Var’ı Tartışmak!
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Var’ı Tartışmak!

Var’ı Tartışmak!

afp

Ahmet Talimciler-12 Mayıs 2019  Ülke futboluna ve sporuna yön veren iki tarihsel kurumun, bugün itibariyle gelmiş oldukları noktayı ve yaptıkları tahribatı anlayabilmek mümkün değil...

 

Dünya derbisi diyerek kendimizi kandırdığımız bir karşılaşmayı daha geride bıraktık! Kısır tartışmaların futbolun önüne geçtiği ve futbol ufkumuzun sınırlarının bir kez daha sınırlandırıldığı bir 90 dakikaya hep birlikte şahitlik ettik. Üstelik maçın sonrasındaki tartışmaları göz önünde bulundurduğumuzda çok gerilere gitmeyelim, sadece ilk devredeki maçı ve ardından yaşananları şöyle bir hatırlayalım yeter. Ortada her iki takım açısından da giderek rasyonellikten uzaklaşan ve anlamsız bir savaşa dönüştürülen rekabet bulunuyor. Acı olan ise her karşılaşma öncesinde geçmişteki güzel günlerden örnekler verilmeye devam ediliyor olması ve her iki tarafın da bindiği dalı kesmeyi sürdürmesi.

Ülke futboluna ve sporuna yön veren iki tarihsel kurumun, bugün itibariyle gelmiş oldukları noktayı ve yaptıkları tahribatı anlayabilmek mümkün değil. Ne olursa olsun rakibim kazanmasın anlayışı sonucunda hem kendilerinin hem de rakiplerinin kan kaybetmesine yol açtıkları gibi bu gidilen yolda ülke futbolu ve sporu da kan kaybediyor. Çünkü bu iki takım aynı zamanda ülkenin en fazla taraftar kitlesine sahip bulunan ve medya gücü en yüksek olan iki takımını da meydana getiriyorlar. Onların aralarında yaşadığı husumet sadece onları ilgilendirmiyor bu husumet tüm spor ortamını gerdiği gibi, tüm takımların taraftarlarına kötü örnek oluşturacak bir anlayışın kurgulanmasının da önünü açıyor. 

Şampiyonluk yolunda ilerlediğini iddia eden Galatasaray ile başlayalım; ligin ilk yarısında kendi sahasında oynadığı karşılaşmada sadece iki puan kaybetmediler aynı zamanda ilerleyen haftalara da damgasını vuracak kayıpların oluşmasına yol açacak şekilde tarihi bir hata yaptılar. Tabii ki hiç kimse yapılan bu hatayı imparator Fatih Terim’le ilişkilendirmedi ve yaşananlar her zaman olduğu gibi hakemler üzerinden temize çekilme yoluna gidildi. Oysa biraz futboldan anlayan herkesin gayet iyi gördüğü hususları uzun bir zamandan bu yana takımın hocası görmemekte ısrar ediyor ve Galatasaray kulübü son derece kötü ve anlaşılmaz bir futbol oynamak suretiyle şampiyon olacağına inanıyor. 

Benzer süreçler diğer tüm karşılaşmalarda yaşandığı gibi pazar gecesi oynanan ve üstelik rakibin on kişi kaldığı karşılaşmada da sürüp gitti. Oyuncu tercihlerinden, oyun kurgusundan ve oyuna müdahalelerden söz etmek yerine klişelere sığınmaya devam eden ve gerektiğinde hakemi de yeneceksin mantığı ile olayları açıklayan bir bakış açısı gördük. Yine tercihler ve hatalar hakemin yanlışlarının arkasına süpürüldü ve hakemler sayesinde hem ilk yarıdaki karşılaşma hem de ikinci yarıdaki karşılaşmada yapılan bütün yanlışlar bir anda ortadan kalkıverdi. Oysa unuttuğumuz ve yok sandığımız bu garip futbol zihniyetimizin Avrupa kupaları sırasında üstelik futbol medyamızın çok kullandığı Köylü takımları klişesiyle bile döküldüğü bir dönemden geçiyoruz. Kötü futbol oynuyor, futbolu güzelleştirmek adına caba göstermiyor ve sıradanlığı, bayağılığı, çirkefliği futbol olarak nitelendiriyoruz. 

Son yılların en kötü Fenerbahçe’si ile karşı karşıyayız ve kurtarıcı olarak taraftarların takımın başına getirdikleri Ersun Yanal’ında, çare olmaktan çok ama çok uzak bir görünüm sergiliyor. Bütün maç boyunca rakibinin sahasına bir buçuk kez gelebilen ve birinde gol yapan takımın hocası galibiyeti kaçırdık açıklaması yapıyor. Ardından taraftara şirin gözükmek için Kadıköy’ün büyüsünün ve serinin bozulmadığını söylüyor. Türkiye’nin en büyük takımı olduğunu iddia eden bir kulübün teknik direktörünün çıtayı bu kadar düşürmesi ve takımının beraberliğine sevinir ve rakibinin şampiyonluktan etme ile övünmesi pek de anlaşılır bir durum değildir. 

Fatih Terim’in yaptıklarının benzerlerini yapan Ersun Yanal için de benzer bir durum söz konusu. O da ortaya koydukları ile değil genellikle hakemlerin ve futbolcuların beceriksizliği üzerinden durumu kurtarma yoluna gidiyor. Oysa taraftarlar açısından bakıldığında beklenen ile var olan arasındaki karşıtlık Ersun hoca açısından da sıkıntılı bir sürecin göstergesi durumunda. Ne yapmak istediği anlaşılmayan ve büyüklüğü ile oynadığı oyun örtüşmeyen bir takım var karşımızda. 

Maç gecesi Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim’in açıklamaları ile başlayan ve Fenerbahçe ikinci başkanı Semih Özsoy’un açıklamaları ile tırmanan gerilim süreci, Galatasaray ikinci başkanı Abdürrahim Albayrak’ın ‘kimi şampiyon ilan edecekseniz açık açık söyleyin, bizi uğraştırmayın’ ifadeleri ile bambaşka bir seyre büründü. Olaya bu kez Başakşehir kulübü de müdahil olmak zorunda kaldı ve bir anda arka arkaya patlayan demeçlerle gelen karşılıklı suçlamaları okumaya başladık. 3 Temmuz süreci ile Türk futboluna sürülen lekenin yansımalarının olayın üzerinden sekiz yıl geçmesine karşın hâlâ ilk günkü gibi taze duruyor olması şaşırtıcı değildir. Olayın bütün tarafları açısından yaşanan süreç farklı noktalarda kendi haklılıkları üzerinden tarihsel belleklerine kayıt edildiği ve tarih bu şekilde yeniden yazılmaya devam ettiği için, pazar gecesinin ardından yaşanan demeç savaşları sadece başlangıçtır. 

VAR sonrasında tartışmaların ortadan kalkacağı ve futbol ortamımızın daha rahat nefes alacağını iddia edenler, son haftalarda yaşanan gelişmeler sonrasında acaba ne düşünüyorlar? Galatasaray kulübü VAR kayıtlarının açıklanmasını talep etti, bundan sonra oynanacak olan her karşılaşmada gerek hakemlerin gerekse de Riva’da ekran başındaki VAR hakemlerinin daha fazla tartışılacak olması kaçınılmaz bir durumdur. Adaleti, hakkaniyeti ve liyakati sağlayamayan bir toplumsal iklimde futbol karşılaşmasındaki hakem kararlarının yansızlığına insanları ikna edebilmek mümkün olmayacaktır. Öte yandan hakem kararları üzerinden adalet arama anlayışı da adaletin gerçek anlamda hayata geçirilmesi hususunda herhangi bir sonuç ver(e )meyecektir! 

Futbol dünyamızda görünen o ki önümüzdeki günlerde hem şampiyonluk yarışı hem de kümede kalma mücadelesi sırasında söz konusu tartışmaların dozajı daha da yükselecek. Buna karşın futbol en az futbol olarak kalmayı ne yazık ki yine sürdürmek durumunda bırakılacak!

 
                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  1721  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

01/06/2023

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

4.886,91

-1,30

 bjk BJKAS

13,02

0,15

 fb FENER

47,86

-2,33

 gs GSRAY

8,03

-8,75

 trabzon TSPOR

3,52

-2,22

   SPOR ENDEKSİ

1.810,56

-3,70

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 35431113

SÜPER LİG 2022-2023 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV  
Galatasaray  34  26   4   4  77 27   50   82 
2 Fenerbahçe  34  24  5 84  39   45 

77

3 Beşiktaş  34  22 8 70  31 39 74
4 Adana Demir  34   19  72  41  31 66
5 Başakşehir   34 16 8  10  48  34 14 56
6 Trabzonspor  34  16   12 58   50     8   54 
7

Konyaspor

 34 12   13   9  45  37   8 49 
8 Kayserispor  34  15  4

15 

54  59   -5  49 
9 Karagümrük 34 12   11 11  71  62  9 47 
10

Kasımpaşa

 34  12  7 15  43  53   -10  43
11 Alanyaspor 35  11 16 

53 

65  -12  41
12 Sivasspor 35  11  17  45  53  -8    40 
13 Ankaragücü 34  11 

17 

41  51   -10   39
14 Antalyaspor  34  10  8 16  43   53   -10   38  
15 İstanbulspor 34 10  19  40  63  -23  35
16 Giresunspor  34  8   10  16  39  60  -21 34
17 Ümraniyespor 34 18  47  59  -12   30  
18 Gaziantep FK  34  7 20  31  66   -35 25
19 Hatayspor 34 5 22  19  77  -58   23  

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

2022 Deluitte Raporu

 

2022-deloitte football review


Deloitte Sports Grup’un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 31. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı bir önceki yıla göre %10 büyüyerek 27.6 Milyar Euro büyüklüğe ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız.

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.