Finansal Fair Play Öncesi Durum Parlak mı?
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Mali Kaan TUNÇBİLEK Finansal Fair Play Öncesi Durum Parlak mı?

Finansal Fair Play Öncesi Durum Parlak mı?

Kaan Tunçbilek- 14 Şubat 2011 Futbol basit bir oyundu. Hemen hemen her koşulda, her türlü ortamda, her tür fiziğe sahip kişiyle oynanabilecek kadar basit. Güzelliğini ve popülerliğini basitliğine borçluydu.

Öyleyse, futbol ne zaman bu kadar karmaşık bir hale geldi? Ne zamandır futbolun ekonomisini en az futbolun kendisi kadar konuşur olduk?

Göreve geldiğinden bu yana, UEFA başkanı Michel Platini’nin keyfini en fazla kaçıran konulardan biriydi bu.

Futbolun korkunç derecede büyüyen ekonomisinin futbolun önüne geçmesi. Futbol dışında kazanılan paraların, futbolu başka amaçlar için kullanır hale gelmesi. Rus oligarkların, Arap şeyhlerinin, Amerikalı yatırımcıların Avrupa futbolundaki bütçeleri yerle bir etmesi. Akıl almaz transfer bedelleri. İngiliz futbolunun çılgın büyümesi. Aşırı borçlanan kulüpler. Ve iflaslar.

“Çiğneyebileceğin kadar ısır.” Bir başka ifadeyle, “Kazanabildiğin kadar harca.”

UEFA’nın, ya da kimilerine göre Michel Platini’nin yeni bebeği Finansal Fair Play kurallarının en basit açıklaması bu.

UEFA, futbolun geleceğini kurtarmak adına, 15 Eylül 2009’da, Platini’nin ısrarla istediği Finansal Fair Play (FFP) kurallarını onayladı.

Aslında bu kurallar, UEFA’nın 2005 yılında uygulamaya koyduğu kendi lisanslama sistemini tamamlayan bir uygulama. Lisanslama sisteminin amacı kulüplere şeffaflık sağlamaktı ve bir anlamda FFP için ön hazırlık oldu. Bu arada, lisans kirterleri çervesinde, bugüne kadar 21 kulübün Avrupa kupalarına katılmasına izin verilmediğini hatırlatalım.

FFP’ye kısa zamanda UEFA’nın bütün kurullarından, Avrupa Kulüpler Birliği’nden ve Avrupa Birliği’nden destek geldi.

FFP’nin amaçları çok basit:

  • Her kulübün kazandığı kadar harcaması,
  • Kulüplerin, zengin başkanların sıkıldıklarında fırlatacakları oyuncaklar olmaktan kurtulması,
  • Oyuncu altyapılarına ve tesisleşmeye daha fazla önem verilmesi,
  • Sınırsız borçlanmalar ve yerine getirilmeyen taahhütlerle kendilerine finansman sağlayan kulüplerin yarattığı haksız rekabetin ortadan kalkması

FFP yaptırımları, 2013/2014 sezonundan itibaren başlayacak. İlk değerlendirme 2011/2012 ve 2012/2013 sezonlarının toplam bilançoları üzerinden yapılacak. (İki yılın Haziran ayları arası mali dönem olarak kabul edilecek.)

Dolayısıyla kulüplerin içinde bulunduğumuz sezondaki finansal hareketleri, transfer gelirleri ve giderleri, yayın ve diğer gelirleri büyük önem taşıyor.

İlk aşamada, kulüplerin bu iki mali yılın toplamında 45 milyon euroya kadar zarar etmesine göz yumulacak. Ancak bu açıklar, patronların kulübe vereceği borçlar değil, özsermayeye katılımıyla sağlanmak zorunda. Ayrıca,

  • oyuncu altyapısı,
  • sabit duran varlık amortismanları (stadyum ve diğer tesis harcamaları),
  • kamuya yönelik harcamalar,
  • 2010 Haziran ayından önce transfer edilmiş bir futbolcunun transfer taksidinden

kaynaklanıyor olan maliyetler hesaplardan düşülecek.

2014/2015 değerlendirmesi ise önceki 3 yılın bilançoları üzerinden yapılacak ve yine bu 3 yılın toplamında 45 milyon euro zarara yukarıdaki koşullar çerçevesinde izin verilecek.

Bu tarihten 2017’ye kadar olan değerlendirmelerde, izin verilecek zarar kademeli olarak azaltılacak. Önce son üç yılın toplamında 30 milyon euro zarara izin verilecek. Sonra muhtemelen 15 milyon euroya, ancak bu rakam kesin değil. Ondan sonra ise 5 milyon eurodan büyük herhangi bir zarara müsamaha gösterilmeyecek. 

Dönem

Kapsadığı Yıllar

Kabul Edilebilir Toplam Sapma
(Milyon Euro)

2013/14

 

2011/12

2012/13

45

2014/15

2011/12

2012/13

2013/14

45

2015/16

2012/13

2013/14

2014/15

30

2016/17

2013/14

2014/15

2015/16

30

2017/18

2014/15

2015/16

2016/17

30

2018/19

2015/16

2016/17

2017/18

<30

Değerlendirmede hep bir değil üç yıllık periyotlara bakılacak. Çünkü kulüp bir yıl zarar etmiş olabilir. Kötü bir sezon geçirmiştir ve herhangi bir Avrupa kupasına da katılamamıştır. Ertesi sezon bunu telafi edebilir.

Kulüpler üç konuda incelemeye tabi olacak:

  • Gelir / gider dengesi:

 

İlk dönemlerde, bazı zararlara göz yumulacak. Ancak bir süre sonra gelir gider eşitliği şart koşulacak. Ayrıca oyuncu ve diğer çalışanlara yapılan ödemelerde %60-65 aralığı ideal kabul edilecek. Bunun üzeri soruşturma konusu olacak.

 

Sistemi aldatmak mümkün olmayacak. Kulüp sahibinin bağlantılı şirketlerinden aldığı sponsorluklar hesaba katılmayacak.

 

Kulüpler bu dengeyi kurabilmek için, oyuncu alış ve satışlarını aynı mali yıla denk getirmeye çalışacaklar. Kazandığını aynı yıl içinnde harcayabilmek çok önemli.

 

  • Vadesi geçmiş borçlar:

 

Kulüpler ne diğer kulüplere, ne çalışanlarına (futbolcular dahil) ne de yasal kurumlara karşı gecikmiş borçlara sahip olamaz. Türk kulüplerinin en büyük sıkıntılarından biri de bu. CAS’da bekleyen davalar, tazminatını almamış futbolcu ve teknik adamlar. Vergi borçları.

 

  • Geleceğin ışık vermesi:

 

Kulüpler gelecekteki yükümlülüklerini yerine getirebilecek bir finansal yapıya sahip olduklarını ispatlamak zorunda olacak. Borçların yüksekliği değil nasıl yönetildiği ve maliyeti önem taşıyacak.

Platini uygulamanın İngiliz kulüplerin hızlı büyümesine karşı alınmış bir önlem olduğu iddiasını reddediyor. Hatta bazı kulüp patronlarının "bize yardım edin" başvuruları yaptığını söylüyor.

“FFP’yi kulüplerle elele hazırladık. Niyetimiz onları cezalandırmak değil korumak. Onlarla bir anlaşma yaptık. Felsefemiz basit. Kazandığınızdan daha fazla harcayamazsınız. Bugün bu onay Avrupa futbolunun kulüp finansmanı için önemli bir yolculuğun başlangıcı. Futbola tekrar istikrar ve ekonomik sağduyu getirmeye başlıyoruz.”

Bunu desteklercesine, Avrupa Kulüpler Birliği (ECA) başkanı Karl-Heinz Rummenige ise, “Bu büyük bir başarı,” diyor ve bunun doğru yol olduğunu savunuyor. “Kurulalı henüz iki yıl olmasına rağmen Avrupa Kulüpler Birliği, UEFA ile beraber Avrupa futbolunun geleceğini daha sorumlu ve daha istikrarlı bir hale getirecek önlemleri almayı başardı. Bütün kulüpler FFP yi destekliyor. Çalışma şeklimizi değiştirmeyi kabul ettik. Bu büyük bir adımdır.”

Ekonomik kriz ve belirsizlik içinde çırpınan Avrupa Birliği de UEFA’nın bu probleme odaklanmasından çok memnun kalmış durumda. Hatta destekliyor ve beraber çalışacak kurumlar oluşturuyor.

Ekonomik krizin FFP ile denkleşmesi tamamen tesadüf olsa da bu kriz FFP nin ne kadar gerekli olduğunu ve tam zamanında getirildiğini gösteriyor.

Peki Avrupa futbolunun ekonomisinin verdiği tehlike sinyalleri gerçekten endişe verici mi? İlk olarak 2009 yılı Ağustos ayında hazırlanan Avrupa Futbolunun Finansal Profili raporu çok çarpıcı gerçekleri ortaya çıkarıyor:

  • 2008-2009 sezonunda Avrupa’nın en büyük 60 kulübünün toplam zararı 578 milyon euroydu.
  • Bu kulüplerde gelirlerin ortalama %65’i ücretlere harcanmıştı.
  • Bu kulüplerin yüzde 47’si zarardaydı.
  • 53 ülkenin 1. lig kulüpleri dikkate alındığında, gelirler 4,8% artmışken, giderler 9,3% artmıştı.
  • Bu kulüplerin toplam zararı 1,2 milyar euroydu. Bu rakam bir önceki yılın tam iki katı.
  • Ve bu 733 kulübün %56’sı net zarar açıklamıştı.
  • Avrupa çapındaki 650 kulüpten (UEFA lisansına sahip) yarısı her sene zarar ediyor.
  • Bu kulüplerin 1/5’i, %20’den fazla zararla yaşıyorlar.
  • Bu kulüplerin 1/3’ü harcamalarının %70’inden fazlasını ücretler için yapıyorlar.
  • Kulüplerin %65’i kendilerine ait olmayan stadyumlarda oynuyor.

Geçtiğimiz yıla ait veriler ise daha etkileyici:

  • Geçtiğimiz yıl Avrupa futbolunun toplam gelirleri yüzde 10 artmışken, toplam giderleri yüzde 18 artmış durumda. Ve bu artışın neredeyse tamamı oyuncu ücretlerinden kaynaklanıyor.
  • Lig toplamında gider gelir dengesini sağlayan sadece 4 ülke var: Almanya, Avusturya, Belçika ve İsveç.
  • 249 kulüpte gelirlerin %70’ten fazlası oyunculara ödenmiş ücretler.
  • 73 tanesinde ise bu oran 100%’ün üzerinde. Ve bu kulüplerin birçoğu İngiltere, Fransa ve İtalya gibi önemli liglerde.
  • Avrupa’nın en büyük 10 kulübü 1,82 milyar € transfer harcaması yapıyor.
  • Bu rakam, sonraki 10 kulübün tam 2 katı.
  • 138 kulüp oldukça karlı gözüküyor. Bunlar oyuncu altyapıları güçlü olan Fransa, Hollanda ve Hırvatistan gibi ülkelerden.
  • En çok zarar eden 20 kulübün zararları toplamı 344 milyon euro. Bu sadece operasyonel zarar. Transfer ve finansman giderleri de hesaba katıldığında rakam 735 milyon euroyu buluyor.
  • 1,65 milyar euro transfer borcu var. Bunların 550 milyon eurosu 12 aydan uzun vadeli. Kısacası kulüpler oyunculara paralarını gelecek sezonlarda ödüyorlar.

FFP’ye neden bu kadar ihtiyaç olduğunu bu rakamlar çok iyi açıklıyor sanırım. Peki neden bu kadar dengesiz tablolardan bahsediyoruz.

Cevabı muhtemelen futbol ile duygular arasındaki ilişkide yatıyor. Günlük hayatımızda yaptığımız harcamalarda kullandığımız sağduyuyu konu futbol olunca kaybedebiliyoruz. Mantıksız davranabiliyoruz. Bu yüzden de böyle katı bir kurallar sistemine ihtiyaç doğuyor.

Bir diğer soru da, kulüplerin iflas etmesinin UEFA’yı neden bu kadar rahatsız ettiği üzerine. Cevap basit. Çünkü bu durumda birçok kulüp bundan etkileniyor. Bu kulüp diğerlerine borçlarını ödeyemiyor. Bir tek kulübün iflası kelebek etkisine dönüşebilir.

Son finansal krizin nasıl başladığını ve nasıl bir zincirleme etki yarattığını hatırlayın. Portsmouth çok büyük bir kulüp değildi belki ama zamanında el atılmasaydı onlar bile İngiliz liginde tehlikeli gelişmeleri başlatabilirdi. {jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  4678  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Kaan Tunçbilek Cumartesi, 04 Şubat 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

 Hakımızda daha fazlası >>>


Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay

Kimler Sitede

Şu anda 1604 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 51357279

Raporlar FE Anasayfa

Spor Endexi

 

25/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.642,60

-0,43

 bjk BJKAS

2,10

-2,33

 fb FENER

14,25

+1,14

 gs GSRAY

1,43

+5,93

 trabzon TSPOR

1,12

+0,90

   SPOR ENDEKSİ

2.606,94

+2,30

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo

GwuEgEJW4AAMRrc


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1