Kayık Batıyorsa, Sizin Nerede Oturduğunuzun Bir Anlamı Yoktur!
Recep Cengiz- 18 Ocak 2022 Her bireyin çevresiyle kurduğu etkileşim farklı olduğu için, yaşantılar ve edindikleri davranışlar da birbirinden farklıdır. İnsanlar çevreleriyle sürekli etkileşim kurmakla birlikte, bunların hepsi onlarda iz bırakmayabilir.
Örneğin;
Her hakem kararı bir düşüncesizlik, bir hata ve haksızlık barındırır.
Her hakem kararına tepki bir yanılsama, şuursuzluk, hata payı barındırır.
Her normal insan yaşamda başarı kazanma yeteneğiyle dünyaya gelir.
Ancak, her başarı, kendi içinde bir emek, çaba ve direnç barındırır.
Her başarısızlık bir eksikliği daha çok çalışma ihtiyacını işaret eder.
Her sakatlık acı, ıstırap ve dramı yaşatır
Her tedavi koruma ve korunmayı öğretir.
Her centilmenlik sevgi, saygı ve hoşgörü ortamı yaratır. Bu nedenle, her bilinçli insan saygı uyandıran ve kalıcı olan başarılar elde etmek için çabalar.
Her kötülük şiddet, kin, nefret ve öç duygusu türetir.
Her suskunluk gizem, sır ve unutkanlık yaratır.
Her konuşma dikkat, anlama ve dinleme mesajı verir.
Her kötü söz gerilim, soğukluk ve nefret yaratır.
Başkalarının tepsine rağmen centilmence davranmaktan vazgeçmemek erdemli bir duruştur. Üstelik, her güzel söz sevmeyi öğretir. Güven, rahatlık ve samimiyet ortamı yaratır.
Her şiddet kendi içinde korkaklık, güvensizlik ve çaresizlik barındırır.
Her af ötekiler için iyiliktir ve minnet uyandırır.
Her liyakatsizlik yasal olarak belki suç kabul edilmeye bilir ama daha zarar verici bir şey yapar, insanları belirli iş veya makam sahibi olmak için torpilin gerekli olduğuna inandırır.
Her toplum yöneten-yönetilen ikilemine dayanır. Ancak, her liyakat hak ve hukukun korunması demektir.“Kayık batıyorsa, sizin nerede oturduğunuzun anlamı yoktur.”
Sonuç olarak: Akıntıya karşı yüzmekle, akıntıyla yüzmek arasındaki nüansı görmek gerekiyor.
Düşünce sahibi olmakla düşünebilmek farklı şeylerdir. Bu anlamda davranışı, davranışta bulunan insandan ayrı düşünmemek gerekiyor. Bu nedenle, İyi ve kötüyü bulmak için insanların başkalarıyla kurduğu ilişkilere bakmaya gerek yok, insan kendi kendisiyle ilişkisinde de iyi ve kötünün izlerini bulabilir. “Olan bitende benim suçum ne olabilir?” sorusunu sormakla, çuvaldızı kendimize batırmakla ahlaki edimimiz başlar.{jcomments on}