Türk Spor Kamuoyunun Ayrımcılığına Bakışı
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Hüseyin Alpay KÖSE Türk Spor Kamuoyunun Ayrımcılığına Bakışı

Türk Spor Kamuoyunun Ayrımcılığına Bakışı

H.Alpay Köse- 29 Ekim 2012 Olimpiyat oyunlarının ana felsefesi ve gerçekleştirilme sebebi, kısaca “olimpizm” olarak adlandırılan sporun birleştirici ve vücudun yanı sıra bedenide geliştirici özelliğinin ön plana çıkması çabasıdır. Dünyanın bütün milletlerinden sporcuların burada birbirine saygı duyarak yarışması bunun temel taşıdır.

Ancak Londra olimpiyat oyunları sırasında önce Yunanlı daha sonra ise İsviçreli bir sporcunun ayırımcılık yapması ve bu nedenle kafilelerinden kendi inisiyatifleri ile atılmaları bu konuyu yeniden gündeme taşımış durumda. Olimpizmin ruhuna ciddi aykırılık teşkil eden bu hareketlerin tasvip edilmesi zaten hiçbir şekilde düşünülemez.

Burada akla gelen soru ise ülkemizde ayırımcılık fiiline bakış açısının ne olduğu şeklindedir. Bilindiği gibi ülkemizde tek profesyonel spor dalı futbol olup, bunun dışında ki bütün sporlar amatör branş olarak tanımlanmaktadır. Gerçekten de mevzuat açısından incelendiğinde futbol ile diğer spor dalları arasında yeterlilik ve kapsam açısından ciddi farklar bulunmakta. Nitekim futbolda “ayrımcılık” bir suç olarak Futbol disiplin talimatı 44.maddede tanımlanmakta ciddi bir müeyyide ile cezalandırılmakta iken, diğer federasyonların disiplin talimatlarında hemen hemen bahsi dahi geçmemektedir. Ancak burada futbol talimatında ayrımcılığın yer alma sebebinin UEFA’nın bu konuda ki baskısı olduğunu da belirtelim.

Her ne kadar futbol disiplin talimatında yer alsa da şimdiye kadar hiçbir sporcu bu fiilden dolayı cezalandırılmamış olması ise düşündürücü bir husustur. Bunun sebebi ülkemizde ayrımcılığın hiçbir zaman işlenmemiş bir suç olduğu mu yoksa uygulamada bu suça “ayrımcılık” mı uygulandığı tartışılmalıdır. Nitekim yakın geçmişte Fenerbahçe SK oyuncusu olan Emre Belezoğlu ile ilgili bir suçlama yapılması sonucu ilk kez bu yönde bir oyuncu ile ilgili soruşturma açılmış ama PFDK bir bilirkişi dahi dinleme lüzumu görmeden bu suçun işlenmediğine karar vererek kovuşturmayı savsaklama yolunu seçmiştir.

Ülkemizde yaygın kanaat Türk halkının ırkçı olmadığı ve bu nedenle ayrımcılık fiilinin zaten pek işlenmediği şeklindedir. Ancak bu kanaate ulaşmadan önce “ayrımcılık” nedir sorusu cevaplanmalıdır. Aslına bakılırsa ayrımcılık sadece ırkçılık demek olmayıp, tanım olarak; ırk, din, dil, etnik köken gibi ancak bunlarla da sınırlı olmamak üzere bir kişiyi olumsuz anlamda toplumdan ayırmak anlamına gelmektedir. Burada önemli olan bu fiili işleyen kişinin kanaati olmayıp, karşı tarafın kendisine yapılan söz veya davranıştan ne anladığı ve bunu anlamasının makul gerekçelere dayanıp dayanmadığıdır. Örneğin siyahi bir kişiye “zenci” denmesi halinde bunu söyleyen kişi hakaret veya ayrımcılık amacı ile değil tanımlama amacı ile söylemiş olabilir, fakat bu söze muhatap olan kişi bundan bir ayrımcılığa tabi tutulduğunu düşünebilir ki bu durumda aslında suç oluşmuş demektir. Suçu işleyenin niyeti bu durumda ancak indirim sebebi olabilecektir.

Buradan çıkan sonuç aslında ülkemizde ayrımcılığın ne olduğunun dahi net olarak anlaşılamamış olması ve bu nedenle de gereken hassasiyet reflekslerinin gelişmemiş olmasıdır. Her ne kadar zaten olimpiyatlara katılan sporcu sayımız sınırlı olduğundan bu gibi olaylara dikkat edilmese de, İsviçre ve Yunanistanlı sporcuların yaptığı gibi hadiselerin Türk sporcularca gerçekleştirilseydi dahi fazla gündem teşkil etmeyeceği öngörüsünde bulunmak yanlış olmayacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki spor alanında işlenebilecek en önemli suçlardan birisi olan ayrımcılık sadece spor alanında değil toplumun her alanında ağır sonuçlara yol açabilecek çok tehlikeli bir fiildir ve önlenmesi için her türlü yasal yol ivedilikle uygulanmaya konulmalıdır.{jcomments on}

                                                                             Av. H. Alpay KÖSE

                                                              Spor Hukuk Enstitüsü Y.K. Üyesi

                                                           TMOK Spor Hukuku Komisyonu Üyesi

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  5331  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Av. Hüseyin Alpay Köse Salı, 25 Eylül 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Kimler Sitede

Şu anda 1925 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52734207

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1