Türk Sisteminin Çöküşü
x

Türk Sisteminin Çöküşü

tenis gorsel 16 

Okan Ünalmışer- 22 Aralık 2016 Geçtiğimiz hafta oynanan büyükler Türkiye Kupası'nı kulübümüz oyuncusu Ahmet Sarıoğlu kazandı. Mete Bey, Ahmet' in hikayesini bir yazı ile anlatmış. Bu turnuvadan benim çıkarttığım sonuçları anlatayım. Öncesinde ben bu şampiyonluğu kişisel olarak Cahit Yavuz' a armağan ediyorum. Ne zaman hoşuna gitmeyen bir eleştiri, yazı olsa, fikri, yazacak bir şeyi kalmayınca sen git oyuncu yetiştir diyor ya, büyükler Türkiye Kupası herhalde güzel bir sonuçtur.

  

Ahmet Sarıoğlu' nun şampiyonluğu 2010 yılında Ayda Uluç Federasyonu ile kurulduğu iddia edilen Türk sisteminin çöktüğünü gösteriyor bize. Gösterdiği başka şeyler de var. Turnuva sisteminin yanlış olduğu, adanmışlık denen şeyin okulu bırakmak değil yürek olduğu, göz kararı seçimler ile verilen desteklerin, Milli Takım seçmelerinin adil olmadığı, spora bulaşmamalı ama kişiye göre yapılan seçim sistemlerinin hem seçilen hem de seçilemeyen oyunculara ne kadar büyük zarar verdiği, sonuç olarak Türk tenisine en büyük zararın verildiğini bizlere gösteriyor Ahmet' in şampiyonluğu.

  

Ahmet ile ilgili kısa bilgi verip devam edeyim. 1992 doğumlu, 14, 16, 18 yaş gruplarında defalarca Milli olmuş ve Türkiye Şampiyonlukları olan bir oyuncu. 

 

2010 - 2014 Yılları arasında Amerika' da tenis bursu ile üniversite eğitimini tamamladı ve 2015 yılı mart ayında bedelli olarak değil, beş buçuk ay vatani görevini tamamlayarak Ankara' ya döndü. Hikayenin devamında eğitim ve vatani görevini tamamladıktan sonra kendisini tenise ve antrenmanlara adadı demem bekleniyorsa hiç de öyle olmadı. Özel bir şirkette çok yoğun bir işte çalışmaya başladı.Ne zaman tenis oynadı derseniz, tenise vakit ayırabildiği bütün zamanlarda kulüpte olan bütün antrenmanlara yaş grubu v.s bakmaksızın çalışmalara katıldı. Bir taraftan kendi antrenmanlarını yaparken, diğer taraftan kulübümüzün oyuncularına ağabeylik yapıyor, yardımcı antrenör olarak antrenmanlara giriyordu hiç bir zorunluluğu olmadığı halde. Hayatı boyunca kullanır mı bilinmez ama ağustos ayında birinci kademe antrenörlük kursuna da katılıp, bu diplomayı da aldı. Kişisel görüşüm Ahmet' in geçmiş yıllarda ve yıllar sonra gelen bu başarısının en büyük sebebi tenis aşkı.

  

2000 li yılların başında eğitimi için Amerika' ya giden Ahmet neden Türkiye' de kalıp profesyonelliği denemedi? Asıl soru bu olmalı bence. Bu kadar tenisi seven, kendi yaş grubunun en başarılı oyuncularından birisi olan kişi neden denemedi? O günleri kulüp olarak Ahmet ve ailesi ile birlikte yaşadığımız için rahatlıkla söyleyebilirim ki, tek cümle ile kurulan Türk sistemi nedeni ile denemedi. Çünkü kurulan Türk sistemi Ahmet gibi oyuncuların ortadan kaybolmasını, işaretlenmiş bazı oyuncuların yukarılara çıkartılmasını hedefliyordu. Teknik anlamda hedef böyleyken, alınan teknik kararların da işin ticaretini yapanların ticari faaliyetlerini arttırarak devam ettirmesini sağlamaktı. Otellerde düzenlenen 10 bin dolarlık turnuvaların elemelerine puan verilmesi, katılan oyuncu ve antrenörlerine haftalık para ödenmesi gibi alınan kararların sebepleri Türk tenisi değil, bana kazandırırsan görevine devam edersin, aynı zamanda sen de kazanırsın düşüncesinin uygulamaya geçirilmiş haliydi aslında. 

  

Bu projelerin fikir babası Gökhan Dönmez, uygulayıcıları teknik kurul denilen kişilerdi. Zaten zamanla yönetim kurulunda da, teknik kurulda da tek adam yönetimi oldu. Teknik Direktör Onur Binay, yönetim kurulu üyesi Gökhan Dönmez' in hoşuna giden kararları alıyor, herkes mutlu yaşamaya devam ediyordu. Zaten günümüzde de bu uygulamalar devam ediyor. Peki diğer yönetim kurulu üyeleri, teknik kurul üyeleri ne yapıyorlar? Bir çok kişi için oralarda olmak yetiyor. Unutmayalım. Federasyon Başkanı Ayda Uluç, 2012 yılında yönetim kurulu üyesi, şu anda federasyon personeli, genel koordinatör. Oralarda olmak bu kadar önemli demek ki. 

  

Gelelim 2010 yılında başlayan Türk sistemi ile federasyon eli ile bir nesil yok edildi. Aslında Ahmet, o dönemin bütün oyuncuları adına kazandı bu şampiyonluğu. 2010 yılında başlayan Türk sistemi, yani tek klasman, hafta sonu turnuva sistemi ile bir çok oyuncu o yıllarda tenisten kopmak zorunda kaldı. Dönemin en başarılı oyuncuları şimdi neredeler?  ( Antrenör olarak devam eden oyuncuları saymıyorum ) Uğur Atalay, Gökalp Özdemir, Alp Gölcüklü, Oğuz Yazıcı, Ural Ateş, Ekin Sezgen, Seda Arantekin, Ekin Günaysu, Ece Yavuz, Tuğçe Doğan, İdil Hacıraifoğlu ve aklıma gelmeyen bir çok oyuncu. 

  

2010 yılında başlayan sistem ile bir nesil oyuncumuz tasfiye edildi. Yine Ahmet' in şampiyonluğu ile şu örnek sistemin ne kadar güzel işlediğini gösteriyor aslında. Ahmet Amerika eğitimi öncesinde 18 yaşında Milli Takıma seçildi ve son kez Milli oldu. 2010 yılında seçme turnuvası sonucu 18 yaş Milli Takımına seçilen Ahmet Sarıoğlu 2011 yılı başında Türkiye klasmanında yoktu. Türk sistemi adı altında yapılan bir kaç uygulama ile bir sene içerisinde en başarılı, en verimli oyuncuların tenisten kopmasını sağlayan federasyonu tebrik etmek gerekir aslında. Aradan altı yıl geçmiş, bir çok oyuncu kaybolmuş ama yönetim kurulunda bulunan dört, beş isim görevlerine devam ediyorlar. O dönemden bu zamana kadar görevlerine devam eden yönetim kurulu üyeleri; Gökhan Dönmez, Cengiz Durmuş, Cem Tınaz, Erkan Naibi, yönetim kurulu üyesi olmasa da genel koordinatör olarak Ayda Uluç. En son Ulusal turnuvasını 2011 yılında oynayan Ahmet Sarıoğlu, şampiyonluk kupasını da tenisi bıraktığı dönem yönetim kurulu üyesi, şimdiki başkan Cengiz Durmuş' tan aldı. 

  

2009 yılında yapılan pro 20 projesi sırasında Ahmet 17 yaşındaydı ve yaş grubunun en iyilerindendi. Milli takım oyuncusuydu ama pro 20 den aldığı destek, en az destek miktarı olan dört hafta kamp desteği idi. Son turnuvada yendiği oyuncular arasında 16 hafta kamp ve 16 hafta turnuva desteği alan oyuncular vardı ama Ahmet' e sadece 4 hafta kamp desteği uygun görüldü, zaten o desteği de kullanmadı. Orada federasyon tarafından sorulan bir soru çok önemli aslında. Okulu bırakacak mısın? Yazılı olan bu soruyu işaretlemesini istiyordu federasyon. Bırakmayacağım işareti miydi bu kadar az desteğin sebebi, tenisten çok anlayan teknik kurulun kararı mı bilmem ama, federasyon oyuncuları okulu bırakmaya teşvik ediyordu. Okulu bırakmayan adanmış, bırakmayan adanmamış oluyordu. Dindar nesil, kindar nesil, laik nesil, donanımlı nesil duydum ama, eğitimi bırakmaya özendiren bir devlet kuruluşu ( ne kadar özerk olsa da ) ben hiç görmedim. 

  

Ahmet' in turnuvada yendiği oyunculardan bazılarının kullandığı wild card sayıları. 154, 106, 58. Ahmet' in Türkiye' de tenisi bıraktırıldığı yaşta yani 18 yaşında olan oyuncu bile 15 wild card kullanmış, Ahmet hayatı boyunca bir turnuvada sadece iki wild card kullanmış.

  

Yendiği oyunculardan Davis Cup kamplarına çağırılan oyuncular var. Hatta takım gençleştiriyoruz ayağı ile Davis Cup Takımında oynayan oyuncu var. Ahmet 18 yaşında Milli Takımdaydı ama, aday Davis Cup için bile akıllara gelemedi.

  

Olimpiyat projesi kapsamında maddi, antrenman, turnuva desteği alan oyuncular var şampiyon olana kadar Ahmet' in yendiği oyuncular arasında. Farkındaysanız oyuncu isimleri kullanmıyorum. Spordur, yenersin, yenilirsin. Tenise ve oyuncularımıza en büyük zararı verenler; kendi ticari ya da mesleki faaliyetleri için genç oyuncularımızın haklarını yiyen ya da henüz hak etmediği halde fazladan destek, Milli Takım gibi avantajlar sağlayarak o oyunculara da en büyük zararı veren üç, beş yönetici ve buna göz yuman diğer yöneticilerdir.  {jcomments on}

  

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  7183  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Futbol Ekonomi Site Yetkilisi Perşembe, 22 Eylül 2011.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Kimler Sitede

Şu anda 1879 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52734534

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1