Futbol Ekonomi- Ekonomi Haber &Makaleleri
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Ekonomi Diğer Yazarlar
Futbol Ekonomi- Ekonomi Haber &Makaleleri


Elemeler Başlarken

Erdal Batmaz 3 Eylül 2010

Bugünün futbolunun yoğun olarak parasal değerler ile ifade edilen bir endüstriye dönüşmesi doğal olarak onun ulusal ve uluslar arası alanlardaki rekabeti ve başarısı için de ölçü oluyordu. Ölçü “ oluyordu ” diyoruz zira son yıllarda ve özellikle 2010 dünya kupası da gösterdi ki parayla da saadet olmuyormuş!

Devamını oku...
 
Manchester United Kombine Kart Satışlarında Hedefinin Altında Kaldı

manchester

2 Eylül 2010

Manchester United'ın Malcolm Glazer tarafından satın alınmasıyla başlayan taraftar boykot hareketi nihayet etkisini gösterdi.

Devamını oku...
 
Premier Lig'de Transfer Harcamaları Düştü

premier_lig

1 Eylül 2010

Deloitte'a göre İngiltere'de Premier Lig kulüplerinin toplam transfer harcamaları bir önceki yıla göre %22 azalarak  350 milyon Sterlin olarak gerçekleşti.

Devamını oku...
 
Futbol dünyası gençler için iş fırsatlarıyla dolu

Yeni Asır- 21.08.2010

Akşar, futbol kulüplerinin endüstrileşmesiyle beraber kurumsal bir yapıya büründüğünü işletme, iktisat, sağlık, hukuk ve iletişim gibi alanlarda eğitim alan gençlere çeşitli kariyer imkanları sunduklarını söylüyorSpor ve futbol hayatımızın her an içinde. Öyle ki bazılar neredeyse futbolla yatıp futbolla kalkıyor. Dünya kupası, Şampiyonlar Ligi ve Süper Lig derken her gün bir maç görüyoruz ekranlarda... Oldukça fazla sayıda insanı ilgilendiren futbol dünyası, son yıllarda yurtdışında veülkemizde adeta bir endüstriye dönüştü. Bunun sonucunda da çeşitli istihdam fırsatları ortaya çıktı. Biz de bu hafta futbol endüstirisinin büyüklüğü ve sağladığı istihdam olanaklarını değerlendirmek üzere Türkiye'nin sayılı futbol ekonomistlerinden Tuğrul Akşar'la konuştuk.
Futbolun endüstriyel ve sosyal yanlarını anlattığı çok sayıda makalesi bulunan Akşar, çeşitli gazetelerde yaptığı köşe yazarlığının dışında, üniversitelerde 'Spor Yönetimi, Finansı ve Ekonomisi' konularında ders vermiş bir isim.

Pasta büyük
* Dünyadaki futbol endüstrisinin rakamsal büyüklüğü nedir? Türkiye'de ne kadarlık bir endüstriden söz edebiliriz?

Deloitte'un her yıl düzenlediği Futbol Finans Raporu'nun en sonuncusuna göre futbol ekonomisinin büyüklüğü Avrupa'da yaklaşık 16.7 milyar euro civarında. Bu büyüklüğün yaklaşık 7.9 milyar eurosunu, yani yaklaşık yarısını İngiliz, İtalyan, Alman Fransız ve İspanyol liglerinden oluşan 5 büyük lig oluşturuyor. Avrupa'da yaratılan futbol pastasının büyüklüğü bu kadar.
Ülkemizde futbol pastasının büyüklüğü ise, yaptığım çalışmalara göre yaklaşık 1 milyar dolar civarında. Bu, çok küçük bir oran değil. Yaklaşık 800 milyon euro yapıyor ve 16 milyar 700 milyon euroluk Avrupa pastasının yaklaşık yüzde 5'ine denk geliyor. Bu rakamın paylaşımına baktığımızda ise Türkiye'de futbol gelirlerinin yaklaşık yüzde 38'ini üç büyük kulübün aldığını görüyoruz.
Futbolun ilişkili olduğu çok önemli sektörler var. Medya, elektronik, reklam ve halkla ilişkiler, tekstil ve elektronik bunlardan bazıları. ciddi cirolar var. Futbol o kadar enteresan ki, bu sektörlerle de ilave katma değer sağlıyor. Bunları dikkate aldığımız zaman yeryüzünde yaklşık 200-220 milyar dolar civarında bir pazar yaratıyor. Bu pazar da doğal olarak her ülkede her kesime iş ve istihdam olanakları sağlıyor.
Diğer taraftan da insanları bir arada tutabilmesi ve ortak heyecana yönlendirmesi gibi sosyal özellikleri de var. Yani futbol bugün 200 milyar dolar civarında gelir yaratan bir gösteri endüstrisine dönüşmüş durumda. Özellikle 90'lı yıllardan sonra futbolun endüstriyelleşmesi, onu ciddi biçimde ticari karaktere bürüdü. Bu ticari karakter de bugün futbolun iş olsun diye oynanmasına yol açtı. .
* Futbolun ticarileşmesi iyi bir şey midir?
Bu, yeni iş ve istihdam olanakları yaratıyor ve bu nedenle önemli bir şey. Yeni pozisyonların açılması yeni insanlar için iş fırsatı sağlıyor. Ama diğer taraftan baktığımızda futbolun ticarileşmesi kulüpler açısından da finansal kutuplaşma dediğimiz bir takım olumsuz durumlara yol açıyor. Nedir bu? Zengin, büyük takımlar daha büyürken küçük takımlar daha da küçülüyor. Takımların arasındaki finansal uçurum açılıyor ve bu da takım rekabetlerini olumsuz etkiliyor. Yeterli bütçeye sahip olmayan kulüpler büyükler karşısında rekabet edemiyor ve hep büyük takımlar şampiyor oluyor.
Bir başka önemli konu da futbol parasallaştıkça spotifliğe yakışmayan şike ve bahis olayları futbolu sakatlamaya başlıyor. Futbol masum bir oyun olduğu halde ne yazık ki parasallaşma bu gibi olumsuzlukları beraberinde getiriyor.
* Sevgi ve gönül bağından sıkça bahsedilen futbolda kulüplerin şirketleşmesi, taraftarın da müşteri olarak algılanmaya başlanması futbolun özündeki bu duygusal bağları olumsuz etkiliyor mu?
2005'te yaptığım bir araştırmaya göre taraftarlar yıllık gelirlerinin bir kısmını destekledikleri kulüplere ayırıyorlar. Bugün futbol kulüpleri daha fazla nasıl gelir elde edebiliriz arayışı içerisine girdi. Stad kapasiteleri sınırlı olduğundan, koltuk sayılarını artıramayacaklarına göre koltuk başına katma değeri
artırabilmek için bir arayış başladı. Bu nedenle stadlar 24 saat yaşayan yerler haline getirildi. Doğal olarak taraftar da tuttuğu takıma ciddi paralar harcayan 'taraftar tüketici'ye dönüştü. Kulüpler de taraftarı müşteri olarak görmeye başladı.
Müşteri velinimetimizdir anlayışı burada da geçerli. Müşterisine iyi davranan ve konfor sunan takımlar daha çok para kazanıyor, yapamayanlar ise daha az kazanıyor. 90'lı yıllardan öncesine baktığımız zaman kulüplerin gelirleri sadece maçlardan gelirken, bugün artık naklen yayın gelirleri başta olmak üzere sponsorluk, lisanslı ürün satışı gibi çok ciddi gelirleri var. Bugün bilinçli taraftar ciddi şekilde takımına para harcıyor, lisanslı ürünler satın alıyor. Kulüpler taraftarı müşteri olarak görüyor ve pazarlama stratejileri oluşturuyor. Bence bu zon derece doğal ve normal.

Başkan olmak
* Türkiye'de kulüplerin şirketleşmeye başladığını görüyoruz. Ancak Avrupa'da kulüp şirketleri birer ikişer batıyor. Bunun sebebi ne olabilir?

Futbol kulüpleri, sektörün endüstriyelleşmesiyle kurumsal yönetişim mantığıyla hareket eden örgütler haline geldi. Çok fazla gelirleri olan bu tür örgütleri artık sadece dernek vakıf olarak yönetmek çok kolay olmuyor. Ancak şirketleşmek bütün sorunların çözümü olmuyor. Avrupa'da futbol kulüpleri arasında şirketleşip iflas eden, küme düşen takımlar
var. Bu anlamda endüstriyelleşmek bir şekilde şirketleşmeyi zorunlu hale getiriyor. Dernek statüsünde olan istisnai büyük kulüpler de var. Günümüzde futbol parasallaştı, dernek statüsünde işi götürmek zor. Kurumsal yönetim mutlaka kulüp yönetiminde egemen olmalı, yoksa bunun üstesinden gelmek kolay değil.
* Türkiye'de bir işadamı neden bir futbol kulübüne başkan olmak ister?
Futbol tüm dünyada çok etkin bir nufuz oluşturma aracıdır. Başkan olursanız politikacılara ulaşma şansınız var. Ayrıca toplum içinde son derece prestij sağlayan bir görev. O nedenle yönetici ya da başkan olmak nüfuz oluşturuyor.
* Futbol bir endüstri ise istihdama olan katkısı nedir?
1990'ların sonu 2000'lerin başından itibaren futbol kulüplerinde yeni kariyer olanakları ortaya çıktı. O nedenle bazı üniversiteler spor ve futbol yönetimi eğitim programları açtı. Futbol artık bir iş kolu ve çok önemli bir pastası var. Sektörde yer alarak pastadan pay almak istiyorlar. Yurtdışında bu işleri yapan finansal ve pazarlama işlerini yürüten kişiler çok ciddi paralar kazanıyor. Son zamanlarda futbol kulüplerinde insan kaynakları bölümleri de oluşturuluyor. Bu birimlerde pek çok kişiye ihtiyaç var. Yetenekli insanlar Türkiye ve yurdışında önemli kulüplerde önemli bölümlerde işlere sahip olabilirler. Bugün Fenerbançe'de 500, Galatasaray'da 300-400, Beşiktaş'ta 200 kişilik bir istihdamdan söz edebiliriz. Bunu Süper Lig'de oynayan 18 takımın ortalama çalışan sayısından hesaplarsak, her kulüpte ortalama 150 kişi çalışıyor dersek, Türkiye'de kulüplerde 2 bin 500'e yakın istihdam söz konusu.
* Futbol endüstrisi nasıl bir geleceğe doğru yol alıyor?
Futbolun önü çok açık ve geleceği çok parlak. Kariyer fırsatları açısından bakıyorsak önemli olan kendimize yatırım yapmak. Bu alanda çalışmak isteyenler spor yönetimiyle ilgili akademik olarak kendilerini geliştirsinler, staj yapsınlar. İstihdamın da artarak devam edeceğini düşünüyorum. İnsanlar var olduğu sürece spor devak edecek. Sporun olduğu her herde, herkese kariyer fırsatları var.

Devamını oku...
 
Türkiye Feodal Futbolu

Newsweek- 29 Ağustos 2010

Ramazan ayında iftar için hazırlanan pilavın artan kısmı, sahurda tekrar ısıtılıp sofraya getirilince adı temcit pilavı olur. Zor günler geçiren Galatasaray'da Başkan Adnan Polat geçenlerde yaptığı bir açıklamayla, bu geleneksel yemeğimizi hatırlattı: "Orta vadeli planlamalar konusunda hiç kimse kafasını yormuyor, ciddi yatırımlarımız var; altyapıyla ilgili birçok değişiklik yaptık. Yıldız transfer etmek yerine yıldızları bulup çıkarmayı politika edinmeliyiz."

Devamını oku...
 
Glazers fail to pay mortgage on four shopping malls

 

Bryan-Glazer-L-Avram-Glaz-001

Bryan Glazer (L), Avram Glazer and Joel Glazer (R). Photograph: Martin Rickett/PA

Wed. 25 Aug 2010

Manchester United's owners, the Glazer family, have suffered further embarrassing financial difficulties after four more of its US shopping malls recently fell into default on their mortgages.

Devamını oku...
 
Why football can't save the world? (Futbol Dünyayı Neden Kurtaramaz?)

"The beautiful game of football is a religion that unifies the people of the world," Anand Datla of Indian website the Sports Campus  blogged a couple of weeks prior to the World Cup.

Devamını oku...
 
Ayak topunun arkasındaki iktisat

BERK İNAN BERKANT 12 Ağustos 2010

Bu yıl Dünya Kupası sayesinde yaz aylarını da futboldan mahrum olmadan geçirdik. Lig başlamak üzere, formadan maç yayın hakkına, transferden vuvuzelaya kadar futbol, paranın adının git gide daha sık anıldığı bir alana dönüşüyor. Futbolun ekonomisi üzerine yıllardır çalışan Tuğrul Akşar’ın Futbolun Ekonomi Politiği adlı kitabını okumanın tam zamanı...Futbol asla yalnızca futbol değildir.” Kulper’in bu sözü, önce televizyonun sonra da dijital yayın platformlarının devreye girmesiyle gittikçe endüstrileşen futbolun spor niteliğinin egemen vasatların baskısıyla örselendiğini anlatan belki de en güzel söz...

Devamını oku...
 
Spor Toto Süper Lig Resmileşti!

spor-toto3

2010-08-
Yeni yayın ihalesi ile Avrupa'nın en değerli ligleri arasındaki yerini
sağlamlaştıran Süper Lig'e Spor Toto'nun isim sponsoru olması

Devamını oku...
 
MAFYA VE FUTBOL

İsmail Güneş- 14 Ağustos 2010

Mafya en sade tanımıyla “sistemin açıklarını kollayarak, gerektiğinde güç kullanıp yasadışı yollardan maddi çıkar elde etmek için oluşturulan suç örgütüdür”[1]. Mafyanın ortaya çıkışı, kökeni, milliyeti vs. konularda çok farklı çalışmalar vardır. Kökeni, milliyeti vs. ne olursa olsun Mafia denildiğinde akla suç örgütü gelmektedir. Bu suçlar’da sıradan suç niteliğinden çok, organize suç kapsamında yer almaktadır. Ulusal ve uluslar arası düzeyde organizasyon oluşturarak, yasalara aykırı biçimde, haksız menfaat veya yüksek kazanç sağlamak amacıyla, ekonomik veya idari yapıyı doğrudan veya dolaylı olarak kontrol eden, ele geçiren ve deşifrasyonu için uzun süreli hassas çalışma gerektiren suçlar organize suçlar olarak adlandırılmaktadır.[2] [3]

Mafya kumar, parayla çalışan makineler, parayla çalışan müzik kutuları, pizza salonları, kadın ticareti, haraç, kaçakçılık ve kalpazanlık gibi yasadışı faaliyetlerle yakından ilgilidir. Mafya nakliye, restoran malzemesi, çamaşır yıkama servisleri, restoranlar, gece kulüpleri, işçi sendikaları, çöp kaldırma, bira ve alkolsüz içkiler dağıtımı, konfeksiyon, hazır beton ve daha pek çok karlı yasal girişim alanında derin bir şekilde kök salmıştır. Ve en önemlisi Mafya spor dünyasına da girmiştir. Suç krallığının adamlarının boks, at yarışları, köpek yarışları ve diğer profesyonel sporlar üzerinde güçlü etkinlikleri vardır.[4]

İşte bu noktada endüstri haline gelen Futbola mafya’nın duyarsız kalması düşünülemez. Zira ekonomik değerin olduğu her yerde mafya, organize suç örgütlenmeleriyle karşılaşılmaktadır.

Bir suç örgütün mafya sayılabilmesi için gerekli unsurlar sayılırken, mafyanın aralarında fonksiyonel işbölümü olan elemanlardan oluşan hiyerarşik yapıda, içerisinde kendine özgü  yaptırım sistemi olan bir örgütlenme olduğu, çok güçlü veya çok zayıf olanlar ile polisçe bilinenlerin derhal pasifize edildiği ve gizliliğin esas olduğuna önemle vurgu yapılır[5].  Aksi durumda mafyadan değil, kabadayılıktan, niteliksiz ve uluslar arası saygınlığı olmayan örgütlerden bahsedileceği ifade edilir.

Türkiye’de yazılı ve görsel medyamızda yer alan mafya tiplemelerinin bu özelliğe birebir uyduğunu söylemek güçtür. Çoğu olay kamuoyunun, televizyonların ve yazılı basının gözü önünde gerçekleşmektedir. Futbol dünyasına ilişkin tüm mafya söylemleri ve kişiler bu medya araçlarında yer bulabilmektedir. Bu anlamda adeta yeraltında olması gereken unsurlar ile yer üstündeki legal unsurlar hukuk kurallarının tam işletilemediği aynı düzlemde buluşmuş görünmektedir. Bu durum Türkiye’de hukuk hizmetlerinin tam bir acizlik içerisinde olduğunun en belirgin göstergesidir.

Ülkemizde özellikle 1980’lerden başlayarak bu tatlı kar, rant ve nüfuz alanı, kabuk değiştiren mafyanın basamağı haline geldi. kuralsızlık futbolda da gerçek bir mafya iklimi yarattı. İlk büyük hamlesi, 1982-84 yıllarında yapılan Fenerbahçe-Beşiktaş kongreleri ile oldu. Bu kongrelerle, mafya ile birebir ilişkisi olanlar, hatta mafya üyeleri kulüplerin yönetimlerine girmeye başladılar. ‘80 öncesi ilgisi, daha çok spor kulüplerine gelir olsun diye kiralanan çay bahçelerini adam saklamakta, uyuşturucu ticaretinde ve zula olarak kullanmakla sınırlı iken, ‘80 sonrası bu ilgi, futbolun katettiği yola paralel olarak genişleyip, derinleşti. Artık futbol hayali ihracatın, her türlü kara paranın aklandığı paha biçilmez bir alandı! Gelinen noktada mafya, futbolun temel ayaklarından biri haline geldi.[6] [7]

2005 Yılında Neşe Düzel; “Futbol, Türkiye'nin belki de en karanlık noktasını oluşturuyor. Futbolun, Türkiye'nin bütün büyük sorunları içinde öylesine garip ve dokunulmaz bir özgürlüğü var ki, her türlü karanlık ilişki bu özgürlüğün içinde kurulabiliyor. Mafyanın futbol dünyasındaki ilişkileri neredeyse açıkça, isim isim bilinmesine rağmen kimse bir tedbir almıyor. Futbol-mafya ilişkisi hemen hemen meşrulaşmış durumda. Bir suç örgütünün lideri olmaktan yargılanan bir sanıkla yaptığı telefon konuşmaları gazetelerde yayımlanan biri, hiçbir itirazla karşılaşmadan Milli Takımlar Sorumlusu oluyor. Futbol Federasyonu, bu ilişkiyi normal karşılarken, devletin hiçbir birimi de bu konuda bir uyarıda bulunmuyor. Bütün bu görüntüler, futbol dünyasındaki saldırılar, yaralamalar, futbolun Susurlukvari bir yapılanmanın içine girdiğini ya da girmek üzere olduğunu gösteriyor” tespitini yapmıştır[8].  

Düzel dönemin Spordan Sorumlu Bakanı Mehmet Ali Şahin'e “Hıncal Uluç, Engin Verel, Abdullah Çevrim, Feridun Nidelioğlu, Kazım Kanat, Osman Tanburacı, Fatih Altaylı... En son da Ahmet Çakar kurşunlandı. Bu saldırılar hakkında ne yaptınız?” sorusunu yönelttiğindeFutbola 'şike' işlerini karıştıran, haksız menfaat temin etmek için uğraşan bazı çevrelerin olduğu kamuoyunda çokça tartışılıyor. Futbola müdahale ederek haksız kazanç elde etmek isteyen insanların varlığını inkâr edemeyiz. Futbol sektörü haksız menfaat sağlamak isteyen insanların dikkatini çekmeye başladı son yıllarda.(…) Çünkü Türk Ceza Kanunu'nda 'şike suçu' diye bir suç yok. Yeni Ceza Kanunu son olarak ele alındığında ben hemen Meclis Adalet Komisyonu'na bir yazı yazdım ve şike suçunun Ceza Kanunu'nda yer almasını istedim. Komisyon ve Adalet Bakanlığı yetkilileri bir değerlendirme yapmışlar, Ceza Kanunu'nda böyle bir suç tipinin olmasında o aşamada yarar görmemişler. Şike gibi suçların mutlaka caydırıcı ağır cezaları olmalı.” yanıtı verirken  yasal mücadeledeki zafiyeti ortaya koymuştur. Yine aynı şöyleşide Düzel’in “Susurluk benzeri bir örgütlenmenin futbol dünyası içinde bulunma ihtimali var mı?” sorusuna Bakanın cevabı çok ilgi çekicidir :“Bu tür gayretler var. Ciddi para dönüyor burada. Pay almak isteyen kötü niyetli kişiler, mafyavari örgütlenenler buraya nüfuz etmeye çalışıyor.” Bu satırları Spordan sorumlu devlet bakanının söylemesi bir anlamda Mafya ilişkilerinin futbola nasıl bulaştığının en yetkili ağızdan itirafı olarak da değerlendirilebilir.

Futbol; seyircisi, bilet satışları, iddia, bahis gelirleri, görsel yazılı medyası ile büyük ve etkili bir sektör konumundadır. Parasal rantların varlığı nedeniyle ilgi odağı durumundadır.  Pek çok kaynakta, gazetede yazıldığı ve konuşulduğu üzere 1999 yılındaki Futbol federasyonu seçimleri Mafya’nın gölgesinde gerçekleşmişti. Ankara Sheraton otelin mafya mensuplarınca kapatıldığı günlerce konuşulmuştur. Kamuoyunun yakından tanıdığı mafios isimlerin kongrede kulis yapması, müdahil olması ne gariptir ki çok normal karşılanmasa bile, bunu engelleyecek bir mekanizma da işletilememiştir[9].

Mafya ve futbol ilişkisinin işleyişi temel dayanakları ve işleyiş tarzını özetlemek gerekirse; [10] [11] [12] [13]

  • Başlangıçta illegal yoldan kazanılan paraların aklandığı bir alan olarak Futbol’a ilgi duyan mafyanın ilerleyen yıllarda oluşan ranttan pay alma çabasına girdiği gözlemlenmektedir. Mafya Futbol sektöründen ciddi gelirler olduğunun farkında ve buradan gelir elde etmek istiyor ve elde ediyor.
  • Mafya Kendini ve görev verdiği elemanları özellikle futbol kulüplerini kullanarak toplum önünde bir statü sağlıyor ve meşruluk kazandırıyor. Mafya bir spor kulübü aracılığı ile arkasına aldığı kitleyle kendine meşruiyet ve güç sağlıyor. İhale alıyor, işler gerçekleştiriyor, statü kazanıyor.Elde ettiği statüyü siyasal, spor, sanat, medya, iş dünyası ve yer altı faaliyetlerinde etkin biçimde kullanıyor.
  • Özellikle Dernekler statüsündeki pek çok kulübü ele geçirmek çok kolay olduğu gibi mafya elemanlarını bu kulüplere veya onunla bağlantılı çevrelere kolayca nüfus edebiliyor. Mafya kumar ve bahis mekanizmasını kullanarak, elindeki paraları aklamakla kalmıyor, yeni paralar kazanma şansına da kavuşuyor.
  • Mafya spor kulüplerinin altyapı teşkilatlarını ve kulüplerin organizasyonlarını gerçekleştiren gençleri ele geçirerek militan kadrolarını oluşturuyor. Stadyumlarda izleyicileri sürüklemek, yönlendirmek görevini de bu kadrolar yerine getiriyor. Stadlarda anarşi, protesto, holiganizm, küfür vb faaliyetleri organize ediyorlar.
  • Mafya özellikle internet üzerinden oynattığı ve oynadığı bahis organizasyonları ile paralar kazanıyor. Yasal bahis sistemlerinden faydalanılıyor. Özellikle dikkatleri fazla çekmeyecek maçlar ayarlanıyor, ciddi paralar kazanılıyor. Bu konuya bahis başlığı altında daha detaylı olarak değineceğim.
  • Spor kulüplerinin yönetim kadrolarında veya profesyonel idarecileri arasında mutlaka mafyanın adamları yer alıyor. Bu yönetici veya idareciler Mafyanın direktifleri dışına çıkamıyor. İstenmeyen yöneticiler istifaya zorlanıyor, futbolcular bu militan kadro yoluyla kontrol edilmeye ve gerektiğinde yönlendirilmeye çalışılıyor.
  • Mafya gerek devlet memurlarını veya görevlilerini, gerekse özel sektör yetkilileri ve görevlilerini, korkutarak, parasal çıkarlar sağlayarak yolsuzluk yapar hale getiriyor.Bunun doğal sonucu olarak da emniyet, adalet, siyaset, medya ve ekonomide yardımcı, koruyucu, destekçi kişilerin mafya etrafında tampon bir alan oluşturmasını sağlıyor. Örgüt adına çeşitli suç eylemlerinde bulunmuş olan elemanlar, cezaevi süreçlerinden sonra tekrar örgüte dahil olmakta ve faaliyetlerine devam etmektedirler.
  • Mafya lider ve elemanlarının yaşadıkları ortamlarda, etraflarına kimsenin yaklaşmaması, zarar verememesi insanları bir taraftan korkutmakta, çevrelerinde kazandıkları saygınlık, gördükleri itibar ve rağbet onları özenilen insan tipi, hatta birer idol haline getirmektedir. Medya bu süreci özendirmekte ve onlara benzeme veya onlar gibi olma çabalarına da tetiklemektedir.
  • Mafya illegal ve legal faaliyetlerin yoğun kullanıldığı ortamlar oluşturuyor ve yasal faaliyet alanlarında yürütülen faaliyetler illegal faaliyetleri kamufle etme amacıyla kullanılıyor.Bu amaçla çok sayıda paravan şirket, dernek ve vakıflar kuruluyor. Aklanan kara para meşru finans kuruluşlarına ve şirketlerine aktarılarak teknolojik olanaklar kullanılarak uluslararası nitelik kazandırılıyor
  • Finansal gücün kazanılmasından sonra çeşitli hayır kurumlarına ve yardıma muhtaç insanlara bağış ve destekte bulunarak, spor kulüplerinde etkin yer alarak yardımsever, sevilen vatandaş görünümü çizmeye çalışıyorlar.
  • Mafya özellikle internet üzerinden oynattığı ve oynadığı bahis organizasyonları ile paralar kazanıyor. Yasal bahis sistemlerinden faydalanılıyor. Özellikle dikkatleri fazla çekmeyecek maçlar ayarlanıyor, ciddi paralar kazanılıyor.

Sonuç olarak şike, bahis ve mafya skandalının iç içe geçtiği olay futbolun karanlık yüzü olarak nitelendirdiğimiz bu üç durumun aynı anda gerçekleştiği örneği oluşturmaktadır. Türkiye bu olaydan alnının akıyla çıkamamış, temiz toplum idealinin yansıması olarak değerlendirebileceğimiz temiz futbol idealine derin bir darbe vurmuştur.

{jcomments on}

 



[1] Özsoylu, Ahmet Fazıl(1999) Yeraltı Ekonomisi, Akçağ Yayınları, Ankara s.3

[4] Dalkanat, 2002, a.g.e.

[5] Özsoylu, 1999,a.g.e.sh.3-4

Mafya ve Siyaset kolkola, Evrensel gazetesi, http://www.evrensel.net/04/05/30/spor.html#1

Ufuk Çizgisi, Futbol Sadece Futbol değildir, http://www.ufukcizgisi.org/index.php?in=31&p=898

[8] Düzel, Neşe (05/12/2005) Radikal Gazetesi, Mehmet Ali Şahin’le röportaj

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=172010

[9] Futbol dünyası, 1997'de yapılan Federasyon başkanlığı seçimlerini günlerce konuşmuştu. İddialara göre Mustafa Kefeli, seçimlere Alaattin Çakıcı'nın adayı olarak girmişti ve seçimi kaybetmesi Çakıcıyı hayli öfkelendirmişti. Öfkenin hedefinde de seçimin galibi Haluk Ulusoy vardı. Haluk Ulusoy'un kazanmasından sonra Alaattin Çakıcı tarafından tehdit edilmesinin arkasından, barıştırılıp söylendiğine göre, ortalık ancak Haluk Ulusoy'un Çakıcı adına "100 koyun kurban etmesi" ile yatışmıştır.

[10] Özsoylu, 1999, a.g.e. Sh.4-5

Haber 7, (2005-09-11) http://www.haber7.com

 

 
<< Başlangıç < Önceki 61 62 63 64 65 66 67 68 Sonraki > Son >>

Sayfa 66 / 68

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

12/05/2025

Kapanış  
  BİST 100

9.747,07

+3,80

 bjk BJKAS

1,99

+1,53

 fb FENER

52,70

+3,74

 gs GSRAY

2,03

-0,98

 trabzon TSPOR

0,90

+1,12

   SPOR ENDEKSİ

2.862,56

+1,38

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 48140721

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 32 26 5  1 82 31 51 83
2 Fenerbahçe 32 23 6 3 80  32 48

75

3 Samsunspor 33 17 6  10

50

38 12

57

4 Beşiktaş 32  15  10 7 49 32 17 55
5 Başakşehir 32 15 6  11 54  45 9 51
6 Eyüpspor 33 14 8 11 49  41

 8

 50
7

Göztepe

32 12 10 10 53 40 13 46
8 Trabzonspor 32 12 10

10

53 40 13 46
9 Kasımpaşa 31 10 12 9 53   55 -2 42
10 Göztepe 30 10 10 10 47 38 9 40
11 Konyaspor 31 11 7 13

38

43  -5 40
12 Antalyaspor 30 11 7 12 34 

53

-19 40
13 Kayserispor 30 9 10

11

38  49  -11 37
14 Ç.Rizespor 30 11 4 15 36 49 -13 37
15 Bodrum FK 31 9 7 15 23 35 -12 34
16

Alanyaspor

29

8

7 14 39 47 -8 31
17 Sivasspor 31 8 7 16 41 53 -12 31
18 Hatayspor 30 7 19 32 57 -25 19

19

A.Demirspor 30 2 4 24 26 74 -48 -2

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Football Money League - 2025

deloitte money league rapor 2025

 Deloitte Money League Raporunu 28. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2023-24 sezonunda gelirleri toplam 11.2 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.