması, değiştirilmesi, uluslararası maçların ve turnuvaların düzenlenmesi konusunda en yetkili organdır. F.İ.F.A. yönetmeliklerine aykırı olarak hiçbir ülke müsabaka düzenleyememekte ve uluslararası şampiyona ve turnuvalara katılamamaktadır. F.İ.F.A. kurallarına uymamak konfederasyonlar ve federasyonlar nezdin de büyük sorumluluklar doğurmaktadır. Uluslar arası Olimpiyat Komitesi (IOC) ile birlikte dünyada spor organizasyonu konusunda tek yetkili organ kabul edilen F.İ.F.A. organizasyonun düşünsel ve hukuksal temelini ortaya koyar tezinden hareket edecek olursak mesele tüm boyutları ile anlaşılmış olacaktır…

            Türkiye’de Anayasal bir problem haline gelen futbol, bu problemleri çözememesinde yatan temel aslında Türkiye’de futbolun profesyonelleşmesi ve özerkleşmesi sürecinde çıkarılan bir çok yasanın yetersiz ve eksik olmasından kaynaklanmaktadır. Bu güne kadar futbolla ilgili çıkarılan kanunlar, yönetmelikler, tüzükler oldukça karmaşık bir yapıya sahip olup kuvvetler aykırılığı ilkesine uymamaktadır. Mevcut yasalar Türk futbolunu kimin yönettiği?, nasıl yönettiği?, neden yönettiği?, sorularına maalesef cevap verecek nitelikte değildir. Türkiye’de futbol özerk olmasına rağmen, TFF, UEFA ve FİFA gibi kendine özgü bir yapının içerisinde yer almasına rağmen, çıkarılan yasal düzenlemelerden de etkilenmektedir.  Anayasa, TFF Yasası, GSGM Kanunu, Dernekler Yasası, Spor Kulüpleri Yönetmeliği, İdda Yasası, Şiddet Yasası, Vergi Yasaları, Ticaret Kanunun, Türk Ceza Kanunu, İMKB yasaları gibi daha ismini yazamadığımız bir çok yasal düzenlemeler incelendiğinde, Türk futboluna ilişkin maddelere rastlanmaktadır. Oldukça karmaşık olan bu yasaların futbol yönetimi içerisinde yer alan, federasyon başkanları, kulüp başkanları yöneticiler, hakemler, taraftarlar, gazeteciler, tarafından yeterince bilinilmemesi ve uygulanmaması birçok problemi de beraberinde getirmektedir. Zira bu yasaları öğrenmek ve uygulamak için bir çok futbol kurum ve kuruluşunda avukatlar ordusuna ihtiyaç bulunmaktadır….

Türk futbolunda yaşanan problemlere farklı bir açıdan bakacak olursak, yargı süreci devam eden kulüplerin yapısal özellikleri incelendiği akla şu sorular gelmektedir. Türk futbolu FIFA, UEFA, TFF, TBMM, Spor Bakanlığı, GSGM, Kulüpler Birliği tarafından mı yönetilmektedir? Türk futbolunda yaşanan problemler CAS, Türk Ceza Kanunu, Dernekler Kanunu, Ticaret Kanunu, IMKB kanunu, TFF yasası  gibi kanunlarla mı çözülecektir?, Türkiye’de Kulüpler Dernek midir?  Şirket midir ? Futbol Kulübümüdür?  Spor Kulübümüdür? Futbolcular Memur mudur? , İşçi midir?  Vatandaş mıdır ?

Son tahlilde Türkiye’de, Dernekler Kanunu çerçevesinde işlem gören kulüplerin henüz kendine özgü “Spor Kulüpleri Yasası”nın olmaması ve spor kulüpleri içerisinde yer alan amatör ve profesyonel şubelerin farklı yasal düzenlemeler çerçevesinde yer alması, profesyonel futbola özgü kulüplerinin oluşturulamaması, kurum ve şirket olan kulüplerin yapısal özelliklerinin netleştirilememesi, ayrıca şampiyonlar liginde yer alan ve İMKB de işlem gören kulüplerin yapısal problemlerin henüz çözülememesi, Tahkim ve Futbol Disiplin Kurullarındaki belirsizlikler ile Türk spor mahkemelerinin oluşturulamaması gibi bir çok nedenlerle birlikte Türk Futbolunun kurumsal ve hukuksal yapısını yönetenlerin uzmanlık alanı futbol yönetimi  olmayan ehliyetsiz  ve profesyonel olmayan kişilerce kanunsuzca yönetilmesi, problemlerin temelini oluşturmaktadır.  Nitekim günümüzde futbolu sevmek onu yönetmeye yetmemektedir.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş